BUNLAR çift ayaklı, boyları uzun oyunlar. 180 dakikanın yarısı oynandı. ‘Yarısı tamam’ demem o. Çünkü, sonlara doğru atılan gol, İnönü’ye büyük avantaj taşıdı.
Ben, tanımadığım takımlara ‘kapalı kutu’ derim. İçinden de ‘öcü’ çıkacak diye korkarım. Dün akşamki rakip öcü değildi. Kutudan öcü çıkmadı ama sahanın içinde Beşiktaş rakibini öcü yaptı. Bir ilk yarı seyrettim, o soğukta utancımdan sırtım terledi. Bir takımın bu kadar çok fazla top kaybıyla oynadığını ilk defa gördüm.
Cordoba’nın oyunun başında çıkışı, kenar yönetimini zora soktu. Yedek oyunculara kısıntı geldi. Değiştireceğin adamın zamanını ve tercihini iyi kullanmak mecburiyeti vardır. Del Bosque de bunda sabır gösterdi, haklıdır.
Sahte okey
Del Bosque’ye iki çift lafım var. Hiçbir rakip küçümsenemez. Takımına rakibi iyi anlatamamış. Futbolda hiçbir şey yapmadan kazanamazsın. Hele hele ilk yarı hiçbir şey yapılmadı. İkinci yarı topu biraz yere yapıştırdılar, top yaptılar. Top, hem fazla Beşiktaş’ta kaldı, hem de gol geldi.
Juanfran diye bir adam seyrettim, adam bana göre sahte okey. İnşallah ben yanılıyorumdur. Beşiktaş’ın iyi oynaması için Sergen’le Carew’in çok üst düzeyde top oynaması şart. İkisinin olmadığı bir Beşiktaş’ın iki yakasının bir araya gelmesi zor. Dün akşam bunu gördüm.
Hakem ne gördüyse onu çaldı. Hem de doğrusunu. Beşiktaş takımı, rakibini İnönü’de evire çevire yener. Ama dün akşamki sıkıntıdan ders almak şartıyla.