Bildiriyi okuyalım:
ŞİİR SEN BENİM
HER ŞEYİMSİN
İsteme benden canımı Tanrım
Ne cennet ne cehennem
ömrümü şiire adadım
Kimseye vermem.
Dün başlayan kutlamalar kapsamında İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, ‘Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Özel Konseri’ programında Can Atilla’nın ‘57. Alay Gelibolu Senfonisi’ni seslendirdi. Türk ordusunun büyük bedeller vererek kazandığı bu şanlı galibiyeti, ödüllü şef Burak Tüzün yönetiminde sahneye taşıyan İstanbul Devlet Senfoni’ye usta opera sanatçısı Hülya Kazan ve başarılı viyolonsel sanatçısı Serdar Rasul solist olarak eşlik etti.
İLK TÜRK MÜZİĞİ OPERASI ÇANAKKALE İÇİN
Çanakkale Zaferi’nin 107’nci yıldönümünde ilk Türk müziği operası ‘Çanakkale’ye Ağıt’, AKM Tiyatro Salonu’nda sahneleniyor. Konser, Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle 18 Mart saat 11.00’de sanatseverlerle buluşacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ses ve saz sanatçılarını, MEB Âşık Veysel Güzel Sanatlar Lisesi Korosu ve MEB Müfredans Dans Grubu’nu bir araya getiren konser, Türk ordusunun şanlı zaferini sahneye taşıyacak. Milli Eğitim Bakan Danışmanı ve Türk müziği ses sanatçısı Doç. Dr. Aylin Şengün Taşçı’nın genel sanat yönetmenliğini yaptığı ‘Çanakkale’ye Ağıt’ adlı ilk Türk Müziği operasının librettosu orkestra şefi Nihat Gönül’e ait.
MARŞLAR, ŞARKILAR, İLAHİLER, ŞİİRLER
İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu, Çanakkale Zaferi’ni konu edinen ‘Çanakkale Destanı’ konseriyle AKM’de sanatseverlerin huzuruna çıkmaya hazırlanıyor. Ayhan Çağlı ile Enes Ergün’ün sunumlarını ve Özata Ayan’ın hazırladığı barkovizyon gösterisini seyirciyle buluşturan ‘Çanakkale Destanı’nda İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu’nun tüm birimleri bu görkemli anlatı için bir araya geliyor. Konser, Çanakkale Destanı’nın seyrini anlatan bir repertuvarla Kuran okunarak başlayıp marşlar, türküler, ilahiler, ağıtlar, şarkılar ve şiirlerle devam edecek. Sanat yönetmenliğini Mehmet İhsan Özer’in üstlendiği konser, 18 Mart saat 20.00’de AKM Tiyatro Salonu’nda.
İDOB’DAN ÇANAKKALE ZAFERİ KONSERİ
Derginin ilk yazısı Fisun Yalçınkaya’nın.
Ayşe H. Köksal yazısında bir soruya yanıt arıyor:
“Acaba modernizmin tarihini hatırlatan resim ve heykel müzelerine gerek var mı?
Müze ve sanat birbirinden asla kopmuyor, çünkü birbirini dönüştürüyor. O nedenle, resim ve heykel müzelerinin gerekliliği sorusuna, sanatın gerekliliği sorusuna, sanatın özerkliğiyle müze arasındaki üretken çatışmayı tartışarak cevap aramak istiyorum.
İstanbul Resim ve Heykel Müzesi (İRHM) hem bir modernlik kurumu hem de modernizmin temsilcisidir. Sanat müzesi, özünde ve kuruluşu itibarıyla bir modernlik kurumudur.”
İRHM’nin, kuşkusuz Türkiye modernizm tarihinde yadsınamaz bir yeri var.
İdil Biret besteci ve piyanist Sergey Rahmaninov’un (1873 – 1943) bestelerini seslendirdi.
Sergey Vasilyeviç Rahmaninov, 1917 İhtilâli’nden sonra Rusya’yı terk etti, bir daha da ülkesine dönmedi. Amerika’da aramızdan ayrıldı.
