Paylaş
Aynı dernek geçen ağustos ayında Edremit’ten Akçay’a kadar “Kaz Dağları Yürüyüşü” gerçekleştiriyor, çevreyi korumak adına. Yarın da “Dünya Çevre Günü” nedeniyle etkinlik düzenliyor. Bütünüyle barışçı, birilerinin eleştirme adına dile getirdiği gibi, ne molotofkokteyli var, ne taş atma, ne cam kırma, ne çimenleri ezme var, masum bir protesto yürüyüşü.
Grup, Akçay’a geldiğinde katılanlardan bazıları “İşbirlikçi Tayyip” diye bağırıyor. Taş atmadan, cam kırmadan. Sen misin bağıran, “Başbakan’ı mağdur ettikleri ve yürüyüş yasasına aykırı davrandıkları” gerekçesiyle, sekiz kişi hakkında altı yıla kadar hapis istemiyle dava açılıyor.
İnsanlar Edremit’ten Akçay’a yürüyor, yasaya aykırı bir durum yok, ne zaman ki Erdoğan aleyhine slogan atıyor, o zaman yasaya aykırı ve “Başbakan’ı mağdur etmek”.
NEREDE BU YASA
Geçenlerde davanın duruşması var, ekime erteleniyor. “Ben diktatör olsam, sokakta yürüyemezsiniz” diyen Erdoğan’a ithaf olmak üzere.
Hiçbir şiddet olmadan, masum bir protesto, “Başbakan’ı mağdur etmek yasası”na çarpıyor. Bu ne yasası, ne zaman kabul edilmiş, ne gerekçeye dayanmış, hangi tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmış, bilen varsa, beri gelsin.
Derneğin önümüzdeki pazar günü HES’leri protesto eyleminin çarpacağı yer belli, yürüyüşler “Başbakan’ı mağdur ediyor”, sen kim oluyorsun da, Erdoğan’ın ikide bir vurgulamaktan hoşlandığı “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı” üzüyorsun?
Herkesin kendi adayı
MUHALEFETİN cumhurbaşkanı adayı kim olsun? MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ortaya attığı “çatı aday” formülünden şu ana kadar bir isim çıkmıyor. Sadece aday profili belirleme turları atılıyor. Kılıçdaroğlu-Bahçeli görüşmesinde, kulislere göre, Bahçeli “Siz bize isim önerin, biz üzerinde düşünelim”çağrısında bulunuyor. Kılıçdaroğlu isim vermiyor.
CHP Lideri “profil” derken, bir noktaya dikkat çekiyor. “Arkasında başarı öyküsü bulunan biri” diyor, böylece adı geçen pek çok kişiyi elemiş oluyor. Tanıma uygun kişilerden biri, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, aday olur mu, o ayrı.
Atılan turların şu anda fotoğrafı çekilse, muhalefetteki üç parti de, sanki ayrı ayrı kendi adayını çıkarmaya doğru gidiyor. Bunun anlamı, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda çatı formülü geçerli olmayacak gibi. Özellikle CHP içinde “Biz kendi adayımızı çıkaralım” havası hayli yaygın.
Cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kalırsa, “çatı ancak ikinci turda çalışabilir” görüşü var. AKP adayı karşısında ikinci tura hangi partinin adayı kalırsa, ona ağırlık vermek üzere.
İkinci turda asıl soru şu: Üç muhalefet partisi aynı adayı desteklemekte birleşir mi, HDP nasıl davranır, CHP ve MHP ile ikinci turda aynı adaya oy verir mi?
Seçim ikinci tura kalırsa, HDP belirleyici olacak.
Yirmi yıldır İstanbul
NE zaman aşırı yağmur yağsa, tablo aynı. İstanbul’un ana yollarında, yan yollarında rögarlar çalışmıyor, daha yeni düzenlenen Üsküdar dahil, meydanları, evleri su basıyor. Aynı zihniyet, önce Refah, sonra AKP yirmi yıldır İstanbul’u yönetiyor. Yağmur, her seferinde İstanbul’un altyapısını gözler önüne seriyor. Beş yıl önce yine yoğun yağmur sonucunda taşan derelerde otuz kişi hayatını kaybediyor. Erdoğan “derelerin intikamı” diyor. Ama, o dereler hâlâ taşmaya devam ediyor.
AVM’ler, aşırı betonlaşma, rant derken, yirmi yılda İstanbul’un geldiği yeri yağan yağmur yeterince gösteriyor.
Paylaş