İzmir Bostanlı’da hizmet veren Başkent Üniversitesi Zübeyde Hanım Uygulama ve Araştırma Merkezi, hastalarına güler yüzlü sıcak bir kabul, temiz bir ortam ve süratli hizmet ağı ve en kaliteli sağlık hizmetini sunmak için var gücüyle çalışıyor.
Merkez Müdürü Prof. Dr. Namık Çevik, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Türkiye’de sağlık sektöründe Kalite Sistem Belgesi’ni alan ilk kuruluşuz. 24 saat hizmet veren modern acil servisimiz ile sadece poliklinik ve yataklı tedavi hizmetlerinde değil, acil gelişen sağlık sorunlarınızda da siz değerli hastalarımızın hizmetindeyiz. 18 özel hasta odasından oluşan yataklı servisi ve iki modern ameliyathanesi ile cerrahi branşlardaki tüm ameliyatlar başarıyla gerçekleştirilmektedir” dedi. Odaların hastaların ve refakatçilerin rahatlığı düşünülerek tasarlandığını ifade eden Çevik, “Odalarımızda diyetisyen gözetiminde seçenekli yemek menüsü, televizyon, telefon, banyo, özel refakatçi yatağı gibi her türlü konfor sağlanmıştır. Hem yurt içi hem de yurt dışından gelen hastalarımızın cerrahi operasyonlarını gerçekleştiren hastanemiz özellikle ortopedi alanındaki diz ve kalça protezi ile artroskopi ameliyatları konusunda haklı bir üne sahiptir. Hastanemizde 70-80 yaş grubu hastalarda dahil olmak üzere yıllık ortalama 500 hasta protez ameliyatı olarak sağlığına kavuşmaktadır” diye konuştu.
Hemodiyalizde tecrübeli
İzmir’de 1994 yılından bu yana hemodiyaliz hizmeti veren en tecrübeli hastane olan Başkent Üniversitesi Zübeyde Hanım Hastanesi’nde hastaların her türlü konforunun sağlandığı ve enfeksiyon bulaşma riskinin kaldırıldığı odalarda, bireysel ve kulaklıklı TV sistemi ile hastaların seans esnasında keyifli zaman geçirmeleri sağlanıyor.
EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, toplam 2 bin yatak kapasitesi ile yılda bir milyonu aşkın hastaya 48 poliklinikte şifa veriyor. Başhekim Prof. Dr. Mehmet Özkahya, hastanenin gerek bilimsel altyapısı, gerekse verdiği tıbbi hizmetler açısından bölgede öncü, ülke genelinde ise ilkler arasında yer aldığını belirterek, şu bilgileri verdi:
“Son yıllarda yaptığımız altyapı yatırımları ve teknolojimizin yeni cihazlarla gelişmesi, hastanemizin ülkemizin parmakla gösterilen tıp merkezleri arasındaki yerini sağlamlaştırdı. 2011’de küçük ameliyatlar hariç, yapılan ameliyat sayısı 27 binin üzerinde. Poliklinik sayısı ise 950 bin 775’a ulaştı. Hastanemizde hizmetin kalitesi önemle üzerinde durduğumuz bir olgu. Kaliteli hizmet üreten yetişmiş personel sayımız; öğretim üyelerimiz, asistan ve uzmanlarımız, memur ve diğer çalışanlarımızla 5 binin üzerinde.”
Acil servis kapasitesinin genişletilmesiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü söyleyen Prof. Özkahya, yeni acil servisin İzmir ve Ege Bölgesi için önemli bir kazanım olacağını kaydetti. Özkahya, acil servisle birlikte, yapımı başlayacak olan Yanık Merkezi’nin 2100 metrekarelik ek alana yayılacağını ve Ege Bölgesi’ne hizmet vereceğini anlattı. Özkahya, “Diğer taraftan yapımı henüz başlayan, 40 bin metrekare kapalı alana sahip Cerrahi Blok, 73 adet ameliyathanesi ve 200’e yakın yoğun bakım yatağı ile hem daha iyi hizmet vermemizi sağlayacak, hem de hastanemizin verimliliğini daha da artıracaktır” dedi.
