Pinokyo'nun babası Gepetto'nun köyü: Collodi
Birkaç hafta önce İtalya’daydım. Kuzeyden Napoli’den başlayıp Slovenya’ya kadar uzanan bir haftalık turla tam 13 bölge gezdik ve 3000 km yol yaptık. Her şehir ayrı güzel her bölgesinden ayrı keyif aldım, doyamadım ama beni bilirsiniz en çok köyleri, göl kenarlarını severim kalabalık şehirlerden çok. Hele bir de bir masal kahramanı ile bağlı bir hikayesi varsa... İşte İtalya’daki o köylerden birini anlatacağım size bu hafta…
Geçen yıllarda 2013 yılında Alman-Türk yapımı Pinokyo filminin çekildiği Aydın’ın Söke’ye bağlı tarihi Doğanbey köyüne gitmiştim ya Pinokyo’nun izinden, işte İtalya’da oraya gideceğimi dahi bilmeden bu sefer Pinokyo’nun babası Gepetto’nun köyüne düştü yolum.
Floransa'da bir marangoz olan Gepetto tarafından yaratılan tahta kukla Pinokyo'nun hikayesi İtalyan yazar Carlo Collodi tarafından 1881 yılında kaleme alındı. Aslında yazarın gerçek adı Carlo Lorenzini ama "Collodi" takma adını, annesinin doğduğu köyden aldı.
Carlo Collodi, Geppetto ve çam ağacından kuklasının hikayesi, İtalyan çocuk dergisinde o yıl La Storia di un Burattino (Bir Kuklanın Hikayesi) adıyla yayınlandı. İki yıl sonra ise “Pinokyo'nun Maceraları” adıyla kitap haline getirildi.
İşte Pinokyo'nun yaratıcısı Carlo Collodi’nin yaşadığı o yer Toskana'daki Pescia yakınlarındaki Collodi köyü. Küçük şirin bir İtalyan köyü…
Köyün girişinde bizi selamlayan Pinokyo heykeli…
Ben bu köyün içinden geçerken köyü gezeceğiz, Gepetto’nun evini, Pinokyo’nun yürüdüğü yolları, okulunu göreceğiz diye hayal kurarken rehberimiz bu köyü gezmeyeceğimizi ama otelimizin bu köyde olduğunu söyledi.
Epey yüzüm gözüm düştü ama otelin koca demir kapısından içeri girerken yüzüm tekrar gülmeye başladı. Çünkü Gepetto ve Pinokyo kesin sonradan otel olan bu yerleşim yerinde bulunmuşlardı, ben öyle hayal ettim, kime ne…
Otelin içine girince ben yeniden yazdım Pinokyo’nun maceralarını… Kendim inandım, bir de yanı başımdakilere anlattım uyduruk hikâyelerimi...
Koridorlarda gördüğüm ahşap sandılların Gepetto'nun elinden çıktığını, duvarlarda o yılların resmedildiği tablolar üzerine yazdım da yazdım... Ben çok beğendiğim hikayelerimi...
Sonra şöyle bir dışarı çıkıp etrafı dolaşayım dedim, bahçesinde gezindim bir de ne göreyim…
Gepetto amca ortalıklarda yok ama yeni kuklalar yaratmak için hazırlıkları tastamam.
Bakınız burada bu şekilde kesilmiş ağaçlar neden böylece duruyor, sizce başka açıklaması olabilir mi?
