Doğan Hızlan

Bilerek mi geziyoruz?

22 Ekim 2022
Prof. Dr. Nazmi Kozak ve Prof. Dr. Metin Kozak’ın editörlüğünde hazırlanan ‘Türkiye Turizm Ansiklopedisi’ için 2 bin 240 yazar, 8 bin 84 madde yazdı. Bilerek gezmemiz için ihtiyaç duyacağımız türden bir eser...

Bir geziye nasıl çıkarsınız? Önceden gideceğiniz yer hakkında bilgi alır mısınız? Yoksa dolaşa dolaşa keşfetmek mi hoşunuza gider?
Yazarların, seyyahların verdiği bilgiyi önemser misiniz? Hiç kuşkusuz gidip oraya yerleştikten sonra dolaşmaya çıkarsınız.
Her yerin çok tanınmış, mutlaka görülmesi gereken yerleri vardır, bu açıdan bir rehbere muhtaçsınız. Kısa sürede en önemli yerleri görmek için başvuru kitaplarına her zaman ihtiyaç duymuşumdur. Yalnız yabancı kentler için değil, Türkiye sınırları içinde de bilgi sahibi olmalısınız.
Heybeliada’ya giderseniz Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın evini ziyaret edin, hayatının geçtiği yer size yazar hakkında bazı bilgiler sunacaktır.

Turizme dair her şey

Yazının Devamını Oku

26. İstanbul Tiyatro Festivali başlıyor

21 Ekim 2022
26. İstanbul Tiyatro Festivali, 25 Ekim’de perdelerini açmaya hazırlanıyor. Bu yıl 50. yaşını kutlayan İKSV’nin düzenlediği İstanbul Tiyatro Festivali, bu edisyonunda programını yeni bir küratörlük yapısıyla şekillendirdi. Festival, yazıp yönettiği 100’den fazla oyunla ve kurduğu topluluklarla Türkiye tiyatrosunun son 40 yılındaki en önemli isimlerden Işıl Kasapoğlu’nun küratörlüğünde gerçekleştiriliyor.

Festivalde Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya, KKTC, Yunanistan ve Türkiye’den 21 yapım ile üç ‘perdeden gösterim’ Aygaz, Opet ve Tüpraş’ın sponsorluğunda izleyicilerle buluşacak. Festivalde Molière’in doğumunun 400. yılı hem yurtdışından hem ülkemizden yapımlarla kutlanırken, Pasolini de 100. doğum yılında özel bir gösteriyle anılacak. Tiyatronun iki ustası Haldun Taner ve Ferhan Şensoy’a da saygı duruşunda bulunulacak festival programında pek çok önemli ismin yazdığı, yönettiği, oynadığı gösteriler yer alıyor.

ONUR ÖDÜLÜ ALİ POYRAZOĞLU’NUN

26. İstanbul Tiyatro Festivali Onur Ödülü, bu yıl 60. sanat yılının yanı sıra kendi adını taşıyan tiyatrosunun da 50. yılını kutlayan tiyatro oyuncusu, yazarı ve yönetmeni Ali Poyrazoğlu’na sunuldu. Bizet’nin ‘Carmen’ine atıfla ve anılarından hareketle yarattığı yeni projesi ‘Habanera Makamı’ ile festivale konuk olacak Ali Poyrazoğlu, tiyatro ve operayı buluşturduğu gösterisinde Çiğdem Erken Quartet eşliğinde sahnede olacak. Oyun 7 Kasım’da CRR Konser Salonu’nda gerçekleşecek prömiyerinin ardından 19 Kasım’da Süreyya Operası’nda tekrar izleyiciyle buluşacak.

