Doğan Hızlan

Dinlerken okuyun

24 Nisan 2022
Her zaman iyi bir klasik müzik dinleyicisinin iyi bir müzik kitabı okuru olmasını da salık veririm. Amacım dinlediğinizden daha çok zevk almanız.

Üzerine yazacağım kitap, kütüphanenizde kuşaktan kuşağa kalacak bir müzik tarihi.

“Besteciler, Yaşamları ve Eserleri”

Ön kapak fotoğrafı Wolfgang Amadeus Mozart (1756 – 1791).

Arka kapakta Maurice Ravel’in bir sözü:

“Bugüne kadar yaşadığım tek aşk ilişkisi müzikle oldu.”

Antonio Vivaldi, Clara Schumann, George Gershwin.

Birçok besteciyi dinliyoruz, müzik tarihindeki yerleri nedir, hangi besteleri tanınmıştır, öğreniyoruz.

James Naughtie

Yazının Devamını Oku

Yemeklerden yemek beğen

23 Nisan 2022
M. Sabri Koz’un hazırladığı ‘Geçmişten Günümüze Milli Yemek Kültürümüz’ kitabında 70’i aşkın yazarın, edebiyatçının yazıları bir araya getirilmiş. Yazılar dünden bugüne değişen lezzet anlayışımızı yansıtıyor, okuyucuya edebiyat tadı veriyor.

Ramazanda iftar sofralarının çeşitliliği hepimizin iştahını kabartır. O kadar çok yemek kitabı yayımlanıyor ki meraklısı kaynaklar arasında seçim zorluğu çekebilir.

Ayrıca son yıllarda birçok kent kendi mutfağını yaşadıkları farklı şehirlerde de tanıtıyor. Böylece “Eski ağza yeni taam” sözü doğrulanmış oluyor.

Peki, yemek kültürümüz neleri içeriyor? Değişik dönemlerde neler yendi? Hangi yemek kitapları bu konuda bilgimizi arttırıyor?

M.Sabri Koz’un hazırladığı ‘Geçmişten Günümüze Milli Yemek Kültürümüz’, meraklısı olmasak da evimizde bulunması tavsiye edilecek kitaplardan.

Sunuş’ta kitabın niteliğine dair notlar da var:

“İnsanın yiyecek ve yemekle ilişkisi var oluşuyla yaşıt. Bir şeyler ‘yeme’yi öğrenmek tabii bir şey olduğu kadar bunu ‘yemek’ düzeyine çıkarmak da insanın özel gayretleriyle ulaştığı bir sonuç, bir gelişme, bir yaşama biçimi, bir insan-coğrafya ilişkisi.

1980’lerde başlayan ve yaygınlaşan, yerel yemek yarışmaları, yemek konulu bilimsel toplantılar, kitaplar, makaleler, bildiriler büyük bir koleksiyon oluşmasına yol açtı.”

Yazının Devamını Oku

Hayatımda güzel bir gün

22 Nisan 2022
Her şey Yeni Levent Anadolu Lisesi’nden bir davetle başladı.

Yeni açılacak kütüphaneye benim adımı vereceklerini söyledi yetkililer.

Böyle onursal bir çağrıya Yemen’de olsam kuşun kanadına biner gelirdim, yürekten ‘Evet’ dedim.

Bazı günler insanın biyografisinde büyük harflerle yazılmalı, ben de böyle bir gün geçirdim.

Açılışa Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in geleceğini belirttiler, ben eski kuşaktan bir İstanbullu olarak, devletin ilgisi her zaman beni mutlu eder.

Okula girer girmez beni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile İstanbul Valisi Ali Yerlikaya karşıladı. Elbette İstanbul Milli Eğitim Müdürü, okulun müdürü onlarla birlikteydi.

Bu tür ödüllendirmelerin yalnız alana değil, bu töreni seyredenlere de bir mesaj olduğu kanısındayım. Bir mesleğe, bir sevgiye, hele kitaba kendinizi adarsanız mutlaka sizi takdir eden, ödüllendiren bir kurum, o kurumu temsil edenler çıkar.

Hazırlıkları, düzenlemeyi gördükçe, yaşadıkça tören protokol açısından gerçekten çok başarılıydı diyebilirim. Böyle toplantılarda içerik kadar biçim de önemlidir, hatta zaman zaman öne geçer.

Yazının Devamını Oku

Balkan Naci İslimyeli’nin ardından

19 Nisan 2022
Türk resminin köşe taşlarından Balkan Naci İslimyeli de aramızdan ayrıldı.

Sergilerine giderken her zaman bir yenilikle karşılaşacağımın coşkusunu yaşardım. Resminin arkasında bir dünya görüşünün varlığını hemen fark ederdiniz. Bıraktığı yerden devam eden sanatçılardan değildi; yeniliğini zirveye taşır, ondan sonra bir başka yeniliğin adımını atardı. İslimyeli gibi ressamlar, genç kuşak sanatçılarına değişimin önemini anımsatırdı.

