Barbaros Tapan

İnsanlar beni mutsuz sanıyor

17 Şubat 2019
Barbaros Tapan, bu hafta Los Angeles’ta dünyaca ünlü oyuncu Jennifer Aniston’la buluştu. Aniston, yeni projelerinden özel hayatına kadar hakkında merak edilenleri anlattı.

◊ İnsanların sizin hakkınızdaki önyargılarını ve sözlerini dikkate almadan yaşıyorsunuz... Nedir bu işin formülü?

- Çocukken tek hayalim oyuncu olmaktı. Yaptığımız büyük ve zorlayıcı bir iş.

Devam ettirmek, ayakta durmak, iyi iş çıkarmak, zamanla işinde daha iyi olmak, işi aynı heyecanla yapmak, aynı yaratıcılığı hissetmek... Hepsi zor şeyler. Bir müddet sonra oyuncu olarak rolü yapmak ve kenara çekilmek yetmiyor. İşin mutfağını ve kapalı kapılar ardındakileri merak etmeye başladım.

Yeni şeyler keşfettikçe daha çok doyuma ulaşıyorum. Beni mutlu eden şeyler bunlar. Onlara kanalize oluyorum.

◊ Peki, insanların sizin hakkınızda hüküm vermesi, özel hayatınızın tüm dünyada konuşulması... Nasıl başa çıkıyorsunuz bu durumla?

- Kararlılıkla. Ben bu yolu seçtim. Tanımadığım insanların yerleşmiş ve kalıplaşmış önyargılarını görmezden geliyorum.

◊ Ne zaman ulaştınız umursamama seviyesine?

Yazının Devamını Oku

Yanlışlıkla Kraliçe'yle tanıştım

10 Şubat 2019
“En iyi film” dalında Oscar adayı olan “The Favourite” (Sarayın Gözdesi) adlı film önceki gün vizyona girdi. Barbaros Tapan filmin başrol oyuncularından, Olivia Colman ve filmin yönetmeni Yorgos Lanthimos’la bir araya geldi. İkili filmle ilgili merak edilenleri anlattı.

Olivia Colman

◊ “Sarayın Gözdesi”nde Kraliçe Anne’in kadınlara olan duygusal ve cinsel yaklaşımı bugüne kadar tarihte konuşulmayan bir konuydu. Filme hazırlanırken yaptığınız araştırmalarda size göre Kraliçe Anne gerçekten o kadınlara aşık mıydı? Yoksa 17 hamilelik ve tüm çocuklarını kaybetmiş olmanın verdiği bir destek arayışı mıydı?

- Hiçbir fikrim yok. Kendisine de soramayız. (Gülüyor) Ona ait bulunan mektuplara göre Anne apaçık eşcinsel ve Sarah’a aşık. Bu kocasına aşık olmadığı anlamına gelmiyor. Anne galiba cinsiyet ayırmadan, sadece kişiye aşık oluyordu.

◊ Mektupları görme imkanınız oldu mu?

- Ben görmedim. Çalıştığımız tarihçilere göre Sarah Churchill ve Anne birbirine çok yakındı. Ama hepsi varsayım... Bizim de vardığımız sonuç birbirlerine aşık oldukları yönünde oldu.

◊ Filmde bazı sahneler oldukça müstehcen. O sahnelere karşı yaklaşımınız nasıl?

- O sahnelerde çok utanıyordum. Öncesinde çok fazla prova yaptığımız için çekimler başlamadan rol arkadaşlarımla arkadaş olmuştuk.

Yazının Devamını Oku

Gençliğim elden gitmiş gibi hissetmiyorum

3 Şubat 2019
Margot Robbie, Leonardo DiCaprio ile başrolü paylaştığı “The Wolf of Wall Street” filminden sonra Hollywood’da en çok iş alan kadın oyunculardan biri oldu. Geçen sene yapımcılığını da yaptığı “I, Tonya” filmiyle Oscar adaylığı kazanan oyuncu, Barbaros Tapan’la Los Angeles’ta buluştu. İkili Robbie’nin hem 1 Şubat’ta gösterime giren yeni filmi “Mary Queen of Scots”ı hem de yeni projelerini konuştu.

Alçak gönüllüsünüz. Yüzünüzde her zaman bir tebessüm var. Böyle bir insanın Hollywood’da hayatta kalması zor olmuyor mu?

