Almanya'da bir Türk mahallesi: 'Küçük Ä°stanbul' Kreuzberg
Eminim birçoğumuzun akrabası ya da bir tanıdığı Almanya’da yaşıyordur. Ağırlıklı olarak Türkler’in yaşadığı bölge olan Kreuzberg, sizi Türkiye'de hissettirecek bir yer. 'Küçük İstanbul' olarak anılan semtte, pazara, pazar arabasıyla giden Ayşe teyzeler, pazarcı Ahmet abiler, marketler, tabelalar, dönerciler, kafeler, herkes, her yer Türk.
Almanya’nın başkenti Berlin çılgın gece hayatı, Berlin Duvarı, müzeler adası, sanat galerileri ve kiliseleri ile tüm dünyadan turistleri kendine çeken bir şehir.
Berlin, geçmişte yaşamış olduğu savaşlardan dolayı yerle bir olduğundan, tarihi yapılar bakımından çok zengin bir yer değil.
Mimari olarak güzellik ve estetik adına pek bir şey olmayan bu şehirde, sosyal hayat ve imkanlar ise oldukça zengin.
Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği Berlin'de sevdiğim şeylerden birisi de şehrin doğayla iç içe olması.
Hemen ÅŸehir içinde yer alan yemyeÅŸil büyük parklar ve ormanlar insanın ruh haline çok iyi geliyor.Â
Berlin'de önemli turistik simgeler arasındaki yerlerin çoğu yürüme mesafesinde.
Berlin, Avrupa’nın pek çok şehrinde olduğu gibi, bisikletliler cenneti. Şehrin her yerinde bisiklet yolları ve onu kullanan sportif insanlar var.
Her tarafta bisiklet süren takım elbiseli insanlar ve kadın otobüs şoförleri göreceksiniz.
BERLÄ°N'DE NERELERÄ° GEZELÄ°M
PARLAMENTO BÄ°NASI (REICHSTAG)
Bu binanın en ilginç özelliklerinden birisi de Hitler’in bu binaya hiç ayak basmamış olmasıdır.
Meclis’e gelen turistler, yaklaşık 50 kişilik gruplar halinde içeriye alınıp, güvenlik kontrollerinden geçtikten sonra binaya giriş yapabiliyorlar. Girişte sıkı bir güvenlik önlemi var.
Meclis’in içine girer girmez Genel Kurul Salonu'nu ve milletvekillerini görmeniz mümkün. Asansörle Kubbeye çıktıktan sonra koridorlardan yukarıya doğru yürüyorsunuz.
Tepedeki cam kubbe bir mühendislik harikası ve 360 derecelik bir bakış açısına sahip. Kubbeye vuran ışığı değişik açılarda aynalardan oluşan bir yapı ile parlamento salonuna yansıtabilen, üzerine inen yağmur suyunu arıtıp kullanan bu akıllı bina ziyaret edenleri şaşırtıyor.
Kubbenin mimarisi tamamen camlardan yapılmış olup şeffaflık hakimdir.
Kubbe içinde Türkçe olarak ücretsiz sesli rehberler var. Siz kubbenin tepesine doğru yürüdükçe sesli rehberden duyacağınız bilgiler ile kubbeden dışarı baktığınızda görülen binalar hakkında bilgi edinmeniz mümkün. Bu rehberleri ücretsiz olarak girişten temin edebiliyorsunuz.
Buraya çıkacaksanız eğer mutlaka önceden internet üzerinden rezervasyon yaptırın. Yapacağınız rezervasyon için bir saat seçmeniz gerekiyor. Seçtiğiniz o saat diliminde binayı ücretsiz olarak gezebiliyorsunuz.
BRANDENBURG KAPISIÂ
1788-1791 yılları arasında yapılan meşhur Brandenburg Kapısı, tam anlamıyla Berlin’in simgesi.
Yaz-kış her daim kalabalık olan tarihi kapı, Berlin’in en çok turist çeken yerlerinden biri.Â
Gece çok güzel ışıklandırması oluyor. Bu yüzden gece de görülmeye deÄŸer.Â
Tarihi kapı bir nevi Taksim meydanı gibidir. Her yıl düzenlenen yeni yıl kutlamaları, havai fişek gösterileri eşliğinde burada yapılır.
