Utanmaktan söz eden utanmaz

Altına da “utanmaktan” söz eden bir şeyler yazmış.

*

Neden utanacakmış Erdoğan?

Çünkü HAMAS...

Şöyle fena şeyler yapmış, böyle fena şeyler yapmış.

Çok fena şeyler yapan bir örgütün lideriyle buluştuğu için utanacakmış Erdoğan.

*

Yüzsüzlüğe bakar mısınız?

- Katletmedik bebek bırakmamışlar.

- Kadın, çocuk dinlemeden öldürmüşler.

- Dünyanın vicdanını ayağa kaldıracak işlere imza atmışlar.

- Üzerine bomba atılmadık santimetrekare bırakmamışlar.

- Bir halkı dünyanın gözü önünde soykırıma uğratmışlar.

Bir de kalkıp hiç utanıp sıkılmadan utanmaktan söz ediyorlar.

*

Böyle bir ortamda Erdoğan’ın utanacağı tek şey şu olurdu:

*

Katliamcı İsrail yönetiminin herhangi bir katiliyle buluşup poz vermek.

AK PARTİ’DE ‘TEVAZU YARIŞMASI’ YAPILSIN

Kimin arabası daha küçük, daha gösterişsiz, daha eski model, daha ucuz, daha az konforlu ise...

Onun “ayın mütevazısı” seçildiği bir yarışma yapılsın.

*

Kim bir makama kendisini değil de daha liyakatli olduğunu düşündüğü bir arkadaşını öneriyor ise...

Onun “son 20 yılın mütevazısı” seçildiği bir yarışma yapılsın.

Kim oğlunu, kızını, yakınlarını, akrabalarını bulunduğu makamın kıyısından bile geçirmiyorsa...

Onun “yılın mütevazısı” seçildiği bir yarışma yapılsın.

*

Kim tavuk döner yemeyi tercih ediyorsa, Casio saat takıyorsa, tatil için Yozgat’ın Çamlık’ına çıkıyorsa...

Onun “günün mütevazısı” seçildiği bir yarışma yapılsın.

SANIRIM ALIŞACAĞIZ

HÜRRİYET’ten Zeynep Bilgehan’ın Özgür Özel’le yaptığı röportajlardan fotoğraflar var önümde.

Şöyle bir baktığımda “Acaba eski hali daha mı iyiydi” demeye başladım.

*

Sonra şunu fark ettim:

Bu bir yeniyi yadırgama halidir. Bu bir henüz tam olarak kanıksayamama duygusudur.

*

Birkaç yıl sonra...

Gözlüklü Özgür Özel fotoğraflarına...

Saç stili biraz dağınıkça Özgür Özel görüntülerine...

Baktığımızda “Vay be! Amma fenaymış” diyeceğiz.

*

Zamanla alışacağız yani.

Hem de sonsuz benimseme duygusuyla.

YENİ TREND

Şöyle bir trend belirmiş durumda:

*

AK Parti’nin bilmem ne teşkilatının kıyısından geçmiş olanların bile sosyal medya paylaşımlarını takibe alarak...

Lüks çanta, pahalı ayakkabı, şatafatlı davranış, Avrupa seyahati gibi durumları “Millet açken şunların yaşantısına bak” falan diye paylaşmak.

*

Bu trend, aslında bazı hedeflere tam isabetle başladı.

*

Fakat işi sündürme çabası...

Artık karavanayla sonuçlanıyor.

NOT DEFTERİMDEN

- BOYKOT: Restoran ve kafe boykotuyla ilgili gözlemim şudur: Bazı kafe ve restoranlar eskisinden daha boştu, bazı kafe ve restoranlar ise eskisinden daha doluydu. Kısacası boykotun tutup tutmadığıyla ilgili hiçbir fikrim yok.

*

- HAKARET: Atatürk ve Erdoğan fotoğrafına bakıp ikisine birden hakaret etmiş DEM’li biri. Sadece Atatürk’e hakaret etseydi gösterilen tepki biraz daha farklı olurdu sanırım.

*

- SUPHİYE: Sen tut meşhurlardan çocuklar yap, sonra çocuklarını ortada bırak, sonra git Almanya’ya yerleş, sonra orada da evlenip yeni çocuklar yap. Patricia Teyze yaşasaydı “Yetenekli Bayan Suphiye” diye romanını yazardı bu hanımın.

*

- CEM YILMAZ: Serenay’a şakalı paylaşımlarla göndermeler yapmaya devam ediyor Cem Yılmaz. Millet üstüne gelince “Ben onu kastetmedim, gözümden ameliyat olmuştum, onu demek istedim” falan diye ağlaşmak bedava nasıl olsa.

*

- FATİH ERBAKAN: Acaba İsmail Haniye ile Erdoğan’ın kucaklaşma görüntülerini izledi mi? İzlediyse “İsrail’e jet yakıtı satıyorlar” diye attığı iftiradan utandı mı?

*

- TASARRUF: Ben hükümetin yerinde olsam “kamuda tasarruf” konusunda... Acil eylem planları hazırlarım, radikal çıkışlar yaparım, madde madde sayar dökerim.

SİYASETTE DEĞİŞİM

İki gündür şöyle şeyler oluyor:

*

- Mustafa Varank, CHP’li Bursa Belediye Başkanı’nı ziyaret ediyor.

- Erdal Beşikçioğlu, “Borçsuz belediye devraldık” diye MHP’li eski başkana teşekkür ediyor.

- Kahramanmaraş’ta AK Partili Büyükşehir başkanı, bütün partilerin belediye başkanlarını bir araya getiriyor.

*

Siyasette böyle bir değişim kıpırdaması var.

Umarım bu kıpırdama büyük bir hareketlenmeye yol açar.

İZLEYİNCE ŞÖYLE OLUYOR

- FALL: Bu filmi izleyince yükseklik korkun yoksa mutlaka oluyor.

*

- RIPLEY: Bunu izleyince İtalya’nın küçük köy ve kasabalarını dolaşma arzusuyla dopdolu oluyorsun.

*

- HELL FEST: Bu filmi izleyince lunapark görünce öcü görmüş gibi kaçıyorsun.