Doğan Hızlan

‘Yeni’ bir gülnihal

17 Şubat 2019
BAZI parçalar vardır ki popülerlik kazanmışlardır. Çalanı da, dinleyeni de, söyleyeni de geniş bir kitleyi kapsar.

Hammâmizâde İsmail Dede Efendi’nin “Yine Bir Gülnihal” bestesi bu tarife giren, ses hafızamızda yer etmiş bir örnektir.

Cihat Aşkın’ın hazırladığı “Türk Valsleri”* Doğu’yla Batı’nın zevk kesişmesinden ortaya çıkan, her iki tür müziği sevenlerin de kulaklarında yankılanacak çok başarılı bir CD.

Her yılbaşında Viyana’daki vals programını TRT naklediyor. Bu CD’nin benim için başka bir önemi var. Türkiye de Batı’nın zevkini, müziğini Tanzimat’tan beri dinlemiş ve sevmiştir. Nice bestecimiz de birçok formda beste yapmıştır.

Kitapçığın başında Cihat Aşkın’ın Türk Valsleri yazısı, gelenekle modernleşme arasındaki gelgitlerimizi ince bir ironiyle bize aktarıyor: “İtalyan maestro bagetini kaldırdı. Bando sevilen İtalyan operalarından tatlı melodiler çalmaya başladı. Bandonun etrafına toplanan halka bu defa duydukları ve gördükleri manzara karşısında hayretle bakıyorlardı. Tatlı melodiler etrafa yayılmaya başladıkça kimileri kendilerine oldukça yabancı gelen bu farklı görüntüye dahil olmak istemeden uzaklaşıyorlardı, kimileri de oldukça ahenkli ve ilginç gelen bu yeni düzene ayak uydurarak başlarıyla tempo tutuyorlardı.

Biz millet olarak değerlerimizi kendimize saklamayı seviyoruz, halbuki bu değerler sadece bizim değil ama tüm dünyanın, tüm insanlığın değerleri olmalıydı. Ama biliyoruz artık öyle olacak...

Hammâmizâde İsmail Dede Efendi’ye saygıyla...”

Yeniliklerin yadırganma payını her zaman gözetirim. Bizim müzik zevkimizin tarihi, çeşitli esintilerin rengârenk özelliğini taşır.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzayan yolda epeyce gelgitler yaşanmıştır.

Yazının Devamını Oku

Müzikçiler ve müziği sevenler için...

16 Şubat 2019
Değerli müzikolog Ahmet Say’ın yeni basımı yapılan yapıtı, ‘Müziğin Kitabı’ müzik eğitimi görenler kadar iyi bir dinleyicinin de yararlandığı bir çalışmadır.

Müziğin Kitabı’nın başındaki, ‘Bu kitap niçin yazıldı, kimler için yazıldı’ bölümünü okuduğunuzda içerik konusunda bilgi edinmiş olursunuz: “Bu kitap, müzik bilgisi içinde yer alan temel konuları öğrenmenin kolay ve zevkli olduğunu göstermek için yazıldı. Bu kitabın ‘kimler için’ yazıldığına gelince... Çocuk ya da yetişkin, bütün müzikçiler için! Müziğe ilgi duyan herkes için... Aslında müzik öğrencileri için bir ‘ders kitabıdır’ elinizdeki. Ama müzik, sıradan bir ‘ders’ değildir, öncelikle ‘sevgi’dir. Konservatuvarlardaki öğrencilerimiz üniversitelerimizin müzik öğretmenliği bölümlerinde ya da güzel sanatlar liselerinde okuyan öğrencilerimiz ders çalışmak için mi müziği öğreniyor yoksa müziği sevdikleri için mi?

Sadece profesyoneller değil, amatör müzikçiler de sever müziği, bu sanata ilgi duyan dinleyiciler de... Müzik sevgisini derinleştirmek için onun temel bilgilerine bilinçle eğilmek gerekmez mi? Profesyonel bir müzikçiden tutun, herhangi bir müziksevere kadar herkes aradığını bulacaktır ‘Müziğin Kitabı’nda.”

