Alnı kapalı ihale

ANKARA ’da çirkin dolaplar dönüyor...

Ya da birileri iş pişirmeye çalışıyor...

Türk milleti aptal ya, ruhumuz bile duymadan uyutup geçiştirecekler yine...

Bana ne, benim konum değil deyip sırt çevirmeyecek kadar önemli bulduğum için üslubu bozup yazmak zorundayım.

Çünkü istenen yapılırsa Türkiye güven toplumu olma özelliğini hiçbir zaman kazanamayacak. Dünyada ise güven duygusu zayıf toplumların tümü geri kalmış...

Avrupa Birliği’ni falan zaten unutun...

* * *

Önce Kemal Derviş’in uğraşıp didinip bütçeye dahil ettiği başıboş fonları Başbakan’ın talebiyle yeniden diriltmek istediler. Neyse ki IMF sesini yükseltti, ekonomiden sorumlu bakan Nazım Ekren karşı çıktı. Bu işin olamayacağını çabuk anladılar. Başbakan’ın kendi adamları bile "Böyle rezillik olmaz" diye geri adım attırdılar.

* * *

Ardından bu kez daha sessiz ve daha derinden ikinci adım geldi.

Ulaştırma, su, enerji, telekom konularında açılacak tüm ihaleleri devlet ihale kanununun dışına çıkarmanın tezgahı hazırlandı.

Bunun anlamı şu: Pahada ağır ihaleler için birileri kuzuyu çeviriyor, etlerini paylaşıyor, geriye kemikler kalıyor.

Ulaştırmada otoyollar, köprüler, demiryolları var. Enerji projeleri derseniz elektrik santralları, nükleer santrallar, barajlar... Başbakan’ın son Siirt ve Urfa konuşmalarına bakarsanız su alanında devasa projeler geliyor.

Özetle yapılan teklifte ana kalemlerin hepsi denetimin dışına taşınıyor. Ayrıca pek çok iş "istisna" kapsamına alınıp mevzuata tabi olmadan ihalesiz verilebilecek. Geriye zaten devletin yapacağı elle tutulur başka bir harcama kalmıyor. Kuzunun sadece kemikleri kalıyor.

İstisnaların listesini görünce yüreğiniz daralabilir. ASKİ, İSKİ, BOTAŞ gibi kurumların alımlarından tutun da, elektrik, gaz, ısı hizmeti sağlayan kuruluşların alımlarından çıkın...

Neymiş efendim, bu alanlardaki ihaleleri Kamu İhale Kurumu yaparsa işler yavaş ilerliyormuş. Oysa elimizi çabuk tutmalıymışız. Onun için davet usulüne geri dönülecekmiş. Yukarıda saydığım sektörlerde ihaleler ayrı bir yasayla düzenlenecekmiş.

Konu bu denli önemli olmasına rağmen ortalıkta tartışılmamasına azami özen gösteriliyor. Uyutma taktikleri ile ilerleniyor. Kamuoyu küresel krizle, türbanla, parti kapatmayla uğraşadursun atı alan Üsküdar’ı geçiyor.

* * *

Avrupa Birliği ve Dünya Bankası bu girişimlere bakıp yapmayın diyorlar. Avrupa Birliği’nin en somut yararlarından biri de işte bu...

Onlar da frenlemese bu çarpık düzen gidecek. Bakalım AB’ye rağmen bildiklerini okuyacaklar mı? Kamu İhalelerinde yapılmak istenen değişiklik aynı zamanda AB işinin Ankara’da ne kadar ciddiye alındığının da göstergesi.

Devletin alımları hepimizin cebinden çıkan paranın harcanması demek. Bu paralarla kimseye yandaşlarını palazlandırma hakkı verilemez. Vatandaş olmak bu katakulli girişimlerini sorgulamayı gerektiriyor.

Sessiz kalan da ayıp ediyor.
Yazarın Tüm Yazıları