İki işlevi bir arada yansıtmayı başardı. Hem dünden bugüne gelen çizgiyi hem de yarına uzantısını.

Dolmabahçe Kültür Merkezi’ndeki sergiden bir çalışmayı yazarsam onun hakkında izleyiciye bir ipucu veririm.

Balkan Naci İslimyeli’nin tarihi çeşmeden çıkan pvc boruları sergi mekânını dolana dolana bir bardağı dolduruyor.

Onun ‘Gizli İşler’ sergisini de gezmiştim.

İslimyeli sergi için şöyle demişti:

“Bu sergide benim hakkımda yazmak isteyen eleştirmenler için epey ipucu var.”

Yazının Devamını Oku

Erol Evgin’den ‘Sevdiklerim’

17 Nisan 2022
Erol Evgin’in, ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’ndan bugüne CD’lerini, LP’lerini, başta ‘Altın Düetler’i dinledim. Yaşamını da Zeynep Bilgehan’ın ‘Hey Gidi Yıllar’ söyleşisinde okudum.

Evin Galerisi’ndeki Nuri İyem Resim Yarışması’nda da karşılaşırdım.

Yeni LP’sinin adı ‘Sevdiklerim’ (Akustik).

Bir sunuş yazısı var:

“Sevdiğim sanatçı dostlarımın ‘Sevdiğim’ şarkılarından oluşturduğum bir seçkiyi ‘Sevdiklerim’ adıyla bu albümde topladım.

Sekiz unutulmaz şarkıya, özgün düzenlemelerine sadık kalarak, duygularımı ve yorumlarımı kattım.

Değerli piyanist ve aranjör Firuz İsmailov’un akustik bir sound’la yönettiği ‘Erol Evgin Orkestrası’ ile birlikte çalıp söyledik.

Bu kıymetli eserleri yaratan; başta sevgili dostum

Yazının Devamını Oku

Bir kişinin biyografisi değil, bir dönemin tanıklığı

16 Nisan 2022
Kimi insanların yaşamını okumadan, siyasal tarihimizi ve toplumsal engebelerimizi eksik değerlendiririz. Zeynep Miraç’ın kitabında anlattığı tiyatro eleştirmeni ve çevirmen Seçkin Selvi’nin hayatı da öyle...

Bazı kitaplar sanki bir hatırlatma belgesidir... Adeta geçmişten anımsamak istediklerinizle unutmak istedikleriniz aynı kap içinde size sunulur. Bir ithaf bile bu durumu tetikler.
Zeynep Miraç, iyi bir tiyatro eleştirmeni, iyi bir çevirmen olan Seçkin Selvi üzerine yazdığı ‘Seçkin-Ödünsüz Bir Yaşam’ kitabını bakın bana nasıl imzalamış: “Değerli Doğan Bey, bu kitap sizde kim bilir hangi anıları canlandıracak... Umarım seversiniz.”
Bu yazıyı okuduğumda hüzünlü bir sevinç duydum. Onun hakkında bir kitap yayımlanmasına çok sevindim, yaşadıklarına da onulmaz bir acı duydum. Yaşamının yazılacak yanı, onun bütün olumsuzluklar içinde direnmesi, çalışması, her şeye rağmen dimdik ayakta durmaktan, üretmekten, yaşamdan zevk almaktan vazgeçmeyen korkusuz bir kadın olmasından geliyor. Kitabın arka kapağını okusanız ona hayranlık duyarsınız.
Kimi insanların yaşamını okumadan, siyasal tarihimizi de, toplumsal engebelerimizi de eksik değerlendiririz. Seçkin’in tanıklıklarında, aydınlığa kavuşmayan birçok olay vardır. 1940’larda Neşet Naci Arzan öldürüldü, Ankara Valisi Nevzat Tandoğan da intihar etti. Türkiye ‘Amerikan Rüyası’nı görürken babası onu Üsküdar Amerikan Kız Koleji’ne gönderdi. O sıralarda Truman Doktrini açıklanmıştı. İyi edebiyat öğretmenlerinden ders almıştı. Edebiyat matinelerine gider, Özdemir Asaf’ı, Haldun Taner’i, Sait Faik Abasıyanık’ı dinlerdi. Seçkin, şöyle tanımlar o dönemi: “Güzel günleri beklemiyorduk, güzel günlerin içindeydik.”
Tiyatronun kapısından ilk kez girdiğinde 8 yaşında olan Seçkin’in seyrettiği ilk oyun, Küçük Tiyatro’nun açılışını yapan, Ahmet Kutsi Tecer’in ‘Köşebaşı’ adlı yapıtıydı: “Beni tiyatroya da çeviriye de bulaştıran Güner’dir (Sümer). Bulaştıran diyorum çünkü her ikisinden de kurtulmuş değilim.”