Özden fedakârlık edilmeden yalın bir dille yazılmış. Sıralamayı incelediğinizde konu zenginliğini fark edecek, gerek eğitimde gerek iyi bir dinleyici olmakta bir başvuru kitabı olduğuna karar vereceksiniz:

*Doğanın sesleri, müziğin sesleri

*Müzik nedir, nasıl bir sanattır

*Nota bilgisi

*Perdeler

*Aralıklar

Yazının Devamını Oku

Karadeniz Kitap Fuarı yarın açılıyor

15 Şubat 2019
TÜYAP Samsun Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek fuara katkıda bulunanlar:

- TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AŞ

- Türkiye Yayıncılar Birliği

- Samsun Valiliği

- Büyükşehir Belediyesi

- Ticaret ve Sanayi Odası

- Ticaret Borsası

- Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği

- İl Milli Eğitim Müdürlüğü

Yazının Devamını Oku

Sevgililer Günü’nde ne armağan etmeli

14 Şubat 2019
CEVABIM net ve kesin. Kitap armağan etmeli.

Televizyonlardan dergilere, gazetelere kadar her mecrada Sevgililer Günü için armağan hatırlatmalarında bulunuluyor.

Belli günlerdeki anmalar benim için ticari tahrikten öteye geçen bir davranış değildir.

Bir yıl içinde ne hatırlayacaksınız, ne bir armağan alacaksınız ama tek bir günde tek bir armağanla aşkınızı, bağlılığınızı ispat etmiş olacaksınız.

Kitap dışında ne alırsanız alın akılda kalmaz, belleğimizde yer etmez. Geçicidir.

Oysa bir kitabı okudukça onu armağan edeni anımsarsınız. Açıklayamadığınız duygularınızı o kitap aracılığıyla yoğun biçimde aktarabilirsiniz.

Sözgelimi armağan edilen hele bir aşk şiirleri antolojisi ise bir yıl boyunca değil, ömür boyunca etkisi sürer.

Abdülhak Şinasi Hisar’ın ‘Aşk İmiş Her Ne Var Âlemde’ antolojisi, Cemal Süreya’nın ‘Aşk Şiirleri Antolojisi’ benim hafızamın değişmez konuklarıdır.

Eğer belleğinizde aşka dair bir dize yoksa, ben sizin âşık olma duygusundan yoksun biri olduğunuz kararına varırım.

Yazının Devamını Oku

Şiir ve Edebiyat Festivali bugün başlıyor

12 Şubat 2019
Uluslararası Şiir ve Edebiyat Festivali’nin on birincisi bu akşam (12 Şubat 2019) saat 19.00’da İstanbul Pera Müzesi’nde yapılacak törenle açılıyor.

Festival dünyanın önemli şair ve edebiyatçılarını bir araya getiriyor.

Açılış gecesinin programı şöyle:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın konuşması.

Festival Onursal Başkanı olarak benim konuşmam. 

Açılışta festivale konuk olan Türk ve dünya şairleri bir şiir dinletisi sunacaklar.

Caz müziğinin ünlü isimlerinden Şenay Lambaoğlu bir konser verecek.

Çocukları şiir ve edebiyatla buluşturmak amacıyla iki özel etkinlik düzenlenecek.

Festivalin işlevi, şiir ve edebiyat dünyasının aslarını bir araya getirmek, birbirleriyle tanışmalarını sağlamak, yapıtlarını birbirlerine okumak, kendi edebiyatlarını, şairlerini tanıtmak.

Yazının Devamını Oku

Belki artık müzik albümü yazamayacağım

10 Şubat 2019
Bilindiği gibi sinema sektörüne teşvikler ve kolaylıklar getiren ve çeşitli sorunlara çözümler üreten bir yasa değişikliği geçtiğimiz günlerde TBMM’den geçerek yasallaştı.

Benzer bir biçimde kitapta KDV’nin sıfırlanması gibi yayıncılık sektörü için son derece önemli bir adım atıldı. Bütün bunlar Türkiye’de kültür hayatının gelişmesi açısından son derece sevindirici yanlar taşıyor.

Müzik sektörü de aynen sinema ve yayıncılık sektörleri gibi yeni bir yasal düzenlemeyi bekliyor.

Müzik sektörü özellikle internetin yaygınlaşmasıyla birlikte büyük bir değişim yaşıyor. Dijital dünya çok çeşitli uygulamaların ve sosyal platformların birer müzik kullanıcısı haline gelmesine yol açtı. Dünyanın gelişmiş ülkeleri kendi müzik endüstrilerini ve sanatçılarını korumak için dijital çağın gereklerine uygun yasal değişimleri hemen gerçekleştirdiler.

Türkiye ise müzik kullanımının şu an yüzde 80’i internet üzerinden yapılmasına karşın yasalarda bir değişim yapıp çağın gereklerinin yerine getirilmesini bekliyor. Adeta dev internet şirketleri üzerinden Türk müziği yağmalanıyor. Yabancı şirketler ve sanatçılar uluslararası bazda korunup teliflerini toplarken Türk müziği korumasız.

