Türkiye’nin ilk ‘sivil’ heykellerini yapan devlet sanatçısı Metin Yurdanur: Antik Roma ve Frig mermerleri oyun bahçemdi

Sene 1950’ler… Eskişehir’in Sivrihisar kasabasında bir demirci atölyesinde 4-5 yaşlarında bir çocuk babasının adeta sanatçı inceliğiyle at arabaları yapmasını, dirençli çeliklerin örslerde dövülerek zarif şekillere girmesini hayranlıkla izliyor. Ellerle yapılan bu mucizeye tanıklık etmenin büyüsü civardaki antik Roma ve Frig kalıntılarının estetik görünümüyle de birleşince sanatçı olması kaçınılmaz oluyor! Türkiye’nin 2. kuşak heykeltıraşlarından Metin Yurdanur ile eski albümleri karıştırdık.

Haberin Devamı

Ankara’nın biraz dışındaki OSTİM Sanayi Bölgesi’ndeyiz… Emekçilerin her gün makine, otomotiv, savunma sanayi gibi alanlarda çalıştığı, Alınteri Bulvarı ile Uzay Çağı Caddeleri’nin arasındaki caddelerden birinde bir atölye, bahçesindeki dev heykellerle dikkat çekiyor. Burada yine elleriyle emek üreten ama sanayiye değil sanata çalışan heykeltıraş Metin Yurdanur ile beraberiz… Ankaralılar onu şehrin en işlek noktalarındaki simge heykellerinden tanır; Gar Meydanı’ndaki Miras, Abdi İpekçi Parkı’ndaki Eller, Kızılay’daki Madenci ve İnsan Hakları Anıtı…

Türkiye’nin ilk ‘sivil’ heykellerini yapan devlet sanatçısı Metin Yurdanur: Antik Roma ve Frig mermerleri oyun bahçemdi

ÜÇ ÇOCUK ÜÇ TRAJEDİ

Kendi hikâyesi de tarihi bir kasabada, bir demirci atölyesinde başlamış. Metin Yurdanur, 1951 yılında Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde dünyaya geliyor. Yurdanur, “Bugün maalesef yıkılmış olan evimizi büyük büyük büyük dedemiz Hacı Ömer yaptırmış” diye başlıyor anlatmaya: “Hacı Ömer tüccarmış. Oğlu Ahmet Baba, 36 yılık medrese kültürü olan din âlimiymiş. Çocuklarının üçünü de savaşa kurban veriyor; Şükrü amcamız 1917 yılında Filistin’de şehit düşmüş, Süleyman amcamız Çanakkale Savaşı’nda kayboluyor, büyükbabam Bahri ise İstiklal Savaşı’nda Sakarya muharebelerinde aklını yitiriyor ve 30 yıllık delilik çekiyor. Büyük babaannemin şehit parasını reddetmesiyle de aile büyük bir yoksulluğa düşüyor. İlkokulu bitiren babam ailenin geçimi için çırak olarak Eskişehir’e gidiyor ve Tatar ustaların yanında altı yıl demir, çelik ve ahşap ustalığını öğreniyor.”

Haberin Devamı

Türkiye’nin ilk ‘sivil’ heykellerini yapan devlet sanatçısı Metin Yurdanur: Antik Roma ve Frig mermerleri oyun bahçemdi
SENE 1960 - Metin Yurdanur kız kardeşleri ile

KOZMOPOLİT SİVRİHİSAR

Yurdanur’un çocukluğu kozmopolit Sivrihisar’da, babasının atölyesinde geçiyor. Meraklı gözlerle kocaman demirlerin örslerde dövülüp şekle girerek işlev kazanmasını izliyor: “Yanında çalışan Balkan göçmeni ustalarla at arabası üretirdi. İşçiliği öyle özelmiş ki yaptığı arabaları uzaktan görenler ‘Hafız ustanın arabası geliyor’ diye tanırlarmış. Kafkasya’dan Çerkezler, Tatarlar, Balkanlar’dan gelen Makedonya, Yunanistan, Bulgaristan göçmenleri babamın müşterileriydi.” İnsan ilişkilerini, malzemeyi, emeği ve ahilik kültürünü küçük yaşlarda burada öğreniyor. Arabaların at kılından yapılmış fırçalar yardımıyla çeşitli desenlerle boyanması en çok sevdiği işmiş.

