Hürriyet Haber
Asırlardır dilden dile aktarılan Balıklıgöl efsanesi / Şanlıurfa
Adem’le Havva’nın cennetten kovulduktan sonra geldikleri yer, avcı toplayıcı yaşamdan tarım toplumuna geçilen ilk yer, Hristiyanlığın devlet dini olarak kabul edildiği ilk yer hep aynı adres: Şanlıurfa… Bu güzel şehirde efsaneler o kadar çok ki, en ilginci ise asırlardır süregelen Balıklıgöl… Peki Balıklıgöl’ün nasıl bir gizeme sahip olduğunu biliyor musunuz? İşte size Balıklıgöl asırlardır dilden dile aktarılan efsanesi…
Adem’le Havva’nın cennetten kovulduktan sonra geldikleri yer, avcı toplayıcı yaşamdan tarım toplumuna geçilen ilk yer, Hristiyanlığın devlet dini olarak kabul edildiği ilk yer hep aynı adres: Şanlıurfa… Bu güzel şehirde efsaneler o kadar çok ki, en ilginci ise asırlardır süregelen Balıklıgöl… Peki Balıklıgöl’ün nasıl bir gizeme sahip olduğunu biliyor musunuz? İşte size Balıklıgöl asırlardır dilden dile aktarılan efsanesi…
Halkın arasında bu söylenti duyulmaya başlayınca hamile olan Sara Hatun kaçarak bir mağaraya gizlenir. Çocuk bu mağarada doğar ve büyümeye başlar. Çocuğun adı İbrahim’dir.
Törenden saraya dönenler bu manzarayı görünce dehşete kapılır ve Kral Nemrut’a haber verir. Fikirlerinden az çok önceden haberdar olan rahipler bunu Hz. İbrahim’in yapabileceğini öne sürer.
Öfkelenen Kral; “Bir taş parçası baltayı eline alıp bu işi nasıl yapar?” diye haykırınca, İbrahim; “İşte benim anlatmak istediğim de bu… “…Siz kendi ellerinizle yaptığınız bu taş parçalarından medet umuyor, sizi kötülüklerden korumasını bekliyorsunuz. Tanrı diye ona tapıyor, adak adıyor, başınız daralınca ona koşuyorsunuz. Bu gerçekten tanrı ise neden diğerlerini kırmasın!” deyince şaşkınlık geçiren ve daha da öfkelenen Nemrut ve çevresindekiler İbrahim’in üzerine yürür.
Her taraftan toplanan odunlar Halil-ürrahman Gölü’nün bulunduğu yere yığılır. Odunlarla kocaman bir dağ meydana getirilir. Nemrut’un kalesinin kuzeyinde iki büyük sütun yaptırılır. Bunlar Urfa Kalesi’ndeki sütunlardır.