FRANSA Açık Tenis Turnuvası’nda tek kadınlar kategorisinin en büyüğü bugün belli olacak. Geçen yılın da birincisi olan İtalyan Francesca Schiavone ile kariyerinde ilk kez Grand Slam finaline yükselen Çinli Li Na, TSİ 16.00’da şampiyonluk için korta çıkacak. TRT 3 ve Eurosport’tan naklen yayınlanacak karşılaşmanın, ‘televizyonda en çok izlenen tenis müsabakası’ olarak tarihe geçmesine kesin gözüyle bakılıyor, zira Na’nın ülkesi Çin, hepinizin de bildiği üzere tam 1 milyar 300 milyon nüfusa sahip... Na’nın Rus Maria Sharapova ile izlediği yarı final maçı bile Çin’de 40 milyon kişi tarafından seyredildi. Finalde beklenen rakam ise 100 milyon.
Erkeklerde Nadal ve Federer finalde
Finalist tenisçiler Schiavone ile Na, bugüne dek 4 kez karşı karşıya geldiler ve 2’şer galibiyet aldılar. 31 yaşındaki Schiavone, toprak sahada kendisini evinde gibi hissediyor. Kayıyor, düşüyor ama hiçbir zaman yılmıyor. İnanılmaz mücadeleci ve çalışkan. Çok yönlü vuruşlara sahip. 29 yaşındaki Li Na ise güçlü fiziği ve süratli bacaklarıyla dikkat çekiyor. Oyun esnasında vücudunu çok dengeli hareket ettiriyor. Toplara düz ve sert vuran Na’nın en önemli dezavantajı, tecrübesizliği...
Tek erkeklerde dün oynanan yarı final maçlarında ise, İspanyol Rafael Nadal, İskoç Andy Murray’ı 6-4, 7-5 ve 6-4’lük setlerle 3-0; Roger Feder de Novak Djokovic’i 7-6, 6-3, 3-6 ve 7-5’lik setlerle 3-1 yenip finale çıktı. Bu, üst üste 41 maçtır kazanan Djokovic’in 2011’deki ilk mağlubiyeti oldu.
Kadın tenisinde dünya sıralamasının ilk 3 ismi, Fransa Açık’ta çeyrek finali bile göremedi
KADIN tenisindeki istikrarsızlık tavan yapmış durumda. Gerçek kraliçenin kim olduğu belli değil. İş artık öyle bir hal aldı ki, herhangi bir Grand Slam öncesi, kimlerin başarılı olacağını doğru tahmin etmek neredeyse imkansız hale geldi. Bunun son örneğini Paris’te devam eden Fransa Açık Turnuvası’nda görüyoruz.
Atletik ve güçlüler
Şampiyonanın daha ilk haftasında, dünya klasmanının ilk 3 sırasında yer alan Caroline Wozniacki, Kim Clijsters ve Vera Zvonareva, bavullarını toplamak zorunda kaldılar. Artık bütün tenisseverlerin kafasındaki soru şu: “Kadın tenisçiler neden böyle istikrarsız?”
Bu sorunun cevabını vermeden önce günümüz kadın tenisinin özelliklerini maddeler halinde anlatalım:
Sporcuların hepsi son derece atletik.
Fiziksel yönden, eskiye nazaran çok güçlüler.
TED Kulübü'nde adına düzenlenen uluslararası 18 yaş altı Nazmi Bari Kupası Turnuvası'nda tek erkeklerde henüz 16 yaşındaki Türk tenisçi Efe Yurtaçan üst üste 3 İngiliz rakibini yenerek şampiyon oldu.
Hiçbir spor dalında hele bu tenis gibi bireysel bir spor ise aynı hafta içerisinde İngiltere gibi sporda söz sahibi olan ülkenin sporcularını yenmek öyle kolay değildir. Üstelik İngilizlerden Joshua Sapwell adlı tenisçi daha önce 14 yaş kategorisinde dünyanın en önemli turnuvası Orange Bowl’u kazanmış , zamanında dünya birincisi olmuş ve bir hafta önce Enka Kulübü'ndeki uluslararası etkinlikte şampiyon olmuş ise; Efe'nin başarısının ne kadar önemli olduğunu göstermekte.