Haberin Devamı

Türkiye’nin ilk ‘sivil’ heykellerini yapan devlet sanatçısı Metin Yurdanur: Antik Roma ve Frig mermerleri oyun bahçemdi

HURDA DEĞİL HAZİNE

1960’larda at arabalarının yerini motorlu taşıtlar almaya başlayınca siparişler azalıyor. Ancak küçük çırak için işler bitmiyor. Dinleyelim: “Bir gün bahçeye 20 kamyon hurda geldi. Babamın bir alacağının karşılığıymış. Gelenler İstiklal Harbi ve Çanakkale Savaşı’nın hurdalarıydı. Bir hazine! İçinde neler yoktu ki; kurşun delikli İngiliz mataralar, askeri araç tekerleri, Çanakkale Harbi’nde kahraman askerlerimizin kullandığı çelik makaslar… Çocukluğum onlarla oynayarak geçti. Bunların içinde yaşadıktan sonra sanatçı olmamak mümkün değil.”

Türkiye’nin ilk ‘sivil’ heykellerini yapan devlet sanatçısı Metin Yurdanur: Antik Roma ve Frig mermerleri oyun bahçemdi
SENE 1957 - Sivrihisar Atatürk İlkokulu 2. sınıf

3 BİN YILLIK KOMŞULAR

Bütün bunların üstüne bir de antik dönemden kalma komşuları vardı; Frig ve Roma döneminden kalma antik mermer eserler… Yurdanur anlatıyor: “Sivrihisar üç bin yıllık bir kasaba. Frig medeniyetinin dinsel başkentinin olduğu Pessinus harabelerinin kalıntıları taş olarak çeşitli yapılarda kullanılırdı ve bizim atölyenin yanındaki boş meydanda yığılı olarak dururdu. Onların üzerinde oyunlar oynardık. Antik Roma medeniyeti kalıntıları ve rölyeflerine dokunarak koca bir tarihi içselleştiriyordum; insan ve hayvan figürleri, nakışlar, süslemeler…”

Haberin Devamı

YATILI OKUMAK ZORUNDAYDIM

Bu büyülü çocukluk babasının genç yaşta hayatını kaybetmesiyle sekteye uğruyor. Aile maddi zorluk içinde. Liseden sonra Hava Harp Okulu sınavına giriyor ama kazanamıyor. Dileği mimar, mühendis olmak fakat mutlaka yatılı bir okulda okuması gerekiyor. Gülerek, “Sonuncu olarak yatılı Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nü kazandım” diyor. Biraz da isteksizce girdiği okulda Adnan Turani gibi Türk resim sanatının ünlü isimleri var. Onu ilk keşfedenlerden biri Turan Erol. Kendi deyimiyle okulun ‘24 saat demirbaşı’ oluyor. En sevdiği yer de heykel atölyesi.

Türkiye’nin ilk ‘sivil’ heykellerini yapan devlet sanatçısı Metin Yurdanur: Antik Roma ve Frig mermerleri oyun bahçemdi
SENE 1979 - Ankara Gar Meydanı’nda yer alan Miras Heykeli’ni çalışırken

Haberin Devamı

SÜRGÜNLER DÖNEMİ

Mezuniyetten sonra ilk atama yeri Isparta Kız İlk Öğretmen Okulu. Sene 1970’ler… Devamı: “Oradan 1975’te Mihalıççık Lisesi, yeraltı maden işçileriyle tanışma, sendikal faaliyetler… Çifteler Lisesi’ne sürgün, Diyarbakır Ali Emiri Ortaokulu’na sürgün… Nihayet 1978’de heykel dersleri öğretmeni olarak Gazi Eğitim Enstitüsü’ne atandım. Eski hocalarım aradan yıllar geçmesine rağmen beni unutmamışlardı.”