BERLiN KATEDRALÄ°
Müze adasının hemen girişinde yer alan tarihi katedral, şu an tam anlamıyla müze olarak kullanılıyor.
2.Dünya Savaşı sırasında büyük hasar gören katedral, daha sonra yapılan restorasyon çalışmalarının ardından tekrardan kullanıma ve ziyarete açık hale getirilmiştir.
Bence içine de mutlaka girmeli, hatta üşenmeyip o bitmek bilmeyen merdivenleri tırmanmalısınız. Çünkü en tepeye çıkmayı başardığınızda, oldukça güzel bir Berlin manzarası ayaklarınızın altında oluyor.
Katedrali, 09.00-18.00 saatleri arasında 7 euro ödeyerek ziyaret edebilirsiniz.
MÃœZE ADASI
1999 yılında Dünya Miras Listesi’ne giren bu ada, mimarisi ve konumuyla etkileyici bir güzelliğe sahip. Ada içerisinde olan müzeleri sayacak olursak, Pergamon Museum (Bergama Müzesi), Altes Museum (Eski Müze) Neues Museum (Yeni Müze), Alte Nationalgalerie (Eski Ulusal Galeri) ve Bode Müzesi (Heykel).
BERGAMA MÃœZESÄ°
Pergamon museum, evet, tahmin ettiğiniz gibi, burası bildiğimiz Bergama Müzesi.
Müze 3 ana bölümden oluşuyor, Klasik Antik Çağlar Koleksiyonu, Eski Yakın Doğu Müzesi ve İslam Sanatı Müzesi.
İçeride Bergama Sunağı/Altarı ve Milet Pazar kapısı gibi muhteşem eserler sergilenmektedir.
Müze, Türkiye’den taşınan bölümlerden oluÅŸmaktadır ve her yıl yaklaşık 1.5 milyon kiÅŸi tarafından ziyaret edilmektedir.Â
Ä°slam Eserleri Müzesi bölümünde, 8. ve 19. yüzyıllar arasındaki döneme ait, Ä°slam sanatı eserleri sergilenmektedir.Â
ALTE NATIONAL GALERÄ°
Burası, eski ulusal galeri olarak bilinmektedir. Müzenin görkemli binası, Yunan tapınağı şeklinde inşa edilmiştir.
Müzede, klasik, romantik, modern dönemden resim örnekleri sergilenmektedir.
Müze adasında yer alan bütün müzeleri 18 euro ödeyerek gezebilirsiniz. Müzeler 10.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık. Müzelere girerken çantanızı ve montunuzu vestiyere bırakmayı unutmayın!
ALEXANDERPLATZ MEYDANI
Berlin'e ilk adımımı attığım yer olan Alexanderplatz, eski DoÄŸu Almanya’nın merkezi olarak kullanılmış bir yer. Oldukça büyük olan meydan bana oldukça sıkıcı ve kasvetli geldi. Meydan içerisinde birkaç otel ve ünlü markaların maÄŸazaları bulunmakta. Ayrıca havaalanına giden otobüsler de bu meydandan kalkıyor.Â
Metro ve tramvayların aktarma istasyonları Alexanderplatz meydanında yer alıyor. Meydan aynı zamanda çoğu kişi tarafından buluşma noktası olarak kullanılıyor.
Â
Berlin'in ünlü simgelerinden birisi olan dünya saati (Weltzeituhr) burada yer alıyor.
ANADOLU'YA HOÅžGELDÄ°NÄ°Z
Berlin'de gördüğüm kadarıyla şehrin en güzel bölgesi burası. Şehir merkezine 3-4 metro istasyonu uzaklıktaki Kreuzberg adeta 'küçük' Türkiye. Pazara, pazar arabasıyla giden Ayşe teyzeler, pazarcı Ahmet abiler, marketler, tabelalar, dönerciler, kafeler, herkes, her yer Türk.
Burada tek kelime Almanca ve İngilizce bilmeden gezmek mümkündür.
Şu ana kadar dünya üzerinde gördüğüm en kozmopolit yer burası oldu.
Nedeni ise gezim süresince, eşcinselleri, Türk dönercileri, Türk bakkalları, Alman dilencileri, zenginleri ve fakirleri bir arada gördüm. Tüm bu farklılıklara rağmen herhangi bir sıkıntı yaşamadan, yıllarca iç içe yaşamaktalar. O kadar tuhaf ki Kreuzberg'e gelen Almanlar'a turist gözüyle bakılır.
Bana göre Berlin'e gidiyorsanız ilk olarak gidip görmeniz gereken yerdir Kreuzberg.
CHECK POINT CHARLIEÂ
Doğu Berlin ve Batı Berlin arasındaki ana geçiş noktası olarak tarihe yazılmış olan bölge, Berlin'in en çok turist çeken noktalarından birisi.
Burada bir de müze bulunuyor. Müzede kaçmak isteyenlerin ürettikleri araçlar da sergileniyor.
Buraya gittiğinizde siper önünde duran askerlerle 2 euro karşılığında hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz.
TIERGARTEN
Dünyanın en büyük kent parklarından birisi olan Tiergarten, ÅŸehir merkezinde yer alıyor. İçerisinde göletlerin de bulunduÄŸu alanda yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin.Â
Park alanında, koşanları, yürüyenleri ve bisiklete binenleri göreceksiniz.
GENDARMEN MARKT
Burası, şehrin en güzel meydanlarından biridir. Meydanın tam ortasında, konser salonu, bir yanında Fransız katedrali, diğer yanında ise Alman katedrali yer alıyor.
TV KULESÄ°
Alexanderplatz Meydanı’ndaki televizyon kulesi 368 metre boyuyla Almanya’nın en yüksek yapısı.Â
Gözlem katı ise yerden 204 metre yüksektedir. Kuleye çıkış ücreti 13.5 euro. Kuleye asansörle çıktıktan sonra şehrin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.
BERLÄ°N HOLOKOST ANITI
Anıt, Holokost’da hayatlarını kaybetmiÅŸ Yahudilere adanmış bir anıt mezardır. Toplam 2.711 adet beton bloklardan oluÅŸmaktadır.Â
Anıtların üzerinde Yahudi medeni kanunu ve tören kuralları yazıyor.
NE YEMELİ NE İÇMELİ
Almanya’ya özgü kabul edilen yiyeceklerden biri olan Currywurst, bildiğiniz baharatlı sosis. Neredeyse her sokak başında satılıyor. Oldukça lezzetli ve ucuz. Porsiyonları 3 ila 5 euro arasında değişiyor.
TÜRK DÖNERİ Mİ ALMAN DÖNERİ Mİ?
Almanya'ya gittin bir de döner mi yedin diyenlerdenseniz şayet günahımı alıyorsunuz. Buradaki dönerler ülkemizdeki dönerlerden çok farklı ve daha güzel. Hayatımda yediğim en güzel döneri Berlin'de yedim desem abartmamış olurum. Malzemesi daha bol ve içindeki sosu çok lezzetli.
Ayrıca dönerlerin sunumu daha başarılı.
METRODA KAYBOLMAK GARANTÄ°
Berlin, dünyanın en önemli ve gelişmiş metro hatlarına sahip bir şehir. Benim hayatımda gördüğüm en iyi metro hattı burası oldu (Bir önceki Viyana idi).
Berlin metrosu, U-Bahn diye tabir edilen ve u1, u2 diye adlandırılan bir sistemdir. Buna ek olarak S-Bahn vardır. S-Bahn ise trenlerin kısaltmasıdır. Bunlara ek olarak otobüsler ve tramvaylar aktif olarak çalışmakta.
Cuma ve cumartesi günleri ise tüm ulaşım araçları sabaha kadar çalışıyor.
Bu şehirde biletsiz olarak metroya binebilirsiniz, ancak rastgele kontroller yapılıyor ve yakalanırsanız cezası kişi başı 60 euro. Bilet fiyatları uzaklığa göre değişiyor. Fiyatlar 1.70 euro ile 2.70 euro arası değişmektedir.
Ulaşım ağını daha iyi anlatmak için bu görseli paylaşma ihtiyacı duydum. Gerçekten dediğim gibi var değil mi?
Â
BERLÄ°N'DE GECE HAYATI
SAATLERCE SIRA BEKLEMEYE HAZIR OLUN
Berlin, çılgın gece hayatıyla ün salmış bir Avrupa şehri. Berlin denince birçok insanın aklına 'Berghain' geliyor.
Berlin’in en ünlü tekno kulübü ve eğlence yeri. Birçoklarına göre ise dünyanın en ünlü ve en çılgın kulübü olan mekana gece üçten önce giden olmuyor ve içeri girmek bir hayli zor.