Elektronik işlem
Hastanede tüm tıbbi işlemlerin elektronik ortama aktarılması çalışmalarının hızla sürdüğünü söyleyen Prof. Özkahya, “Bu konudaki çabalarımızın yıl sonuna kadar ciddi sonuçları alınacak. Amacımız tıbbi kayıtlarda kâğıt kullanımını, yasal zorunluluklar dışında, tam olarak kaldırmak” diye konuştu.
ANABİLİM DALLARI:
1. Acil ABD
Türkiye’nin ilk branş hastanesi Ekol Kulak Burun Boğaz Hastanesi’nin kurucusu Dr. Mehmet Baz, Karşıyakalılara sunduğu ücretsiz servis ayrıcalığını, şimdi de Eşmelilere sundu. İzmir ve Ege Bölgesi’nde kulak burun boğaz hastalıklarında büyük bir boşluğu dolduran hastanede bu alandaki tüm branşların bulunduğunu söyleyen Dr. Baz, ”Amacımız halka hizmet” dedi. Eşmeli olan Dr. Baz, her cuma tahsis edilen araçla doğup büyüdüğü yere küçük de olsa bir hizmet verebilmenin sevincini yaşadığını belirterek, “İçimde bir uhdeydi, bunun gerçekleşmesini görmek beni son derece mutlu etti. Eşmeliler bundan böyle her cuma hastanemize kendilerine tahsis edilen araçla ücretsiz gelip, yine ücret ödemeden geri dönebilecek. Eşmelilere sağlık konusunda bir nebze katkıda bulunabiliyorsak ne mutlu bize” diye konuştu.
Alfagöz’ün yeni şubesi Balçova’da
İzmir’de dört yıldır hizmet veren Alfagöz Göz Hastalıkları Dal Merkezi, geçtiğimiz günlerde Balçova Şubesi’nin açılışını yaptı.
Alfagöz Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Abdullah Karaca, amaçlarının Güzelyalı ve Üçkuyular bölgesinden başlayıp, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Urla, Seferihisar’a uzanan bölgedeki insanların ihtiyaçlarına cevap verebilmek olduğunu söyledi. Karaca, “Alfagöz’ü, 2008 yılında göz hastalıkları uzmanı olan eşim Dilek Karaca ile kurduk. Zaman içinde gördüğümüz ilgi sayesinde merkezimiz büyüdü ve yeni şubeler oluştu. Alsancak, Üçyol ve Balçova’da faaliyet gösteriyoruz” diyerek, şöyle devam etti;
DOKUZ Eylül Üniversitesi Hastanesi, toplam 1000 yatak kapasitesi ile yılda 1 milyon 114 bin hastanın toplam 47 poliklinikte tedavi olduğu, yılda 57 bin ameliyatın gerçekleştirildiği Türkiye’nin önde gelen sağlık kuruluşlarından birisi olarak hizmet veriyor.
Üniversitenin dört yıldır rektörlüğünü sürdüren, DEÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Füzün, gerek sağlık eğitimi, gerekse sağlık hizmeti konusunda dünya standartlarında bir kurum olduklarını belirterek, şöyle anlattı;
“Türkiye’nin en iyi sağlık hizmeti veren kurumları arasında ilk sıralarda yer alan hastanemizde öğretim üyelerimiz bir yandan Türkiye’nin ihtiyacı olan genç hekimleri yetiştirirken, diğer yandan sundukları kaliteli sağlık hizmeti ile halkın yaşamsal ihtiyacına cevap veriyor. Hastanemiz, kaliteli insan gücünü destekleyen tıbbi ekipman ve donanımla da Türkiye’nin öncü kurumları arasındadır. Son üç yıl içerisinde Kadın Hastalıkları ve Doğum, Üroloji Anabilim Dalları ile Merkez Laboratuvarı’nın akreditasyonu yapılmış, tıbbi sarf ve malzemede barkod otomasyonuna geçilmiştir. Gündüz Tedavi Merkezi, Patoloji, Göğüs Hastalıkları Anabim Dalları, Psikiyatri Kliniği, Faturalama Birimi ve Poliklinikler girişi yenilendi, fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmet imkanlarımızı genişletmek amacıyla Kaya Termal Otel ile anlaşma yapıldı. Tüm bu düzenlemelerle hasta memnuniyetinin yüzde 97’lere ulaştığı hastanemize yeni ameliyathane ve yoğun bakım ünitesi kazandırmak için de çalışmalarımız sürüyor.”
