Eskiden cüzdan, telefon çalma şeklinde gerçekleşen olaylar bayağı korkutuyor artık.
Geçtiğimiz günlerde Paris’e giden iki kız arkadaşımın başına gelenler de bana “Yok artık” dedirtti.
Arkadaşlarım, baş başa şık bir yemek için Paris’in ünlü restoranlarından birine rezervasyon yaptırıp gitmiş.
Kızlardan biri başı ağrıdığı için oteline dönmek istemiş.
Taksiye binmiş ve konakladığı, geceliği 1500 Euro (50 bin TL) olan otelinin kapısında inmiş.
Ancak kapıda maskeli üç kişi tarafından tartaklanmış, yerlerde sürüklenmiş ve çantası çalınmış.
İşin acı tarafı otelin kapısındaki güvenliklerin gözü önünde yaşanmış olay.
İnsanların teknolojinin kölesi olduğu bir dönemde ergen çocukların tripleri ve davranışları da cool’lukta yeni bir çığır açıyor!
Eee ne de olsa onların dönemleri geliyor artık.
Şimdi üniversitelerde okumaya yeni başlayan gruplardaki trip ne biliyor musunuz?
Sosyal medya kullanmamak.
Hatta ve hatta telefon kullanmamak.
Geçtiğimiz günlerde bulunduğum sohbet ortamında annelerinin yanına gelen 16-18 yaş arasındaki gençler, sosyal medyayı kullanmadıklarını söyledi.
Şaşırmamak elde değil. Bu kadarıyla kalsa iyi.
Resmen beynine kan sıçratmışlar.
Senelerdir tanıdığımız Acun Ilıcalı’yı “Survivor” yarışmacıları Nagihan ile Aleyna çıldırtmayı başardı.
Saygı duydum kızlar size!
Yıllardır neredeyse tüm Türkiye ile uğraşıp sinirlenmeyen ve sakinliğini koruyan Acun Ilıcalı’yı nasıl oldu da bu hale getirdiniz, vallahi bravo! Görmeyenlere kısaca bahsedeyim...
Nagihan ile Aleyna birbiriyle kavga edince, Acun Ilıcalı çıldırıyor ve bağırıp çağırmaya başlayıp etrafındaki sandalyeleri fırlatıyor. Aman diyeyim Ilıcalı’nın o tatlı, sempatik tarafını kaybetmesine yol açmayın kızlar.
Bakın patronlar da çıldırabiliyor.
Sen sinirlenme Acun abi, sempatik hallerinle daha tatlısın, sinir yakışmıyor sana...
Değişen Dubai
Bir taraf “Pavyonlar kapatılsın” derken, diğer taraf “Pavyon bir kültürdür, ne münasebet” diyor.
Ortalık yangın yeri...
Kanal D’de yayınlanan, Yılmaz Erdoğan imzalı “İnci Taneleri” dizisi henüz yayına başlamadan, Dilber karakterini canlandıran Hazar Ergüçlü’nün dans sahnesiyle gündeme damgasını vurdu.
Birçok kişi soluğu dans derslerinde aldı ve bir anda her yerde Dilber’in dans ettiği şarkı çalmaya başladı.
O kadar ki gece uyurken beynimizin içinde bile çalar oldu şarkı.
Şimdi gelelim tartışmaların asıl başlıklarına...
Biri çıkıp “Pavyonlar kapatılsın” dedi. Demet Akalın ise “Aaaa ne yapacak insanlar, daha neler!” diye karşılık verdi.
Sosyal medyada son paylaştığı videoda da tam bir star havasındaydı.
Dansları, fiziği, hareketleri, kıyafeti; her şeyiyle kusursuz gözükmüyor muydu sizce de?
Ben bayıldım!
Berrak gerçekten duru bir güzellik...
Hanımcılık kazanacak
Mutlu evliliğin sırrı hanımcılık biliyor musunuz...
Erkek starlarımızın başarısının sırrı da hanımlarına olan düşkünlüğü olabilir mi?
Dikkat edin; en başarılı, en popüler, en star erkeklerimiz “hanımcı”.
Çok sıkıldık fenomen ve ünlülerin aşk hayatlarını görmekten, öyle değil mi? Hiç tanımadığımız insanlar sosyal medya yüzünden akrabamız gibi oldu resmen.
Şunu unutmayalım, her koyun kendi bacağından asılır. Biz kendi hayatımıza bakalım.
Şehirde neler oluyor, şimdilerde neresi popüler, bunlardan bahsedeyim sizlere bugün...
◊ Petra:
Gayrettepe’de bulunan, pastanesi ve kahvaltısıyla meşhur bir mekân. İçerisi sürekli dolu.
Siparişi kasada verip ödemeniz yapıyorsunuz, masanıza servis ediyorlar. Yemekler lezzetli. ‘Berliner’leri muhteşem. Servisi iyi. Gidilir mi, gidilir. Deneyin derim.
◊ Beca:
Bir dansla damga vuramazsın ortama!
Kanal D’nin yeni başlayacak dizisi “İnci Taneleri”nde bir pavyon dansçısını canlandıran Hazar Ergüçlü, tanıtım filminde yer verilen dansıyla herkesi kendine hayran bıraktı. Öyle ki şarkıyı söyleyen Sincanlı Erkal’ın bile yıldızını parlattı, “Evin Barkın Yok mu” şarkısı da dinlenme rekorları kırmaya başladı. Canlı yayın programları Sincanlı Erkal’ı konuk etmek için sıraya girmiş durumda.
Ayy aman Tanrım, diziyi iple çekiyorum!
Tanıtım filmi bile olay olduysa herkesi Kanal D ekranına kilitler bu dizi, benden söylemesi...
Hadise yaratan pozlar
Yeni yıla girmeden
Nasıl geçti 6 koca yıl... Gazetedeki 6’ncı yılımı doldurmanın mutluluğu ve keyfini yaşıyorum.
Keyifli keyifli gezerek, görerek, deneyimleyerek tecrübelerimi sizlerle buradan paylaşmaya devam edeceğim.
“Neden böyle bir giriş yazısı yazdın” diyen varsa hemen açıklamasını yapayım.
Yolda karşılaştığım okuyucularımla sohbet ederken bana “6 senedir keyifle okuyoruz sizi. Gittiğiniz yerleri not alıyoruz, biz de gidiyoruz. Daha daha çok yazın” dediler ve bende jeton düştü!
6 senedir sizlere ulaştığımı, dokunduğumu fark ettim bir anda.
Ahhh yılın son yazısı ne duygusal oldu.
Güzel bir yıl bizlerle olsun.