2. Piyano Konçertosu’nu 1900–1901 arasında yazdı ve Dr. Nikolay Dahl’a ithaf etti.
İdil Biret’ten dinlediğim Rahmaninov’lar:
* 2 ve 3 Numaralı Piyano Konçertoları
* Piyano Sonatı – Corelli’nin bir ‘tema’sı üzerine varyasyonlar
* Etudes Tableux
Kimi adlar yalnız alanının zirvesi olma özelliğini taşımazlar, ülkenin siyasal tarihindeki zevk değişimlerini de simgelerler. Hiç kuşkusuz Tanburî Cemil Bey bunlardan biridir. Bekir Şahin Baloğlu’nun ‘Efsane ve Realite Arasında Bir Portre-Tanburî Cemil Bey’ kitabını okurken bunu anlıyorsunuz. Baloğlu’nun kitabı, müzik zevkimizin yıllar içindeki evrilmesini irdeliyor.
Tanburî Cemil Bey, Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirinde yer almasıyla edebiyat tarihimize geçti.
Bazı kitaplar sizin hayatınızdan da bazı yılları hatırlatır. Baloğlu’nun kitabı bu kategoriye giriyor. Kitabın başındaki ‘Müzikte Değişimin Öznesi Tanburî Cemil Bey’ başlıklı sunuş yazısı Namık Sinan Turan’ın: “19’uncu yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı toplumunun yaşadığı değişimlerin müzikal yansımaları da bir o kadar dikkat çekicidir. Müzik, kültürel değişimin birçok parametresinin ölçülebileceği bir işitsel alan olarak kültürel değişimin merkezinde yer almaktadır. Dr. Baloğlu’nun Tanburî Cemil Bey kitabı birkaç yönüyle öne çıkmaktadır. Öncelikle bu büyük sanatçıyı belli bir sorunsalın odağında değerlendirmeye almaktadır. Onun analizinde sosyal bilimlerin değişim kavramı merkezi bir yere sahiptir. Cemil Bey burada sıradan bir biyografik malzeme olarak değil toplumsal değişimin kültürel yansımalarını müziğinde ortaya koyan bir icracı kimliğiyle belirmektedir. İkinci olarak bu çalışmada Cemil Bey, gelenek icatçısı bir müzisyen olarak eskiyle yeni arasında kültürel taşıyıcı rolüyle değerlendirilmektedir.”
Giriş’te bir teşekkür listesi yer alıyor. İthaf şöyle: “Tanburî Cemil Bey’in aziz ruhuna.”
İçerik sıralaması ve içerikten seçme okumalar:
1. Bölüm
Toplumsal Değişim Kurumları ve 17. Yüzyıldan 19. Yüzyıla Türk Müziğinin Değişim Sergüzeşti
Bölgenin kültürel yaşamına önemli katkılar sağlayan Bursa Kitap Fuarı’na bu yıl 300’e yakın yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katılıyor. On gün boyunca düzenlenecek panel, söyleşi, atölye çalışmaları ve çocuk etkinliklerinden oluşan 65 kültür etkinliği ve imza gününde yazarlar okurlarıyla buluşacak. Fuarın konukları arasında kimler var:
Şükrü Erbaş
Haydar Ergülen
Aşkım Kapışmak
Atilla Dorsay
Ataol Behramoğlu
Sinan Akyüz
Murat Menteş
Rusya’nın büyük sanatçılarının eserlerinin yasaklanmasını talep ediyorlar.
Politikacıların çarpışmasının faturası her zaman, her devlette sanatçıya kesilir. Latif Demirci’nin karikatürü sayfalarca yazıyı çizgide özetliyor:
“Tolstoy’la Dostoyevski’yi engelledim.”
İhsan Yılmaz’ın ‘Kültürazzi’ köşesindeki üç ünlü kişinin de düşüncelerine akıl, mantık sahibi herkesin katılacağını umuyorum:
Ataol Behramoğlu: “Buna delilik ve akıl tutulması diyorum.”
Ahmet Ümit: “Tolstoy ve Dostoyevski insanlığın kültürünün ortak mirasıdır.”
Fazıl Say: “Bu tarz tepkileri ben iyi bulmuyorum.”
Beşli içinde (Hasan) Ferid Alnar’a, bestelerine hayranlığım belliğimde yer etmiştir.
Hiç kuşkusuz besteleri ile birlikte engebeli yaşamı da bende derin bir iz bırakmıştır.
Diskoteğime göz gezdirirken birden bir CD dikkatimi çekti:
Ferid Alnar
Viyolonsel Konçertosu
Prelüd ve İki Dans/ Uyuşuk Dans
Faust İçin Sahne Müziği