Sadece İzmir değil, tüm Ege, hatta Türkiye’den hasta kabul eden hastanenin Başhekimliğini Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan, Tıp Fakültesi Dekanlığını ise Prof. Dr. Tülay Canda yürütüyor.
ÇOCUK TEDAVİSİ
İzmir’e yaptığı sayısız yardımlarla sembol isim olan merhum hayırsever Salih İşgören’in, Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Kampusü’nde inşa ettirdiği Çocuk Nisan 2012’de hizmete girdi. 5 katlı çocuk hastanesi 135 yatak kapasitesi, 14 poliklinik, 7 servis ve 7 yoğun bakım ünitesi ile İzmir’de sektöre can verecek yeni merkezlerden birisi oldu. 14 poliklinikte hasta kabul edilen Nevvar-Salih İşgören Çocuk Hastanesi, 10 bin metrekare kapalı alandan oluşuyor ve 87 metre uzunluğundaki bir tünel bağlantısı ile Erişkin Hastanesi’ne bağlanıyor.
YENİŞEHİR’de İzmir’in ikinci özel hastanesi olarak kurulan Kocaman, Dr. Abdullah Karaca başkanlığındaki hekimler tarafından devir alındıktan sonra ismi de Özel Deniz Hastanesi olarak değişti.
Yönetim Kurulu Başkanı Opr. Dr. Abdullah Karaca, eski Kocaman, yeni Deniz Hastanesi’ni genç, dinamik, özverili ve tamamı kendi dalında uzman doktorlardan oluşan kadrosuyla baştan aşağı yenilendiklerini belirterek, “Yenilenme sadece dış görünüm ve iç mekanlarla sınırlı kalmadı. Hastalara verilecek hizmet konusunda, hastane personeline yönelik özel eğitim ve toplantılar düzenlendi. Tıbbi cihazlar ve hastane altyapısı tamamen yenilendi. Tüm bu yapılan değişim ve dönüşümü vurgulamak amacıyla hastanenin ismi de değiştirildi” dedi. 1990 yılında Kocaman Ailesi tarafından kurulan hastanedeki hizmet kalitesini, hekimlerden oluşan yeni yönetimle çok daha yükseklere taşımayı amaçladıklarını belirten Karaca, şöyle devam etti;
Yatak sayısı artacak
“Yeni dönemle birlikte, daha önce hastanemizde olmayan uzmanlık dallarını faaliyete geçirdik. Yapılan yatırımlarla daha önce yapılamayan birçok ameliyat hastanemizde yapılmaya başlandı. Ameliyatların başarısı konusunda gerek hekim grubumuza, gerek tıbbi donanımıza çok güveniyoruz. Kısa sürede hastanemizin kalite sınıfının Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yükseltilmesi, motivasyonumuzu artırdı. Yoğun ilgi nedeniyle 50 olan yatak kapasitemizi 150 yatağa çıkarmayı hedefliyoruz. EXPO ve sağlık turizmi konusunda İzmir’e yakışan bir sağlık tesisi en büyük hedefimiz.”
