Ünal Özüak

Sınır tanımayan basketbol

12 Ekim 2014
Basketbol sezonu küresel bir şölenle başladı.

Lig ve Euroleague sezonunun açıldığı haftaya, NBA Global Games kapsamında, Türkiye Ligi Şampiyonu F.Bahçe Ülker’le NBA şampiyonu San Antonio Spurs’ün oynaması ayrı bir şıklık oldu. Geldiğimiz yere bakar mısınız; potada Amerikalılarla ilk temasım, 50 yıl önce 6. filo uçak gemisi İndipendent’in güvertesinde yaptığımız lise takımı gösteri maçında, deri topla tanışarak olmuştu. Gösteri bakın yarım asırda ne şekil aldı. Bu ay içerisinde Brezilya ve Çin’de oynanacak hazırlık maçlarının yanı sıra normal sezondaki iki lig maçı da Meksika ve İngiltere’de yapacak olan NBA iyice küreselleşmeyi ve Avrupa’yı kafaya takmış vaziyette. 2020’ye kadar tek Avrupa Ligi’ni gerçekleştirerek Avrupa da onlara göz kırpıyor.

Kimin eli kimin cebinde
Bizim takımlar nasıl yabancı oyuncuyla doluysa; San Antonio Spurs, kadrosunda da bir o kadar uluslararası oyuncu var: Belinelli, Ginobili, Parker, Diaw, Baynes vb. Avrupa’nın ünlü koçu Ettore Messina da CSKA’yı bırakıp Spurs’a gidip ünlü koç Popovich’e yardımcı koç oldu. Peki ne gösterdi taraflar? Spurs ve NBA’ in ikon oyuncusu, yılların eskitemediği, Duncan ve arkadaşları adlarına yakışan performanslarıyla orada oynananın “keyif basketbolu” olduğunu sergilerken, F.Bahçe’ de iyi direnç koyduğu, içimize su serpen temposuyla, prova maç sonunda Avrupa zirvesine “biz işimize bakalım bende şampiyonluk yarışında varım” mesajı gönderdi...

Yazının Devamını Oku

Hey gidi günler

10 Ekim 2014
Ufuk Sarıca 2-2-1 tam saha baskılı alan savunması(zone press)la Obradovic’i teslim alınca kırk yıllık anılar canlandı.

Sene 74;rahmetli baba Rüştü(Yüce)basketbol sevgisi peşinde kürsüsünü bırakıp gittiği Amerika’dan döndü.Koltuğunun altında ünlü kolej efsane koçu Jonny Wooden’ın basketbol kitabı. Baba Şekerspor’u bende çırağı olarak onun mirasını devralmış ODTÜ’yü çalıştırıyorum. Wooden’ın patentli savunması“zone press”’e hatim indirdik. İstanbul takımlarının, spektaküler hücum oyuncularıyla ligi altüst ettiği yıllardı.Aydın Örs, Doğan Hakyemez, Nadir Vekiloğlu Şekerspor’da,Murat Didin,Erdinç Talu,Cihangir Sonat ODTÜ’ de (sonra o da Şekerspor’a geçti).Wooden’n en arkada ki kaleci/goalkeeper’ı Bill Walton, bizimkiler ise Gürcan Erden ve Cihangir Sonat’tı.Geleni gideni tokatlayarak “blok” kavramını istatistiklere soktular.Hücumun üstünlüğünü savunmanın acımasızlığıyla kırdığımız o yıllarda fırtına gibi estik liglerde.

Sarıca işinin erbabı
Tabii ki, top kapmaktan daha çok rakibin hücum temposunu bozup hataya sürükleyen, zone press’in de cezalandırıcı panzehirleri var.Ama usta koç Obradovic kupa maçında adam değiştirme türbülansına düşüp bulamadı çözümü.Ankara zone press’inden oyuncu ve koçken nasibini çok almış Mahmut Uslu bir ara ona anlatsa iyi olur. Abrakadabra’nın maç sırasında oyuncu fırçalamaktan dikkati dağılıyor ve şapkadan tavşanı çıkartamıyor. Gelelim Ufuk Sarıca ve Karşıyaka’nın Basketbolumuza geri dönüşüne. Sarıca iki yılda Uf(u)kunu yeniledi yılların Karşıyaka’sının.Kaf kaf her zaman basketbolun“tatlı belası” olmuştur ama Sarıcayla kabuğunu kırdı.Farkını fark ettiriyor Ufuk.Durduk yerde,hemde kupa maçında,Fenerbahçe gibi takıma presi dayamak mangal gibi yürek ister.Keşke “risk alabilme özelliğini” Milli takımada taşıyarak yardımcı olabilseydi.

