Siyasette tektonik bir kırılma yaşandı. Siyasi fay hatları harekete geçti. Deprem etkisi yapan bu sürecin sonunda Ekrem İmamoğlu yolsuzluk davasından tutuklandı, terör soruşturmasından serbest bırakıldı. Yeni bir siyasi gerçeklik söz konusu. Siyaseti bu yeni gerçekliğe göre okumak gerekiyor. Çünkü siyasette yeni dengeler oluştu.
Bu sürecin sıcağı sıcağına değerlendirilmesi ve taşların yerli yerine oturtulması gerekiyor.
SİYASİ EMARI ÇEKİLECEK
1- Ekrem İmamoğlu, yolsuzluk, rüşvet ve irtikap gibi yüz kızartıcı suçlardan dolayı tutuklandı. Yargı süreci devam ediyor. Masumiyet ilkesine özen göstermek gerekiyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un ifade ettiği gibi, ”Yargısal süreçler hukuki sistemimizde denetime açık şekilde ilerlemekte olup, ilgili soruşturmalar halen devam etmektedir.”
2- Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanlığına talip olan birisinin “şaibesiz” ve “temiz” olması gerekiyor. Bu süreç İmamoğlu’nun siyasi emarının çekilmesi açısından önemli olacak.
EKOSİSTEM
3- Ekrem İmamoğlu örgüt lideri olarak yargılanırken, örgüt yöneticisi olarak tutuklanan isimler Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan bu yana yanında olan kurmayları. Para kulelerinde de benzer isimler ortaya çıkmıştı. İmamoğlu’nun etrafında bir “ekosistem” oluştuğu anlaşılıyor.
4-
Siyasi birçok sonuçları olacak bu olaya ilgisiz kalmam düşünülemez. Ekrem İmamoğlu’yla ilgili süreçleri yorumlamadan, kulisleri aktarmadan önümüzdeki dönemin siyasi gelişmelerini değerlendirmek mümkün olmaz. Ama ben kararımın arkasında durmaya devam edeceğim. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltındaki durumu netleşene kadar eleştirmeyeceğim. Gözaltı durumu netleştikten sonra siyasi sonuçlarını değerlendirmeye devam edeceğim.
SİZİNLE ÇALIŞACAĞIZ CÜMLESİ
Ama bölgesel gelişmelere ışık tutacağına inandığım önemli bir kulisi paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki telefon görüşmesinde önemli bir cümle yer alıyor.
Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Bölgesel politikalarımızda sizinle çalışacağız” diyor.
ABD Başkanı ayrıca Ankara’ya yeni büyükelçi atadığını ve başka birisine gerek duymadan onunla irtibat kurulduğu takdirde hızla iletişime geçileceğini söylüyor.
Trump’ın Ankara’ya atadığı büyükelçi Thomas Barrack’ın bizim tarihimizle ilişkili bir geçmişi var. 1900 yılında Lübnan’ın Zahle kentinden ABD’ye göç eden Lübnanlı Hıristiyan bir ailenin torunu. Yani ailesinin kökleri Osmanlı vatandaşlığına dayanıyor.
TRUMP’IN TAAHHÜDÜ
Dünya
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan yazılı açıklamalardan öğrendiğimize göre, Ekrem İmamoğlu, Medya A.Ş’de çıkar amaçlı suç örgütü kurma ve liderliği ile yerel seçimlerdeki Kent Uzlaşısı ile PKK-KCK terör örgütüne yardım etmekle suçlanıyor.
Savcılık her iki soruşturmayı da belli bir seviyeye getirmiş olmalı ki gözaltı işlemi yaptı.
NE OLUR
İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve gözaltı kararının hem hukuki hem de siyasi sonuçları olacak.
1 İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı.
2 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kayyum atanması.
3 CHP Genel Başkanlığı.
4
“Bu süreci baltalamak isteyenler olabilir. Sürecin sabote edilmesine fırsat vermemek lazım. Hassasiyet göstermek gerekiyor” diyor.
Öcalan’ın da daha önceki süreçlerin sabote edildiğine işaret ederek, “1991 yılında çağrı yaptım. O zaman çok acemiydim. Özal öldü. O çağrı ortada kaldı. Erbakan döneminde yaptım. Üzerinden 28 Şubat geçti” dediği ifade edilmişti.
AMAN DİKKAT
Özal ve Erbakan dönemindeki çabalar kanlı bir şekilde sabote edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Baldıran zehri içme” pahasına başlattığı iki süreç akamete uğratıldı. Askeri vesayet güçlüydü. Kimi zaman İngilizler kimi zaman Amerikalılar kimi zaman Esed yönetimi kimi zaman ise askeri vesayetin uzantıları tarafından bu süreçler sabote edildi.
KARAYILAN’IN AĞZINDAKİ BAKLA
Kandil’deki teröristbaşlarından Murat Karayılan’ın, “Silah bırakma kararı sıradan bir karar değildir. Bazı çevreler savaşın devam etmesini istiyor” sözleri üzerine “Bu çevreler kim?” diye sormaktan kendimi alamadım. Karayılan, “Çağrı yapmıyorum dedim. Mevcut durumda ikna olmayan arkadaşlarımız, savaşçılarımız var” diyor. PKK’nın nisan ayının ortalarında kongresini toplayıp silah bırakma ve kendini feshetme kararı alması bekleniyor. Ancak bunun çok kolay olmayacağı gözüküyor.
SUİKAST GİRİŞİMİ
Şam’daki anlaşmadan sonra
Ekrem İmamoğlu’nun şansına da mayınlı araziler düştü. Hakkında açılan davalar var. Diplomasının iptali gündemde. Siyasi yasak aldığı “ahmak davası” ise İstinaf’ta bekliyor.
Düğüm üstüne düğüm. Ancak kördüğümü bir hamlede çözecek İskender’in kılıcına sahip değil. Tam aksine düğüm üstüne düğüm atıyor. Çıkmaz sokağa giriyor.
DİPLOMANIN İPTALİ
Süreç, İmamoğlu’nun diplomasının iptali yönünde ilerliyor. Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçişinde usulsüzlükler tespit edildi. Girne Amerikan Üniversitesi’nin kurucularından ve Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne geçişte referans olarak gösterdiği Özalp Tozan, İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı 1990 yılında YÖK tarafından tanınmadıklarını itiraf etti. 1991 yılında tanınırlık için YÖK’e başvurduklarını ancak YÖK’ün bu talebi reddettiğini açıkladı. Özalp Tozan, YÖK’ün, Girne Amerikan Üniversitesi’ni 1993 yılında tanıdığını söyledi. Peki Ekrem İmamoğlu İstanbul Üniversitesi’ne ne zaman geçiş yapmış? YÖK’ün denkliğini tanımadığı 1990 yılında.
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal ettiği taktirde cumhurbaşkanı adayı olamayacak.
CHP GENEL BAŞKANI MI OLACAK?
Diploması iptal edildiği taktirde Ekrem İmamoğlu’nun ne yapacağı merak konusu oldu. CHP kulislerinde İmamoğlu’nun bu durumda CHP Genel Başkanlığı’na soyunacağı konuşuluyor. İmamoğlu’nun ekibinin, “CHP Genel Başkanı olursanız siyaseten güçlü olursunuz. Böylece hem mücadelenizi daha güçlü bir şekilde sürdürürsünüz hem de diploma için hukuki mücadele verdiğiniz süreçte CHP’nin yeni bir cumhurbaşkanı adayı belirlemesini engellersiniz” görüşünü savunduğu söyleniyor.
Ekrem İmamoğlu
Bu ziyaretin zamanlaması dört açıdan önemliydi.
1- Ahmed Şara’nın Mazlum Abdi ile yaptığı anlaşma,
2- Suriye’de bu hafta içinde bakanlar kurulunun açıklanacak olması.
3- Lazkiye ve Tartus’ta İran destekli Esed ordusunun kalıntılarının başlattığı ve başarılı olamayan kalkışma girişimi.
4- İsrail destekli Dürzi terör örgütünün eylemleri.
TÜRKİYE FAKTÖRÜ
8 Aralık’ta Suriye’de bir devrim gerçekleşti. Ancak 13 yıldır iç savaşta olan ve 61 yıldır Baas rejimi tarafından yönetilen Suriye’yi istikrarsızlığa sürüklemek için İran ve İsrail başta olmak üzere dış güçler yoğun bir şekilde çaba gösteriyorlar. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan “Daha önce de bu konuya ilişkin provokasyon uyarısı yapmıştık. Bu, ilk ve son olmayacak. Bu tür provokasyonlara karşı idari ve siyasi tedbirler önemli” dedi. Suriye’nin işi çok zor ama Suriye’de istikrarın teminatı Türkiye. O nedenle başarılı olamayacaklar.
HAKAN FİDAN’IN
Asıl soru şu; İstanbul Üniversitesi’nin raporu ne yönde olacak? İşletme Fakültesi ne tür bir işlem yapacak?
YÖK, Ekrem İmamoğlu’nun aleyhinde rapor vermişti. YÖK’ün raporunda Ekrem İmamoğlu’nun geçiş yaptığı tarihte Amerikan Girne Üniversitesi’nin YÖK tarafından tanınmadığı belirtiliyordu.
DİPLOMA İPTAL
İstanbul Üniversitesi’nin İmamoğlu’yla ilgili incelemesini tamamladığı, hazırlanan raporun yarın veya en geç pazartesi günü gereğinin yapılması için İşletme Fakültesi’ne gönderileceği söyleniyor. İstanbul Üniversitesi’nin raporunda İmamoğlu’nun yatay geçişinin mevzuata aykırı olduğu tespitine yer verildiği ifade ediliyor. Diplomayla ilgili işlemleri yapma yetkisi fakültede bulunuyor. İşletme Fakültesi’nin İstanbul Üniversitesi’nin yatay geçiş işlemleri mevzuata aykırı bu nedenle verilen diploma iptal edilmeli yönündeki raporu doğrultusunda hareket edip, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal etmesi bekleniyor.
İmamoğlu’nun diploması iptal edilirse ne olur?
Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması mümkün olmaz. Çünkü cumhurbaşkanı adaylığı için yüksek öğretim mezunu olma şartı bulunuyor.
KİM ADAY OLACAK
İmamoğlu
Gerçekten de o kadar baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor ki, hepsini de dikkatli bir şekilde takip etmek gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, her grup konuşmasını ‘bakalım şu olay hakkında Cumhurbaşkanı ne diyecek’ diye takip ediyorum. Dün Meclis’teydim. AK Parti grubunda Erdoğan’ı izledim ardından AK Parti’nin önde gelen isimleriyle sohbet etme imkânı buldum.
SURİYE’DEKİ ANLAŞMAYA DEĞİNMEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, PKK’nın silah bırakıp kendini tasfiye etmesi ve Suriye’de Ahmed Şara ile Mazlum Abdi arasında varılan anlaşmaya ilişkin yapacağı değerlendirmeleri ve mezhep eksenli kışkırtmalara ilişkin değerlendirmelerini merak ediyordum. Erdoğan, Suriye’deki anlaşmaya hiç değinmedi ama CHP’nin öncülüğünü yaptığı mezhep eksenli kışkırtmaya ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanının konuşmasına değineceğim ama önce grup toplantısından izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
SİYASİ FIRILDAK
23 Şubat’taki büyük kongrenin ardından yapılan ilk grup toplantısı olması açısından önemliydi. AK Parti’nin yeni yönetimi görevlerine hızlı bir şekilde adapte olmuşlar. Kongrede AK Parti’ye katılan milletvekilleri grup salonunda yerlerini almışlardı. Medyada bir trol ekibi var. AK Parti’ye katılan milletvekillerini linç edip, CHP’ye katılanları demokrasi kahramanı ilan ediyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni katılan milletvekillerinin hukukunu korudu. Özgür Özel’e, “Siyasi fırıldak üzerinden yüklendi.” “Gün aşarı parti değiştirmekten adı Türk siyasetinde ‘fırıldağa’ çıkmış bir ‘kifayetsize’ rozet taktı” dedi. Siyasi fırıldak kim? Herkes biliyor. Bir dönemler ‘Fırıldak Kubi’ ve ‘Dansöz Nabi’ vardı. O da onların günümüzdeki temsilcisi.
BARIŞ DİPLOMASİSİ