Yalçın Bayer

Tarihten yapraklar

13 Haziran 2016
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, son şehit cenazeleri merasiminden ikisinde yapılan saldırı, bize Demokrat Parti’nin (DP) son zamanlarını hatırlattı.

Bugün toplumu ayrıştıran ve bölen AKP siyasetinin benzeri, o tarihlerde ‘Vatan Cephesi’ adı altında DP tarafından yapılıyordu.

 

TRT bugün olduğu gibi, iktidar partisinin yayın organı düzeyine düşürülmüştü.

 

1959 ve 1960 yıllarında yurt gezilerine çıkan anamuhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı İsmet İnönü’ye Uşak’ta, İstanbul Topkapı’da ve Kayseri’de engellemeler ve hatta saldırılar düzenlenmişti.

 

UŞAK, TOPKAPI VE KAYSERİ OLAYLARI

 

Yazının Devamını Oku

TOKİ, Çorlu’nun 4’te 1’ini istiyor

10 Haziran 2016
TOKİ’nin Trakya’ya ‘tecavüz’üne çok üzgünüz.

Trakya toprakları bu kadar ‘ucuz’ mu yağma edilecekti... İstanbul çarpık yapılaşma ile bu kadar mı büyütülürdü...

 

Boğaziçi bu kadar mı rezil edilirdi... Trakyalı kızgın... Tarım kesimi ‘bu tarlalar bir daha hiçbir zaman oluşmayacak’ tepkisi gösteriyor.

 

Siz, Türkiye coğrafyasının yüzde 3’ünü oluşturan Trakya’yı imar rantı uğruna yağmalatamazsınız.

 

Bir taraftan Ergene’nin kirliliğini önlenmek için 1.5 milyon dolar harcanırken, öbür taraftan da bir ‘ikinci Gebze’ yaratamazsınız.

 

Yazının Devamını Oku

TOKİ’nin Trakya niyeti ortaya çıktı

9 Haziran 2016
AŞAĞIDAKİ konuyu geçen hafta gündeme getirmiştik, büyük de yankı uyandırmıştı.

Edirne’deki Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından Nisan 2016 tarihindeki toplantıda Çorlu Asker Hastanesi’nin ‘tescil’ işlemi yapılmış, ancak aradan 5 hafta geçtikten sonra bu kez tescilin asker tarafından kaldırılması istenmişti. Bu durum kamuoyunda “Acaba 82 dönümlük bölge Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na (TOKİ) verilmek için mi tescilin kaldırılması isteniyor?” sorularına neden olmuştu.

 

Bunun üzerine imza kampanyası açılmış; CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü konuyu TBMM’ye taşımış ve Bakan Nabi Avcı’ya sorular yöneltmişti. Şimdi ortaya yeni bir durum çıktı. Trakya ‘yağmalanacaktır’... (Türkiye coğrafyasının yüzde 3’ünü kapsayan Trakya’nın yerine örneğin Balıkesir, Eskişehir, Afyon ve Kütahya’da bu projeler uygulanamaz mı?)

 

Bu konudaki tepkiler ise belediyeden değil de Çorlululardan geldi. Özetle diyorlar ki:

 

“Askerin arazilerini yeterli bulmamış ki, TOKİ bu Çorlu merkezde bulunan muhtelif bölgelerde (Hıdırağa, Kemalettin, Nusratiye, Önerler ve Silahtarağa mahalleleri) imar planları içerisinde bulunan ve Maliye Hazinesi’ne kayıtlı 149 adet parselin (yaklaşık olarak 113 hektarlık alanın) Çorlu Mal Müdürlüğü tarafından 1164 sayılı ‘Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkındaki Kanun’un ek 4. maddesi uyarınca TOKİ üzerine bedelsiz olarak devrini istediği ortaya çıktı.”

 

Yazının Devamını Oku

Nereden nereye...

8 Haziran 2016
İKTİDAR ve destekçileri, TSK İç Hizmet Kanunu’nun madde 35 ve Emasya Protokolü üzerinden askere sürekli yüklendi.