Yazının Devamını Oku

Kupa beyi Kaf-Kaf

9 Ekim 2014
GARİP bilet krizinden dolayı, Cumhurbaşkanlılığı Kupası Karşıyaka seyircisinin yoğunluğunda oynandı.

Fenerbahçe’nin yetkin oyun kurucusu olmamasının oluşturduğu fazla top kaybı Kaf Kaf’a başlangıç avantajı sağlıyordu. Ufuk Sarıca bu yumuşak karnı oyunun geneline yaydığı tam saha pres savunmasıyla çok iyi değerlendirdi.

OYUN TAM KOPACAKKEN...

31’de 15, yüzde 48 üçlükle bilek gücüyle aldılar kupayı... Fenerbahçe 1’de Hickman, 2’ de Emir ve onların şok sayılarıyla 9-0’lık seriyle hızlı başlangıç yaptı. Dixon ve Kenneth Gabriel’in üçlükleri yetişmese, kopup gidecekti oyun... Onlara Diebler da katılınca dışarıdan vurarak Fenerbahçe rüzgârını dindirip, çeyreği 23-20 ileride bitirdi İzmirliler... 41-40 Fenerbahçe lehine biten 2. çeyrekte keyifli, tempolu maç izledik. Giden Bogdanovic aratmayan Bogdan kısa sürede devreye girdi. Karşıyaka için ‘çilek’ bir transfer olan Strawberry de katıldı üçlük korolarına... Diego (şeytan) Palacious da faydalı bir iç adam görünümündeydi ve takımı adına pota altında yararlı işler yaptı.

BEKLENMEDİK SAAT REZALETİ

BARIŞ ve Dixon üçlükleriyle atak yaparak başlayan Karşıyaka’ya, Oğuz ve Zoric’i içeride iyi kullanarak karşılık verdi Kanarya... Giderek ısınan Goudelock (14 sayı) inanılmaz üçlük isabetiyle çeyreği ve oyunun momentumunu Karşıyaka’nın elinden çekip aldı: 66-58.
Son çeyrek başında 24 saniye sayacındaki arıza ve yedeği olmayışı geceye de salona da hiç yakışmadı. Oyunun soğuması, kalite ile tempoyu tamamen düşürürken Karşıyaka’ya 6-0’lık seriyle geri dönüş fırsatı verdi. Dün gece kadro derinliğini iyi okuyamayan Obradovic, son dakikalarda rotasyonlarda çok bocalayıp maçı getirebilecek adamları yanında oturtunca kupayı kapan Karşı(yaka)ya geçti.

Yazının Devamını Oku

Bir varmış bir yokmuş!

6 Ekim 2014
Önce;80 kuşağı “bütün zamanların en iyisi” kadınlarımızı böyle kötü bir kenar yönetimine rağmen aldıkları dereceden dolayı kutlayalım.

Başlarındaki “Ceyhunabi”leriyle daha fazlası da olamazdı zaten. Pilotsuz uçak benzeri, koçsuz ancak bu kadar.Evkafta memur formatında ki koçun çapı ve referansları bu seviyeye yetmedi. Sonra gelelim “bütün zamanların en iyi algı simsarı” Demirel’in masalına;
Evvel zaman içinde,kalbur saman içinde..
Pireler berber iken,develer tellal iken..
Bir Federasyon Başkanı varmış…
Sürekli “başarılıyım” masalları anlatır…
İlgilileri mışıl mışıl uyuturmuş…
Hani büyük basketbol ülkesiydik?

Yazının Devamını Oku

Alba finalimizi çaldı

5 Ekim 2014
SON Avrupa Şampiyonu İspanya’nın üç ası, eski ve yeni Galatasaraylılar; Alba, Lyttle ve Martinez ile AGÜ’ye transfer olan Nicholls, sahada olunca, ortaya “Bütün kızlar toplandık..” durumu çıktı.

Ama söz konusu madalya ise gerisi teferruattır. Kimse kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Alba 39 dakika sahada kalıp 28 sayı 3 asistle bizi dağıttı. Lytlle da 18 sayı atınca birlikte 46’yı buldular. Onlara yakıştırdığım lakaplarıyla bizim “Tatlı cadılar” işi baştan sıkı tuttu.