- Bu sektörde birçok iyi insanla tanıştım. Muhtemelen bana karşı çıkacaklar ama inanın Hollywood’da çok sayıda iyi ve alçak gönüllü insan var. Birçoğu ile çalıştım. Özellikle zirveye ulaşmış insanlar ekstra alçak gönüllü... Toplum genelde tepedeki isimlerin burnu havada olduğunu düşünür. Ama aksine... Sen de şahit olmuşsundur, çoğu içten ve harika insanlar...

Bir örnek vermeniz gerekirse, aklınıza ilk kim gelir?

- Will Smith. O, dünyanın en alçak gönüllü ve en temiz kalpli insanı bana göre.

Önümüzdeki yıl üç filminiz gösterime girecek.

- Öyle mi? Şaka şaka... Yoğun bir sene geçirdim. “Once Upon a Time in Hollywood”u merakla bekliyorum. Üç proje de birbirinden farklı büyüklükte, tarzda ve zaman diliminde geçiyor. Karakterler de çok farklı. “Dreamland”de Alison Wells isimli kurgu bir karakteri oyunuyorum. 1930’da Texas’ta geçiyor. “Once Upon A Time in Hollywood”da Sharon Tate’i oynuyorum. “Untitled Roger Ailes Project”de diğer bir kurgu karakter Kayla’yı canlandırıyorum.

Yazının Devamını Oku

Timothee çılgınlığı

27 Ocak 2019
15 Şubat’ta gösterime girecek “Güzel Oğlum” (Beautiful Boy) filminde madde bağımlısı bir genci canlandıran Timothee Chalamet, Los Angeles’ta Barbaros Tapan’la bir araya geldi. Ünlü oyuncu, filmin hazırlık sürecinden genç kızlar arasında hızla yayılan “Timothee çılgınlığı”na pek çok soruyu yanıtladı.

Uyuşturucu bağımlılarının nasıl hissettiklerini, neler yaşadıklarını öğrenme süreciyle başlayalım mı? Mesela gerçek Nick ile buluşup neler yaşadığını konuştunuz mu?

- Evet, Nick ile çekimlere başlamadan birkaç hafta önce buluştum. Aslında başa dönüp anlatmak en mantıklısı... Film için uzun bir oyuncu seçme süreci yaşandı. Steve Carell ile karşılıklı okumalara geçmeden önce 3-4 defa seçmelere katılmam gerekti.

Geçen yılki “Call Me by Your Name” fırtınasına ve Oscar adaylığına rağmen aynı rol için 3-4 kere seçmelere mi çağrıldınız!

- Evet. Her oyuncunun hayali rolün direkt kendisine teklif edilmesidir, fakat bu kolay ulaşılabilir bir nokta değil. Soruya dönersem; bağımlıların nasıl hissettiklerini öğrenmeye seçmelere gitmeden başladım. YouTube’da bağımlıların çektikleri ağrılarla, yaşadıkları fiziksel ve psikolojik sıkıntılarla ilgili yüzlerce video izledim. Uzun seçme süreci bitip de çekimler başladığında kendimi gayet rahat hissediyordum. Çünkü hazırdım. Filmde bağımlıların yaşadıklarının yanı sıra bağımlılıkla birlikte gelen zorlukları, bağımlıların etrafındakilerin yaşadıkları büyük sorunları da görüyorsunuz. Ben de bir evladım, anne-babam var. Çekimler sırasında onları düşündüm, babamı oynayan Steve de kendi çocuklarını...

Peki filmden önce ne kadar bilginiz vardı bağımlılık hakkında? Sizce gençler yeterince bilgi sahibi mi bu konu hakkında?

- 60’lar ve 70’lerde “özgür ruh hareketi” varmış. Yanlış bilgi vermek istemiyorum ama anladığım kadarıyla o zamanlar kullanılan maddeler daha safmış. Şimdiki gibi kimyasal yüklü değilmiş. O dönemle karşılaştırınca, şimdiki uyuşturucular daha güçlü ve yıpratıcı. Bu ülke eroin krizi yaşadı. Şimdiki aşırı dozların çoğu eroin bile değil, farklı maddeler. New York’ta büyümüş bir genç olarak, bu illeti kullanan insanlar kadar çevrelerinde bulunanların çektikleri acıları da gördüm. O yüzden inatla seçmelere gittim, bu illeti bir kere daha gözler önüne sermek istedim. David ve Nick gerçek insanlar. Yaşadıkları tümüyle gerçek. Onlar bu illetten kurtulabildiler. Nick 8 yıldır temiz. Onlar bunu sevgiyle başardı.

