Gül Baba, UNESCO listesine alınır mı

- Geçen hafta Paris’te UNESCO’nun Türkiye ve Macaristan Daimi Temsilcilikleri tarafından “Türkiye- Macaristan ilişkileri ve Gül Baba Türbesi”nin ele alındığı bir konferans vardı.

Türbenin 2 yıllık restorasyonun ardından geçen ekim ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından açıldığını anımsatıp, konferansın katılımcılarına işaret etti:

- Türkiye’nin UNESCO Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Altay Cengizer, Türkiye’nin Paris Başkonsolosu Görkem Barış Tantekin, tarihçi-yazar Prof. İlber Ortaylı, tarihçi Peter Kövecsi Olah, Yunus Emre Enstitüsü Paris Müdürü Dr. Ahmed Bakcan.

Gül Baba Türbesi’nin Macaristan ve Türk halkı için önemli bir kültürel miras olduğunu belirtti:

- UNESCO gibi milletler üstü bir organizasyonda Gül Baba Türbesi’ne yer verilmesi bizi gururlandırdı.

Gül Baba’nın özelliklerinin altını çizdi:

- Gül Baba, bütün din, mezhep ve etnik gruplardan olanlara kucak açan, ayrımcılığa karşı durup insanları sevgiyle kucaklayan önemli bir derviş. Macaristan ve Türkiye arasındaki sevgi bağını, hoşgörüyü, birlikte yaşayabilmenin tohumlarını asırlar önce, 1541’de gönüllere serpen, Hıristiyanlar tarafından da kucaklanan bir gönül adamı.

Gül Baba’nın Kanuni döneminde yaşadığına vurgu yaptı:

- Gül Baba, çok sevilen bir Bektaşi Dervişi. Nitekim, Gül Baba Türbesi’nin her dinden, mezhepten ziyaretçileri oluyor. Türbeyi daha önceleri yılda 2-3 bin kişi ziyaret ederdi. Geçen yılki açılıştan buyana din, dil, ırk, yaş farketmeksizin on binlerce insan ziyaret etti.

Türbenin Budapeşte’deki birinci derecede ziyaret edilen destinasyonlar arasına girdiğini bildirdi:

- Macaristan ile dostluğun yanısıra stratejik anlamda işbirliği ve ticari ilişkiler de gelişiyor. Gül Baba’nın Türk ve Macar dostluğunun, işbirliğinin gelişmesine katkısı büyük.

Gönlünden geçeni paylaştı:

- Gül Baba’yı UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası” listesine aday göstermek ve dahil edilmesini sağlamak istiyoruz.

Gül Baba’nın Galatasaray’ın manevi kurucusu kabul edildiğini vurguladı:

- Gül Baba, bu yanıyla da bizim için ayrı bir önem taşıyor.

Vakfın yakın dönemde atacağı adıma dikkat çekti:

- Gül Baba Vakfı’nın Türkiye temsilciliğini de kuracağız. Vakıf olarak farklı kültürel, sanatsal ve akademik projelerimizle Türkiye ve Macaristan’daki projelerimize devam edeceğiz.

Yazıya noktayı koyarken Gül Baba’nın şu yönü üzerinde bir kez daha durmakta yarar var:

- Bütün din, mezhep ve etnik gruplardan olanlara kucak açtı. Ayrımcılığa karşı durup insanları sevgiyle kucakladı. Macaristan ve Türkiye arasındaki sevgi bağını, hoşgörüyü, birlikte yaşayabilmenin tohumlarını asırlar önce attı.

Bu özelliği, Gül Baba Türbesi’nin UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası” listesine alınmasına yetmez mi?

‘İSTANBUL’DA UÇAĞA GEÇENE KADAR 2.3 KİLOMETRE YÜRÜDÜM

SİMGE Grup ve asfalt fabrikası üretimi yapan E-Mak’ın kurucusu Nezir Gencer’in davetiyle önceki gün iş makineleri fuarı Bauma’ya katılmak üzere Münih’e (Almanya) giderken İstanbul Havalimanı’nda ilk yolculuk deneyimimi yaşadım.

Türk Hava Yolları (THY) Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı İlker Aycı’nın uyarısını dikkate aldım, 12.00’deki Münih seferi için 3 saat önce İstanbul Havalimanı’nda olmayı hedefledim. Gazetenin aracı ile Esenyurt’taki evimden havalimanına yolculuğum alternatif yoları kullanmamız sayesinde 45 dakika sürdü.

Yönlendirme tabela ve oklarına rağmen, check-in yaptıracağım kontuarı sorarak buldum. Beni farklı kontuara gönderen Turkish Ground Services (TGS) personeline takıldım:

- Anlaşılan siz de doğru işlem noktalarını pek bilmiyorsunuz.

Gülerek yanıtladı:

- Burada ilk günlerimiz. Biz de havalimanını yeni öğreniyoruz.

Check-in işlemi sonrası pasaport kontrol noktasına doğru yürürken İGA CEO’su Kadri Samsunlu’yla göreve ilk başladığı günlerdeki sohbetimizi anımsadım. Samsunlu, havalimanında interneti bir saat için ücretsiz planladıklarını söyleyince itiraz etmiştim:

- Dünyanın en büyüğü iddiası olan İstanbul Havalimanı’na 1 saat ücretsiz internet yakışmaz. Süre sınırı koymasanız daha iyi olur.

Cep telefonumdan internete rahatlıkla bağlandım. Uçağa geçinceye kadar bağlantım hiç kopmadı. Uçağa geçince telefonumdan baktım. Havalimanına girişten itibaren 2.3 kilometre yürüdüğümü gördüm. Benim açımdan 2.3 kilometre yürümek hiç sorun olmadı.

Ancak, akıllı teknolojilerle donatılmış havalimanında yolcunun bulunduğu noktadan uçağa geçeceği kapıya kaç dakikada ulaşacağı konusunda sık sık uyarılması gerektiğini düşündüm.