Madde 35, askere anayasal düzeni koruma kollama görevi veriyordu, darbelerin gerekçesi olarak gösterildi, kaldırıldı. Mevcut durumda Anayasa askıda, bu maddeye de gerek duyulmuyor.

 

Emasya Protokolü askere, Güneydoğu’da operasyon inisiyatifi veriyor, acil müdahale avantajı sağlıyordu, bazıları rahatsız oldu.

 

Asker, valilerin keyfine bırakıldı. Valiler, bölgenin kanalizasyon ağı gibi patlayıcı şebekesi ile döşenmesine seyirci kaldı. Askerin ikazlarını, operasyon taleplerini sümen altı ettiler. Sonuçta asker sokak aralarında, hendek savaşlarında bu ihmalin kalıntılarını temizliyor... (Diğer güvenlik unsurları ile beraber, fedakârca, kahramanca...)

 

Askerin sokak aralarında çatışmaya sürülmesinin yasal dayanağı yok...

 

Yazının Devamını Oku

Bu otele kimler ruhsat verdi kimlerin çabasıyla mühürlendi

7 Haziran 2016
‘VEZNECİLER saldırısının’ meydana geldiği caddenin üzerindeki mühürlü olan ‘Celal Ağa Oteli’nin nasıl kaçak yapıldığının, Acem Ağa Hamamı’nın nasıl yıkılıp içeride ‘süs’ yapıldığının yaklaşık 20 yılı bulan öyküsünü anlatmak istiyoruz.  

Bakalım kimler rol almış, kimler bu kaçağa ‘geçici’ izin vermiş, kimler burasını ‘yıkamamış’...Bütün bu imar rantının gerisindeki rol alan siyasetçiler ve onlara karşı tek başına mücadele eden CHP’nin eski Eminönü ilçe sekreteri ‘gariban’ Gazi Doğan’ı tanıtacağız.Malatyalı olup, yaşamını işportacılık ve hamallık yaparak sürdüren Doğan, yıllardır Eminönü-Fatih yöresindeki yolsuzluk iddialarının peşine düşüyor.

 

Dilekçeler verdi yargı sürecini bizzat takip etti. Şimdi  Avrupa yakasında oturup Kadıköy’de bir AVM’de güvenlik görevlisi olarak çalışıyor. Tehditlere aldırış etmiyor. Kendisine, sırf bu kaçak otel nedeniyle partisinden ‘madalya’ verilmesi gerekir diye düşünüyoruz....(Bu konuda kaç yazı yazdık, ‘Acemoğlu Hamamı’ etiketiyle onları bulup okuyabilirsiniz.)O namuslu bir yurtsever... Ne yazık ki ne iktidar partisi onun mücadelesini ne de kendisini yalnız bırakan CHP anlayabildi...

 

Bugün CHP’li belediyeler ona iş dahi vermediler. Keşke bütün CHP’liler onun kadar mücadele adamı olsalar.Patlamadan büyük hasar gören bu binanın öyküsü 1989-94’lere kadar gidiyor.

 

Nurettin Sözen SHP’den İBB Başkanı olurken, Ahmet Naci Akgün de Eminönü belediye başkanlığını kazanıyor. SHP’den meclis üyeleri arasında da Kalman Yüksel adlı bir işadamı dikkat çekiyor.

 

Yazının Devamını Oku

Tuncel Kurtiz unutulmadı

6 Haziran 2016
EDREMİT Belediyesi’nin sanatçı merhum Tuncel Kurtiz anısına düzenlediği ‘Tuncel Kurtiz Kazdağları Doğal Yaşam Ödülleri’ sahiplerini buldu.