Yazının Devamını Oku

O sahnede heyecandan titredim

20 Ocak 2019
İskoçya Kraliçesi Mary Stuart’ın hayatını anlatan “Mary Queen of Scots” (İskoçya Kraliçesi Mary) 1 Şubat’ta Türkiye’de vizyona girecek. Barbaros Tapan, filmin başrol oyuncusu Saoirse Ronan ile Los Angeles’ta bir araya geldi. Margot Robbie ile ortak sahnelerinden önce hiç bir araya gelmediklerini belirten Ronan, “İlk sahnemizde heyecandan titredik” dedi.

Sohbetimize Kraliçe Mary’ye dönüşümünüzle başlayalım...

- Mary’ye dönüşürken kafamda yarattığım en büyük handikap kraliçeyi oynamaktı. Çünkü kraliçe deyince aklımıza gerçek kişiden ziyade bir figür geliyor... O yüzden “kraliçe nedir” sorusu başlangıç noktam oldu. Sonrasında Kraliçe Mary hakkında bulabildiğim tüm tarih kitaplarını okudum. Mary hakkındaki araştırmalarım belirli bir seviyeye ulaştıktan sonra Mary’ye gerçek kişi gibi değil de herhangi bir kurgu karakter olarak yaklaşmaya başladım. Kostümler ve koreografımız Wayne McGregor karakteri şekillendirmemde çok yardımcı oldu. Onların yanı sıra sette sabahın köründe saç/makyaj karavanına girip yorgun bitkin Saoirse’ten kraliçeye dönüştürülmem karakterin içine soktu.

Yönetmeniniz Josie Rourke’un tiyatro geçmişi var. Filme hazırlanırken Josie size nasıl bir katkı sağladı?

- Josie’de resimler, fotoğraflar aklına gelebilecek her türlü görsel mevcuttu. Sahneleri yaratırken o görsellerden ilham aldık.

Son zamanlarda sizi en çok etkileyen film hangisiydi?

- Birkaç hafta önce “Another Year”ı ilk defa izledim. Mike Leigh filmi... Lesley Manville oynuyor. Lesley’nin performansı muhteşemdi. Film uzun süre hafızamda yer etti. Lesley’yi izlemek şimdi çektiği filmim “Little Women”daki karakterime de çok yardımcı oldu.

“Little Women” demişken... Sizin hakkınızda okuduğum yazıların çoğunda Meryl Streep adı geçiyor...

- “Little Women”da Meryl teyzemi oynuyor.

Yazının Devamını Oku

Filmdeki yumruklar gerçek

13 Ocak 2019
Başrollerini Sylvester Stallone ve Michael B. Jordan’ın paylaştığı “Creed 2”, önceki gün gösterime girdi. Barbaros Tapan, filmin başrol oyuncuları Michael B. Jordan, Tessa Thompson ve Dolph Lundgren ile Philadelphia’da buluştu, serinin ikinci filmini konuştu.

MICHAEL B. JORDAN: HAYALİNİ KURDUĞUM HER ŞEYİ YAŞIYORUM

Filmde Rocky, Adonis’e “Beynini unut kalbinden konuş” diyor. Rocky’nin bu sözünü oyunculuğa bağlarsam, rollerinize mantıksal mı içgüdüsel mi yaklaşırsınız?

- Oyunculukta içgüdülerime daha çok eğilimliyim. Geleneksel oyunculuk eğitimi almadığım, oyunculuğu setten sete öğrendiğim için sanırım... Bir de yapımcı tarafım var. O taraf mantığa dayanıyor. Sahneyi çekerken neye ihtiyaç var, performans nasıl olmalı, sahneler nasıl bağlanmalı gibi... Sanırım sağ ve sol tarafım mantık ve içgüdülerimi birleştirerek aynı anda denge kurmaya çalışıyor.

“Creed 1”e hazırlanırken sizin için rol yeniydi. İkinci filmde hazırlıklara geri başlamak daha kolay mıydı?

