Paylaş
Tutum ve denetim
‘‘Yaşadıkça tutumun yaşam üzerinde ne kadar etkili olduğunu daha iyi anlıyorum. Tutum, benim için, gerçeklerden daha önemlidir. Geçmişten, eğitimden, paradan, koşullardan, başarısızlıklardan, başarılardan, insanların ne düşünüp söyledikleri ya da yaptıklarından daha önemlidir. Görünümden, yetenekten ya da beceriden daha önemlidir. Bir şirketi, bir kurumu ya da yuvayı yıkacak şey tutumdur. Önemli olan, her gün sergileyeceğimiz tutumu seçme özgürlüğümüzün olmasıdır. Geçmişimizi değiştiremeyiz. İnsanların belli bir tarzda davranacakları gerçeğini değiştiremeyiz. Kaçınılmaz olanı değiştiremeyiz. Yapabileceğimiz; sahip olduğumuz telin, yani tutumumuzun akordunu düzeltmektir. İnanıyorum ki, yaşam % 10 başıma gelenlerden, % 90 benim nasıl tepki verdiğimden oluşuyor. Öyleyse anahtar sizsiniz...
TUTUMLARIMIZIN denetimi elimizdedir!’’
Bu sözler Charles Swindoll'un. ‘‘Sistem Yayıncılık’’tan çıkan ‘‘Mazeret Yok!’’ adlı kitabın ‘‘Tutum’’ bölümünde yer alıyor. Kitabın yazarı ‘‘Jay Rifenbary’’ mazeretlerimizin hayatımızı nasıl etkilediğini çok hoş bir dille anlatmış.
‘‘Mazeret yok, efendim! Hayır! Bu kimin hatası ki! Bu paraşütü başka birisi mi yanlış sardı? Yoksa ben mi? Bu hatanın sorumlusu kim?
Mazeret yok! Engelleri kaldır. İplerim dolandı. Bir şeyler yap. ...’’
‘‘Aklım bir an için bile olsa mazeret bulmak için yoldan çıksaydı, durumumun önemini kavrayamayacak ve bunun bedelini yaşamımla ödeyecektim. Durumu telafi etmek için yeterince hızlı davranamayacaktım.
Yaşam 'atlayışımızda' da bunu mu istiyoruz?
‘‘Mazeret yok!’’ adlı kitap insanın kendisine yönelmesini ve sorgulamasını sağlıyor, diyorum, Yasemin'ce...
Paylaş