Gazze’de ateşkes sonrası Türkiye-İsrail teması olur mu

Başkan Trump’ın “Haftaya Gazze’de ateşkes olabilir” sözünü buraya yazdıktan sonra; başlıktaki sorunun cevabını bulabilmek için önce şu cümlenin detaylarına girmeliyiz: “Trump, Türkiye ile İsrail arasında makul bir diplomatik pozisyon doğmadıkça, Ortadoğu’da tam anlamıyla bir barış olmayacağını biliyor. Aslında bunu Pentagon da en yakından biliyor.”

Haberin Devamı

Biraz daha açarsak; madde madde şöyle gidebiliriz:

TRUMP’TAN NETANYAHU’YA TÜRKİYE İLE BARIŞ MESAJI

1. Şimdi Başkan Trump’ın nisan ayı başlarında İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı görüşmeye gidelim. Trump Beyaz Saray’da Netanyahu ile basının sorularını cevaplarken;

Ve dikkatinizi buraya çekiyorum;

Özellikle Netanyahu’nun yanında şöyle diyordu:

“Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ‘Başka kimsenin 2 bin yıldır yapamadığını yaptınız. Suriye’yi aldınız’ diye tebrik ettim.”

Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önce “biz değildik” dediğini aktarıyor; Sonra “Hayır ben biliyorum, sizdiniz” diye cevap verdiğini söylüyor. Bunun üzerine Erdoğan’ın, “Evet, belki de bizdik” karşılığını hatırlatıyor.

Şimdi bir kez daha dikkat...

Bu sözlerin ardından Trump Netanyahu’ya dönerek şöyle diyor:

Haberin Devamı

“Az önce Başbakan’a, Bibi’ye (Binyamin Netanyahu) ‘Türkiye ile sorununuz olursa gerçekten çözebileceğimi düşünüyorum’ dedim. Türkiye ve lideriyle çok iyi ilişkilerim var. Suriye’de Türkiye ile İsrail arasında arabulucu olabilirim.”

TÜRKİYE TEMAS NOKTASI

2. Trump’ın bu “arabulucu olma” sözünü buraya not ettikten sonra; Şimdi 12 günlük savaş sürecine gelebiliriz.

Önceki gün Dışışleri Bakanı Hakan Fidan A Haber’de Cansın Helvacı ve Haktan Uysal’a çok önemli bir detayı aktarıyor: “Evet saldırının olduğu gece ABD Dışişleri Bakanı Rubio aradı. İran tarafına bu saldırıda ABD’nin olmadığını iletmemi istedi.”

Sonradan anlıyoruz ki... Savaş sürecinde ABD ile İran arasında temas merkezi olan bir Türkiye var. Bunun adı diplomaside güvendir. Bu noktada savaşın tozu dumanı, heyecanı arasında gözlerden kaçan bir gelişmeyi de burada paylaşmamız gerek.

TÜRK JETLERİNİN ACİL ÖNLEME UÇUŞU

3. İsrail’in İran’a saldırdığı gece...

İlk dalgada Suriye’yi vuracakmış gibi bir rota çizen İsrail’in F-15, F-16 ve F-35’leri, daha sonra iki gruba ayrılıp bir bölümü Türkiye’nin güneyinden İran’a doğru yöneliyor.

O dakikaya kadar hava hareketini izleyen Türk radarları bu ani değişikliği tespit ediyor. İsrail jetleri Hakkâri’nin güney sınırlarına doğru yönelince;  Türk F-16’ları da “Acil önleme uçuşu” için havalanıyor.

Haberin Devamı

Gün ağarırken; İsrail jetleri Türk hava sahasına doğru rota tutmaya başlayınca, bizim jetler anında “uyarı mesajı”nı gönderiyor.

İsrail-İran savaşında Türkiye’nin diplomatik temaslarının ötesinde; Sanıyorum İsrail’le tek temasımız havada bu şekilde gerçekleşiyor. Bu en sıcak gelişmeyi de Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun köşesinden öğreniyoruz.

İsrail’le bu sıcak teması da buraya not edelim.

SURİYE’DE ÇATIŞMASIZLIK MEKANİZMASI

4. Suriye’de hava sahasında olan Türkiye ve İsrail hava kuvvetleri arasında bir “çatışmasızlık mutabakatı” olduğunu öğreniyoruz. Milli Savunma Bakanlığı’nın haftalık bilgilendirme toplantısında konuyla ilgili soruları yanıtlayan kaynaklar şu cevabı veriyor: “Suriye’de istenmeyen olayların yaşanmaması için bir çatışmasızlık mekanizması kurulması konusunda (9 Nisan’da) Azerbaycan’da ilk teknik görüşme yapılmıştır. Çatışmasızlık mekanizmasının kurulması için çalışmalara devam edilecektir”

Haberin Devamı

Bu da şu demektir: Türkiye ve İsrail istenmeyen bir durum yaşanmaması için “teknik görüşmeler” yapıyor. Tıpkı ABD ve Rusya’nın Suriye’de yaptığı gibi. Ama bu da bir “temas” demektir. Dahası istihbarat teşkilatlarının da temasları olduğunu biliyoruz.

