LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Biz bu filmi görmüştük.
2002 seçiminden bugüne süren filmin aynısını bu seçimin ardından tekrar görmeye hazır olun.
Güzide bilişim sektörümüzün güzide şirketlerinin güzide müdürleri, güzide sivil toplum kuruluşlarının güzide başkanları yine etrafta dolaşmaya başlayacaklar.
Hepsinin ağzından yine aynı lafları duymaya başlayacağız:
"AKP çok iyi, bilişime en önem veren parti".
"Tayyip Erdoğan diğerlerine benzemiyor, bilişimin önemini kavramış, vizyoner bir lider".
"AKP hükümeti bilişime ve bilişimle kalkınmaya büyük yatırım yapacak".
"Bilişimle ilgili beklenen kanunlar yolda. Hem bizi de danışma kuruluna aldılar. Ne kadar doğru yolda olduklarının kanıtı bu".
"Bill Gates Türkiye’ye gelip, Erdoğan ile görüşecekmiş. Türkiye’ye büyük yatırım yapacaklarmış".
"Telekomünikasyon sektöre serbestleşecekmiş. Serbest rekabet ortamı sağlanacakmış".
"Tüm okullar İnternet’e bağlanacakmış. Bilgisayar destekli eğitim başlayacakmış".
"Bilgisayar ve iletişimden alınan aşırı vergiler azaltılacakmış".
"Bilişim politikalarını belirleyecek bir koordinasyon kurulu kurulacakmış, biz de davetli olacakmışız".
İlk bir, iki yıl böyle geçer. Sonra konuşmalar değişmeye başlar:
"Bunlar da farklı çıkmadı. Tüm bilişim ihalelerini durdurdular. Bilişime yatırım yapmıyorlar".
"Bilişimle kalkınma dediler ama bilgisayar bile satın almıyorlar".
"Bilişimle ilgili kanunlar yasakçı çıktı. Sansürden başka bir şey bilmiyorlar".
"Bill Gates geldi de ne oldu? Okullara Microsoft ürünü satmakmış amacı".
"Telekomünkasyon Kurumu da hükümetin dümen suyunda. Serbestleşme hiç olmayacak galiba".
"Bilgisayar destekli eğitim dediler, birkaç kendilerine yakın bilgisayar şirketini ihya etmekten başka bir şey yapmadılar".
"Koordinasyon kurulu kuruldu. Ama neden sadece iki sivil toplum kuruluşunu dinliyorlar, bizim başımız kel mi?"
Evet sevgili okurlar, hazır olun geliyor. Bilişimin Ak Aşkı-II: Yakında tüm ekranlarda...
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları