Ege Özel Onkoloji Merkezi, kanser tedavisinde “altın vuruş” olarak tanımlanan tomoterapi cihazını ABD’den 6 milyon TL’ye ithal ederek İzmir’e kazandırdı. 18 yıldır kanser tedavisi üzerine çalıştıklarını söyleyen Ege Özel Onkoloji Merkezi kurucusu Mustafa Gökçe, şöyle anlattı; “Ege Özel Onkoloji Limited Şirketi olarak faaliyete geçtik, ardından İzmir Onkoloji Merkezi’ni faaliyete geçirdik. Bu iki tesisimizde ayda 100 kanser hastasına yıllardır şifa dağıtıyoruz. Mekanlarımız yeterli gelmeyince, bu yeni tesisi kurmaya karar verdik. 878 metrekare arsa üzerinde üç bodrum katı ile birlikte 9 katlı 4 bin 800 metrekare sağlık kriterlerine, hatta Avrupa Birliği’nin şartlarına uygun, 9,5 şiddetindeki depreme dayanıklı binamızı yaptık. Bu tesisimizde onkoloji bölümü var. Ruhsatı alındı, kanser hastalarına radyoterapi tedavisini yapıyoruz. Radyoterapi tedavi merkezini faliyete geçirdik. Onkolojide üç uzman hekim, dahiliyede de üç uzman hekimimiz var. Bugüne kadar 30 bin kanser hastası tedavi edildi, hiç bir problem yaşamadık. İnsanlara kanser hastalığının korkunç olmadığı ve tedavi edilebilir olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Getirdiğimiz cihaz hastalara altın vuruş yapıyor.”
Hangi türlerde etkili
Kanser tedavisinde her gün yeni bir yöntemin ortaya çıktığını, bunlardan en önemlisinin Tomoterapi (TomoTherapy) cihazı olduğunu belirten Gökçe, radyoterapide kullanılan diğer cihazların yerini alması beklenen yeni yöntemin kanserli hücreler üzerinde daha etkili olduğu ve ışın tedavisinin yarattığı olumsuzlukları en aza indirdiğini anlattı. Gökçe şöyle devam etti;
“İçerdiği tomografi sistemi ile her tedavi öncesi elde ettiği üç boyutlu görüntüyü kullanarak tümörün yakın olduğu bölgelerde yerleşimli kanserlerde bu cihazla diğer cihazlara göre daha iyi ışınlayıp, çevresindeki sağlıklı dokuları da koruma şansına sahibiz. Prostat kanserlerinde idrar torbası ve bağırsakların hareketlerinden dolayı prostatın yeri değişebileceği için günlük alınan görüntüler sayesinde, çevre doku çok iyi korunarak tümöre yüksek dozlarda tedavi şansı sağlamış oluyoruz. Yine birden fazla metastazı (yayılım) olan olgularda, tüm tümör odakları aynı anda ışınlama şansı oluyor. Akciğer kanserlerinde omurilik, kalp ve sağlıklı akciğer dokuları çok iyi korunarak tedavi yapılabiliyor. Meme kanserlerinde de hedefe yönelik tedavi şansı sağlanıyor.
Ayrıca Tomoterapi cihazı ile diğer tedavi cihazlarında ışınlanma şansıolmayan Mezotelyoma, tüm kemik iliği ışınlamaları, tüm vücut ışınlamaları kolaylıkla yapılabilmektedir.”
Obezite savaşçıları
1907 yılında İzmir’in belediye reisi Hacı Mehmet Eşref Paşa tarafından kurulan Eşrefpaşa Hastanesi, 1952’den itibaren belediye bünyesinde faaliyet göstermeye başladı. O günden bugüne gelişimine hiç ara vermeyen “Eşrefpaşa Hastanesi” bir dönem Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin bazı kliniklerine, bir dönem de Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne ev sahipliği yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Başhekimi Dr. Bora İrer, 105 yıldır şifa dağıtan kurumla ilgili şu bilgileri verdi:
“Türkiye’nin tek belediye hastanesi olan kurumumuz, II. basamak sağlık kuruluşlarının yaptığı tanı ve tedavi hizmetlerinin yanında, toplum ve işçi sağlığı çalışmalarında da uzman ekipleriyle rol almaktadır. 200 yatak kapasiteli olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi 89 hekimden oluşan yaklaşık 570 personeli ile İç Hastalıkları, Kardiyoloji, Göğüs Hastalıkları, Nöroloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Enfeksiyon Hastalıkları, Psikiyatri, Çocuk Psikiyatrisi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Üroloji, Göz Hastalıkları, Kulak Burun Boğaz, Ortopedi ve Travmatoloji, Plastik Cerrahi, Genel Cerrahi, Kadın Hastalıkları ve Doğum, Diş, Dermatoloji branşlarında, ayrıca Sigara Bırakma, Gençlik Sağlık ve Danışmanlık, Menopoz, Uyku Bozuklukları, Diyabet ve Ağrı gibi özel dal polikliniklerinde yıllık ortalama 300 bin kişiye ayaktan, 4 bin kişiye de yataklı hizmet vermektedir. 7 adet ameliyathane salonunda yıllık 2 bini büyük olmak üzere yaklaşık 6 bin ameliyat yapılıyor.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Toplum Sağlığı Çalışma ekipleri, ayrıca vatandaşlara “Temel İlk Yardım”, “Hijyen”, Sağlıklı Anne-Kadın”, “Kan ve Organ Bağışı”, “Ağız ve Diş Sağlığı” konularından oluşan eğitim de veriyor. Dr. İrer, geçen yıl bu eğitimlere 90 oturumda 5 bin 500 kişinin katıldığını söyledi.