Seçkin-Ödünsüz Bir Yaşam

Yazının Devamını Oku

Ara Güler’in fotoğrafları Gaziantep’te

15 Nisan 2022
Türkiye’de bir Türk arkeoloji ekolü oluşturmak ve diğer yabancı enstitülerle uluslararası işbirliği imkânları sağlayarak arkeoloji biliminin gelişmesine katkılar sunmak amacıyla kurulan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, Ara Güler Müzesi ile Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi işbirliğinde ‘Tarih Size Bakıyor - Ara Güler Fotoğraflarında Arkeoloji’ isimli sergisine kapılarını açıyor.

Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği işbirliğinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından, alanında yetkin 430 uzmanın çalışmalarıyla kurulan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün bu ilk sergisi, Engin Özendes’in küratörlüğünde hayata geçiyor.

Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün temeli; bilim, eğitim, kültür ve sanat önceliklerinde güçlü ve vizyoner bir kurguda, Türk arkeolojisinin ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte özgün bir uluslararası kurum olarak AB projesiyle atıldı. Temel stratejisi, başarılı bir bilim enstitüsü olarak dünyada Türkiye adına yerini almak ve derin tarihsel geçmişin beslediği ortak kültürle Avrupa ve Asya arasındaki uluslararası diyaloğun gelişmesine katkı vermektir.

Doğuş Grubu’nun Ara Güler ile işbirliği sonucu hayata geçirdiği Ara Güler Müzesi ile Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi’nin yeni sergisi, Türkiye’nin ilk milli Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün programı kapsamında Gaziantep’teki Enstitü Binası Konferans ve Sergi Alanı’nda ziyarete açılıyor.

‘Tarih Size Bakıyor - Ara Güler Fotoğraflarında Arkeoloji’ sergisinde, Ara Güler’in Afrodisias, Nemrut Dağı, Herakleia gibi Türkiye’nin en önemli arkeolojik alanlarında çektiği fotoğrafların yanı sıra Göktürk Yazıtları’ndan da fotoğraflar öne çıkıyor.

21 Türkiye’den, 1’i Moğolistan’dan toplam 22 arkeolojik alanın 132 fotoğrafının görülebileceği sergiyle ilgili küratör Engin Özendes; “Arkeolojik mekânların fotoğraflanması, fotoğrafın belge yanının en önemli örneklerindendir. Belge fotoğraflarının da artistik bakış açısına ve estetik değerlere sahip olabileceğinin en güzel kanıtlarından biri de bu sergideki fotoğraflardır. Ara Güler, belge fotoğrafının olduğu kadar; estetik bakışın, doğru ışık kullanımının, bilginin, fotoğraflarında görsel güzelliği sunmanın da ustasıdır. 1958’de bir rastlantı sonucu ulaştığı Afrodisias, Ara Güler için önemli bir yaşam öyküsü oluşturur. Ara Güler Afrodisias’ı keşfeden kişi değildir ama tüm dünyanın ilgisini buraya çeken kişidir. Yalnız Afrodisias değil, birçok antik kenti fotoğraflamıştır. Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü gibi herkesin gurur duyacağı bir eğitim kuruluşunda ilk serginin Ara Güler’in arkeolojik alan fotoğrafları ile başlaması bir rastlantı değildir” dedi. Özendes, yazdığı, sergi ile aynı ismi taşıyan kitabın, sergiyi ölümsüzlüğe kavuşturacağını da vurguladı.

Ara Güler’in çok yönlü sanatçı kimliğini ve ilham veren yaşamını gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulan Türkiye’nin uluslararası standartlara sahip ilk fotoğraf sanatçı müzesi olan Ara Güler Müzesi ile Gaziantep’te kurulan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü işbirliğinde, Engin Özendes’in küratörlüğünde düzenlenen sergi 16 Nisan – 1 Eylül tarihleri arasında ziyaret edilebilir.

Yazının Devamını Oku

Arter’de Candeğer Furtun sergisi

14 Nisan 2022
Salı günü Arter’deki ‘Candeğer Furtun Sergisi’ni gezdim. Rehberim Melih Fereli idi.

Furtun’un yapıtları daha önce küçük ölçekte sergilenmişti, ilk kez bütün yapıtlarını bir arada görebiliyorsunuz.

Gezdikten sonra ayrıntılı kataloğu da aldım.

İçindekileri sıralayacağım ki sergiyi gezseniz de gezmeseniz de bu kataloğu edinin.

‘İçindekiler’i okuyalım:

Selen Ansen

Kabuktaki Hayalet

Hanife Ölmez, Candeğer Furtun ile Söyleşiyor

Füreya Koral

Yazının Devamını Oku