Ödül töreninde siyaset, sanat ve basın camiasından birçok isim bir araya geldi. Şükrü Tunar Kültür Merkezi’nde geçen cumartesi akşamı gerçekleştirilen törende siyasetçiler anlamlı mesajlar verdiler. Ödüllerin siyaset, sanat ve basın camiasından öne çıkan isimlere kamuoyu yoklaması sonucu verildiği bildirildi. Törene katılanlar Tuncel Kurtiz’in sesinden Kazdağları’nı dinleyerek, merhum sanatçının 2010 yılında Güre beldesinde çekilen görüntülerini izledi.

 

Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka töreni “Hayatını sanata ve çağdaş bir geleceğe adamış, ülkemizin usta sanatçılarından Tuncel Kurtiz’in anısına düzenlendiklerini söylerken “Ülkemizin içerisinden geçtiği bu zorlu dönemde, doğruları söylemenin ötesinde, dik ve onurlu bir duruş sergilemenin de takdir edilmesi gerektiğini belirtmek isterim. İşte bugün, bu dik ve onurlu duruşu sergileyen önemli konukları Edremit’imizde misafir ediyoruz. Helal olsun yürekli insanlara” dedi.

 

23 daldaki ödüller kime verildi, internetten bulunabilir. Bizim ödülümüzü eski Genel Yayın Müdürü, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu verdi. Berberoğlu “Aslında Bayer’in ödülünü ben vermeyecektim. ‘Eğer bunu atlarsam hayatımda kendimi affettem’ dedim ve beni kayırdılar. Yalçın Bayer, benim gibi yüzlerce yeteneksiz, bir işe yaramayan adamı gazeteci yaptı. Bilinmesini isterim” diye takıldık... Berberoğlu’nun hamlesine karşın elimizi vermedik ve ona sarılarak ödülü aldık.

 

Daha sonra topluca Çamlıbel Mahallesi’ne (köyüne) gidilerek mezarı ziyaret edildi Kurtiz’in. En güzel mezar onundu; üzerinde hiç taş yoktu, çiçekler yeni açmaya başlamıştı. Dualar okuduktan sonra Zeytinli Çayı kenarına gittik. CHP’nin 20. Kır Yemeği’ne binlerce vatandaş katıldı.

 

Yazının Devamını Oku

Galatasaray nasıl kurtulur?

3 Haziran 2016
‘LOGOMUZ, renklerimiz ve ‘aslan sembolü’ üzerinden giderek Galatasaray 3 ana ürün üzerinden satış yapmalıdır.

Galatasaray’ın kendi adına mağazalar açma sistemi yanlıştır ve piyasanın gücü kullanılmamaktadır. Ülkemizde 354 adet AVM bulunuyor. Merkezi meydanlar ve kapalı çarşılar düşünüldüğünde en az 1000 adet direkt ürün satılabilecek alan mevcuttur. İnsanların alışveriş amacı ile gittiği her yerde Galatasaray ürününe ulaşabilmesi lazım ki gelir elde edelim. Bu gelir yıllık en az 100-150 milyon TL arasında olur. GS Store sayıları yetersizdir.

 

Dükkân dekorasyonu, çalışan kalifiye eleman, ürün stoku, modeli geçen ve çalınan ürün maliyetleri de ciddi bir tutardır.

 

Halbuki bunlar yerine ürün satış yetkisi verilen ‘corner’ sistemine geçilmeli yani tüketicinin bol ve kolay ulaştığı yerlerde olunmalıdır. Tüm gıda marketlerde Galatasaray köşesi olmalı, burada süt, ayran, çocuk bezi, temizlik ürünleri, çikolata, bisküvi, sakız, gofret, kolonya, vs. gibi ürün çeşitleri; tekstil mağazalarında Galatasaray Corner yapılarak tişört, şapka, atkı, çorap, vs. gibi ürünler; çocuk giyim mağazalarında tulum, ayakkabı, çorap vs. gibi çocuk mobilya mağazalarında çocuk yatağı, yorganı, yastığı, çarşafı, halı, perde vs. gibi; spor mağazalarında her türlü spor malzemesi; kitapçılarda Galatasaray köşesi olmalı ve ‘aslan ailesi’ hikâye kahramanları yaratılarak okuma kitapları sunulmalı; oyuncak mağazalarında tüm oyuncakların Galatasaray’a uyarlaması yapılmalıdır.