İzmir’e helikopter ambulanstan sonra uçak ambulans geliyor. 112’lerden sorumlu Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Turan Sofuoğlu, Sağlık Bakanlığı’nca hizmet alımı yapılan bir adet uçak ambulansın Kasım ayı itibariyle Adnan Menderes Havalimanı’nda hizmete başlayacağını söyledi. Dr. Sofuoğlu, “Şu an için Sağlık Bakanlığı’na ait 5 adet uçak ambulans bulunmaktadır. Bunların 3’ü Ankara, 1’i İzmir, 1’i de Gaziantep ilinde görev yapacak. 24 saat kesintisiz hizmet veren ve aynı anda 2 veya 4 hasta taşıyabilen uçak ambulanslarla sadece iller arası değil, yurt dışından da hasta nakilleri yapılmaktadır. İzmir’de görev yapacak uçak ambulans ile 112 hizmetlerinin kalitesinde artış olacağı gibi hastalar daha uzak noktalara hızlı bir şekilde nakledilebilecek” dedi.
İzmir Sağlık Müdür Yardımcısı, 112 Ege Bölge Koordinatörü ve Acil Ambulans Hekimleri Derneği Başkanı
Dr. Sofuoğlu, konuyla ilgili şu bilgileri verdi;
4 yılın bilançosu
“2008 Ekim ayından itibaren hizmet alımı yoluyla 15 ilde 17 helikopter ambulans görev yapmaktadır. İzmir ilinde 12 Şubat 2009 yılında hizmete giren helikopter ambulans, Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi bahçesinde bulunan helikopter pistinde konuşlanmaktadır. İzmir 112 ambulans servisine bağlı olarak görev yapan helikopter ambulans, gün doğumu gün batımı saatleri arasında hizmet vermektedir. 2 pilot, bir hekim ve bir paramedik ile göreve çıkan helikopter ambulans, aynı anda sadece bir acil hastanın naklini mümkün kılıyor. Sağlık Bakanlığı’nca yayınlanan tıbbi kriterlere göre seçilen acil hastaların olay yerinden hastanelere veya hastaneler arası nakilleri yapılmaktadır. Helikopter ambulanslar gerektiğinde dağlık arazilere, otoyollara, stadyumlara da iniş yapabilmektedir.
İlimizde görev yapan helikopter ambulans ile İzmir ve Ege Bölgesi’nden bugüne kadar toplam 2036 vakanın hava yolu ile nakli sağlanmıştır. Hastaların 1193’ü İzmir ilçelerinden, 208’i Muğla ilinden, 155’i Manisa ilinden, daha az olarak da Aydın, Balıkesir, Uşak, Denizli, Isparta ve Afyon illerinden taşınmıştır. Helikopter ambulans ile taşınan acil hastalarda ilk iki sırayı yüzde 31 ile kalp damar hastalıkları, yüzde 22 ile travmalar almaktadır. Hava yolu ile nakledilen hastaların 657’si (yüzde 47) İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma hastanesine getirilmiştir. İkinci sırada Ege Üniversitesi Hastanesi bulunmaktadır. İzmir’de bulunan helikopter ambulans 2 kez Rodos Adası’ndan hasta naklini gerçekleştirmiştir.”