Müzik sektörünün yakınmalarının özeti bu. Anlaşılıyor ki yasa çıkmazsa durum daha da kötüleşecek .

Her hafta bu köşede size yeni CD’leri tanıtıyorum. Ne yazık ki kısa zaman sonra yazacak albüm çıkmayacağı için bu tanıtımı yapamayacağım.

Sinemacıların derdine deva olan devletin, müzikçilerin de imdadına yetişmesini bekliyorlar.

Yeni CD’ler, yeni uzunçalarlar çıkaracak güç yapımcılarda kalmazsa o zaman sanatçının emeği de yok olup gider.

Yazının Devamını Oku

Dönemi, kişileri mektuplardan anlamak

9 Şubat 2019
Mektup türünü seviyorsanız, bu kitabı mutlaka okuyun. ‘Bâkî Muhabbet’ kitabında 99 mektup yer alıyor. Yapı Kredi Yayınları.

Ömer M. Koç Koleksiyonu’ndan seçilen mektupların başında Bahattin Öztuncay’ın yazdığı sunuşu okuyabilirsiniz. Kitap Ömer M. Koç tarafından Sevgi Gönül’e ithaf edilmiş:
“Eski harfleri öğrenmeme vesile olan sevgili halam Sevgi Gönül’ün aziz hatırasına.”
Öztuncay, mektupların seçilişi, niteliği konusunda sunuşta bilgi veriyor:
“Yayınımız Bâkî Muhabbet, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi, askeri, edebiyat ve sanat sahalarında önemli rol almış şahsiyetlerin kaleme aldıkları ve Ömer M. Koç Koleksiyonu’nda bulunan eski yazı mektuplardan seçmeler içermektedir. Mektupların gönderildiği kişilerin de aynı derecede önemli olmaları bu tercihlerimizde rol oynadı.”
Mektuplar, hem yazıldıkları yılların insan ilişkilerine, üsluplarına, siyasetçiden edebiyatçıya kadar türün değişen, farklı olan tarzlarını da yansıtıyor.
Şimdi mektuplaşmaların olmadığı ya da çok az olduğu bir dönemde, bu örnekler yazma sanatının da evrimini bize sunmaktadır. Özellikle edebiyat dünyasının ünlüleri arasındaki mektuplaşmaları okudum. Onların sayesinde hem o edebiyatçının hayatından bir kesiti öğrendim hem de edebiyatçılar arasındaki ağı okuyarak edebiyat tarihine düştüğüm notları yeniledim.
Eski harfleri bilenler yazanın kaligrafisi üzerine de yorum yapabileceklerdir.

Yazının Devamını Oku

Çocuk kitapları üzerine

8 Şubat 2019
NOTOS dergisinin soruşturmalarını her zaman yanıtlamışımdır. Yeni sayısının konusu eli kalem tutan herkesin ilgisini çekti, çekmeliydi de. Çocuk kitaplarının beni ilgilendiren yanı ileride bir edebiyat okuru kimliği kazanmasını istediğimiz çocuğun okuma altyapısını düzenlemek.

Bu yılın soruşturması şuydu: ‘En Önemli 100 Çocuk Kitabı’.

Seçerken acaba kaç yazar çocukluk anılarını anımsadı, o günden bugüne değişen dünyanın çocuk kitaplarına nasıl yansıdığını düşündü mü? Tavsiye ettikleri, seçtikleri kitapları nasıl okutacaklar, bu konuda kafa yordular mı?

Büyüklerin seçtiği bu kitaplardan sonra belli yaş grubu çocuklara da seçtikleri kitapları sormalı diye düşünüyorum.

Çocuklar kitapçılara girdiklerinde, ana-babalar kitap seçmede ne derece etkileri oluyor? Doğrusu inceleme konusu.

Görselliğin, dijital çağın tutsak ettiği çocukların seçimi de değişik bir liste oluşturabilir.

Çocuk kitaplarının yükselişte olduğunu yayın dünyasıyla ilgili her yazımda belirtirim.

Notos’un soruşturmasının da bu alanda doğru bir seçim olduğu kanısındayım. Çocuklar kadar ana-babalar da yazarların seçtiği bu listedeki en azından ilk 10’u merak edip alacaklar, çocuklarına okutacaklardır.

Ben önce listede ne kadar Türk yazar ve şairi var ona baktım.

Yazının Devamını Oku