Derleyen: Gaye Kobal I Fotoğraf: Alamy / Pixabay / iStock
Ülkelerin karakteristik özelliklerini keşfedebileceğiniz yerler... Kendinizi bir masalın içinde hissedeceksiniz
Dünyanın en ünlü şehirlerinin harika manzaralar ve unutulmaz anılarla turistleri şaşırttığı inkar edilemez! Büyük şehir ışıkları, hayranlık uyandıran kent simgeleri ve turistik yerler sizi yepyeni bir dünyaya götürüyor. Ancak bazı yerler var ki pek de bilinmiyor. Herkes tarafından bilinen başkentleri gezdikten sonra ülkelerin çok az kişi tarafından bilinen yerlerini keşfe çıkın. Bu şekilde yerli halkın gelenek ve göreneklerini tanıyacak, eski anıtları ve simge yapıları ziyaret edebilirsiniz.
Arnavut kaldırımlı sokaklarda uzun ve sessiz yürüyüşleri deneyimlerken, zarif mimariye de hayran olacaksınız. Aynı zamanda gayet misafirperver olan köylülerle tanışma şansına sahip olabilirsiniz. Fransa'nın en güzel köyleri arasında bulunan Yvoire’de tek kelimeyle her yer büyüleyici güzellikte.
Pembe şehir olarak anılan Albarracin’de birbirinden güzel sokaklarda yürürken dünyadan kopup, bir masalın içine girmiş gibi hissedeceksiniz. Şehri yürüyerek keşfedebileceğinizden araba kiralamanıza gerek kalmayacak.
Kasabanın adı Latince ‘güzel ağaçlar anlamına geliyor ve ikonik evlerin çoğu asırlardır ayakta kalıyor. Bu şirin kasaba sayesinde İtalya’yı yeniden keşfedeceğinizi söyleyebiliriz.
Turkuazdan tutun safire, mavinin her tonunu buradaki binalarda görmeniz mümkün. Öyle büyüleyici bir yer ki, ayak bastığınız andan itibaren buradan gitmek istemeyeceksiniz. Sırtını dayadığı Rif Dağları’nın altında masmavi bir cenneti anımsatan görüntüsüyle Chefchaouen’e hayran kalacaksınız.
Devonshire-İngiltere
Tablolara konu olacak bir güzelliğe sahip olan Devonshire, günümüzde eğlence için popüler bir yer. Merkezi yerlerinde eğlenceye doyabilir, uzak balıkçı köylerinde de sakinliğin ve el değmemiş doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Harika manzaraları ve mistik sokaklarıyla İngiltere’nin en doğal ortamı.
Titicaca Gölü-Peru
Yöre sakinleri için kutsal bir yer olan Titicaca Gölü, bilim adamlarına göre binlerce yıl önce bir denizdi. Sularında hala bazı okyanus balıkları, kabuklular hatta köpekbalıkları yaşamakta. Bu da teorileri güçlü kılıyor. Gölün yüzde 60’ı Peru, yüzde 40’ı ise Bolivya sınırında yer alıyor.
Uru Kızılderililerinin yaşadığı, sazlıklardan yapılmış sıra dışı yüzen adaları bile görmeniz mümkün. Halk uzun yıllardır büyük bir değişiklik olmadan basit ve sakin bir hayat yaşıyor. Gölde bulunan adaların büyük bölümü sazlıklardan oluşuyor. Yaşadıkları adayla sınırlı kalmayıp neredeyse her şeyi sazlıklarla yapıyorlar. Sadece fotoğraflarına bakma bile bu ilginç adaları ve kültürü keşfetmek istemek için yeterli olacak.
Kandovan Köyü-İran
Kapadokya’ya benzerliği ile dikkat çeken Kandovan Köyü’nde uçurum evlerinde hala binlerce insan yaşıyor. Sahand yanardağının patlamasından kalan volkanik kalıntılardan oluşan köy, şaşırtıcı bir etkiye sahip. Köye vardığınızda kendinizi bir masalın kahramanı gibi hissedeceksiniz.
Dev kayalıkların ve yeşil çayırların arka planındaki görkemli manzara sizi çok etkileyecek. Burada yürüyüşe çıkmaya karar verirseniz, kangurular, kertenkeleler, ornitorenkler ve birçok farklı kuş türü ile kolayca tanışabilirsiniz. Ada etrafında bir tekne turuna çıkarsanız da bazı eğlenceli yunuslara ve foklara rastlayabilirsiniz.
Fort Bourtange-Hollanda
Hollanda’da bulunan Fort Bourtange, ‘Star Fort’ adıyla da biliniyor. İspanya'ya karşı bağımsızlık için gerçekleştirilen Seksen Yıl Savaşı sırasında inşa edildi. Zamanın mimarlarının kaleyi topçu ateşine karşı korumak için farklı bir şekilde geliştirdikleri bölge, daha sonra yerel halka kalıyor.
Bu ilginç düzene sahip kasaba ise kesinlikle görülmeye değer. Hollanda’ya gerçekleştirilen turlarda ilk sıralarda mutlaka yer almalı. Kasabanın mimari yapısı ve dar sokakları sizi kendine hayra bırakacak.
Monsanto’daki manzara tek kelimeyle mükemmel. Arnavut kaldırımlı dar sokakları fotoğraf tutkunlarını özellikle bu köye çeken etken. 1938 yılında ‘Portekiz’n en Portekizli köyü’ seçilen Monsanto, ülkeniz karakteristik özelliklerini yansıtıyor. Kayaların altına yapılmış restoranlarda yemek yemek, şehrin manzarasını izlemek inanılmaz keyif verecek ve neredeyse geri dönmek istemeyeceksiniz.