Paylaş
- Biz TÜSİAD’ın adındaki “İşadamları” kelimesini “İş İnsanları” yaptık, MİAD’ın da yapmasını öneriyorum.
Akdaş, Bilecik’in önerisini açılışta paylaşıp, yaklaşımını esprili şekilde ortaya koydu:
- Eğer başkanlık elimden gitmeyecekse, MİAD’ın adındaki “İşadamları”nı hemen “İş İnsanları” yapalım.
Erol Bilecik, “Türkiye’nin Marka Değeri, İş Dünyasının Rolü” başlıklı konuşmasına şu cümleyle girdi:
- “Benim yapacağım bu kadar” diyecek dönemde değiliz. Elimizden gelenden daha fazlasını yapmalıyız. Elimizi taşın altına daha fazla sokmalıyız.
Markanın önemini şöyle vurguladı:
- Markada gücü olmayan ülkelerin küresel rekabette izi olmaz.
Dış politikaya dönük mesajını şu saptamayla vermeyi seçti:
- Hayatın yüzde 10’u başınıza gelenlerdir. Kalanını onlara verdiğiniz tepki belirler. Tepkiler doğru verilirse verimli sonuçlar alınır.
“Yanılmayı çok isterim” diyerek 2019 için şu yorumu yaptı:
- 2019, küresel ve yerel düzeyde belirsizliklerin ve risklerin yoğun olduğu bir yıl.
Avrupa Birliği (AB) yolculuğunun Türkiye için öneminin altını çizdi:
- AB yolculuğu ekonomi, teknoloji, diplomasi, demokrasi ve hukuk alanında ülkemize çok şey kazandırır. Özetle AB üyeliği iki taraf için de “kazan-kazan” olur.
Ekonomide yaşanan sıkıntılar için çözümlerin mevcut olduğunu, sabır gerektiğini kaydetti:
- Biçtiğini beğenmeyen ektiğini gözden geçirmeli. Ektiklerimize dönüp bakalım. Zorluklar varsa kabul edelim, çözümünü buluruz. Türkiye’nin çözemeyeceği bir sorun yok.
Ekonomide mucizelere yer olmadığını anlatıp, sürdürdü:
- Suda yürümenin sırrı, taşların nerede olduğunu bilmektir.
Eğitimin önemine de şu mesajla dikkat çekti:
- Eğitim düzeyi yüksek olup, geri kalan hiçbir ülke yoktur. Eğitim düzeyi düşük ancak kendisi gelişmiş ülke de göremezsiniz. Eğitim, bir ülkenin geleceğinin güvencesidir. Bir ülkenin marka değeri çağa uygun eğitim anlayışıyla artar.
TÜSİAD üyelerinin ekonomideki yerini vergi ile örnekledi:
- Kurumlar Vergisi gelirlerinin yüzde 85’i TÜSİAD üyelerinden sağlanıyor. Yani, iş dünyasının Türkiye’nin iyi olmasından başka gayesi olamaz. İş dünyasının bavulları elinde değildir.
Toplantının soru-yanıt bölümünü Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak’la birlikte yönetirken sordum:
- İhracatçıları bavullar ellerinde bütün dünyada pazarlama yapmaya çalışır diye biliyoruz. Sözünü ettiğiniz bavul konusunu biraz açar mısınız?
Türkiye’nin ihracatının yüzde 86’sının TÜSİAD üyeleri tarafından gerçekleştirildiğini bildirip, yanıtladı:
- Türk iş dünyasının göç yapması söz konusu değildir. Ülkemizde kalıcıdır...
Konuşmasının sonunda Atatürk’ün şu sözünü anımsattı:
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener.
Buradan hareketle noktayı şöyle koydu:
- Uzlaşma asla yenilgi değildir...
Başka söze gerek var mı?
O EVİ ALMAMIZI MUHAMMED ALİ’NİN KIZLARI İSTEDİ
23 EYLÜL 2018 akşamı, New York... Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TURKEN Vakfı’nın Mandarin Orieantal Hotel’de gerçekleşen gala gecesi sırasında efsane boksör Muhammed Ali’nin kızlarını kabul etti.
Muhammed Ali’nin kızları, ünlü boksörün Michigan’daki 328 dönüm arazi içindeki çiftlik eviyle ilgili düşüncelerini Erdoğan’a açtı:
- O çiftlik evinin korumamız, bakımlı şekilde ayakta tutmamız mümkün görünmüyor. O çiftliğe sahip çıkmanızı rica ediyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜRGEV ve Ensar Vakfı’nın New York merkezli ortak kuruluşu TURKEN yöneticilerinden Muhammed Ali’nin çiftlik evi ile ilgilenmelerini istedi.
Bu görüşmeden 3.5 ay sonra, Anadolu Ajansı, Chicago Tribune Gazetesi’nde yer alan haberi geçti:
- TURKEN Vakfı, efsanevi boksör Muhammed Ali’nin 40 yıllık çiftlik evini satın aldı.
Yönetim Kurulu Başkanlığını Selçuk Bayraktar’ın yürüttüğü “TEKNOFEST 2019”un tanıtım toplantısında TÜRGEV Başkan Vekili Ahmet Bayraktutar’la karşılaşınca Muhammed Ali’nin çiftlik evinin alım fiyatını sordum, paylaştı:
- 2.2 milyon dolar civarında.
TURKEN’in ev ve araziyle ilgili planını merak ettim, anlattı:
- Orası eğitim amaçlı bir kampa dönüşebilir. Ayrıca, içinde bir “Muhammed Ali Müzesi” olacak. Arazide öyle bir bölüm var. İyileştirilip, müze haline getirilecek.
Paylaş