Paylaş
- Stuttgart’ta biz Türkler’in yoğun olduğu bölgede bir arsam var. Orada alışveriş ağırlıklı bir merkez yapmak istiyorum.
Akkurt, projeyi anlamaya çalıştı:
- Bir alışveriş merkezi (AVM) mi yapmak istiyorsunuz?
Aralan, projenin klasik AVM konseptinden farklı olmasını istediğini belirtti:
- Hayır, AVM değil. Türk ürünlerinin sergilendiği, tanıtıldığı ve pazarlandığı bir merkez düşünüyorum.
Akkurt, projeyi netleştirmek için Aralan’la birlikte Stuttgart Belediyesi’yle de görüştü. Belediyenin yönlendirmesiyle projenin ana hatları ortaya çıktı:
- 60 bin metrekarelik kapalı alan yaratacak proje, Türk markalarının tek çatı altında toplandığı, bazı geleneklerin hayata geçirildiği bir merkez yaratacak.
Cibuti’de otel ve hastane projeleri için kısa süre önce imza atan Tayyar Akkurt, oğlu Tolga Akkurt’un da katıldığı buluşmamızda Stuttgart’daki proje üzerinde durdu:
- “Stuttgart Türk Ürünleri Merkezi”nin giriş katı çarşı, üst katı da “Mikro Teknokent” olacak. Örneğin, kentteki Türk gelinlikçiler bu merkezde toplanacak.
Projeyi Stuttgart Belediyesi’nin de desteklediğini kaydetti:
- 160 milyon Euro’luk projenin inşaat ve pazarlama işini biz üstlendik. Yani, mağaza konseptlerini biz oluşturacağız.
Projedeki “Mikro Teknokent”in hedefine işaret etti:
- Bilişim sektöründe ilerlemeyi planlayan gençlere ucuz çalışma alanı açacağız.
Ardından İstanbul Karaköy’de yapımına başladıkları otele değindi:
- Eski Halkbank binasını Summer Tour almıştı. Bize geldi, ortak olduk. 10 milyon dolara 120 odalı otel yapıyoruz. İşletmesi de bizde olacak.
İstanbul’daki otel sayısını 5’e çıkaracaklarını aktarıp, ekledi:
- Otel yatırımı ve işletmesinde dışa açılmayı da planlıyoruz. Zürih’te (İsviçre) bir otelin işletmesini almaya çalışıyoruz. 3 yıl sonra bu alanda ABD’ye sıçramayı düşünüyoruz.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Tahran’dan başlayarak dünyanın önemli kentlerinde “Türk Ticaret Merkezi” kurmaya çalışıyor...
Tahran’da epey yol alan TİM’in projesi, düşünüldüğünden yavaş ilerliyor...
Stuttgart’da kurulacak merkez, Türk ürünleri için daha hızlı devreye girecek gibi görünüyor...
HASTANE ODASINDA KARŞILAŞMAK VARMIŞ
1987’nin ilk ayları... Adnan Kahveci’nin önerisiyle dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın hayata geçirdiği proje çerçevesinde Basın-Yayın Genel Müdürlüğü bursuyla İngilizce eğitimi için Londra’dayım.
Ekonomi muhabiri kadrosunda bulunduğum Hürriyet’in Londra Temsilcisi Faruk Zabçı haberi verdi:
- Haber Müdürümüz Mehmet Türker, kalbindeki sıkıntı nedeniyle Londra’ya tedaviye geldi.
Hastaneye gittim, Türker iç geçirdi:
- Hastane odasında karşılaşmak da varmış.
Tıkanıklık saptanan kalp damarları o dönemde yeni devreye giren “balon” yöntemiyle açıldı. O tedaviden ödüllü bir yazı dizisi çıkardı:
- Kalpte Balon Mucizesi...
O mucizeden 30 yıl sonra akciğer kanseri onu hayattan kopardı.
Mekanın cennet olsun Mehmet Abi.
ÇİN EXİMBANK’I 2 MİLYAR DOLAR TEKLİF EDİYOR
TAYYAR Akkurt, Türk Eximbank’ın yurtdışında üst yapı müteahhitlerine daha fazla kaynak sağlaması gerektiğini belirtti:
- Taca olarak Çin Eximbank’ı ile anlaşmamız var. Ortadoğu, Afrika ve Orta Asya’da üstleneceğimiz projeler için yılda 2 milyar dolarlık kaynak kapısı açıyor, “Malzemeyi Çin’den alacaksın” diyor. Türk Eximbank da bu modeli yaygınlaştırmalı.
CİBUTİ’YE JAPON HASTANESİ YAPACAK
TACA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Tayyar Akkurt, aralık ayı sonunda Cibuti’de Serbest Bölge Otoritesi’yle 5 yıldızlı bir otelin tasarım, yapım ve işletmesine imza atarken, Türk Eximbank’ın desteğine değindi:
- Türk Eximbank, Cibuti’deki otel için 80 milyon dolarlık kredi veriyor. Karşılığında otelin yapımı için tüm malzemeyi Türkiye’den alacağız.
Cibuti için bir imza daha attığını belirtti:
- 320 hastanelik zincirin sahibi Japon Tokushukai, Cibuti’den başlamak üzere Afrika’da sosyal sorumluluk gibi bir projeye girişiyor. Hastane yaptırıp 2 yıl işleterek yerel personeli eğitecek. Sonra hastaneyi devlete bırakacak. 75 milyon dolarlık hastanenin inşaatını en düşük kârla üstlendik.
Paylaş