Selimiye'nin hiç bilinmeyen manevi şifreleri
Mimar Sinan'ın ustalık döneminin ve Türk-İslam medeniyetinin şaheseri olan Selimiye Camisi, mimarisinin yanında, yapıya yüklenen anlamlarla da hayran bırakıyor. Peki Selimiye Camisinin manevi şifrelerini biliyor musunuz? İşte detaylar…
Fotoğraf: Haluk Doğan Güneş
Rivayete göre, yaptırmak istediği cami için Hazreti Muhammed'in, rüyasında Edirne'yi işaret ettiği II. Selim, caminin Kavak Meydanı'nda yapılmasını ister. Osmanlı Devleti'nin 11. Sultanı II. Selim tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan ve altı yılda tamamlanan eser, mimari ve estetik değeri bakımından hala aşılamadı. Selimiye Camisi, taşıdığı manalarla da ziyaretçilerini olduğu kadar, sanat tarihçilerini de kendisine hayran bırakıyor.
Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu dantel gibi işlenmiş minberi, süslemeleri, planıyla kendisine hayran bırakan Selimiye'nin kendine özgü şifrelerinin de bulunduğunu söyledi.
Kubbe yazılarını yazan hattat Hasan Çelebi'nin gözüne kaçan kireç tozunu, kalemlerini yıkadığı suyla silmesi sonucu kör olmuştur. Öylesine bir hat uygulamıştır ki kubbenin altına iki dakika yatın ve bakın iki dakika sonra kubbe düzleşecektir.
Minareler 3 yolludur. 82 metrelik minareye Mimar Koca Sinan 3 yolu yerleştirmiştir. Bu yollar sayesinde şerefelere çıkanlar birbirlerini görmezler. İlk yol 1. ve 3. şerefeye, ikinci yol 2. ve 3. şerefeye 3. yol ise direkt 3. şerefeye çıkar.
Ters lale ile ilgili en çok kabul edilen hikaye inatçı yer sahibi teyzedir. Mimar Sinan Kavak meydanına camiyi yapmaya karar verdiğinde, meydanın bir bölümünde lale bahçesi olan bir kadını ikna etmekte zorlanır ve sonunda kadın arazisini verir. Sinan da bu inatçılığı simgelemek üzere caminin müezzin mahfilinin bir köşesine ters lale figürü işler, diye anlatılan bir rivayet vardır.
Ancak gerçek hikaye Mimar Sinan ile torunu Fatma'nın hikayesidir. Mimar Sinan, İstanbul'dan Selimiye'yi yapmak için Edirne'ye geldiğinde 8-9 yaşlarındaki çok sevdiği torunu Fatma'sına hasret kalmamak için onu da Edirne'ye getirir. Bir süre sonra hastalanan ve vefat eden Fatma'ya duyduğu hasret nedeniyle torunu için yaptırdığı türbedeki mermer sandukaya boynu bükük bir lale koyar, bu üzüntüyü gören çıraklardan biri ustasının üzüntüsünü Selimiye'ye de işler. Ters lale efsanesinin gerçek hikayesi budur.