Sevgiyi uyandırma zamanı

Hatta bu köşede yazılarıma başladığım günden bu yana en önemli duygunun sevgi olduğunu, seviyorum demekle gerçekten sevmenin ne demek olduğunu belirtmeye çalışıyorum. Sevgisizlik; yok edici ve yıkıcı bir durum yaratırken, sevgi; yaratıcı ve var edici özelliği ile tam karşımızda duruyor. Ve bu hal beni derinden etkiliyor. Ve benim gibi derinden etkilenenler olduğunu biliyorum. Ve bu bilgi, değişim zamanının geldiğini işaret ediyor. Sevgisizliğin oluşturacağı şiddetli sonuçları anlamak için çok büyük bir düşünce ve hayal gücüne gerek yok. Karşımızda duran gerçekler, sevgisizliğin sonuçlarını gözler önüne seriyor. Sevgi ve sevgisizlik sınırında dolaştığımız çok önemli bir süreç içinde bulunuyoruz. Tek bir adım ile her şeyi değişebilir. Adımımızı sevgiye doğru atacak olursak başka gerçekler yaşayacağız, sevgisizliğe doğru dönersek başka gerçekler yaşayacağız. Müthiş bir dönüm noktası ve bunun belirleyicisi olan biziz. Sevginin yaratıcı gücünü açığa çıkarmak için sevgiyi içimizde uyandırmamız gerekiyor. "Ne olursan ol gel" diyen Mevlana’nın sevgisini ortaya koyduğu gibi sevgimizi açığa çıkarmamız gerekiyor. Zaten içinizdeki sevgi uyandığı zaman güzel, çirkin ayırmazsın. Irk, din, dil, mezhep, cinsiyet farkı gözetmezsin ve sevgiyle bakarsın. Sevginin uyandırdığı hoşgörü ve anlayış kişinin hem kendisini, hem de kendisinin dışındaki her şeyi anlayabilecek duruma gelmesini sağlar. Kendinizi anlar ve anlayış gösterirsiniz. Sonra bulunduğunuz yeri ve dünyayı anlamaya başlarsınız.

Anlayışın ışığı içinde uyanır ve her türlü sorunu çözebilecek hale gelirsiniz. Nefret, şiddeti ve beraberinde yıkımı getirir. Fakat sevgi, aşk ve yaratıcılığı uyandırarak kendinizi yeni baştan yaratmanızı sağlar. İşte şimdi gerçekten içimizdeki sevgiyi uyandırmak için en fazla gayret göstermemiz gereken bir vakit geldi. Kendimizi yeniden yaratmak, yenilenmek ve doğmak için, yeniden doğumumuzu gerçekleştirmek için içimizdeki sevgiyi uyandırmalıyız.

Sürprizler yaşanacak

Olayların yarattığı düşüncelerin büyüdüğü bir dönem. Sistem ve uygulamalara yönelik hemen bütün fikirlerin mercek altına alınıp inceleneceğini işaret eden gökyüzünün konumu aynı zamanda yargı organlarının önem kazanacağını işaret ediyor. Yasalar gözden geçirilebilir ve şimdiye kadar üstü örtülmüş veya unutulmuş olaylar gündeme gelebilir. Sürpriz değişiklikler son derece dikkat çekici ve etkileyici olacak. Öğlene doğru meydana gelen olaylar duyguların aniden değişmesine neden olabilir ve bilinmeyen gerçekler ortaya çıkabilir.