Paylaş
O günlerde...
- FETÖ’nün savcıları üzerinden sağa sola ateş ederdi.
- FETÖ’nün darbe planlarına bel bağlayarak Erdoğan’ı “sonun geldi” diye tehdit ederdi.
- Ergenekon / Balyoz üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutanlarına kan kustururdu.
- FETÖ’nün galip çıkacağına yürekten iman ettiği için yalın kılıç dolaşırdı ortalıkta.
*
Sonra şunlar yaşandı:
*
15 Temmuz’da kalkışma. / Kalkışmanın püskürtülmesi. / Güvenilen dağlara karların yağması. / Hapishaneye giriş. / Bir süre hapishanede kalış. / Hapishaneden tahliye. / Biraz sessizlik.
*
Bu uzun serüvenin ardından geldik bugünlere.
Bugünlerde Mümtazer yeniden sahada.
Kendisine yeni bir görev edinmiş durumda:
Ortalığı bulandırma görevi.
*
Ortalığı bulandırırken bir “fitne stratejisi” uyguluyor Mümtazer:
“Erdoğan ile Bahçeli’nin arası açılacak” diye sallıyor da sallıyor.
*
Adamın “fitne stratejisi”nin taktiği gayet basit, gayet sıradan ve gayet anlaşılır:
Bahçeli’ye toz kondurmamak. / Erdoğan’a kıyasıya saldırmak.
*
Ve bol miktarda da palavra:
Güya Bahçeli çözüm istiyormuş. Güya Erdoğan çözümden yana değilmiş. Güya bir süre sonra Bahçeli ile Erdoğan arasında sorun çıkacakmış. Güya Bahçeli erken seçim isteyecekmiş.
Falan filan.
*
Olaya şöyle bakarsak Mümtazer açısından değişen pek bir şey yok aslında:
- DÜN: Fetullahçıların başaracağına inanarak Erdoğan’a saldırıyordu.
- BUGÜN: Muhalefetin başarabileceğine inanarak Erdoğan’a saldırıyor.
*
Fetullahçıların yaşattığı hayal kırıklığı derin bir depresyona sokmuştu bu Mümtazer’i.
Bu sefer de bir hayal kırıklığı yaşarsa... Aklını oynatması kaçınılmaz.
BÜLENT ARINÇ’IN DİLİNİN ALTINDAKİ BAKLA NEDİR
- Tutuklu yargılamaya itiraz etmiş. Tabii ki edebilir.
- Diploma işine kafası yatmamış. Tabii ki yatmayabilir.
- İmamoğlu’nun babasının bedduasına laf etmiş. Tabii ki edebilir.
Bunlar kendi bileceği işler.
Fakat sıra şu dediklerine gelince... Orada durmak lazım:
*
“Bir şey değişir her şey değişir. Lafın çoğu başkasına söylenirmiş. Günü gelir, bir irade ‘oturun oturduğunuz yerde, herkes haddini bilsin’ diyebilir.”
Dilinin altında ne var Arınç’ın?
“Ordu göreve” diye pankart açıp gösteri mi yapacak? Yoksa muhalefet cephesine katılıp “oturun oturduğunuz yere” diyen irade mi olacak? Yoksa uzaylıların istilasına mı bel bağladı?
*
Neyi ima ediyor bu adam?
350 TRAKTÖRÜ BERBAT EDEN BİR YAKLAŞIM
CHP’li Aykut Erdoğdu’ya göre...
Ekrem İmamoğlu için imza vermek...
Kurtuluş Savaşı’nda Kuvayi Milliye’ye mermi taşımak kadar kıymetliymiş.
*
Bunu yazdı, bunu söyledi Aykut.
*
Hayırdır, Kurtuluş Savaşı’nı kime karşı veriyorsun Aykut? İmamoğlu’na imza vermenin Kuvayi Milliye ile ne alakası var Aykut? Milleti CHP’den soğutmaya mı çalışıyorsun Aykut? Genel Başkanın Yozgat’ta traktör üstünde çeper genişletirken sen çeper daraltmaya yemin mi ettin Aykut?
AYŞE BARIM’A KÖTÜLÜK
Ayşe Barım neden hedef haline geldi?
Şundan:
*
Sanatçıları örgütleyip aynı anda aynı tür paylaşımları yaptırmaktan... Sanatçıları yönlendirmekten... Sanatçıların bir örnek tepkiler vermesini sağlamaktan...
*
“Ayşe Barım hapiste hastalandı, hastaneye çıkarıldı, doğru dürüst tedavisi yapılmıyor” şeklinde bir yalan ortaya atılınca...
Başka Serenay Sarıkaya olmak üzere birçok isim, “Ayşe Barım’ın hayatından endişeliyiz” başlıklı bir elden çıkmış paylaşımları aynı anda paylaşmaya başladılar.
“Ayşe Barım hakkındaki iddialar doğrudur” dercesine.
*
Grok abi, bir cevap lütfeder misin:
- Kitlesel hareket dışında bir şey bilmiyor mu bunlar?
- Bireysel tutum almaktan bu kadar mı uzaklar?
- Ayşe Barım’a iyilik yapayım derken kötülük yaptıklarının farkında değiller mi?
MİTİNGLER VE SONUÇLARI
Muharrem İnce Cumhurbaşkanı adayıydı.
Anadolu kentlerinde büyük kalabalıklar topluyordu.
Hele bir Kayseri mitingi vardı ki aman Allah’ım!
Yozgat mitingini bin iki yüz elliyle çarp, öyle bir kalabalıktı.
*
Muharrem İnce’nin yüzde kaç oy aldığını biliyoruz.
Yani demem o ki...
Mitinglerin bir anlamı vardır:
Bir hava verir. Bir rüzgâr estirir. Yerel örgütleri harekete geçirir.
Ancak sonuçta hayal kırıklığı yaşamamak için fazla mübalağa etmemek lazım.
YENİ PAPA SEÇİMİ
Papalık seçiminin ıvır zıvır törenselliğiyle ilgili o kadar çok film çekildi ki...
Papa’nın öldüğü haberi gelir gelmez.
Hepimiz “Acaba yeni Papa nasıl seçilecek” demeye başladık.
ALİ KOÇ’UN BAŞARISI
Eskiden sadece kendisi ön plandaydı.
Ve bir olumsuzluk sırasında bütün tepkiler kendisine yöneliyordu.
*
Şimdi ise ön planda üç unsur var:
BİR: Mourinho. İKİ: Acun Ilıcalı. ÜÇ: Ali Koç.
*
Üç unsur demek, tepkinin üçe bölünmesi demek.
*
Ali Koç, yedi sezondur Fenerbahçe’yi şampiyon yapamadı ama kendisine yönelen tepkileri üç eşit parçaya bölmeyi başardı.
Paylaş