- Tabii... İlk filmde hazırlık süreci çok zorlamıştı. İkinci filmde biraz daha şanslıydım çünkü öncesinde “Black Panther”i çekmiştim. “Black Panther” için vücudumu uzun süre hazırlamıştım zaten, hemen ardından “Creed 2”yi çekmeye başladığım için kısmen hazırdım. Ama yine de bu tür filmleri yaparken oyuncu belli bir rutinden dışarı çıkamıyor...

Nasıl bir rutindi sizinki?

- Sabah kalk vitaminlerini iç, kardiyonu yap, hafif kahvaltı, sonra ağırlık çalış, yeniden yemek ye, dinlen. Ringde koreografi çalış, ertesi gün yeniden tekrar et. Kafaya hayatın bir müddet bu şekilde devam edeceğini sokunca bu rutin, hayatın doğal akışı gibi oluyor.

Yazının Devamını Oku

Stand up şovlarıma çok şey borçluyum

6 Ocak 2019
Türkiye’de 15 Şubat’ta gösterime girecek komedi filmi “The Upside”ın başrol oyuncularından Kevin Hart, Barbaros Tapan ile Los Angeles’ta buluştu. Tapan’ın sorularını yanıtlayan ünlü komedyen, kariyer hayatında stand up şovlarının önemine dikkat çekti.

◊ Eğer birkaç saatliğine kafanızın içine girme şansım olsa her şeyde komik bir yön bulur muydum?

- Her şeyde mizah bulurdun. Mizah, eğer görmeyi istersen en karanlık ya da kötü anlarımızda bile mevcut. Evet, negatifliğe eğilimliyiz ama negatifin içinde bile bir çeşit pozitif yön bulursak bu bizi gülümsetebilir.  Ayrıca kötü günlerin kötü olmasının bile sebebi var. Kötülükten daha çok şey öğrenip iyiye daha çok minnet duymamızı sağlıyor.

◊ Ama pozitif olan her zaman komik gelmeyebilir...

- Eğer komik bir şey görmek istersen, olur.

Karşında annesinin cenazesinde bile mizah bulan bir adam oturuyor.

◊ Nasıl yani?

- Hayatımın en acı günüydü. Annemi defnedecektik. Sonra oturup düşününce, o günü parçalara ayırınca, komik anekdotlar buldum.

Tek yapman gereken olayları farklı analiz etmek.

Yazının Devamını Oku

Geçen hafta Los Angeles’ta

1 Ocak 2019
Geçen hafta film yapımcıları, gişe için yaptıkları promosyon turları yerine Noel daveti verdi. Tabii bu partiler hem yeni yılı kutlamayı hem de ödül sezonu başlamadan sektördekilere filmlerini bir kere daha hatırlatmayı hedefliyor.

Bu davetlerden biri Sunset Bulvarı üzerinde bulunan Los Angeles’ın en ikonik mekanlarından Chateau Marmont’ta yapıldı. Burası, Greta Garbo, James Dean gibi efsane isimlerin çılgın partilerine ev sahipliği yapan, Jim Morrison’un terasından atladığı, John Belushi’nin aşırı dozda uyuşturucudan hayatını kaybettiği şaşaanın ve skandalların sembolik mekanı.

Geçen hafta “Bir Yıldız Doğuyor” ekibi, Lady Gaga ve Bradley Cooper ev sahipliğinde bu efsane mekanda bir davet verdi.

Gecenin yıldızı Lady Gaga’ya “Bu kez ben sana Türk hayranlarının selamını getirdim” dedim ve yanağına onun bana yaptığı gibi öpücüğü kondurdum...

Bu senenin en çok konuşulan yapımı “Bohemian Rhapsody”nin gizli kahramanları Brian May’i canlandıran Gwilym Lee ve John Deacon’u canlandıran Joseph Mazzello ile film hakkında merak ettiğim birkaç konuyu konuşma şansım oldu.

Brian May ve Roger Taylor yeni solistleri Adam Lambert ile hâlâ aktif olarak konserlere devam ediyor.

Ben de geçen yaz Barcelona’da Adam Lambert’li Queen konserine gitmiştim.

Brian May’in konserin başında sahneye çıkıp 10 dakika boyunca verdiği solo gitar ziyafeti hâlâ hafızamda.

Yazının Devamını Oku