Geçmişte Hakan Fidan’ın MİT Başkanlığı sırasındaki aktif rolü sayesinde “İstihbarat diplomasisi” diye önemli bir kavram gelişmişti. Bugün aynı diplomasiyi İbrahim Kalın’ın sürdürdüğünü görüyoruz.  Bu da az önce aktardıklarımla birlikte alt alta yazılması gereken önemli bir gelişmedir.

ALİYEV FAKTÖRÜ

5. Türkiye ile İsrail arasındaki görüşmeleri sağlayan önemli bir isim de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’dir.

Haberin Devamı

Yine hatırlıyoruz: İlham Aliyev, Bakü’de 9 Nisan’da düzenlenen “Yeni Dünya Düzenine Doğru” forumunda, Türkiye ve İsrail arasındaki gerginlikten rahatsız olduklarını belirtirken, iki ülke arasında bunalımın çıktığı ilk günlerden bu yana arabuluculuk yaptıklarını ancak bunu duyurmamayı tercih ettiklerini söylüyor...

Aliyev bu sürecin devam ettiğini de şu sözlerle açıklıyor: “Yardımcı olmak için elimizden geleni yapacağız. Şimdiki aşamada bundan fazlasını söylemem doğru olmaz. Türkiye ile İsrail arasındaki ilk arabuluculuğumuzda açıklama yapmadık. Bugün de benzer süreçler devam ediyor.”

Dikkat edin Trump’ın “Türkiye İsrail arasında arabulucu olabilirim” sözleri ile Bakü’deki teknik toplantı ve Aliyev’in sözleri aynı tarihe denk geliyor. Nisan...

Haberin Devamı

TRUMP TÜRKİYE İLE İSRAİL ARASINDA

6. Şimdi yazının başlığındaki soruya gelebiliriz. Biliyorsunuz Lahey’deki NATO zirvesinde Trump ve Erdoğan çok önemli görüşmeler yapmıştı. Bu görüşmeler arasında bölgesel sorunların gündememe gelmemesi imkânsızdı elbette. Suriye, İsrail, İran, Körfez ülkeleri ve NATO’nun en güçlü ordularından birisine sahip olan Türkiye faktörü.

Türkiye’nin talepleri var.

F-35 Projesi. F-16 satın alma süreci. Suriye’de YPG meselesi. Bölgesel güvenlik.

Bölgesel güvenlik denildiğinde Türkiye vazgeçilmez bir güçtür.

Trump da bunu çok iyi biliyor ki...

Gazze’de sağlayacağı barışın bölgesel barışa dönüşebilmesi için Türkiye’nin ikna edilmesi gerekir. En azından Türkiye ile İsrail arasında makul bir diplomatik pozisyonun oluşması gerekir.

Trump’ın Beyaz Saray’da Netanyahu’nun yanında Erdoğan’ı överek “arabuluculuk”tan söz ettiğini hatırlarsak. Trump’ın bugün ulaşmak istediği hedef budur.

Çünkü Çin’le anlaşıp, Ortadoğu’da barışı sağlayan bir başkan olmanın peşindedir.

Sırada Ukrayna-Rusya barışıyla “dünyada barışı sağlayan başkan” sıfatını almak istemektedir.

ŞARA VE İSRAİL’LE BARIŞ ANLAŞMASI YAPABİLİR

7. Bölgesel barışın kilit ülkelerinden Suriye’de birkaç önemli gelişme yaşanabilir. Bu noktada henüz doğrulanmamış şu haberi aktarmakla yetiniyorum: “İsrail medya kuruluşu i24NEWS’e verdiği bilgiye göre, İsrail ile Suriye yönetimleri 2025 yılı bitmeden kalıcı barış anlaşmasına hazırlanıyor.” Bırakın doğruluğunu; bu kadar gelişme arasında böyle bir haberin varlığı bile önemli işarettir.

Evet... Görünen odur ki. ABD Başkanı Trump; İran’daki nükleer tesisleri bombalayarak İsrail’e önemli bir destek verdi. Ancak İran’la da anlaşmanın kapısını araladı. Buradan sonra Trump yalnızca barış için hareket edecektir. Türkiye-İsrail ilişkileri de bu kapsamdadır.

Yukarıda anlattığım 7 faktörü birleştirince; Trump bunun hazırlığındadır. Bu dönemin adını şimdilik ‘yaygın çatışmasızlık dönemi’ diye koyabiliriz. Ancak... İsrail devletiyle böyle bir sürecin başlaması Netanyahu’nun insanlık suçlarını örtmez.

Yazarın Tüm Yazıları