İZMİR Alsancak’ta 21 yıldır faaliyetini dürdüren İzmir Ege Laboratuvarı (EGELAB), müstakil 5 katlı yeni binasında çalışmalarına devam ediyor. Şirket Müdürü Dr. Mehmet Serdar Canko, “EXPO’ya hazırlanan İzmir’e yeni hizmet binamız ile katkımız olursa çok mutlu oluruz” dedi. Canko, sözlerine şöyle devam etti;
“2011 yılında Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı tıbbi laboratuvar hizmetleri yönetmeliği ve gündeme aldığı hizmet kalite standartlarına uygun bir yapıya bürünmek, tıbbi laboratuvar hizmetlerini son yönetmeliklere uygun olarak Ege Bölgesi’nde bir ilke imza atarak, müstakil, beş katlı laboratuvar binasında, 5 uzman hekim, 29 sağlık çalışanı, personel ve motorlu kuryeleriyle hizmet veriyoruz. Güleryüzlü, anlayışlı, etik ve doğru sonuç ilkemizi hiç bozmadan yolumuza devam edeceğiz.”
ISO Belgesi bulunan, akreditasyon çalışmalarını sürdüren İzmir Ege Laboratuvarı, saat 8.00 ile 21.00 arasında, haftanın altı günü, uzman hekim nezaretindeki biyokimya, mikrobiyoloji, patoloji, hormon, seroloji, alerji testleri ve tüm portör hizmetlerini de veriyor.
Sağlık temasıyla EXPO’yu alma uğraşı veren İzmir’de çağdaş ve gelişmiş sistemlerle belirleyici bir referans laboratuvarı olmak azmini gösterdiklerini belirten Canko, “Çünkü İzmir’imiz mega şehir olma yolunda ilerleyen bir metropol. Bu yapı içinde tüm sağlık kuruluşları gibi biz de iddialı hedeflerle tüm hastalarımıza, özel sağlık kuruluşlarına ve özel hastanelerimize kaliteli, hızlı ve güvenilir test sonuçlarıyla hizmet vermekçalışmak arzusundayız. İzmir’de insan sağlığına yönelik yatırımlar büyük bir ivme kazandı. Kurum olarak amacımız Türkiye’nin üçüncü büyük kentinde diğer sağlık kuruluşlarıyla birlikte tüm Türkiye’deki sağlık sektöründe önemli bir rol alabilmektir. Laboratuvarımız Antalya’dan Uşak’a, Balıkesir’e kadar birçok sağlık kuruluşuna hizmet vermektedir” diye konuştu.
Sarayda zirve
KARADENİZ Ülkeleri Oftalmoloji Derneği 10’uncu Kongresi Romanya’nın Sinaia kentindeki tarihi Peleş Sarayı’nda yapıldı. Türkiye, Bulgaristan, Moldova, Ukrayna, Rusya ve Gürcistan’dan delegelerin katıldığı toplantıda göz hastalıkları konusundaki gelişmeler masaya yatırıldı. Kongrenin açılışında Karadeniz Oftalmoloji Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, Romanya Oftalmoloji Cemiyeti Başkanı Prof. Dorin Chiselitu ve sekreteri Dr. Daniela Selaru’ya plaket verdi.
1991 yılında Türkiye’nin ilk el cerrahisi ve mikrocerrahi hastanesi olarak faaliyete başlayıp, ilerleyen yıllarda ortopedi ve travmatoloji bölümlerini de içerisine alan El Mikrocerrahi Ortopedi ve Travmatoloji Hastanesi EMOT, 21’inci yılını kutluyor.
Ülkemizde özel hastanelerin geçmişinin çok uzun zamana dayanmadığını söyleyen hastane kurucusu Dr. Sait Ada, “EMOT’un İzmir ve Ege Bölgesi’nde mikrocerrahi gibi emek yoğun ve ekip çalışması gerektiren bir alanda 21 yıldır faliyet göstermesi çok önemlidir ve bölgemizde önemli bir eksiği kapatmaktadır” dedi.
Neler yapıyoruz
El cerrahisi ile ve mikrocerrahi ile temelleri atılan EMOT bugün ortopedi ve travmatolojinin tüm dallarında hizmet veriyor. 11 ortopedi ve travmatoloji uzmanı, 3 anestezioloji ve reanimasyon uzmanı, bir infeksiyon hastalıkları, bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı, bir radyoloji uzmanı ve 9 fizyoterapistden oluşan geniş bir ekibe sahip olduklarını söyleyen Dr. Sait Ada, şöyle anlattı;
“Hastanemizde yoğun bakım dahil 40 yatak, 4 ameliyathane, laboratuvar, digital röntgen, açık MR, ultrasonografi ve BT bulunmaktadır. Yaptığımız ameliyatlar arasında ‘mikrocerrahi teknik uygulanarak kopan uzuvların yerine dikilmesi, damar ve sinir onarımları, ayaktan ele parmak nakli gibi doku nakilleri en çok bilinenidir. Bunların dışında el cerrahisinin diğer tüm hastalıkları, sinir sıkışmaları, tendon yaralanma ve sıkışmaları, doğuştan anomaliler ve tümörler hastanemizde tedavi edilmektedir. Ortopedik travma tüm kırık ve çıkıkların yanı sıra, kalça ve diz protezleri, artroskopi ve diz cerrahisi, omuz ve dirsek cerrahisi, vertebra (bel) cerrahisi uygulanmaktadır.
Ortopedi, travmatoloji ve fizik tedavi dalında hergün poliklinik yapılmaktadır. Hastanemiz fizik tedavinin başarıyı tamamlayıcı çok önemli bir süreç olduğunun düşünmektedir. Cerrahi ağırlıklı bir hastane olduğumuzdan dolayı hastalarımızın işine veya günlük hayata döndürülebilmesi için en önemli faktörlerden biri fizik tedavi ve rehabilitasyondur.
İzmir’de hizmet veren Buca Tıp Merkezi, güler yüzlü sıcak bir kabul, temiz bir ortam ve kaliteli sağlık hizmeti sunmak için var gücüyle çalışıyor. Hizmete girdikleri günden itibaren tıp alanındaki tüm yenilikleri takip ettiklerini belirten Başhekim Dr. Gülay Utkuner, “Hastanemizde tüm kalite sertifikaları mevcut. Ameliyathane salonlarımız, bronkoskopi ünitemiz, doğumhanemiz ve diğer birimlerimizle en kaliteli hizmeti verdiğimize inanıyoruz. Hepsi alanında uzman 91 personel ve 62 hekim ile toplam 153 kişiden oluşan, gittikçe büyüyen bir aileyiz. 2013 yılı hedefimiz, kurumumuzda hasta ve çalışan memmuniyetini en yüksek seviyeye getirmek” dedi.
TAM TEŞEKKÜLLÜ
Buca Tıp’ta İç Hastalıkları, Kardiyoloji, Genel Cerrahi, Göz Hastalıkları, Dermatoloji, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları, Ortopedi ve Travmatoloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Kadın Hastalıkları ve Doğum, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Göğüs Hastalıkları, Gastroenteroloji, Diş Hastalıkları, Psikiyatri, Nöroloji, Üroloji, Psikolog, Aile Hekimi, Acil Servis, Radyoloji Lab., Fizik Tedavi Lab, Patoloji Lab, Biyokimya Lab., Mikrobiyoloji Laboratuvarı mevcut.
ÖZEL HİZMET BİRİMLERİ
Cerrahi Müdahale Uygulama Birimi, Meme Hastalıkları Birimi, Böbrek Taşı Kırma Birimi, İş Yeri Sağlık Raporları Birimi, Gemi Adamı Olur Sağlık Raporu Birimi, Check-up Birimi. Ayrıca Ege Bölgesi’nde sadece Buca Tıp Merkezi’nde Evde Bakım Hizmetleri ve Havacılık Tıp Merkezi Hizmetleri veriliyor.
ANLAŞMALI KURUMLAR
Kent Sağlık Grubu’nun, Çiğli Kent Hastanesi gibi uluslararası sağlık standartlarına sahip, İzmir’in merkezi Kıbrıs Şehitleri’nde hizmet veren Alsancak Tıp Merkezi’nde “Cuma seminerleri” adı altında geleneksel hale gelen “sağlık halk konferansları” 5 Ekim’de start alacak. Merkezin sorumlu hekimi Uzm. Dr. Tayfun Çağlayan, “Dört yıldır sürdürdüğümüz bu etkinliklerimizin müdavimleri var. Kapımız herkese açık, bilgilendirme toplantılarımıza bekliyoruz” dedi.
Tüm branşlarda hizmet var
Uzm. Dr. Çağlayan, hizmete açıldıkları 2008 yılında “ücretsiz hasta bilgilendirme seminerleri” başlattıklarını, toplantıların her yıl Ekim- Haziran arasında gerçekleştiğini söyledi. Merkez olarak sağlık hizmeti vermelerinin yanında sosyal sorumluluk projesi olarak da sağlık halk konferanslarını sürdürdüklerini belirten Uzm. Dr. Çağlayan, şöyle konuştu:
“Merkezimiz İzmir’in tam kalbi diyebileceğimiz, her gün binlerce kişinin uğrak yeri olan, 24 saat canlı Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde, 3500 metrekarelik alanda hizmet veriyor. Acil tıp hizmetleri, tüm branşlarda poliklinik hizmeti, radyolojik tetkikler ve laboratuvar hizmetlerini bir arada sunuyoruz. Radyoloji birimleri ve modern laboratuvarlarımız, hastaları tetkikler için dışarıdan hizmet almak zorunda bırakmıyor, zaman kaybını önlüyor. Merkezimizde günübirlik ameliyatlar ve küçük müdahaleler yapılabiliyor. Kent Tıp Merkezi iş yaşamının yoğun olduğu bir bölgede yer alıyor. Bu nedenle çalışan kesimi de düşünerek sabahın erken saatlerinden, akşam geç saatlere kadar hizmet veriyoruz. Böylelikle çalışanlar, sabah işe gitmeden önce ya da iş çıkışında merkezimize başvurup, hizmet alabiliyor. Merkez olarak tedavi edici hizmetlerimiz yanında hastalıklar konusunda vatandaşları bilgilendirip bilinçlendirerek, koruyucu hekimlik hizmeti de veriyoruz” dedi.
