Bilkent Üniversitesi, Oğuz Tansel Türk Edebiyatı Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından her yıl Oğuz Tansel adına dönüşümlü olarak ‘Çocuk Yazını’, ‘Halk Bilimi’ ve ‘Şiir’ alanlarında ödüller veriliyor.
2022 yılı ödülü şiir alanında ve Alphan Akgül, Mehmet Kalpaklı, Birhan Keskin, Orhan Tekelioğlu, Levent Yılmaz’dan oluşan seçici kurul tarafından, 2021 yılında yayınlanmış (ya da yayıma hazır) şiir kitapları arasından Ömer Erdem’in ‘Güneş Kalır Bir Başına’ adlı yapıtına verilmesine (oybirliği ile) karar verilmiştir.
Kurul, Ömer Erdem’in bu kitabıyla, yirminci yüzyıl şiir akımlarının etkilerini özümseyerek aşması, yalın ve lirik bir söyleyiş ile düşünce derinliğini birleştirmesi, klasik şiire özgü dize tartımı, eda ve kompozisyon bilgisini çağdaş şiir anlatışlarıyla yorumlayarak modern ve özgün bir üslup yakalamayı başarmış olmasını ödülün gerekçesi olarak görmüştür.
Ödül töreni 24 Kasım saat 16.30’da Bilkent Üniversitesi C Blok Amfi’de yapılacaktır. Tören öncesi günümüz Türk şiiri üzerine uzmanların katılımıyla bir panel düzenlenecektir.
BİR ÖDÜLÜN 30’UNCU YILI
Türk
Frankfurt Kitap Fuarı’ndan sonra Paris’e giderdim. Bir keresinde Ferit Edgü, Dinolara telefon etmemi söylemiş, telefon numarasını vermişti.
Telefona Güzin Dino çıkmış, beni akşam yemeğine davet etmişti.
Dino Çifti’yle ilk kez tanışacaktım.
Dört tarafı kapalı bir asansöre binmiştim ve bir arıza olursa burada kalırım diye korktuğumu hatırlıyorum.
Güzin Dino nefis bir fırında kuzu eti yapmıştı.
Oturduğumuz salonun üstünde bir de asma kat vardı.
Elbette Türk edebiyatı üzerine konuşmalar gündemdeydi. Abidin Dino tanıdıkları üzerine olumlu, sevecen yorumlar yapıyordu.
Güzin Dino
Cumhuriyet’in 100. yıl kutlamalarında müzik konusunda ne yapabiliriz?
Önce Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Beşleri’nin bestelerinden oluşan bir dizi CD ve LP doldurtmalı, ayrıca bir inceleme kitabı da yayımlamalı.
Türk Beşleri kimlerdi?
- Cemal Reşit Rey
- Ulvi Cemal Erkin
- Hasan Ferit Alnar
- Ahmet Adnan Saygun
alnız Türk edebiyatının değil, Türk tiyatrosunun da, gazete yazıları-
nın da büyük ustası Haldun Taner’in gerçekten önemli, rehber niteliğindeki bir kitabından söz edeceğim: ‘Zamanın Getirdiği Perspektifler - Dünya Edebiyatı ve Edebiyatçıları’. Hazırlayan: Tuncay Birkan.
Okuduğum kitaplar için güvendiğim yazarlar ne düşünüyorlardı? O kitapları niye seçtiler?
Bu kitabı okurken belki sizin de okuduğunuz, beğendiğiniz bir yazar için bir iyi yazar ne yazmış, onu göreceksiniz. Okumadığınız bir kitapsa onun yargısına bakıp okuyacaksınız.
Haldun Taner’in kitabında kimler var?
* Shakespeare ve Hamlet
* Çehov’un Oyun Yazarlığı
* Victor Hugo ve Bizimkiler
Yıllar önce Gülsün Bilgehan’ın yazdığı ‘Mevhibe-Çankaya’nın Hanımefendisi’ kitabının tanıtımı için beni Pembe Köşk’e çağırmışlardı.
Daveti Metin Toker arzu etmişti. Ağırlamayı, karşılamayı Özden Toker gerçekleştirmişti.
Köşkün bahçesinde Ankara ve İstanbul’dan seçkin bir topluluk karşısında konuştum. İnönü’ye, Mevhibe Hanım’a duyulan sevgi ve saygının bir gösterisiydi.
Pazar günü bu ilgi beni de mutlu etmişti, unutamadığım günlerden birini yaşamıştım.
Annem, doğum günüm olan 23 Aralık’ta benden ayrılmış, sonsuzluğa göç etmişti. O gün Özden Toker aramış, annesi Mevhibe Hanım’ın da kendi doğum gününde vefat ettiğini söylemişti.