USTA İSİMLER FESTİVALDE BULUŞUYOR

Festival, açılışını M. Caner Alper ve Mehmet Binay’ın Molière yorumu ‘Kibarlık Budalası Remix’ ile yapıyor. Zülfü Livaneli de yazdığı ilk tiyatro oyunu ‘Duvar’ ile festivalde. Okan Bayülgen, yazıp yönettiği ve başrolünü üstlendiği ‘Richard’ ile ilk kez İstanbul Tiyatro Festivali’ne konuk oluyor. Ortaoyuncular, Ferhan Şensoy’un vefatından sonra ‘Şahları da Vururlar’ ile sahnelere dönerken tarihi Ses Tiyatrosu da perdelerini yeniden festivalde açıyor. Selçuk Yöntem ise Ece Dağıstan Say ile birlikte festivale özel olarak, müzikli bir ‘İlyada’ okuması gerçekleştirecek.

ULUSLARARASI YAPIMLAR

Festival ayrıca birçok uluslararası yapımı da İstanbullu tiyatroseverlere getiriyor. Bugünün en önemli koreograflarından

Yazının Devamını Oku

Balonlu günler

20 Ekim 2022
Kapadokya’da balon kazasında ölenlere rahmet, yaralılara da şifa diliyorum.

Anılarım arasında Ürgüp epey bir yer kaplıyor.

Ürgüp Belediye Başkanı Bekir Ödemiş, iyi karikatürist Semih Balcıoğlu adına bir ödül düzenlemişti, ben de seçiciler kurulundaydım.

O zaman uçak yolu şöyleydi: Kayseri’ye iner, otomobille Ürgüp’e giderdik.

Semih Balcıoğlu Yarışması’nda ödül kazananlar oraya çağrılır, törenle ödülleri verilirdi.

Ayrıca Semih Balcıoğlu adına bir galeri de açılmıştı.

Ne yazık ki belediyelerin etkinlikleri, ödüller, başkan değiştikçe kalıcı olmuyor. Nice ödüller bir iki kere verilmiş, sonra da adı sanı bilinmez olmuştu.

Şimdi Semih Balcıoğlu’nun karikatür kitaplarını arasanız bulur musunuz, bilmiyorum. Çünkü karikatür kitaplarının belli bir alıcısı oluşmadı.

Semih Balcıoğlu

Yazının Devamını Oku

Müfettiş şairler - Cemal Süreya ve Sezai Karakoç anıldı

18 Ekim 2022
Vergi Müfettişleri Derneği’nin (VMD) düzenlediği ‘Müfettiş Şairler Cemal Süreya – Sezai Karakoç Anma ve Şiir Programı’ İstanbul’da Hazine ve Maliye Bakanlığı Ataşehir Yerleşkesi’nde 13 Ekim Perşembe günü gerçekleştirildi.

Vergi müfettişleri meslektaşları iki iyi şairi de unutmadı.

Yaklaşık 500 davetlinin katıldığı etkinlikte Sunay Akın, Hakan Gerçek, Saadettin Acar, Mehmet Ali Işık konuştu.

Sunuculuğu Bloomberg HT radyo programcısı ve yöneticisi Süheyla Yılmaz yaptı.

Etkinlik kapsamında düzenlenen şiir yarışmasına 47 kişi 117 şiirle başvurdu.

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Yıldız Teknik Üniversiteleri öğretim görevlileri Osman Kürşat Yorgancı, Mustafa Özgün Harmankaya, Kültür ve Turizm Bakanlığı Başmüfettişi Bilal Bakır’ın jüri üyesi olduğu yarışmaya katılan herkese ücretsiz bir yıllık Varlık dergisi aboneliği hediye edilirken ilk 3’e giren şiirler de Varlık dergisinin Kasım sayısında yayımlanma hakkıyla ödüllendirildi.

Yarışmanın birincisi Mustafa Sefa tarafından kaleme alınan ‘İstisna’ şiiri olurken, ikici Abdülsamet Taş’ın yazdığı ‘Yılan Bahçesinde Gül Koklamak’ şiiri seçildi.

Üçüncülük ödülü ise üç ayrı şiire verildi.