Her hafta farklı konferans
Her Cuma saat 14.00’de başlayan konferanslarda uzman hekimler çeşitli hastalıkların belirtileri, tanı ve tedavileri konularında bilgiler veriyor. Dinleyenlerin sorularını yanıtlıyor. Katılımcıların, akıllarına takılan her soruya yanıt bulabildiği için seminerlerden çok memnun ayrıldığını belirten Çağlayan, “Bu buluşmalar, sağlık konularına meraklı kişilerin ajandalarına kaydedip, yıl boyu takip ettikleri etkinliklerden biri haline geldi. İlgi büyük, müdavimlerimiz var. Salonumuz 40 kişilik olduğu için katılmak isteyenlerin önceden kayıt yaptırmalarını istiyoruz” diye konuştu.
EKİM - KASIM PROGRAMI
2000 yılında hizmete giren Bornova Şifa Hastanesi, çocuk kalp ameliyatlarındaki başarılarıyla dikkat çekiyor. Şifa Üniversitesi Bornova Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Yrd. Doç. Dr. Faik Fevzi Okur, bebek ve çocuk kardiyolojisinde iddialı olduklarını vurgulayarak, “Sadece İzmir’den değil, tüm Türkiye’den çocuk kalp hastalarını acil olarak karşılıyoruz” dedi. Bornova Şifa Hastanesi’nin uzun yıllardır hizmet verdiğini hatırlatan Okur, “Özellikle kemoterapi tedavisinde ve ileri tetkik sistemlerde birçok ilklere imza attık. Bir yıldır Şifa Üniversitesi Bornova Uygulama Araştırma Merkezi olarak hizmet veriyoruzz. Gaziemir, Karşıyaka, Göztepe ve Menderes’teki polikliniklerimiz direkt olarak merkezimize bağlandı. Üniversite hastanesi olarak çocuk kardiyolojisinde Prof. Dr. Vedide Tavlı da bize katılınca bu konuda bölgenin en önemli hastanesi konumuna geldik” dedi. Toplam 120 yatak sayısıyla Şifa Üniversitesi Bornova Eğitim Araştırma Hastanesi, yıllık 150 bin hastaya poliklinik hizmeti sunuyor. Yılda yaklaşık 15 bin cerrahi operasyon yapılan hastanede çocuk kalp ameliyatlarının sayısı ise 2500 civarında.
Manyetik Navigasyon Koroner Anjiyografi
Manyetik Navigasyon Sistemi, çağ açan yeni klinik uygulamaların yapılabilmesine olanak verecek şekilde dizayn edilmiş. Hastanın iki yanına yerleştirilmiş iki mıknatıs yardımıyla doktorlar, bir kılavuz tel yardımı ile kalbin karmaşık damar ve boşlukları içerisinde yönlendirilebiliyor. Bu uygulama, işlem süresini önemli derecede kısaltıyor. Ayrıca bu yeni sistem sayesinde kalpteki ritim bozukluklarının tedavisinde de büyük kolaylıklar sağlayacak.
Tüp Bebek Merkezi
Tam teşekküllü bir infertilite (kısırlık ) merkezi olan Şifa Hastanesi’nde çiftlerin tüm tetkikleri yapılabilmekte, tanısı konulduktan sonra da tedavi aşamasında en basit tedavi yönteminden en ileri (Tüp Bebek-Mikroenjeksiyon) yönteme kadar gereken tedavi yöntemler uygulanabilmektedir. Tüp Bebek Ünitesi’nde farklı uzmanlık dallarında, deneyimli birçok hekimden oluşan bir ekip hizmet vermektedir. İlk görüşmeden itibaren tedavi bitimine kadar geçecek süreçteki tetkik ve tedaviler yine bu uzman hekimler tarafından gerçekleştirilecek.
Mamografi