Paylaş
Bu işe kendini çocukluklarından beri adamış, eğitimlerini almış, aktif çalışan, hani kelimenin tam anlamıyla iyi sporcularla çevriliyim evet.
Kimi profesyonel spor eğitmeni, kimi elit, kimi de benim gibi spor aşığı, gönüllüsü.
Eğer kendim bu kadar emek vermesem spora, bu işe emek veren hocaların, antrenörlerin, elitlerin, profesyonellerin nasıl yollardan geçtiklerine dair tanıklığım olmasa, inanın bu çabanın, bu heyecanın, bu hayalin ne demek olduğunu belki de bu kadar iyi asla anlamazdım.
Anne babalar, spor hocaları, çocuklar, gençler gerçekten çok ciddi ve uzun süren bir özveri ile yola çıkıyorlar.
Düşünsenize, aslında onların yıllardır sessiz sedasız gece gündüz çalışıp didindiğinden kimsenin haberi yok.
Ne zaman ki bir büyük şampiyona veya herkesin kitlendiği Olimpiyatlar gelir, o zaman adları duyulur aslında.
Herkes illa madalya bekler.
Madalya alamadın diyelim, başarısız sayılırsın.
Madalya alsan “Neden altın olmadı?” denir.
Oysa oraya gitme, katılma hakkını kazanmak için gösterdiğin başarı bile hayli önemlidir.
Buna inanılmaz üzülüyorum.
Arkadaşlarımın çocukları yıllardır çalışıyorlar bir gün Olimpiyatlara gidebilmek için ve biliyorum gidecekler de.
Peki bunca senelik emeklerini takdir etmeyecek miyiz madalya gelmezse diyorum ve tıkanıyorum. Öyle de yalnızlar ki o yolda... Hani yarı yolda vazgeçseler şaşırmam... Asla vazgeçmesinler diye ailelerin özverisi ise akıllara zarar bu ülkede.
Oysa sadece o yola çıkmayı istemek, hayal etmek, başarabilmek bile nice alkış hak ediyor.
Biz sporcunun yıllarca süren emeğine desteğe, takdire ve alkışa başladığımız gün, madalyaların sayısı da, eve gelişi de farklı ve daha anlamlı olacak.
Dünyanın en büyük spor organizasyonu Olimpiyatlar.
Hayatımda bir kere olimpiyat meşalesi taşıma şansım oldu, tarihi bir andı. Tarihe adım yazıldı, ömrümce unutabilmem mümkün değil. Evimde bir olimpiyat meşalesi duruyor. Baktıkça inanamıyorum.
21 Ağustos’a kadar hepimizin bir şekilde hayatında olacak oyunlar. Bütün sporcuları, farklı branşları heyecanla izleyeceğiz. Ben hiçbirine kazandı kaybetti diye bakamayacağım, kendimi biliyorum. Benim için her biri kahraman sporcu.
Rio de Janeiro’daki Olimpiyat oyunlarına 21 branştan, 105 sporcumuz katıldı.
Rio 2016’da ülkemizin mücadele edeceği branşlar arasında yıllardır büyük başarılara imza attığımız güreş ve halterin yanı sıra, ilk kez katılacağımız tenis, modern pentatlon, kano ve kürek gibi yeni branşlar da yer alıyor.
Oyunlara katılan ülke sayısı 200’ün üstünde.
On binlerce sporcu var yarışan.
Düşünsenize on binlerce sporcu bu hayalin peşinde bir ömür adamış...
“Hayatlarını spora adamış onbinler” cümlesi mesela, benim gönlümü mutlu ediyor.
Bu yazının başında dediğim şeyin altını çizerek bitirmek isterim;
Bu uzun ve zor yola baş koymuş, hayali Olimpiyatlar olmuş, kendini her şeyiyle maddi-manevi adamış tüm sporcuların ülkemizi temsil etme hakkını kazanmaları, orada olmaları, ellerinden gelenin en iyisini yapmak için o havayı soluyarak yarışmaları ömre bedel ve her şekilde takdire değer.
Sonuçlar ne olursa olsun, bunca yıl verdiğiniz tüm emekler için teşekkür ederim.
Hem orada olan tüm sporcularımıza, hem de ailelerine selam ve saygılarımla...
O ortamın tadını çıkarın arkadaşlar...
Keyifle, adilce, beyin beden gönül gücünüzle elinizden geleni yapın, spor ruhunu içinize en güzel haliyle çekip yaşayın.
Yonca “hayran”
Paylaş