Doğan Hızlan

Kapsamlı bir Atatürk sergisi

25 Ocak 2019
İZMİR’deki Folkart Gallery’de Atatürk’ün hiçbir yerde görülmeyen, hiçbir dergide çıkmayan fotoğraflarından ve kişisel eşyasından oluşan bir sergi açıldı.

Sergi için bir de iki büyük cilt kitap yayımlandı.

Serginin adı:

“Büyük Dâhi

Gazi Mustafa Kemal.”

Fotoğrafları seyrederek, onun hayatının çeşitli evrelerini, çevresini bu fotoğraflarda görebilirsiniz.

Görsel malzeme çoğunlukla ardında bir tarihi saklar. İşte fotoğrafların bu özelliğine de dikkatinizi çekerim.

Bu özellikleri nedeniyle de sergi daha sonra yurtiçinde ve yurtdışında da açılmalı.

Proje danışmanlığını Prof.

Yazının Devamını Oku

Osman Saffet Arolat’ın meslekte 55 yılı

24 Ocak 2019
SEVGİLİ arkadaşımız Osman Saffet Arolat’ın 55’inci meslek yılını kutlamak üzere Taksim’deki İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti Lokali’nde bir toplantı yaptık.

Kendisi basın dünyasında siyasi dalgalanmaların, değişimlerin birinci elden tanığıdır. Neler çekmiştir, neler yaşamıştır, onları hiçbir zaman övünerek anlatmamıştır. Hepsini de sorduğunuzda gülerek cevaplandırır.

Bana davetiyeyi Vahap Munyar iletti. Türk basın tarihini yazanlar mutlaka onun kitaplarından yararlanmalıdır. Anadolu’nun her santimetrekaresini dolaşmış, ekonomisiyle, insanıyla önemli bilgiler aktarmıştır.

Hiç kuşkusuz onun basın yaşamını, aştığı engebeleri öğrenmek için kitaplarını okumak şarttır:

- Babıâli Anıları

- Yaşamdan Bir Gezinti

- Bir Gençlik Liderinin Anıları - 1959-1974

Arolat’ın benim için bir başka özelliği vardır.

Sevdiğim şair

Yazının Devamını Oku

Zirvedeki buluşmadan duyduğum mutluluk ve önerilerim

22 Ocak 2019
Devletin zirvesindeki kişi ile müziğin zirvesindeki kişi buluştular.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fazıl Say’ın annesinin ölümünden sonra başsağlığı dilemişti.

Sanatçı da onu ‘Truva Sonatı’nı dinlemeye davet etti.

Cumhurbaşkanı da davete icabet etti.

İkisinin de aynı zevk ekseninde buluştuğu inancındayım.

Cumhurbaşkanı konuşmalarında sık sık şairlerden mısralar okur, şiire yabancı değildir, onun bizim ruhumuz ve beynimiz için önemini, hayatımızdaki yerini çok iyi bilir.

Fazıl Say da iyi Türk şairlerinin şiirlerini bestelemiştir. Âşık Veysel’den Türk Beşleri’ne kadar birçok Türk bestecinin eserlerini yurtiçinde ve yurtdışında çalmıştır.

Hiç kuşkum yok ki, Cumhurbaşkanı da şiir sevgisinde onun bu tavrını benimsemiştir.

‘Truva Sonatı’

Yazının Devamını Oku

Alâeddin Yavaşça’ya ‘Vefa’!

20 Ocak 2019
Geçen hafta Dr. Alâeddin Yavaşça bestelerini dinledim.

Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülü’nü aldığında, törende bulunmuş, anılarından bir bölümünü dinlemiştim.

Aylin Şengün Taşçı’nın çıkardığı uzunçalarda Yavaşça’nın 13 bestesi seslendirilmiş. Adı: Vefa(1).

Sanatçı onunla karşılaşmasını, ona duyduğu saygıyı uzunçaların iç kapağında yazmış:

“Yolumu Türk müziğine doğru çevirmeye karar verdiğim zaman en büyük şansım rahmetli hocam Necdet Yaşar ile birlikte sevgili Alâeddin Yavaşça Hocamın da karşıma çıkmasıydı. Necdet Hocam hâlâ çalıştığım İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu’na girebilmem için kendi değerlendirmesi ardından sesimi dinleyerek ikinci onayı vermesi ricasıyla beni Alâeddin Hocamın o dönem başhekim olarak çalıştığı Haseki Hastanesi’ne gönderdiğinde, munis tavırları, sımsıcak bakışları ve gülen yüzüyle bana büyük bir rahatlık ve güven vermişti. Rahmi Bey’in Hisarbuselik makamındaki ‘Bir nev-civansın,şuh-i cihansın’ sözleriyle başlayan şarkısını okumuştum. ‘Aferin Aylin, güzel okudun’ dedi.”

LP’de yer alan besteler :

A yüzü:

1. Hicaz şarkı: Ümitsiz bir aşka düştüm, 2. Rast şarkı: Senden uzak günlerim, 3. Hicazkâr şarkı: Sarı mimozamsın sen benim, 4. Hicaz şarkı: Ne günah etse açılmaz iki gönlün arası, 5. Kürdilihicazkâr şarkı: Mavi gök mavi deniz, 6. Hicaz şarkı: Kız sen ne güzelsin sana gençler tapacaklar.

Yazının Devamını Oku

A’dan Z’ye Mesud Cemil

19 Ocak 2019
Müzik dünyamızda öyle adlar vardır ki onların hayatını yazdığımızda Doğu-Batı sarmalında Türkiye’deki müzik tarihinin de önemli olaylarını, kişilerini, dönemeçlerini yazmış oluruz. Onlardan biri de Mesud Cemil’dir. Hüseyin Kıyak’ın hazırladığı ‘Mızrabı, Yayı ve Kalemiyle Mesud Cemil’ kitabı bu gerekçeyle önem taşıyor.


(BEŞ ÜZERİNDEN DÖRT YILDIZ)Hazırlayan: Hüseyin Kıyak
Kubbealtı Neşriyatı
760 sayfa
90 TL

Mesud Cemil, Türkiye’de müzik üzerine yazdıklarıyla da bugün başvurulacak bir addır. Çünkü hem Batı’yı bilen hem Doğu’da yaşayanlar, Cumhuriyet sonrası kültür grafiğimizi doğru çizmişlerdir.

Benim unutamadığım bir jübileyle, anılarımla zevkimin örtüşmesini sağlamıştır.

Yazının Devamını Oku

İki yeni eser iki dünya prömiyeri

18 Ocak 2019
FESTİVALLERİN bir özelliği her yıl bir tema tespit etmeleri, etkinliklerin bu çerçevede gerçekleştirilmesidir.

Önemli bir özellik de o festival için bir eser sipariş etmeleri.

Uzun süredir İstanbul Müzik Festivali bu anlayışı uyguluyor. Biz dinleyici olarak hem yeni bir besteci tanıyoruz hem de yeni bir eser dinlemiş oluyoruz.

Kimi zaman da tanınmış bestecilere festival açılışı için verilen sipariş, festivalin dünyada bir kez daha adının geçmesini sağlıyor.

47’nci yaşını kutlayan İstanbul Müzik Festivali bu yıl 11-30 Haziran arasında yapılacak.

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen festivalin ana sponsoru E.C.A. Presdöküm Sanayi A.Ş.

İstanbul Müzik Festivali’nin, Avrupa’da adından sıkça söz ettiren ve dünyada sadece kadın bestecilere verilen tek ödül olan Heidelberg Kadın Sanatçı Ödülü’nün geçen yılki sahibi Zeynep Gedizlioğlu’na sipariş ettiği iki piyano eseri ile, Sochi Festivali ile ortak olarak, günümüzün en üretken bestecilerinden Alexander Tchaikovsky’ye sipariş ettiği eser, dünyada ilk kez İstanbul Müzik Festivali kapsamında izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor.

Kimlere sipariş verildi:

YILIN KADIN

Yazının Devamını Oku

Bilerek gezmek

17 Ocak 2019
ARTIK gezilere çıkarken ya bir rehber eşliğinde orayı tanıyoruz ya da daha önce gideceğimiz yer hakkında bir kitap okuyarak gidiyoruz.

Hiçbirimiz bilmediğimiz bir yerde kaybolmuş etrafa yol soran komedi filmlerine konu olacak duruma düşmüyoruz.

Ben her zaman yerli/yabancı şehirleri bir edebiyatçının eşliğinde gezerim. Onların dikkatini çeken hususlar benim için yeterlidir. Zaten öyle kilometrelerce yürüyen biri olmadığım için bu bilgilerin sınırları içinde kalırım.

Saffet Emre Tonguç hem televizyonda izlediğim hem kitaplarını okuduğumu bir kişi. Çünkü işini severek yapıyor, aldığı zevki vermesini biliyor.

Bizim seyahat ekimizde de, gazete ilanlarında da gördüğüm turizm reklamlarında, Türkiye içinde gezme yüzölçümümüz arttı. Uzun tatillerin yanı sıra hafta sonları bile geziler için planlar yapılıyor.

Tonguç’un yeni kitabı Ayrıcalıklı Rotalar - Türkiye*.

İnsan önce yaşadığı kenti tanımalı. Her zaman tanıyabiliriz dediğimiz yerleri ihmal ediyoruz.

Ben bir özeleştiri yapmalıyım. Çok geç geziye başladım. Türkiye’nin birçok kentini kitap fuarları, toplantılar, üniversite konferansları sayesinde tanıdım.

Ferit Edgü,

Yazının Devamını Oku

Popüler dergilerin içeriği

15 Ocak 2019
POPÜLER kültür dergilerinin işleviyle eksikliğine daha önceleri de değinmiştim. Birçok yazarı, şairi daha geniş bir okur kitlesine ulaştırdığı iddia edilebilir. Rakamlarla bunu ispatlayamasalar da diyelim ki bu doğru olsun.

Ne var ki hep aynı ustalar ekseninde dönüyorlar, dar alanda geziniyorlar. Tanınmışların önemini defalarca vurgularken, az tanınmış bir genç yazara sayfalarında yer vermiyorlar. O zaman da bilinenleri tekrarlamakla yetinmiş oluyorlar. Belki de yeni yazarlar için ayrı bir bölüm açmalılar.

OT’un kapağında Cemal Süreya’nın bir illüstrasyonu ve şiirinden bir dize yer alıyor: “Aşktın sen gidişinden bildim seni”.

Sıddık Akbayır’ın “Keşke yalnız bunun için sevseydim seni” yazısında iyi şair Süreyya Berfe ile Cemal Süreya’nın şiir çeşitlemeleri üzerine anılara değiniliyor.

Süreyya Berfe de çok iyi bir şairdir, şiirin yalnızlığını tercih etmiş, büyük şehirlerin dağdağasından kaçmıştır.

‘Onur Yazarı’ seçildiği TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’na bir uğramış, yine yalnızlığına dönmüştür.

İncelemelerini, araştırmalarını benimsediğim Sevengül Sönmez, “Laleli’den Dünyaya Giden Tramvayın Vatmanı” yazısında şairin yaşamının dönüm noktalarını özetlenmiş.

Cemal Süreya’nın seyir defterini bu bilgilerle öğrenebilirsiniz.

Mecburi göçten üniversite yaşamına kadar bütün ayrıntıları yazıya getirmiş.

Yazının Devamını Oku