24 saat hizmet
Özel Deniz Hastanesi’nde 100’den fazla akademik ve idari personel bulunuyor. Hastanede, modern laboratuvarlar, tomografi dahil tıbbi görüntüleme cihazları, tanı üniteleri, tüm branşlarda poliklinik hizmetleri, doğumhane, ameliyathaneler, yataklı tedavi üniteleri, acil servis ve ambulans hizmetleri ile 24 saat hizmet veriliyor. Ayrıca hastanenin SGK (SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur) bankalar ve özel sigortalarla anlaşması mevcut.
hangi branşlar
· İç Hastalıkları
İZMİR Üroloji Dal Merkezi’nin kurucularından Opr. Dr. Ruşen Aydın ve Opr. Dr. Mehmet Çelimli ayda 150 kişinin böbrek taşını ses dalgalarıyla kırıyor. Dr. Aydın, “İzmir ve Ege bölgesinden çok hasta geliyor. 20 dakikalık bir işlemle hastalarımızın şikayetlerini gideriyoruz. Eğer hasta bu işleme uygun değil ise cerrahi operasyon öneriyoruz” dedi.
Böbrek taşı probleminin genelde 20-40 yaş arasında yaygın oluğunu belirten Opr. Dr. Ruşen Aydın, “İdrarda oluşan kristallerin birbirine yapışmasını engelleyen bir maddenin eksikliği durumunda kristaller birbirine yapışarak çöker ve böbrek taşları oluşur. Ayrıca vücudun susuz kalması taş oluşumuna sebep olabilir. Genellikle bu kristaller 3 mm’den küçükse herhangi bir probleme yol açmadan düşer. Ailede böbrek taşı problemi olanlarda görülme oranı daha yüksektir. Hareketsizlik, yanlış beslenme, idrar yolu enfeksiyonları, gut ve paratiroit gibi bazı hastalıklar böbrekte taş oluşumunda etken unsurlardır.
Taş oluşumunu önlemek için alınacak tedbirler
Böbrek taşı probleminden korunmak için mutlaka bol sıvı tüketilmesi gerektiği söyleyen Opr. Dr. Ruşen Aydın, “Sıvı alımı gün boyunca eşit aralıklarla olmalıdır. Özellikle gece mutlaka sıvı alıp yatmalıdır. İdrar yolu ve böbrek enfeksiyonlarının düzenli kontrolü ile tedavisi çok önemlidir. Gün içinde hareketli olmak yeniden taş oluşmasını önlemede oldukça etkilidir. Ayrıca kahve, çay, süt ve meyve sularının aşırı derecede alınmaması gerekir. Günlük tüketilecek yiyecekler arasında kepekli tahıl ürünleri tercih edilmelidir. Süt ve süt mamulleri aşırı miktarlarda yenmemelidir. Tuz, idrarda çıkan kalsiyumu artırdığı için çerez gibi yiyecekler az tüketilmelidir. Hayvansal proteinlerin azaltılması da vücuda kalsiyum girişini ve ürik asit atılımını azaltacaktır. Kısaca tüm yiyecek ve içecek türlerini aşırıya kaçmadan dengeli bir şekilde tüketmek en doğru yoldur” dedi.
Bu belge sürekli olarak hijyen, kalite, hasta memnuniyeti gibi unsurları kapsıyor. CTG’nin kurucuları Ortodonti Uzmanı Doç. Dr. Gülay Vural, Protez Implant Uzmanı Dr. Mehmet Sönmez, “Bu belge bizim için çok önemli, sağlığa yatırımı insanlığa yatırım olarak kabul ediyoruz” dedi. Sağlık turizminde İzmir’e önemli destekler vereceklerini kaydeden Vural, konuyla ilgili şunları söyledi:
“CTG Health Care Group 2003 yılından beri sağlık turizmi hizmetleri vermekte olup ve projemizin can damarını teşkil edecek olan yabancı hasta ayağında bizlere büyük katkı sağlayacaktır. Almanya, İngiltere, Polonya ve Hollanda’dan gelen hastalarımızın yanı sıra hedefimizdeki Orta Doğu ülkelerinden de hastalarımız talepte bulunmaya başlamıştır.”