Yazının Devamını Oku

Müzik dünyasından önemli bir ad: Etem Ruhi Üngör

16 Ekim 2022
Müziğimize hizmet etmiş nice ad unutuluyor, yaptıkları anılmıyor, böylece de hizmet zincirinin halkaları boşlukta kalıyor.

Orhan Araslı’nın hazırladığı ‘Etem Ruhi Üngör’ün Anıları – Bir Mücadelenin Öyküsü’ kitabı müzik tarihimize önemli bir not düşüyor.

İlk yazı Gönl Paçacı Tunçay’ın, ‘O mücadele etti biz kazandık’ı: “Temelde söyleşi formatında hazırlanmış da olsa önümüzde müziğimizin yakın dönemini içeriden -kendine mahsus bir kişi üzerinden– anlatarak, sosyal tarihimizi de ilgilendiren bu dinamik değişim sürecini çok iyi yansıtan geniş bir metin var. Hemen burada hakkını teslim edelim, bu yayın, söyleşiyi uzun ve meşakkatli bir süreçte gerçekleştiren, metin haline getiren ve yıllar sonra bizlere emanet ederek yine uzun ve meşakkatli bir basılma sürecini sabırla izleyen değerli büyüğümüz Orhan Araslı Beyefendi’nin özverisiyle gün yüzüne çıkıyor.

Kitabı bir nevi ‘20. yüzyıl öznel–eleştirel müzik tarihi’ olarak da okuyabilirsiniz, müzik camiası içinde aykırı bir duruş ve yaklaşımın yansıması olarak da. ‘Duygusal tarih’ demeye dilim kayıyor ama o da tam değil; söyleşinin zengin içeriği, daha çok eskilerin ‘kıyl ü kâl’ dediği türden ayrıntılarla örülü. Fakat tüm bu keskinlik ve objektiflik eserin başvuru kaynağı olma değerini azaltmıyor; olsa olsa okurda ‘temkinle yaklaşılması’ duygusunu yaratan bir üslubun, cesur ve sert bir ifade tarzının meraklandırıcı etkisini öne çıkarıyor.

87 senelik mücadeleli bir hayatı dolu dolu yaşayan Etem Ruhi Öngör (1922 – 2009), dünyaya gelişinin 100. yılında da, tıpkı elinizdeki bu kitapta olduğu gibi, kültürel mirasımıza sağladığı katkılarla aramızda yaşamaya devam ediyor.”

Ana bölüm başlıkları:

- I. Bölüm

Etem Ruhi’yi hayata hazırlayan yıllar

Yazının Devamını Oku

Hangi romanlarda fondan ve çikolata var

13 Ekim 2022
Birçok kent özel günlerle mutfağını tanıtıyor, yalnızca konuklarını kendi memleketinde ağırlamıyor başka şehirlerde de bu yemek etkinlikleri yapılıyor.

Belediyeler bu konuda öncü rol alıyor.

Günümüzdeki yemek çeşitlerini, yerel mutfaklarda pişenleri tadıyor, hakkındaki kitapları da okuyoruz.

Peki, bizim geçmişimizde yenen yemekler hangileriydi, sofra adabı nasıldı?

Bu konudaki dergileri okumaktan hoşlanıyorum.

‘Yemek ve Kültür’ün yeni sayısında yemekle ilgilenenlerin de edebiyat severlerin de okuyacağı bir yazıdan söz edeceğim:

Nihal Abir’in yazısı ‘Türk romanında fondan ve çikolatanın izi’ başlığını taşıyor.

Yemek ve sofra adabıyla ilgili yazılar beni zaman zaman ailemin eski günlerine götürüyor.

Yazının Devamını Oku

Resim ve heykel tarihimize ışık tutan müze

11 Ekim 2022
Pazar günü sanat tarihimiz açısından önemli bir müzenin açılışındaydım.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Handan İnci’nin öncülüğünde İstanbul Resim ve Heykel Müzesi açıldı.

Açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı.

Cumhurbaşkanı, şimdiye kadar sanata yaptıkları katkıları, sanata verdikleri önemi konuşmasında dile getirdi.

