Deniz Gürel

Türkiye’nin 64’üncü hükümeti 24 Kasım günü kuruldu ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, merakla beklenen kabineyi açıkladı.

Ancak, yeni kabine, düşürülen Rus uçağının gölgesinde kaldı.

*
Sürprizlerin de yer aldığı kabinede Ankaralı bakan yok.
Buna karşın Ankara milletvekilleri Yalçın Akdoğan ve Tuğrul Türkeş, ‘başbakan yardımcısı’ oldu.
*
Ankara’nın, Büyükşehir Belediyesi’nden ve ilçe belediyelerinden beklentilerinin yanında Hükümet’ten de ‘kentsel’ beklentileri var.
Çözüm bekleyen o kentsel beklentilere şöyle bir göz atmak gerekirse:

İstanbul’da ulaşımla ilgili atılacak adımları geçtiğimiz hafta dikkatle takip ettim. 

İstanbulkart’ın kullanım alanının geliştirilmesiyle ilgili Büyükşehir Belediye Meclisi bir dizi karar aldı:
* 2016 yılında minibüs ve taksi dolmuşların yüzde 100’ünde İstanbulkart kullanılacak.
* Engellilerin kullanımına uygun minibüs sayısı 2015’te bin 500 iken, 2016’da bu sayı 2 bin 500’e yükselecek.
* Tamamlanması planlanan bisiklet yolu uzunluğu 2015 yılında 100 km olarak belirlenirken, 2016’da bu rakam 175 km’ye çıkarılacak.
Ankara’da taksi dolmuş yok ama Ankarakart özel halk otobüslerinde ve dolmuşlarda kullanılabilir. Aslında Büyükşehir Belediyesi, sisteme bu taşıtları rahatlıkla entegre edebilir ama özel halk otobüsçülerinde ve dolmuşçularda ‘nedense’ direnç var.
Bisiklet yolları konusuna gelince...
Ankara engebeli de olsa kullanım az da olsa Başkent’e bisiklet yolları önemli bir yenilik getirecektir. İstenirse İstanbul, Eskişehir, Konya gibi ana arterlere de yapılabilir. Ana yollarda bisiklet şeritleri yapılırsa gerisi zaten gelir.

* * *

2007 seçimlerinden bu yana AK Parti’nin Türkiye genelindeki oylarının ‘aynası’ olan Ankara’da büyü bozulmadı.

Dün detaylarıyla, AK Parti’nin 7 Haziran’a göre 1 Kasım’daki 8 puanlık artışını Başkent Fısıltıları’nda masaya yatırmıştık.
Peki ne oldu da 5 aydan kısa sürede Ankara’da AK Parti oyunu 300 bin artırdı, oy oranını yüzde 41’den yüzde 49’a çıkardı?
7 Haziran öncesi Türkiye genelindeki konjonktürden Ankara da etkilenmişti. 1 Kasım’ın dip dalgası Türkiye’de olduğu gibi Ankara’da da etkili oldu.
Bunun yanı sıra ülkenin pek çok şehrinde yaşanan ‘liste sorunu’ Ankara’da da dillendiriliyordu.
3 dönem kuralının kalkmasından en çok etkilenen kentlerin başında kuşkusuz Ankara geldi ve önemli değişiklikler yaşandı.
AK Parti’nin taraflı tarafsız bütün kesinlerde karşılık bulan isimlerinden Ali Babacan’ın 1. Bölge’den liste başı olması etkiliydi.
2. Bölge’nin ilk sırasındaki Cemil Çiçek de AK Parti’ye Başkent’te güç kattı. Seçim sonucu, MHP seçmeninin yoğun olduğu aynı bölgenin ikinci sırasındaki Tuğrul Türkeş’in de ‘kabul’ gördüğünün göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

29 Ekim’deki yazımın başlığı hatırlatarak başlayalım: “Ankara’da neyse Türkiye’de de o”

Türkiye’de yüzde 49.4 alan AK Parti Ankara’da yüzde 48.9 o aldı.
Yani Türkiye’de aldığı oyla Başkent’te aldığı oy oranı neredeyse aynı, arada sadece yüzde 0.5’lik fark var.
Anket firmalarının çuvalladığı, tahminlerin tutmadığı seçimde Ankara AK Parti açısından yine Türkiye’nin aynası oldu.
7 Haziran’da Başkent’te yüzde 41.2 olan oy nasıl oldu da 5 ayda yüzde 7.7 artış gösterdi, bir bakalım:
* CHP’nin oy deposu olan Çankaya’nın da bulunduğu Birinci Bölge’de yüzde 36.3 olan oyunu yüzde 43.5’e çıkardı ve 7 olan milletvekili sayısını 8’e çıkardı.
* Birinci Bölge’de 155 binin üzerinde oy artışı yaparak 808 bin 288 oy aldı.
* Birinci bölgedeki 12 ilçenin 11’inde (Çankaya hariç) birinci parti oldu. En yüksek oy oranını yüzde 76.8’le Akyurt’ta aldı.

TÜRKİYE, 7 Haziran seçimleriyle ortaya çıkan yeni tablosunun ardından koalisyonun kurulamayınca, yaz aylarını siyasi belirsizlik ve terör gündemiyle geçirdi.