ANKARA’NIN SİVİL HEYKELLERİ

Ankara’nın ‘sivil heykelleri’nin hikâyesi nedir? Yurdanur: “1978’de Ankara Belediye Başkanı Ali Dinçer’di. Ankara’da 1920’li yıllarda yapılmış olan anıtsal heykeller dışında kent heykeli yoktu. Dinçer, Kızılay’da yayalaştırdığı sokaklar için heykel siparişleri verdi. Benden Eller, Miras ve Dayanışma heykellerim istendi. Bu arada 12 Eylül darbesi oldu. Sokağa çıkma yasağı günlerinde heykelleri maceralarla yerlerine yerleştirdik! 45 yıldır duruyorlar.”

Haberin Devamı

Türkiye’nin ilk ‘sivil’ heykellerini yapan devlet sanatçısı Metin Yurdanur: Antik Roma ve Frig mermerleri oyun bahçemdi
SENE 1981 - Abdi İpekçi Parkı’nda Eller heykeli önünde eşi ve kızı

OSTİM’DE EMEKÇİ KARDEŞLERİMİZLE

 “12 Eylül’den sonra görevime son verildi. Türkiye binlerce öğrenci yetiştirmiş bir öğretim üyesi kaybetti ama bir sanatçı kazandı (gülüyor)! Eşimle atölye olabilecek yerleri gezdik. Dükkân sahipleri ‘Gürültü yapmayın, ses çıkarmayın’ diye çok naz ettiler. OSTİM yeni kuruluyordu. Boş bir atölyeyi kiraladık. 44 yıldır OSTİM’de çalışıyorum. Komşu atölyelerdeki emekçi kardeşlerimiz gibi el emeği göz nuru üretiyoruz.”

ELLER’İ HERKES BEĞENDİ

İlk kamusal eseri ‘Eller’ imza işi olmuş: “Siyasal yelpazenin en sağından en soluna herkes beğendi.” Herkesin uzlaşacağı eserin sırrı nedir? Yanıtı: “Halk toplumsal hafızada yer etmiş, Türkiye’nin binlerce yıllık kültüründe yer alan insan ve olayları anıtlaştırdığımız eserlere sahip çıkıyor; Atatürk, Nasreddin Hoca, Alâeddin Keykubat, Kanuni, Yunus Emre ve daha niceleri...”

TOPLUMSAL HAFIZAYA DOKUNAN İŞLER

“Sivrihisar, İstiklal Harbi’nin yaşandığı yerlerden. Çocukluğum Atatürk ve İnönü hikâyeleri dinleyerek geçti; bacaklarını, kollarını kaybetmiş savaş gazilerini hatırlıyorum. Bu kültürle büyüyünce İstiklal Savaşı olaylarının eserlerini yapmak benim için daha anlamlı . Aralarında en önemlisi Sakarya Savaşı’nı anlatan Polatlı’daki Duatepe Anıtı’dır. Genç kuşaklara dünü, bugünü ve yarınları anlatmak görevi sanatçılara da düşüyor. Kızılay’daki Madenci Anıtı da 1991’deki büyük madenci yürüyüşü için bir anı mekânıdır.”

Türkiye’nin ilk ‘sivil’ heykellerini yapan devlet sanatçısı Metin Yurdanur: Antik Roma ve Frig mermerleri oyun bahçemdi
SENE 2017 - Sivrihisar Metin Yurdanur Açık Hava Heykel Müzesi

HEYKEL 30 BİN YILDIR YAPILIYOR

“Ben 12 bin yıldır heykel yapılan ama çeşitli nedenlerle yaklaşık bin yıl ara verdiğimiz heykel sanatına yeniden başlanan bir ülkenin ikinci kuşak heykeltıraşıyım. Bunu büyük kurtarıcımız Atatürk’e borçluyuz. Heykel, 30 bin yıldır yapılıyor. Resim gibi mağaralardan başladığı kabul ediliyor. Sanat ve sanatçı özgür ortamları sever.” 

Yazarın Tüm Yazıları