Geri dönüş kraliçeleri farkı açtırmaya tahammülü olmayan maçta tatsızlık yaşamamak için İspanya’ya fırsat vermemek gerektiğinin farkındaydı. İlk çeyrekte alan savunmasında Torrens’i kısa oyuncuyla tutarak ihmal ettik. O da iyice ısınarak, bütün maça yaydığı performansıyla cezayı kesti. Maç da bu kenar hatasından kırıldı.

OYUNDA KALAMADIK

GENELDE kâbus yaşadığımız, lanetli kabul ettiğimiz 2.çeyrekte iki takımda 4 dakika sayı bulamadı. 9-7 ile İspanya’nın lehine geçen keşmekeş çeyreğinden sonra devreyi 28-27 onlar önde bitirdi. Işıl’dıyarak başladığımız 2. yarıyı doğru zamanda gerektiği katkıyı veren Nevriye peş peşe 9 sayıyla takımı kamçıladı. Sayı kısırlığında geçen maçta, Alba’nın eline bakan İspanya krizden temposunu artırarak 9-0’lık seriyle çıkarak son çeyreğe 41-39 üstünlükle girdi. Biz son çeyrekte tükendik ve İspanya’nın direncini kıracak teknik çözümleri bulamadık. Kadın basketbolumuzun sıkıntısını çok konuşacak zamanımız olacak şimdi “Dün dündür” diyip bugüne bakarak bronz madalyamızı alalım.

Yazının Devamını Oku

Periler bunu hep yapıyor

4 Ekim 2014
2013 Avrupa Şampiyonası yarı finalinde Sırbistan’ı saf dışı bırakıp, final oynayan Türkiye bu yıl da Dünya Şampiyonası’nda Sırpları gene üzerken bizleri sevince boğdu.

Şarkıdaki gibi önce “Güzeller içlerinden ikisini seçtiler..”; Şaziye ve Esmeral elele vererek üçlükleriyle Millilerimizi ilk çeyrekte 18-13 öne geçirdi.

Buraya kadar düşük tempoda tutmayı başardığımız maçta 2. çeyrekte, boyalıyı kullanmadan sadece dışarıdan boş savurup, 6 sayıda kalınca momentumu kaybettik.

Milica Dabovic ve Jovanovic devreye girerek yüzde 44 üçlük isabetiyle Sırpların 30-24’le odaya gitmelerini sağladı.

YAĞMA YOK’ DEDİLER

15’te 0’la oynayan kaptan Nevriye umduğumuzu veremeyip faulleri de üçleyip kenara oturunca, takım iyice kendi başına kaldı. Kâbus gibi yüzde 22’yle hücum edebilirken, sadece Sanders’ın pota altında devleşmesiyle pes etmeden oyuna tutunmaya çalıştık. Başardık da 2’de 2 sokarak...
Birsel Vardarlı dönüp, oyunu kora kora sokunca son çeyreğe bu kez kızlarımız 41-40 önde girdi. İlk yarıda kayıpları oynayınca, ‘NEV’rimiz dönüyor’ sandık ama kaptan Nevriye son çeyrekte 3’te 3’le yaptı yapacağını... Takımın kazanma hırs ve inancını artırdı. Sanders 14 sayı,19 ribaunt ve 5 harika blokla Sırpların evlerine eli boş dönmelerini sağladı. Bugün Avrupa Şampiyonu İspanya ile yarı finalde, ABD’yle de finalde oynamanın yollarını arayacağız.

Yazının Devamını Oku

Karizma çizildi

11 Eylül 2014
Neticeden Hatice’ye giderek hesap keselim.

Ataman’ın karnesi kırık dolu.Yarı (F)inal kovalarken (F) alarak bütünlemeye kaldı.Make-up/telafi şansına hocası karar verecek.Dokuz yılı sonunda eleştiriden maalesef kanser ettiğimiz Bogdan Tanyevic’in yapamadıklarını Ergin Ataman’da yapamadı. Beklenti kırıklığına uğradık. Geri dönüp baktığımızda; Devleri cüceleştirdiğinden yakındığımız Tanyevic,öğle veya böyle, Milli Takımı 2006’da Dünya 6.sı, 2010’da 2.si yapmıştı.Ataman ise olumlu grup ve çapraz eşleşme koşullarında“çeyrek finale kalmayanı döverler” turnuvasında vaktimizi boşa öldürdü. Basketbol âlemini lakabına uygun şekilde “gerdi gerdi bıraktı”.Alfabetik basketbol oyun sistemleri olmazsa olmazlarını görmezden gelerek, Arroyo’suz ortamda ARROYOBALL oynatmaya kalktı. Yanlışlarının altını çizelim ki, hiç sanmıyorum ama bir daha şansı olursa, yinelemesin:

Küpeler
A/Federasyonun Ersan ve Enes’in getirilmesi konusunda ki büyük ihmaline Fransız kaldı.
B/Dış şut isabet bağımlısı olduğu halde mesela bu işin uzmanları Melih Mahmutoğlu ve/veya Serhat Çetin’i kadro dışı bıraktı.
C/Uzun oyuncuyla boyalı alanda basketbol oynatmayı beceremiyor. Alına uzun çıkararak yapılan pick&roll/perdele devril fantezisini tek hücum planı yaparak uzunları oyundan düşürüyor. Temel kural (başlangıç seminerlerinde anlatılır)hücumun her anında pivotun bir ayağı boyaya basar.Farkında mısınız?Bir kere bire üç saniye düdüğü çalınmadı.Oraya girde gecik ben razıyım.
D/Elinde ki malzemeden oyun sistemi üretemiyor. Sallabol’u bellemiş,hilal şeklinde mancınıkları yerleştirip attı pattı kaç attı yöntemiyle“saldım çayıra Mevlam kayıra” yaparak şans topu bekledi durdu.Bunun için pek fazla kenarda koçta gerekmez zaten. Litvanya maçında “18/3,%17’yle maç kazanılmaz” diye kendi itiraf ediyor! Peki, azizim bu savurganlığa neden çare üretip topu içeri indirmiyor veya Sinan’vari drive’larla hücumu denemiyorsun?

Yazının Devamını Oku

Çeyrekte kaldık

10 Eylül 2014
Dabbah, rafine hale gelmesi için, sevdiği deriyi yerden yere vurup dövermiş. Ergin Ataman dostumu yıllardır bu formatta eleştirdim.

ABD maçından sonra sıralarken lafı denk düşürüp “Bir de Emir’im var. Preldzic bu takımın çok şeyi. Her sorumlu noktada o mutlaka oyunda olmalı” diye yazmıştım. Emir’in gerekliliği ve ‘çift uzunla’ oynayıp kaderini ‘şut duasına’ bırakmama nasihatlerimi dinlemeyen Ataman turnuva sonunda ‘bütünlemeye’ kaldı. 18-13 ile geçtiğimiz ilk çeyreğe olması gerektiği gibi istekli ve tempolu başladık. Yıldız guardları Karniatis’leri sakat olduğundan top getirme eksiklerini akıllı değerlendirerek tam saha baskılı başladık. Emir bıraktığı yerden dalışlarıyla sayılarımızı yaratırken serumla oynayan Ömer Aşık bloklarıyla potayı kararttı. Onlar sadece yeni Darüşafaka’lı Seibutis ve Galatasaray’lı Pocius’la dışarıdan sayı bulabildiler.

GÜCÜMÜZ TÜKENDİ
2. çeyrek Ömer kanara oturunca tablo değişti. Litvanyalılar Lavrinovic ikizlerini sokarak iyice potaya yüklendiler. Bizi dışarı atarak sallabol oynamaya itelediler.15/2’yle zorlama üçlük şutlarda kaçınca kriz başladı. İkizlerin Darius’u dış atışlarla farkı eritip odaya 33-28 önde gittiler. İkinci yarıda akıllı savunmayla silkinip oyuna 10-0’la geri döner gibi olduk. Göstermelik olsa da baskı hataya yöneltti rakibi. Ömer’i de içerde besleyince her girişimde serbest atış çizgisine gittik. Çemberler, 10 üçlük sokan Litvanya’yı sevdi. 47-44 geride girdiğimiz son çeyrekte yumuşak karnımız boyalı alana topu indirip Valanciunas ve Motiejunas’la sayı bulamazlarsa da dışarıdan isabet buldular. Deneyimli Litvanya, kafa karışa dönen son çeyrekte tuzaklarımıza düşmedi. Hep yanımızdaki turnuva şansımız bu kez yüzümüze gülmedi ve çeyrek finale kalma tesellisiyle yetindik.

Yazının Devamını Oku