Taraftarının hakkını hukukunu korumak istiyor Ali Koç. Böyle bir tutumu var.
Övgüye layık bir tutumdur bu. Şüphe yok.
*
Ama bu iş böyle mi yapılır?
Taraftarın hukuku böyle mi korunur?
Taraftara böyle mi sahip çıkılır?
*
Fenerbahçe Başkanı olmanın bir ağırlığı var.
Bir yazı yazdım. Başlığı şuydu:
*
“Parlamentomuzla gurur duyuyoruz.”
*
Meclis’in Filistin Devlet Başkanı’na ev sahipliği yapmasını, bütün partilerin ortak tutum almasını, bütün milletvekillerinin konuşmayı ayakta alkışlarla karşılamasını falan övdüm.
Ardından da şöyle dedim:
*
“
Bunu yadırgayanlar var. Onlara şunları anımsatmayı bir görev bilirim:
*
Cumhurbaşkanı, başkomutandır. Bugün Erdoğan, Cumhurbaşkanı olduğu için başkomutandır. Yarın başka bir isim, Cumhurbaşkanı olduğu için başkomutan olacaktır.
Bir generalin, Cumhurbaşkanı’na “Sayın Başkomutanım” demesinde yadırganacak hiçbir şey yoktur. Bir generalin, Cumhurbaşkanı’na “Sayın Başkomutanım” dememesi hali ise hem anormaldir hem de tehlikelidir.
*
Jandarma Genel Komutanı’nın “Sayın Başkomutanım” dedikten bir gün sonra emekli edilmesini dillerine dolayanlara ise şunları sormak istiyorum:
Bir generalin “Sayın Başkomutanım” demesi, lütuf nedeni mi olacaktı? “Sonuçta söylemesi gereken şeyi söylemiş” deyip geçilmeyecek mi?
*
Memleketin Cumhurbaşkanı’nı ziyaret etmek.
*
İşte bu çok büyük suç nedeniyle Meral Akşener hakkında her türlü palavrayı üfürmek artık tamamen serbest.
*
Üfürülen son palavra şu:
*
Güya Meral Akşener, seçimlerde gereği gibi çalışmamış.
Sanki çıkan yasa bütün köpeklerin katledilmesini öngörüyormuş gibi...
- Bu bir katliam yasasıdır.
- Hayvan katliamına onay verildi.
- Hayvanları katletmek serbest hale geldi.
Falan diyorlar.
*
Yasada böyle bir şey var mı? Yok.
“
Sokakta av tüfeğiyle ateş edildi bu köpeğe. Vücudu delik deşik hale getirildi. Bir gözü parçalandı. Acılar içinde can çekişirken veterinere götürüldü.
Bu zavallı köpek yaşıyor ama ızdırabı hiç bitmeyecek.
Bazı yerlerde de sokak köpeklerinin hiçbir kurala uyulmadan katledildiğine dair bilgiler geliyor. Toplu mezarlar, toplu zehirlemeler falan.
*
Çıkan yasada “Köpeklere nişan alıp ateş etmek serbesttir” diye bir madde yok. Toplu katliamlara, zehirlemelere de geçit vermiyor yasa.
Yani bu zalimliklerin, bu vicdansızlıkların, bu gaddarlıkların, bu vahşiliklerin çıkan yasayla bir ilgisi yok.
*
Peki neyle ilgisi var?
Yine kadın, yine çocuk.
Yine yüze yuvarlanmış ölü sayısı.
Yine bezgin sabahlar, yine yılgın akşamlar.
*
Yine İsrail, yine pervasızlık.
Yine “endişe ediyoruz” demeçleri, yine iki satırlık kınamalar.
Yine etkisiz BM, yine destekçi ABD.
Yine
BODRUM Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin son günlerin en gözde kıyaslamasına şiddetle itirazı var. “Bodrum çok pahalı, Yunan Adaları ucuz” kıyaslamasına karşı çıkıyor Başkan Mandalinci.
Yaklaşımı şöyle:
*
“Bodrum’da çok geniş bir yelpaze içinde ne arıyorsanız o orantıda fiyat ve hizmet bulmak mümkün. Yalıkavak, Gündoğan, Göltürkbükü’ndeki fiyatlar, buraların gelişimiyle doğru orantılı. Ama kimse Turgutreis, Bitez, Ortakent ve Gümüşlük’ü konuşmuyor. Belirli bölge ve mekanlar üzerinden genelleme yapılması, hatta başka ülkelerle karşılaştırılması doğru değil. Yunanistan’ın da her yeri ucuz değil. Bodrum’un turizm potansiyeli ve sunulan hizmet açısından eşdeğeri Kos veya Rodos değil, Mikonos ve Santorini’dir. Bodrum devasa bir yarımada. Hem jet sosyeteye hem asgari ücretle geçim sağlamaya çalışana seçenek var. Önemli olan vatandaşlarımızın neyi tercih ettiği.”
*
Bodrum’un sezondan beklentilerinin karşılandığını söyleyen Mandalinci, otellerin boş kaldığı iddialarına karşı çıkıyor. “Doğası, tarihi ve kültürüyle göz dolduran Bodrum’un rakipleri var” diyen Mandalinci, iddiaların biraz da bu rakiplerden kaynaklandığını ima ediyor. Bodrum’a sorunlu bir yaklaşım olduğunu söyleyen Mandalinci, sorunlu yaklaşımı şöyle anlatıyor:
*
“