2.5 yaşındaki çocukla dünyayı geziyorlar

Özlem Daşgın (31) sınıf öğretmeni. Evlenmeden önce uçak fobisi yüzünden pek seyahat edemiyordu. Eşi Melih (32) hayatına girince üç kıtada 24 ülke ve 80’den fazla şehre ayak basan bir seyyah oldu. Maldivler’de muhteşem resiflerde de yüzdüler, Dubai’de çöl safarisi yapıp dünyanın en yüksek binasına da çıktılar. Hatta balina, köpekbalığı ve geyik etini bile tattılar. Özlem artık anne. Ama çocukları gezmelerine engel olmadı. Daşgın ailesi şimdi 2.5 yaşındaki Mete ile dünyayı geziyorlar. Mete 10 aylıkken Malezya ve Tayland’ı keşfe çıktılar. Yakın yerler şöyle dursun özellikle Norveç, İzlanda gibi soğuk ülkeleri gezmeyi tercih ediyorlar.

Fotoğraflar: Özlem Daşgın, Melih Daşgın

Seyahatin sizde hissettirdiği duygular neler, neden sürekli geziyorsunuz?
- Seyahat güneş gibi bir şey bizim için. Olduğunda içimizi ısıtıp, kendimizi iyi hissettiren bir nevi mutluluk sebebi ve çok büyük bir motivasyon kaynağı… Olmadığında da bir sonraki doğuşunu zevkle beklediğimiz heyecan...

Evlenmeden önce de sık seyahat ediyor muydunuz?
- Neredeyse yok denecek kadar az seyahat ediyordum. Sürekli gitmek istediğim bir yerler olurdu ancak hep gözümde büyürdü.

Çevremde de nasıl üstesinden geleceğim konusunda beni cesaretlendirecek biri yoktu.

Tabi bunun yanında uçak fobisi de seyahat edememek için hep sebebim olurdu. Hiç ülke dışına çıkamadım. Melih bu konuda beni çok değiştirdi.

Birlikte ilk yolculuğunuz nereye oldu?
- Barselona... Benim flamenko danslarına, eşimin de Barcelona futbol takımına olan ilgisinden dolayı buradan başlayalım dedik.

10 gün kaldık. La Sagrada Familia, Casa Battlo, Casa Mila, Parq Quell, Tibidabo, MNAC, Picasso Müzesi, Poble Espanyol, Montjuic Castle ve Nou Camp Stadyumu gibi görülmesi gereken yerleri gördük. Mete dünyaya gelmeden üç kıtada 24 ülke ve 80’den fazla şehir gezdik.

Ne gibi deneyimler elde ettiniz?
- Anlatmakla bitmeyecek bir şey bu... Örneğin, Norveç’te şelaleler altında çadır kurarak kamp yaptık, fiyordlarına tırmandık, balina, köpekbalığı ve geyik etinin tadına bakıp yetiştiği yerde somon yedik.

Maldivler’de muhteşem resiflerde yüzdük, Dubai’de çöl safarisi yapıp dünyanın en yüksek binasına çıktık. Polonya’da toplama kamplarında çekilen acılara ortak olduk, Amalfi sahillerinde yüzüp Cinque Terre’de bol bol fotoğraf çektik. Abu Dabi’de dünyanın en hızlı roller coster’ına bindik hatta Monaco’da Formula 1 pistinde araç bile kullandık.

Abu Dabi’de dünyanın en hızlı roller coster’ına bindik hatta Monaco’da Formula 1 pistinde araç bile kullandık.

Mete hayatınızı nasıl değişti?
- Zihinsel olmasa da fiziksel olarak epey bir değişiklik getirdi. İlk değişiklik valizlerimizin sayısında oldu.

Mete’nin uyku ve beslenme saatleri dikkate alınarak planlamalar yüzde 30 oranında daha esnek yapılıyor.

Otelde kalacaksak ortak kullanım alanlarına sahip, çok gürültülü olmayan, odasında bebek yatağı yerler bulmaya özen gösteriyoruz.

Zor olmalı...
- Hayır. Mete’nin hayatımıza girerek ve onunla seyahatlerimize başladıktan sonra bize öğrettiği ilk husus, çocukla gezmenin hiç zor olmadığı düşüncesi oldu.

Peki çocukla uzun yolculuk yapmadan önce yurt içinde geziler yaptınız mı?
- Tabii… Henüz iki aylıkken Antalya’da antrenman yaptık, dört aylıkken Karadeniz yaylalarını gezip, Gürcistan’a götürerek yurt dışı hazırlığını test ettik. 10 aylıkken Malezya ve Tayland’a götürdük.