Ve Türkiye, 3 gün sonra yeniden sandığa gidiyor.
Siyasetle ilgili-ilgisiz herkesin aklında aynı soru var:
“Sandıktan ne çıkacak?”
Öyle bakteriyel bir atmosferde seçime gidiyoruz ki:
* Bir yandan PKK’nın diğer yandan IŞİD’in hain saldırıları...
* AK Parti-Cemaat kavgasının  geldiği son noktada holdinglere ve medya kuruluşlarına el koymalar...
* Sınırımızda Suriye’de yaşanan iç savaş ve belirsizlik girdabına Türkiye’nin çekilme gayreti, sayıları her geçen gün artan mülteciler...

1 Kasım'a 10 gün kala 1. bölgede son durum

1 Kasım seçimlerine 10 gün kaldı.
Ankara 1. Bölge’de (Akyurt, Bala, Çankaya, Elmadağ, Etimesgut, Evren, Gölbaşı, Haymana, Mamak, Polatlı, Sincan, Şereflikoçhisar) son duruma ve başkentteki seçim atmosferine bir göz atarsak:
* 7 Haziran verilerine göre bölgedeki kayıtlı seçmen 2 milyon 74 bin 389, geçerli oy 1 milyon 797 bin 327.
* TBMM’ye 18 milletvekili gönderen 1. Bölge’de yüzde 88’le katılım hayli yüksek.
* 7 Haziran’da AK Parti yüzde 36.5 oyla 7, CHP yüzde 33.4’le 7, MHP yüzde 18.1’le 3 ve HDP yüzde 6.2’yle 1 milletvekili çıkarmıştı.
* * *
3 dönem kuralı 1 Kasım’da kalkınca AK Parti’de birinci sıra Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın yerine Ali Babacan’ın oldu. Bu durum AK Parti içinde 1. Bölge’deki tüm dengeleri değiştirdi.

Her seçim dönemi yaşanan dolandırıcılık girişimleri, 1 Kasım öncesi yine sınır tanımamaya başladı.

Parti yöneticilerinden milletvekillerine, belediye başkanlarından iş adamlarına bu süreçte birçok insan dolandırıcıların merceğinde.
Önceki gün görüştüğüm bir iş adamı, geçtiğimiz günlerde gelen bir telefonda kendisini ‘Büyükşehir Belediyesi’nden üst düzey yetkili’ diye tanıtan, makam ve isim de veren bir kişinin, “Seçim öncesi yardımınıza ihtiyacımız var. Başkanımızın da size selamı var” diyerek yüklü miktarda parayı hazır etmesini istediğini anlattı.
Olayın dolandırıcılık vakası olduğu şüphesiyle ismi kullanılan bürokratı makamından arayan iş adamı, “Böyle bir talebimiz olması söz konusu değil” yanıtını alınca, endişesinde haklı olduğunu anlar ve dolandırılmaktan kurtulur.
Seçimin yaklaşmasıyla beraber benzer vakaların yaşanma ihtimali daha da artacak gibi...
Bizden uyarması.

VALİLİĞİN ADIMI ÖNEMLİ

1 Kasım seçimleri için geri sayım başlasa da Türkiye’de seçim havası yok.

Siyasetle yatıp, siyasetle kalkan kentlerin başında olan Ankara’da bile durum diğer kentlerden farksız. Propaganda sürecinin başlamış olmasına rağmen liderlerdeki ve sahadaki heyecan eksikliği rahatlıkla gözlenebiliyor.
7 Haziran seçimlerinde yorulan parti teşkilatlarının yanı sıra halkın güvenlik-geçim kaygısı ve gerginliğin tüm tarafları yıpratması seçim havasına girilmemesinin ana sebepleri olarak karşımıza çıkıyor.

* * *

7 Haziran öncesi kentin dört bir tarafındaki bayrak ve filamalar ya da yüksek sesle propaganda yapan araçlar henüz Başkent sokaklarında yok. Temiz bir kampanya dönemi için olmaması da gerekiyor aslında. Hem çevre kirliliğine hem israfa neden olan bu propaganda klişelerinden Türkiye’nin kurtulması gerekiyor. Başkent’e de buna öncülük etmesi yakışır.

* * *

1 Kasım öncesi propaganda süreciyle ilgili Keçiören’de tam da bu konuyla ilgili önceki gün önemli bir toplantı yapıldı. Keçiören Kaymakamı Nusret Dirim, Belediye Başkanı Mustafa Ak, İlçe Emniyet Müdürü Bülent Gürcan, Keçiören Merkez Jandarma Komutanı Tevfik Keser’in yanı sıra AKP, CHP, MHP, BBP, SP temsilcilerinin de katıldığı toplantıda propaganda süreciyle şu kararlar alındı:
* Bayrak, flama broşür gibi malzemeler ilçe başkanlıkları, seçim koordinasyon merkezleri ve irtibat bürolarına asılabilecek. Miting ve toplantı duyuruları için asılacak filama bayrak ve posterler etkinlikten hemen sonra toplanacak.