Babası memur annesi ev hanımı olan Efe 7 yaşında Antalya Atik (Antalya Tenis İhtisas) Kulübü'nde tenise başladı. ATİK Kulübü bilhassa gençlerde başarılı çalışmalar yapan bir kulüp. Efe, sade ancak bir o kadar da etkili tenis oynuyor. Kabiliyetin yanı sıra karakterli, ahlaklı bir kişiliye sahip. Bu özellikler Efe’nin uluslar arası arenada başarılı bir tenisçi olabileceği yönde. Efe, tenise yatırım yapmayı düşünen sponsorlar için önemli bir fırsat.
MARSEL ÜNLÜ BİRİNİ YENDİ
Turkcell'in ana sporu olduğu tenisçimiz Marsel İlhan'ın maçı biter bitmez antrenörü Can Üner ile telefonla görüştüm. Karşımda yorgun ama bir o kadar da mutlu Can'ın sesiyle karşılaştım. Can duygularını şöyle dile getirdi;
Toprak kort ustası Nadal artık yalnız değil. Zi-ra karşısında, bu sezon kendisini 4 kez yenen ve oynadığı 39 maçı da kazanan Djokovic var.
TENİSTE, sezonun ikinci Grand Slam mücadelesi olan Fransa Açık Turnuvası, bugün oynanacak ilk tur maçlarıyla başlayacak. Roland Garros adıyla da bilinen şampiyonada toplam 17 milyon 520 bin Euro para ödülü dağıtılacak.
Toprak kortta yapılan tek Grand Slam olan turnuvada bu yıl en zorlu mücadele tek erkekler kategorisinde olacak. Roland Garros’u tam 5 kez kazanarak gerçek bir toprak kort ustası olduğunu kanıtlayan Rafael Nadal artık yalnız değil. Çünkü karşısında, bu sezon kendisini 4 kez mağlup eden ve oynadığı 39 maçı da kazanan Novak Djokovic var.
Erkekler sıralamasında 1 numarayı Rafael Nadal’a bıraktıktan sonra düşüşe geçen İsviçreli tenis efsanesi Roger Federer ise, uzun zamandan bu yana ilk kez bir turnuvada diğer favorilerin gölgesinde kaldı.
1 numara Wozniacki ama...Venus ve Serena Williams kardeşlerin sakatlıkları nedeniyle katılamadığı tek kadınlarda, Rus Maria Sharapova ile Belçikalı Kim Clijsters favori. Peş peşe yaşadığı sakatlıklar nedeniyle 2008 Avustralya Açık’tan bu yana Grand Slam kazanamayan Sharapova, geçen hafta Roma Açık’ta şampiyon olarak dünya klasmanında 7. sıraya yükseldi. Kendisini birkaç ay kortlardan uzak tutan sakatlığından kurtulan Clijsters’ın en büyük avantajı ise tecrübesi.
Halen dünya 1 numarası olan Caroline Wozniacki’ye ise Sharapova ve Clijsters kadar şans tanınmıyor. Bunun da en büyük nedeni Danimarkalı tenisçinin bugüne dek hiç Grand Slam kazanamamamış olması.
Marsel İlhan’ın tur şansı yüksek
BU yılki Fransa Açık’ta iki Türk tenisçi de mücadele edecek. Tek erkeklerde ‘şanslı kaybeden’ kurasıyla ana tabloya kalan Marsel İlhan, ilk turda Tommy Haas ile karşılaşacak. İlhan’ın kazanma şansı yüksek, çünkü Alman tenisçi, kalçası ve omzundaki sakatlık nedeniyle 14 aydır tekler maçı oynayamadı. En son nisan ayında çiftler maçı yaparak kendini deneyen ve asıl hedefi Wimbledon olan Tommy Haas, Roland Garros’tan son anda çekilirse hiç sürpriz olmaz.
Bugün TED Kulübü’nde yapılacak maçlarla sona erecek Hülya Cup’ın kendine ait bir internet sayfası (hulyacup.com) ve logosu var. Üç turnuva ve bir final etkinliğinden oluşan Hülya Cup’ın ikinci turnuvası İzmir’de, üçüncüsü Antalya’da, finali ise yine TED’de yapılacak. Ana sponsorluğunu Pepsi’nin yaptığı Hülya Cup’tan elde edilecek gelir, 10-14 yaş arası 15 tenisçiye maddi burs olarak verilecek. Tenise yaptığı katkı nedeniyle sevgili Hülya Avşar’a bir kez daha “Helal olsun” diyoruz.