Kapıdaki görevli sizi önce bir süzer ya eliyle içeriyi gösterir ya da diÄŸer eliyle dışarıyı gösterir.Â
Arkadaş gruplarından pek hazzetmiyorlar. İki kişiden fazla olmamaya çalışın.
Genelde tek ya da iki kiÅŸi gidenleri içeri alırlar. Her gece sıranın %80'i reddediliyor. Turistleri ise nadiren içeri alıyorlar. Ben de cumartesi gecesi gittiÄŸimde uzun bir sıra vardı. Yaklaşık 45 dakika sonra sıra bana geldi. Kapıya her yaklaÅŸtığım adımda heyecanlanıyordum. Ve sonunda sıra bana geldi. Kapıdaki görevli ilk önce beni biraz süzdü, daha sonra ise kafasını saÄŸa sola sallayıp 'sorry' dedi.Â
Sırf içeriye girmeyi denemek için Berlin' e bir daha gidebilirim! Giriş ücresi ise 15 euro.
KISACA BERLÄ°N
Ä°nsanları gerçekten çok yardımcı. Adres sorduÄŸum herkes çok yardımcı oldu. Hatta turist haritasında yer ararken bile, ben yardım istemeden yanıma gelip, yardım ister misiniz diyen çok kiÅŸi olduÂ
Berlin’i gezmek için 3-4 güne ihtiyacınız olacak
Berlin Avrupa’nın en ucuz başkentlerinden biri
U Simgeli U-Bahn trenleri yerin altından, S simgeli S-Bahn trenleri ise yerin üstünden gidiyor ve tüm şehri kapsayan muhteşem bir taşıma hattı var
Cuma ve cumartesi günü tüm ulaşım araçları 24 saat çalışıyor
Tegel Havaalanı'ndan şehir merkezine gitmek için 2.70 euro, Schönefeld Havaalanı'ndan ise 3.30 euro ödemeniz gerekiyor
Şehirdeki tüm ulaşım ağlarını gösteren ve nereden nereye nasıl gideceğinizi gösteren akıllı telefon uygulaması BVG'yi kesinlikle indirin ve kullanın
Yolda karşılacağınız her dört kişiden biri Türk
Hava sıcaklıkları aniden değişebiliyor ve soğuğu gerçekten insanın içine işliyor
Savaştan ve duvardan kalan kasvetli bir hava hakim. Bunu çok net hissediyorsunuz
YAPMADAN DÖNMEYİN
Döner yemeden
Bisiklet kiralamadan
Muhteşem metro ağını kullanmadan
Dünyanın en büyük parklarından olan Tiergarten'da saatlerce yürümeden
Türk mahallesindeki kafeleri keşfetmeden
Yöresel yemekleri denebilecek currywurst( sosis) yemeden
Yüzlerce çeşit Alman biralarından birkaçını denemeden
Kendinize ve sevdiklerinize magnet almadan
AKLINIZDA BULUNSUN
Dünya hali insanın başına her şey gelebilir. Bu yüzden gideceğiniz şehirdeki konsolosluğumuzun iletişim bilgilerini, adresini gitmeden önce internetten bulun ve bu bilgileri not alın.
Hepimizin en korktuğu şey, tatil öncesi havaalanında valizin kaybolmasıdır. Böyle bir durumda daha hızlı sonuç almak için valizinizin, diğer valizlerden ayırt edici olmasını sağlayın. Mesela ben valizime renkli bir ip bağlıyorum.
Valizinizi hazırlarken, bir a4 kağıdına, adınızı soyadınızı, iletişim bilgilerinizi, nereden nereye gitmekte olduğunuzu yazın ve bu kağıdı valize, eşyalarınızın en üstüne koyun.
Bir tatilde isteyeceğimiz en son şey pasaportumuzun kaybolmasıdır. Bu yüzden pasaportunuzun ön sayfasının fotokopisini yanınızda götürün.
Gitmeden önce, gideceğiniz ülkenin resmi tatillerini araştırın. Gittiğinizde her yer kapalı olabilir!
Hırsızlık olaylarına karşı hiçbir zaman paranızın tamamını aynı yere koymayın. Paralarınızı ayrı yerlerde, eşit olarak taşıyın.