36 saatte Tokyo’nun doğusu

CUMA

14.00
Rayların altında
Bu yoğun yerleşimli şehirde ticari alan yaratmak ciddi zekâ gerektiriyor. İki yıl önce, Manseibashi Tren İstasyonu’nun bulunduğu kırmızı tuğlalı viyadüğün altına, nehir kenarına kurulan Maach Ecute Kanda Manseibashi bu nadide alanlardan biri.

İstasyon 1943’ten beri kapalıydı. Bambu ürünlerden baskılı peçetelere her tür mutfak aksesuvarının satıldığı dükkânlara göz attıktan sonra tarihi merdivenden platforma çıkın. Eski yolcu salonuna açılan Café N3331’de kahvenizi içerken iki yanınından geçen Chuo hattı trenlerini seyredin.

16.00
Sıradışı sanat
Lüks ürün mağazaları, ünlü modaevleriyle Ginza, şık bir alışveriş semti. Sıradışı mekânlardan Okuno’ya girin. 1930’da tuğladan yapılan binada, 50’den fazla galeri, atölye bulunuyor.

Tarihi asansörle altıncı kata çıkın, gezerek aşağıya doğru inerken basık tavanlı mağazalarda elişi seramiklerden iple yapılmış deniz yaratıklarına pek çok zarif eser göreceksiniz. İkinci katta, Galerie Sawarabi’ye uğramayı, ipek tuvalli resimleri görmeyi unutmayın.

18.30
Büfede tadım
Ramen bitti mi? Pek sayılmaz. Japon hükümeti geçenlerde Ippudo’nun sahibi olan firmaya 52 milyon TL yatırım yapacağını ve dünyadaki bu zincire ait tüm noddle mağazalarını kurtaracağını açıkladı

Ginza’nın ortasında iki şık restoran kendi usullerine göre, leziz tabaklar hazırlıyor. Kum istiridyeli, erişteli ramen (23 TL) ya da bol umami’li, ipeksi mazesoba (20 TL) sipariş verin.

21.30
Simbaşi yudumlayın
Ginza’nın kalabalık, astronomik fiyatlı barlarını bir kenara bırakıp güneye, Shimbaşi’ye gidin. Bölgedeki gökdelenlerde çalışan, sıkı parti meraklısı kalabalığın arasına karışın.

Turunuza kaliteli sake barlarından Kuri’yle başlayın.Üç kadehlik tadım mönüsü 22 TL. Sonra tren geçidinin altından karşı taraftaki Dry-Dock’a yürüyün. Denizcilik temalı küçük barın pencereleri lumboz gibi yapılmış. Butik biralar fıçıdan servis ediliyor.

CUMARTESİ

09.30
Müze sabahı
Sadece bir müze ziyareti için zamanınız varsa Tokyo Ulusal Müzesi’ni tercih edin. Geniş yapılarda etkileyici bir koleksiyon sergileniyor (15 TL).

Ana yapının ikinci katı “Japon Sanatının Yıldızları’na ayrılmış. Zen, mürekkeple çizilmiş resimler hem sanatı hem de ulusal kültürü yansıtıyor. Toyokan’ın galerileri erken dönem Çin ikonları, mumyalar, Asya kökenli objelerle dolu. Heiseikan galerisinde 21 Şubat’a kadar sürecek, ‘İlk Çin İmparatorunun Seramik Askerleri’ sergisini kaçırmayın.

12.30
Yemek tezgâhı
Tablo gibi bir tabağın tadını çıkarmak varken, kim dekora bakar ki? Maruyama Kippei’nin 2012’de açılan suşi barı görünümlü mütevazı restoranı harika tonkatsu’lar sunuyor (kotletpane).

Makineden sıra numaranızı alın, uzun beyaz tezgâhın kıyısına oturun, şefin getireceği kâse dolusu pirinç pilavı ve miso çorbasını, yanında doğranmış çıtır lahana ve suyu korunarak kızartılmış tavuk şnitzelinizi bekleyin (36 TL).

14.00
Gündüz oyunu
Kabuki’yi izlemek için dil bilmek gerekmiyor. Klasik Japon tiyatrosunda mimikler ağırlıkta. Gösterişli kostümler, çarpıcı sahne tasarımıyla tamamlanıyor. Şehrin önde gelen tiyatrosu Kabuki-za en iyi mekân. Birden fazla bölümlü oyunlar kimi zaman çoğunlukla 4 saat civarında sürüyor.

17.00
Erken çağ
Kentin gökdelen ve neon çağı öncesindeki dönemini merak ediyorsanız Yanaka semtinin kıvrımlı, dar sokaklarında yürüyüşe çıkın.

Yolda öncü sanat galerilerinden Scai the Bathhouse’a uğrayın. Sonra tuğla ve ahşaptan yapılmış Kayaba Coffee’ye girin. 1938’de açılan kafe gün boyunca yeşil çay, saat 18.00’den sonra zencefil, kendi yapımı erik likörlü kokteyller sunuyor.

19.00
Bol kepçe restoranı
Japonya’da adres bulmak zor. Tendon (üstünde özel teknikle kızartılmış sebze ve deniz ürünleri bulunan dev kâse dolusu pilav) konusunda uzmanlaşmış bir restoranı arıyorsanız, kapısındaki kuyruğa dikkat etmek yeterli.

Ahşap köşkte 1889’dan bu yana hizmet veren Dote no Iseya, klasik dekorunu koruyor: Birkaç ahşap masa, zeminde pirinç sapından örülmüş panolar, köşede dededen kalma bir saat...

22.00
Su, su her yer

Tokyo keşfi kimi zaman çok yorucu olabilir, fakat geleneksel Japon hamamı Myojin no Yu’da yıkanmak kuşkusuz tüm günün stresini alacaktır. Huzur veren yapıdaki geniş yıkanma alanı saunalar, kaynak suyuyla doldurulmuş servi ağacından havuzlar... Kadın ve erkek bölümü ayrı, mayoyla girilmiyor (30 TL).

PAZAR

10.00
Yeşil huzur
Kentin gökdelenlerini geride bırakıp Hama-rikyu Parkı’nda ağaçlar arasında yürüyüşe çıkın (giriş 10 TL). 24 hektarlık park geniş çim sahalar ve göletlerden oluşuyor. Eğer nisanda, kirazların çiçeklendiği sakura mevsiminde gittiyseniz Asakusa semtindeki Sumida Parkı’na gitmelisiniz

Büyüleyici manzarada Japonların doğa sevgilerine tanık olacak, ayrıca 663 metrelik dünyanın en uzun gökdeleni Tokyo Skytree’yi göreceksiniz.

14.00
Kahve kraliçesi

Kent nostaljiye de kapılarını kapatmamış. Kanıtı Café de L’Ambre... Ahşap oyma bara ya da maun koltuklara kurulup Starbucks’ta asla bulamayacağınız kahveyi sipariş edin: Blanc et Noir (Kraliçenin Kehribarı).

Kupada, üstünde köpükle servis ediliyor. 1954 ürünü dinlendirilmiş Kolombiya kahvesini de tadabilirsiniz.

NASIL GİDİLİR?

Kasımın son haftasında İstanbul’dan Tokyo’ya direkt uçuşların gidiş-dönüş fiyatı THY’de 1.785 TL’den başlıyor.