HÜRRİYET Gazetesi’nde ilk tenis makalem 1991 yılında çıkmıştı. O dönemlerde gazetelerde bir-iki tane tenis yazanın dışında, tenis haberlerine bile nadiren rastlanırdı. Hürriyet’in tenise olan ilgisi ve benim antrenör olmam;
Hürriyet yöneticilerini tenis oynamaya teşvik etti. Önce Reklam Grup Başkanı Ayşe Sözeri Cemal, tenise başladı. Ayşe ile tenis oynarken dedik ki; “Hürriyet ve tenisi bağdaştıralım bir etkinlik haline getirelim.’’ Düşüncemizi merhum efsane başkan Prof Dr. Behbut Çevanşir ile paylaştık. Ve böylece Hürriyet Cup Dostluk Turnuvası 1995 yılında TED Kulübü’nde hayata geçti.
Sosyal sorumluluk projesi Hürriyet Cup’a, büyük şirketlerin tenis oynayan yöneticileri dışında iş, sanat, siyaset, magazin ve spor dünyasından tanınmış isimler davet edildi. Hürriyet Cup sadece bir turnuva olarak değil aynı zamanda sosyal sorumluluğu da üstlendi. Şöyle ki; turnuvaya katılan kişiler hem TED Kulübü’nü görüp tanıyacak, hem de vakıfta oynayan tenisçi gençlere maddi destek sağlayacak.
Yarın başlayacak olan16. Hürriyet Cup etkinliğinin tenis takviminde yerini koruması ve devam etmesinin en büyük mimarı, kuşkusuz çift partnerim ayrıca yayın koordinatörümüz, sevgili Fikret Ercan abimdir. Kısa bir süre önce Hürriyet İcra Kurulu Başkanlığı görevine gelen Hasan Yılmaz’ın da tenis oynaması, turnuvayı desteklemesi ve katılması ayrı bir önem taşıyor. Bu seneki turnuvaya tenis ile bütünleşen Hülya Avşar, bundan böyle sürekli tenis kortlarında göreceğimiz Ferhat Göçer.
Uluslararası turnuva haline getirmeliyiz
Son olarak Hürriyet Cup etkinliğinin bundan sonra bir uluslar arası basın turnuvası haline gelmesi için gereken girişimlerin yapılması, tanıtım açısından çok önem taşıyacağı kanaatinde olduğumu tekrar vurgulamak istiyorum.
İşte Hürriyet Cup’ta mücadele edecek isimler
Aydan Erbuğ, Neslihan İmamoğlu, Seval Açış, Hülya Avşar, Filiz Taçbaş, Gülay Özdemir, Akın Çolak, Aykan Otaner, Ferhat Göçer, Fuat Arslan, Gürcan Bilgiç, H.Hasan Yılmaz, Murat Sağman, Mustafa Mert Işık, T.Cem Baykara, Volkan Hayırlı, Bakay Korkmaz, Adnan Deniz, Burhan Kıranoğlu, Egemen Selçuk, Erdoğan Akbulak, Fatih Çekirge, Hakan Urhan, Murat Saygı, Mustafa Özgün Günel, Nezih Kutay, Ömer Burhanoğlu, Sururi Drin, Uğur Gülen, Medeni Karpat, Kaan Arslan, Erçin Değirmen, Nevzay Bayzın, Tayfun Bayazıt, Metin Karabiber, Aydın Özdalga, Faik Açıkalın, Ali Soyak, Ali Çavuşoğlu, Asım Vatan, Ayhan Tutçu, Fikret Önder, Korhan Abay, Oktay Özkan, Onur Belge, Ömer Aras, Behzat Gerçeker, Fatih Edipoğlu, İsmail Eren, Nejat Müldür, Robert Zara, Çınar Sadıklar, Can Özyurt, Vedat Pempeçioğlu, Engin Kratzer, Fikret Ercan, Fahri Altıngöz, Murat User, Kaan Göker, Ersev Sevinçer, Ömür Gedik, Nesrin Gökçe, Serkan Gökçe.