ÇOK tuhaf bir futbol akşamı yaşadım. Tribünde oturup da, bu maç kurul kararıyla neticesi belli olacak bir maç olsaydı, seyrettiğim oyunda Beşiktaş bu maçın galibi demezdim.
Sakın ola da yanlış anlaşılmasın, çok kısıtlı dakikalarda Beşiktaş’ın isminin büyüklüğü A.Gücülü oyuncuları kısa kısa dönemlerde mahkum etti.
Büyük takım olmak kolay değil. Dün akşam bunu çok net gördüm. Çok az pozisyonları tabelaya yansıtıyorsun. Rakibin ise üstüne üstüne geliyor ama son vuruşu yapamıyor. Onun için hep der dururum, ‘Futbol tuhaf oyun’ Oyunun gidişi değil, bitişi önemli. İyi bitirene de, kimsenin kızacak hali yok.
Ankara, Beşiktaş’ın kalesi. Deplasman yeri değil. Beşiktaş’ın öyle de bir kolaylığı vardı. Dün de onu kullandı.
Şöyle maçın başından sonuna kadar bir ufak tur atayım istiyorum. Oyunun hemen başında İbrahim Üzülmez rakibini düşürdü ki, İbrahim bunu hep yapıyor. Niye düşürür de bilmem. Düşüren İbrahim’i düşürdüler, Beşiktaş’ta beraberliği yakaladı. Ben düşürdüğüne takılırım. Düşürüldüğüne değil. Oyunda büyük skor çıktı. Bu yazının başında söylediğim gibi bu Beşiktaş’ın isminin büyüklüğünden. Tek tek futbolculara da bir iki laf edeyim istiyorum.
Bozuk televizyon
Carew bana göre bozuk televizyon. Penaltıdan gol yaptı. Akın’a yol yaptırdı. Onun dışında oyunda yok. Bu tabii ki, benzetme. Ben bozuk televizyon diyorum. Görüntü var, ses yok. İbrahim Akın bu takımın çok önemli oyuncularından biri. Ayağına çok çabuk bir oyuncu. Çok iştahli ve çok genç. Daha ne olsun.
Hem Emre, hem Mustafa Doğan bundan önce oynadıkları takımlarda tandem oyunculardı. Tek çizgide oynamaları onların eskiden pratiğini aldığı oyun şekli. Onun için birbirlerini tamamlıyorlar. Kaleci Ramazan’ı da oyunu çok dikkatli oynarken seyrettim. Bir kalecinin hep oyunun içinde olması avantajıdır. Ramazan da onu kullanıyor. Ahmed Hassan benin çok tuttuğum bir oyuncu. Onu dün akşam oynadığı futbolla tanımakta şaşırdım. Del Bosquede kementi attı, oyundan aldı.
Ahmet Yıldırım’ın çıkmasına aklım ermedi. Çok da kötü oynamıyordu. Ama skor 2-1’iken yaptığı değişiklikler bu maçı 4-1’e bağlıyorsa haklı olan o. Benim diyecek bir şeyim yok.
Maç kadar önemli bir hakem seyrettim. Düdüğü çabuk üfleyen ve hangi futbolcu olursa olsun, ondan daha fazla koşan hakem seyrettim. Her topun yanı başındaydı. Çok fazla kilometre yaptı. Bana göre hatalı hiçbir düdük öttürmedi. Neticede Beşiktaş geçen hafta D.Bakır ile başlattığı çıkışını sürdürecek gibi. Kaldı ki, nereden baksan 6-7 tane eksiği olan bir kadorosu var. Ama ben Beaşiktaş takımının eksiği olarak bir tek Sergen’i bilirim. Sergen yoksa Beşiktaş eksiktir. Aksi taktirde gerisi hep aynı siklette.