Geçtiğimiz günlerde bir markayla toplantı yaparken davet paketlerine yeni bir sistemin daha eklendiğini öğrendim.
Bence çok akıllıca olmuş.
Markalarla tek tek event’ler yapıp insan çağırmak işini Türkiye’de ilk yapanlardanım diyebilirim.
Uzun senelerdir sektördeyim.
Şimdilerde popüler sosyal medya kızlarımız, kendi aralarında gruplaşıp mekânlara gidiyor, eğlenip paylaşımlarını yapıyor, zarfla ücretlerini alıp ayrılıyorlarmış.
Bu, Avrupa ve Amerika’da senelerdir olan bir promotörlük sistemdir.
Popüler kulüpler, ya masada eğlence karşılığı ya da ücret karşılığı popüler isimleri ağırlar.
Anlık değişen sonuçlarla sürekli heyecan ve adrenalin yaşatıyor...
Geçtiğimiz hafta sonu Katar’da düzenlenen yarışları davetli olarak izledim.
Özlediğim sıcak hava atmosferine de orada kavuştum.
Gündüzleri yeni açılan The St. Regis Pearl Hotel’de 40 derecede güneşlenip, akşamları konser organizasyonlarına katılarak güzel bir hafta sonu geçirdim.
Amr Diab’dan DJ Snake’e birçok yıldız, Formula organizas-yonunda sahnedeydi.
Pazar günü ise yarış inanılmaz heyecanlıydı.
Yaklaşık 1.5 saat süren yarışı Red Bull pilotu Hollandalı
İstanbul’un yağmurlu havasından 26-27 derecelere güzel bir kaçış oldu.
Dönüş için Türk Hava Yolları’ndan bilet almıştım. Ne var ki İstanbul’daki hava muhalefetinden dolayı uçak gelemedi.
Benim uçuş da otomatikman iptal oldu.
Sonra bir baktım ki Pegasus Hava Yolları’nın akşam 18.00’de uçuşu gözüküyor ve orada da yer var, hemen kaptım. Zorlu hava şartlarında Batum-İstanbul yolculuğunu süper bir şekilde tamamladık.
Amma velakin ben uçuşta her şeyin parayla satıldığını bilmiyordum.
Her şey satılıyor, binlerce yükseklikte pos makinesiyle ödeme alınıyor. Meğerse hep böyleymiş bu sistem.
Herkes de biliyormuş, bir ben yabancı kalmışım.
Görünen o ki bu sezon mini etekleri bile arar olacağız.
Çünkü bazı markalar bu sezon külot modeli şortlar ile karşımızda.
Evet yanlış okumadınız, bildiğimiz külot modeli.
İlk giyen moda ikonu, Hailey Bieber oldu.
O tabii ki doğru kombinle muhteşem görünüyordu ama ben, bu trend Türkiye’ye geldiğinde sokaklar fiziğine bakmadan, yakışıp yakışmadığını düşünmeden bunları giyen kadınlardan geçilmeyecek diye korkuyorum.
Umarım yakışan giyer...
Yaşlanmaya dur de fit kalmaya devam et
Şimdi sizlerle muhteşem birkaç deneyimimi paylaşacağım.
Okullar açıldı, anneler babalar derin bir nefes aldı.
Çocuklarını okula gönderen özellikle anneler, şehir hayatına hızlı bir dönüş yaptı.
Sporlar başladı, bakımlar başladı, öğle yemekleri başladı.
Herkesin yüzünde bir gülümseme tabii ki.
Amma velakin oturduğum çoğu masadaki sohbet aynı... Ergenlerin gezmeleri, tozmaları ve erken yaştaki marka takıntıları!
Z kuşağı dediğimiz 12-14 yaş arası gruplar arasındaki yeni trend şöyleymiş:
Sosyal medyadan gördükleri mekânlara rezervasyon yaptırıp öğlen yemeklerine gidiyorlarmış.
Ben de işletmecilik yaptığım dönemlerde buna hep dikkat etmişimdir.
Maalesef ülkemizde sosyal medya sistemi biraz değiştirse de halen bu vizyonda olan markalar var.
Şimdi size iki yeni mekândan bahsedeceğim. Biri, bir dünya markası olan ve bahsettiğim konuya büyük özen gösteren Hakkasan’ın İstanbul’da açtığı yeni restoran.
Diğeri ise maalesef bu konunun öneminin henüz farkına varamamış olan Gallada...
İkisine de gittim, işte izlenimlerim...
Hakkasan İstanbul:
Bir dünya markası. Londra, Las Vegas gibi dünyanın star şehirlerinde şubeleri var. Her yıl milyonlarca misafir ağırlıyor.
Yapay zekânın geliştiğini ilk duyduğumuzda heyecanlanmıştık.
Kısa sürede robot zekâlar da hayatımıza girdi.
Tam sistemi çözmeye, anlamaya çalışırken kötü etkilerini görmeye başladık.
Dolandırıcılar hemen devreye girdi mesela.
Yapay zekâ sistemiyle birçok sanatçı dolandırıldı, hem de 15 milyon lira!
Barış Manço’nun oğlu Doğukan’ın sesini taklit ederek para topladılar.
Bu duyduğum birinci olay.
Özlemişim, hareket oluyor bizlere de.
Biliyorsunuz sosyal medya çıktığından ve yeni meslekler oluştuğundan beri herkes ait olmadığı hayatlara dahil olmaya başladı. Pahalı çantalar, ayakkabılar, kıyafetlerle...
Tabii ki kazanan, alım gücü olan herkes almalı, ona kimsenin lafı yok.
Fakat fiyatların artması, lüks tüketime ulaşımın azalmasıyla birlikte sosyal medyadaki bazı kızlarımız ve çocuklarımız çareyi sahte ürünler almakta bulmaya başlamış.
Gerçekmiş gibi hediye açma, kutu taşıma, mağazalardan çıkarken görüntü vermelere devam ediyorlarmış.
Kızlar, beyler; sahte ürünlerini aldığınız bazı markalar, o renkler ve modellerde üretim yapmamış bile olabiliyor.