Program şöyleydi:

Handan İnci kuruluşundan bu yana yapılan çalışmaları özetledi.

İlk tanıtım cümlesi, gelenleri diğer bilgilere hazırladı:

“Üniversitemiz 1882 yılında Sultan II. Abdülhamid Han’ın iradesiyle, Osman Hamdi Bey’in çabalarıyla Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şahane adıyla kuruldu.”

Yazının Devamını Oku

Müzik tarihimizin öncüleri

9 Ekim 2022
Müzik tarihimiz ve müzik dünyasının önemli adları üzerine Serhan Yedig’in kayda değer çalışmaları vardır.

Ne yazık ki günübirlik telaş içinde önemli bilgi ve kişiler unutulmaktadır. Müzik tarihimizi oluşturanları unutursak varacağımız yargılar yetersiz kalır. Serhan Yedig’in çalışması “Öncü Virtüözler Şaşırtıcı Öyküler” başlığını taşıyor. İlk sayfada bir gönderme var.

TRT Radyo-3 programcılarından Nurhan Olcayto’nun (1943-2021) anısına...”

Önsözde bu tür kitapların neden çok gerekli olduğunu belirtiyor, Yedig:

Nice değerlerin ancak öldükten sonra teessürle anılması, bazı değerlerin ise öldükten sonra da kasten unutturulmak istenmesi her nedense sanat tarihinin bedbaht kaderlerinden olagelmiştir!” Mahmut Ragup Gazimihal, 1955’te yayımlanan kitabı ‘Türk Askeri Muzikaları Tarihi’nde dile getiriyor bu sitemini. Aradan geçen yaklaşık üç çeyrek asrın, durumu değiştirdiği söylenemez.

2019’da piyanist Ayşegül Sarıca’nın biyografisini hazırlarken Osmanlı İmparatorluğu’nun son, Cumhuriyet’in ilk yıllarında dünya sahnelerine çıkmayı başaran, konserleri Avrupa-ABD basınına yansımış öncü virtüözlerimiz hakkında bilgi araştırmıştım. Kaynakların çok sınırlı kaldığını, üstelik hatalı bilgiler içerdiğini görmüştüm. Nihayet 2010’da Evren Kutlay, ‘Osmanlı’nın Avrupalı Müzisyenleri’nde ‘Batı Müziğinin Osmanlı/Türk Temsilcileri’ başlığı altında bazı öncü virtüözlere de değinmişti. Türkçe’de ilk kez gün ışığına çıkan birçok verinin yanı sıra geçmişin metinlerinden teyit edilmemiş kimi bilgileri de aktarmıştı. Bazı portreler kaynak yetersizliğinden tamamlanamamıştı.

Sarıca kitabı için kaynak taraması yaptığım günlerde, The Times’ın arşivinde 1900 yılında İstanbullu Faik Della Sudda hakkında yayımlanmış haberi ilgiyle okumuş, ismine Türkçe müzik ansiklopedilerinde rastlayamayınca hayrete düşmüştüm.

Dünya sahnelerine çıkan ilk Batı müziği virtüözlerimizden bazılarının öykülerini ne yazık ki detaylandıramadım. Örneğin, 1850’lerde Prag Konservatuvarı’ndaki eğitiminin ardından Avrupa turnesine çıkan, V. Murad ve II. Abdülhamit’e müzik dersi veren İzmirli piyanist Augusto Lombardi’nin izini, çevrimiçi erişime açılan dönemin Fransız, İngiliz ve Alman gazetelerinde bulamadım. Sadece Pera konserleri hakkında bilgiye ulaşabildim. 

Bu kitabın, tarihin tozlu raflarında keşfedilmeyi bekleyen diğer öncü virtüözlerimiz ve bestecilerimizin dünya sahnelerindeki başarılarının gün ışığına çıkarılması, Türkçe kaynaklarda kayda geçirilmesi açısından genç araştırmacılara esin vermesini diliyorum.”

Yazının Devamını Oku