Paylaş
DEPREMDE zarar gören binalardaki hasar tespit çalışmaları bütün Marmara bölgesini aylarca meşgul etti. Bu tespitte hükümet, Bayındırlık Bakanlığı'na tam yetki verdi. Yani, sadece bu bakanlığın il ve ilçe müdürlüklerinin verdiği raporlar yasal olarak geçerli.
Afetzedeler bu raporlarla devletten para yardımı alabiliyor, bu raporlar sayesinde tadilat ve güçlendirme planlarını onaylatıyor ve uyguluyor.
Deprem korkusu geçer geçmez çok garip bir durum ortaya çıktı.
Birçok bina sahibi, binasındaki hasarın illa orta ya da hafif çıkmasını istemeye başladı. Böylece güçlendirme çalışmasıyla malını kurtarabilecekti. Kimse binasının yıkılmasını istemiyordu. Hasar ne olursa olsun!
Doğal olarak Marmara Bölgesi'nin çeşitli il ve ilçelerinde rapor kavgaları ortaya çıktı. Hatta rüşvet alınıp verildiği bile öne sürüldü.
Gerçi ben buna inanmıyorum. Bizde rüşvet filan yoktur!
Asıl üzerinde durduğum rüşvet dedikoduları değil. Asıl önemlisi, insanların kendi başlarını sokacakları ya da kiraya vererek başkalarını sokacakları binayı ‘‘ne olursa olsun'' mantığıyla yıktırmaktan kurtarmaya çalışmaları.
Mal tabii canın yongası. Yıllarca canı çıkarak bir ev sahibi olmuş insanlar için evlerine yıkım kararı verilmesi tabii çok can yakıcı.
Ama candan kıymetli değil ya?
Paylaş