Bu seyahat öncesi ve sonrasında Mete’de gözlemlediğimiz olumlu sonuçlar da sonraki seyahatlerimiz için bizi daha da cesaretlendirdi.

Malezya ve Tayland dışında kaç ülkeye gittiniz?
- Toplamda 12 ülkeye gittik. Bu iki ülke dışında, Gürcistan, Danimarka, İzlanda, Norveç, Fransa, Seyşeller, Belçika, Almanya, Lüksemburg ve İsviçre’ye ayak bastık.

Genelde çocuklar doğunca seyahat erteleniyor, aslında burada önemli olan cesaret göstermek sanırım.
- Çok doğru. Kararı verebilecek cesareti göstermek çok önemli. Hayat yapılabilecekler için hem uzun hem de çocukların büyümesini beklemeyecek kadar kısa.

Ve unutulan bir husus; çocuklarımız büyürken, bizler de yaşlanıyoruz.

Peki yanınıza neler alıyorsunuz?
- Her seyahat için, mutlaka doktorumuzun numarası, ateş ölçer, ateş düşürücü şurup, pişik ve güneş kremleri, mevsimine göre her türlü bol kıyafet, şapka, uçak için ince bir yelek, tırnak makası, toz tarhana, çiğ kuruyemiş, sevdiği birkaç oyuncak, emzik, biberon ve termos asla vazgeçmediklerim.

Gezgin anne olmak size neler öğretti?
- Seyahat ettikçe daha az endişelenen anne haline geldim. “Yok şuna dokunmasın, yok bundan yemesin, aman burası hijyenik değil” gibi gereksiz kaygılarımın yersiz olduğunu gördüm. Her seyahatimiz benim için farklı kültürlerdeki çocukların nasıl büyütüldüğünü, ebeveynlerin çocuklara karşı tutum ve davranışlarını, beslenme alışkanlıkları ve yemek çeşitliliklerini bizzat yerinde gözlemleme şansı demekti.

Özellikle Mete ile yaptığım seyahatlerin dönüşünde kendime olan güvenim ve başarma azmim daha da arttı.

Mete ile gittiğiniz ülkeler içinde en unutamadığınız hangisi?
- İzlanda... Soğuk görünen ama yürekleri sımsıcak insanlarından, sayısız şelalelerinden, puffin kuşlarından, yaz ortasında kışı yaşatan buzullarından, siyah kumsallarından, doğa harikası Kuzey Işıkları’nı izleyebileceğimiz en güzel noktalardan birisi olmasından mıdır bilmiyoruz ama biz çok sevdik İzlanda’yı.

Nereleri gezmeli?
- Reykjavik ilk durağınız olmalı. Hallgrímskirkja Kilisesi’ni görüp, tepesine çıkıp, renkli çatılarıyla bir çiçek bahçesini andıran Reykjavik evleri temalı fotoğraflar çekmelisiniz. Harpa Sanat Merkezi’ni gezip, Sun Voyager Anıtı’nı kesinlikle görmelisiniz. Thingvellir Milli Parkı’nı, Gayser’leri, devasa Gulfoss şelalesi kesimlikle görülmeli...

Avrupa hava sahasının bir süre kapanmasına neden olan ve adının sadece İzlandalılar tarafından doğru telaffuz edilebilen Eyjafjallajökull yanardağı da mutlaka görülmeli. Anlatmakla bitmez bu saydıklarım sadece yüzde 20'si...

Gezmek iyi hoş ama akla ilk gelen şey bütçe... Ne kadar harcıyorsunuz?
- Bir seyahatseverin açma kapama tuşu bütçe hesaplaması zaten... 10 günlük bir seyahatin bedeli ortalama 5-6 bin TL arasında değişiyor.

Bugüne kadar seyahatlerimiz içinde en düşük bütçemiz 4 bin, en yüksek de 12 bin TL oldu.

"Bebekle yola çıktığınızda bunun zor olmadığını, bebeklerin bomboş olan zihinlerinin farklı kültürel zenginliklerle görerek doldurulabildiğini, bunun çok güzel bir eğitim ve öğretim şekli olduğunu öğreneceksiniz."

Özlem ve Melih Daşgın çifti seyahatleriyle ilgili yazılarını ‘www.izinthengit.com’ blog adresinden paylaşıyor.