 

Yani Sportif AŞ ürün alıp stoklayıp kendi mağazalarında sunma çalışması yerine piyasanın gücü kullanılarak önce satış yapacak corner’lar tespit edilecek ve ürünlerin kalite, model ve üreticisinin kim olacağı tespitinden sonra ‘corner’larla üreticiler bir araya getirilecek ve yapılan satışlardan Galatasaray direkt primini ‘corner’lardan alacak.

 

Yazının Devamını Oku

MHP kurultay krizinin objektif yorumu

2 Haziran 2016
ESKİ CHP Milletvekili, Seçim ve Siyasi Partiler Hukuku Uzmanı Sabri Ergül önce “Başka partinin sorunudur, sözlerim yanlış yorumlanır” dese de ısrarımız üzerine Türkiye’de tartışılan MHP olağanüstü kurultayı ve tüzük konusunda şunları söyledi:

1) Öncelikle belirtmek gerekir ki, MHP gibi CHP ve AKP tüzüklerinde de olağanüstü kurultaylarda ‘seçim’ yapılması imkânsız ve yasaktır. Siyasi Partiler Yasası’na (SPY) açıkça aykırı, antidemokratik bu türden tüzük hükümlerinin iptali için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı (YCB) görevini yapsa, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvursa idi, siyasi partilerde ‘tek adam’ sultası yaşanıyor olmaz, Türkiye bugün daha farklı olurdu!

 

2) ‘ÇAĞRI KURULU TEK YETKİLİ’ SPY’ye göre, yeterli sayıda delegenin usulüne uygun olarak MHP Genel Merkezi’ne yaptığı “kurultayın olağanüstü toplanması ve ‘seçimi’ yasaklayan tüzük hükmünün değiştirilmesi” haklı talebinin reddi ve kurultayın toplanmayacağının kesin olarak genel merkezce bildirilmesi üzerine, yine SPY ve Medeni Kanun’a (MK) göre, görevli ve yetkili Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi, genel merkezin yerine getirmeyi reddettiği kurultayı toplama görevini, seçtiği ‘Çağrı Kurulu’na vermiştir. Yargıtay’ın onama kararı ile Yetkisi ve görevi kesinleşen ‘Çağrı Kurulu’ artık kurultayı olağanüstü toplama konusunda görevli ve yetkili tek kuruldur.

 

3) ÇAĞRI KURULU’nun mahkemenin kesin kararını ve kendi kurul kararlarını ekleyerek kesin mahkeme kararına uygun olarak yapacağı talep ve başvurulara kurultayın toplanması ile ilgili ve görevli her kamu kurum ve kuruluşu, idare, valilik, icra daireleri, kolluk güçleri ve MHP Genel Merkezi Anayasamızın 138/4 maddesinin buyurucu nitelikli, ‘yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır ve bunları hiçbir suretle değiştiremez ve geciktiremezler’ hükmü karşısında uymak, kurultayın yapılması ile ilgili işlemleri gecikmeden yerine getirmek zorundadırlar. Bütün bu yapılan ve yapılacak olanlar mahkeme ve Yargıtay’ca verilen kesin bir hükmün icrası kapsamındadır.

 

4) MAHKEME KARARININ ÇİĞNENMESİNE İZİN VERİLMEZ- MHP Genel Merkezi’nin, önceleri “Mahkeme kararı da olsa toplamayacağız” dediği kurultayı, “10 Temmuz da biz topluyoruz” açıklamaları, kesinleşen mahkeme kararını ‘dolanarak’ geçersiz kılmaktır ki, hukuk buna izin vermez. Mahkemeler ve seçim kurulları, Yargıtay’ca onanmış mahkeme kararının çiğnenmesi yönündeki bu girişimleri önleyecektir görüşündeyiz.

 

Yazının Devamını Oku