Zeynep Bilgehan’dan tarihleri aldım, üzerinden 30 yıla yakın geçmiş.
DÜNYA KİTAP ÖDÜLLERİ VERİLDİ
Aramızdan kısa süre önce ayrılan ‘Rasim Özdenören Özel Sayısı’ndan bazı yazıları seçtim:
Özel sayının ilk yazısı ‘Eleştiri ile Vefa Arasında’, Üzeyir İlbak imzasını taşıyor:
“Rasim Özdenören’in merhamet ve vicdan muhasebesinde insani hasletlerinin oldukça fazla olduğunu biliyorum. Sahnede ikizi Alaeddin Özdenören’in ‘Kerem’in Çantası’nı okuduğumda dakikalarca konuşmasına başlayamadığına tanıklık ettim. Pek çok konuda malumat sahibidir ve yaşadığı yıllarda tanıklık ettiği pek çok olayı hatırlar. Özdenören, 75. yaşı münasebetiyle sanat hayatının konuşulacağı bir program için Eyüp’e gelmiş, çocukluğunun sokaklarını, yaşadığı evi ve çevreyi detayları ile anlatmıştı. Dergimizin bu sayısında o konuşmaya da yer verdik.”
Şaban Sağlık - ‘Kasaba Edebiyatı’ örneği olarak ‘Gül Yetiştiren Adam’
Zafer Acar – Bir Araf Durumu: Kuran ile Kuram Arasında Kalmak
Yunus Emre Özsaray – Rasim Özdenören Hikâyesinde Dönemler ve Yönelimler
Üzeyir İlbak
A Homage to Charlie Parker’
CD’nin kitapçığında Martin Doughtry’nin albüm hakkında bir yazısı yer alıyor:
“Şahin’in albümü hiç bitmeyecek zamansıl etkilenim sarmalında bir dönüm noktasını daha temsil ediyor.
Funk Poems for Bird, Parker’in sessel dünyasını, hiçbir şekilde karnından konuşmadan ya da Bird’ün kurguladığı bepop dönemine geri dönmeye teşebbüs etmeden keşfediyor.
Bu modern ve esnek müzik, geçmişi düşlerken müzikal geleceğin yakın kenarını keşfediyor. Bunu yaparken de Parker’ın müziğine kafa yormuş.
Belki bu albümü, birbirinin farkında olmadan yapılmış üç parçalı bir tablonun son parçası olarak da görebiliriz.
‘Funk Poems’
Necip Tosun’un ‘Dünya Romanının Serüveni’ dünya edebiyatındaki iyi romanlar konusunda bilgi sunuyor. Bu tür kitaplar günümüz okurunun kısa zamanda bilgi edinme isteğini karşılıyor. ‘Sunuş’tan alıntılar kitabın niteliği üzerine özet bilgi taşıyor: “Büyük yazarlar hayal gücünün prizmasından hakikati görünür kılar, sıradan gözüken ayrıntıları hayatın gerçek resmine dönüştürüp yepyeni bir anlama büründürürler. Hayat resmedilir, karakterler psikolojik tahlillerden geçirilir; olaylar, durumlar varoluş nedenleriyle ortaya konurken gerçeklik kusursuz bir biçim ve özenli bir üslupla sanata dönüştürülür.
Büyük yazarların eserleri bir kez okunup bir kenara atılacak kitaplar değildir. İnsanlık krizini
ele aldıkları, hayatın değişimi karşısında alınan/alınacak tavırları yansıttıkları ve evrensel değerlere yaslandıkları için bu eserlerin her döneme söyleyecek sözleri vardır.
Hayat denen denizin içinde bir yaşam acemisi gibi boğulup gitmemek için bu can simitlerine hep ihtiyaç duyulur. Bu eserlerle iyilik ile kötülüğün, hayat ile ölümün, cennet ile cehennemin, gerçek ile yalanın dünyasına dalar; ikna olacağımız bir hayatın kapısını aralarız. Sisler içinde, kaos ortamında ve çokseslilikte yaşadığımız gündelik hayatın içinde sezemediğimiz, fark edemediğimiz hakikat bütün tezahürleriyle önümüze serilir. Yakın ve dikkatli bir okumada bu eserlerin zengin dokusunun renklerini görür, geniş bir kültürün hafızasıyla nasıl örüldüklerini fark ederiz. Çünkü büyük eserlerde gerçeklik özümsenerek karakterler ve olaylar üzerinde tatbik edilir.”
Derin, zengin bir anlamı barındırır
Kitaptaki ikinci yazı ‘Dünya Romanının Serüveni’ başlığını taşıyor. Son satırı şöyle: