Serda Büyükkoyuncu / Fotoğraflar: AA, Alamy, İHA, DHA
Göllerde kar kokusu var
Kışın iyiden iyiye hissedildiği şu günlerde battaniyelerinize sarınıp çayınızı, kahvenizi yudumlarken karlı bir göl manzarası izlemek ister misiniz? Ya da o gölün kenarında huzurlu bir yürüyüş...
İğdeli, Mada, Külbent, Akburun, Yılanlı, Kızkulesi isimli adaları görülmeye değer. Karlı bir kış günü yürüyüşünüze her an eşlik edebilecek yabandomuzlarına fazla yaklaşmayın. Göl, göçmen sukuşlarının favori mekânlarından ve Beyşehir Gölü Milli Parkı kapsamında koruma altına alınmış.
Yüzölçümü büyükse de aslında Türkiye’nin en sığ göllerinden biri. En derin noktası 1.5 metre civarında, ortalama su seviyesi 40 santimetre... Yani gölde sandalla gezmek yerine kıyıda yürümek daha zevkli ve kolay. Tuz Gölü, birinci derece doğal sit alanı.
Karlı görüntülere aldanıp tedbirsiz olmayın çünkü Eğirdir Gölü’nde yer yer esen şiddetli rüzgâr dondurucu olabiliyor, hatta denizlerde göreceğiniz türden büyük dalgalara da yol açabiliyor. Eğirdir iki kısım. Küçük olana Hoyran Gölü, büyüğüne Eğirdir Gölü deniyor. İki göl, Hoyran Boğazı’yla bağlanıyor.
Karlı kış günlerinde buz tutan gölde hem turistik amaçlı gezintiye çıkan atlı kızakları hem de buz kırıp balık, özellikle aynalısazan avlayanları görebilirsiniz. Bu manzaralar aynı zamanda izleyenler için harika fotoğraf kareleri yakalama fırsatı sunar.
Suların çekilmesiyle birlikte ortaya çıkan yedi beyaz ada, Salda Gölü’nün sunduğu ayrı bir sürpriz. 2019’da Cumhurbaşkanlığı özel koruma bölgesi olarak ilan etti.
O bir klasik: ABANT GÖLÜ
Dört mevsim boyunca muhteşem manzaralara sahip Abant Gölü, uzun yıllardır tabiat parkı olarak koruma altında. Her mevsimi ayrı güzel olsa da özellikle karlı kış günlerinde efsane görüntüler sunuyor ziyaretçilerine. Göl çevresinde yürüyüş parkurlarıyla hem İstanbul, İzmit hem de Ankara’dan çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor. Özellikle hafta sonu gezileri için artık klasikleşen bir adres.