Hangi branşlarda hizmet ediyor
Doç. Dr. Gülay Vural, engelli hastalara da hizmet verdiklerini belirterek şu bilgileri verdi:
“İzmir Kahramanlar’da bin metrekare alana sahip olan Özel CTG İzmir Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde 11 kişilik hekim kadromuz ve deneyimli sağlık personelimiz ile oral diagnoz, pedodonti, ortodonti, periodontoloji, implant, cerrahi, tedavi, protez, RVG, tomografi, panoramik ve sefalometrik röntgen, sterilizasyon, genel anestezi ve ameliyathane birimleri ve deneyimli kadrosu ile 7/24 hizmet veriyoruz. Hastalarımız ve diş hekimliği sektörüne farklı hizmet anlayışımızla artı değer katacağımız ve yapacağımız hizmetlerle sürekli fark yaratma inancı içindeyiz.”
Ünal, “Ancak son dönemde sağlık sektöründeki sıkıntıları pek çok kurum gibi burası da yaşadı. Şimdi yeniden şaha kalkıyor. Bir yandan hekim kadromuzu güçlendirirken, diğer yandan da binayı elden geçirip, çok şık bir hastaneye kavuşacağız” diyerek, hastaneyi şöyle anlattı;
“İzmir’in ilk özel hastanesi olarak Ege Sağlık Merkezi adıyla 1969 yılında kurulan Universal Ege Sağlık Hastanesi, 1997 yılında Universal Hastaneler Grubu’na katıldı. Uzman hekim ve çalışan kadrosu ile İzmir ve çevresinde sağlık sektörüne öncülük eden Universal Ege Sağlık (İzmir) Hastanesi’nin yedi ameliyat salonundan ikisi açık kalp ameliyatları için donatılmıştır. Hastanemizde kalp damar yoğun bakım, genel yoğun bakım, yenidoğan yoğun bakım bölümleri hizmet veriyor. Radyodiognastik biriminde PET BT, 64 kanallı Multidedektör Bilgisayarlı Tomografi (MDCT) ve 1.5 T Manyetik Rezonans gibi tıbbi görüntülemenin son kuşak cihazları kullanılmaktadır. Modern cihazlarla donanımlı tam teşekküllü laboratuvarda; biokimya, mikrobiyoloji, seroloji, immunoloji, alerji, hematoloji, endokrin testleri, tümör markerları, ilaç düzeyleri tetkikleri 24 saat yapılabilmektedir. Universal Ege Sağlık Hastanesi 17 VIP suit, 12 suit, 55 özel oda olmak üzere toplam 170 yatak kapasitesine sahip.”
Kalp sağlığında referans oluyor
"İyi Kalpliyiz" sloganıyla kalp sağlığı konusunda ciddi çalışmalara imza atan Universal Ege Sağlık Hastanesi, kardiyoloji ve kalp cerrahisinde önemli isimleri transfer ederek Ege Bölgesi’nde kalp sağlığında referans hastane oluyor.
Hastane, Kardiyoloji Uzmanları Prof. Dr. Mustafa Akın, Dr. Murat Özdamar ve Dr. Nurullah Tüzün; Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanları Doç. Dr. Cüneyt Narin, Doç. Dr. İlker Kiriş ve Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Dr. Şebnem Paytoncu’dan oluşan kalp sağlığı ekibiyle başarılı çalışmalara imza atıyor. Kısa zamanda kadroya yeni isimlerin katılacağını söyleyen Dr. Ulvi Ünal, kalp krizi vakalarında 7 gün 24 saat acil müdahaleler yapıldığına dikkati çekerek, "Akut koroner vakalarda, Primer PTCA denen acil durumlarda balon-stent gibi uygulamalar hastanemizde rahatlıkla yapılmakta. Kalp krizinde acil servise girmesinden çok kısa bir süre sonra uzman hekimler tarafından müdahale edilebiliyor. Koroner yoğun bakımımızda hastalarımız titizlikle takip ediliyor" dedi.