‘Back to the future’ olur. Büyük geri dönüş yaşanır. Geriye sarım başlar.
Bu serüven 1993 yılında Nasaş Gençlik ve Spor Kulübü'nün, Ülker firması tarafından satın alınmasıyla başladı. 2006 yılına kadar faaliyet göstermiş büyük başarılara imza atmış Ülkerspor, Ülker’in futbolun üç büyüklerini basketbolda güçlendirme projesi kapsamında kendisini lağvetmesiyle sona erdi.
Alt markalarıyla Galatasaray ve Beşiktaş’ı bir süre destekleyen ancak daha sonra terk eden Ülker, amiral gemisi Fenerbahçe’de karar kılarak ona ismini verdi.
Avrupa’nın en iyi koçu ve oyuncularıyla, 40 milyon euro’luk devasa bütçeleriyle Fenerbahçe Ülker bugüne geldi.
Nakavt olmadan sonuna kadar kontra vuruşlar yaparak sayı hesabıyla yenildi. ‘Kalan sağlar bizimdir’ zorunlu mantığıyla başladığı üç uzunlu beşiyle neredeyse tüm maçı sürdüren Galatasaray, ‘inceldiği yerden kopsun’ yaparak ev sahibinin üstüne bodoslama gitti.
DİRENCİNİ KIRDILAR
İlk yarı sonuna doğru akıllı seçim baskılı savunmayla rakibini dışarı iterek ‘cool hücumunu’ bozan Fenerbahçe, kontrolsüz güç üstünlüğünü skora yansıtarak Galatasaray’ın direncini önce kırdı sonra eritti.
MAÇIN YILDIZLARI
Galatasaray Liv Hospital’ın nefesi tükenince gerisi ‘teferruat’ halini alan maçta Goudelock ve Zisis sıfır çekerlerken Melih Mahmutoğlu ve Bjelica, Fener’in ışıldayan oyuncuları oldular.
Bu muhteşem galibiyetten kıssadan sıcağı sıcağına hisse çıkarmalı yeni yöneticiler. ‘Şube için(e) yaptıkları yapacaklarının teminatı olan’ Can Topsakal ve Ural Aküzüm artık, Dursun Özbek’le Galatasaray Yönetimi’nde...
Bu emeğe ve seyirciye saygı göstererek artık, “Hele futbol ‘Dursun’, biraz da basketbol yürüsün” desinler.
32-30 önde geçtikleri ilk yarıda; Micov ve Young, seyirci coşkusuyla kabuğunu sertleştiren G.Saray’ın hücumu sürükleyen oyuncular oldu.
F.Bahçe başta koç Obradovic olmak üzere ‘Afyon yutmuş gibi’ direksiyonu Ataman’a bıraktı.
VE BİR ÇELTİK DAHA
Pocious ardından Micov sakatlanıp hastanelik olunca G.Saray oyunu iyice ağırlaştırarak sokak basketboluna döktü.
Sinan, Zizis’le çarpışıp sakatlandı. 7 dikiş ve bandajla ‘Arroyo’laşarak devam etti. Ender’in kasığı attı.
Tam anlamıyla ‘Zor Ölüm’ filmi çevirmeye başladı G.Saray. Carter son dakikaların Bruce Willis’i olurken, ‘Yoksulluğun Efendisi’ Ataman silahının kabzasına bir çeltik daha attı.
Bir tarafta Ülker’le 5 yıl, koçuyla 2 yıl uzatma yapmış, ülkenin en varlıklı ve şubesini baş tacı yapmış Fenerbahçe Ülker, öte yandan ‘şubeyi sırtında ki maymun gören’, borç batağında, maaş ödeyemeyen futbol kulübü(!) Galatasaray. Cimbom’un üç başkan adayı da basketbola dair hiç umut vermiyorlar. Hal böyle olunca taraflar arasında ki ‘ezeli rekabet’ Galatasaray için parkede ‘ezeli eziyet’e dönüşüyor.
UÇURUM BÜYÜDÜ
SON maçta 6 kişilik rakibine yenilmiş olmanın çıkarımıyla: Derin ve kaliteli oyuncu kapasiteli Fenerbahçe, bu sezon 22 değişik oyuncuyla oynamış Galatasaray’a karşı, orantısız gücünü baştan sahaya yansıttı. İşi ciddi ve savunmayı sert tutarak 13 sayı farkı araya hemen koydular, üstüne de katlamaya devam ettiler. Kolay aldıkları momentumun verdiği öz güvenle sarı lacivertlilerin attığı girerken, fark çığ oldu büyüdü. İlk yarı 52-35 biterken koç Obradovic maçtan istediğinin tamamını aldı. Taraftarlar da Josic ve Semih’in blok ve smaçlarıyla pota altı coşkusu yaşadı.
TEMİZ GALİBİYET
SKOR akışı 2. yarıda Galatasaray için iyice üzücü bir hal aldı. Top kayıpları ve verilen ribauntlar Kanarya’ya rahat bir akşam yaşattı. Cimbomlular çoktan bitmiş maçı, rekabet tarihinin kabul edebileceği makul bir sonuçla bitirebilme gayretinde olurken ev sahibi clean cut/temiz bir galibiyet alarak seriyi fazla uzatmama kararlılığını gösterdi.
Madrid’de salonu dolduran 5 binin üzerinde formaya gönül vermiş taraftar muhteşem. ’Bu da yeter’ kafası her defa ‘mükemmel’i yakalamamıza engel oluyor.
Fenerbahçe Ülker Menajeri Ömer Onan “Bu yıl staj yılıydı. Hedefimiz her sezon Final Four oynayan bir takım yaratmak” demiş.
“Yetmez ama evet” diyelim ama sen de elini çabuk tut biraz Ömer.
Çünkü ‘yıllar geçiyor istemesen de’ ve yaşamda olduğu gibi basketbolda da ‘yarın bugündür.’ Sihirbaz koçumuz beş takımı gittiği yıl şampiyon yapmıştı.
Bizim neyimiz eksik? Ben de isterim.
GECE YARISI KUŞAĞI!
BİR ‘Ah be koçum ne olur şu maça doğru başla gecesi’ daha ‘utançla’ başladı, ‘onurlu mağlubiyetle’ neticelendi.
Teodosic’in olmadığı akşamda CSKA, kararlı, taş beşiyle başlarken, Obradovic’in her zamanki ‘farklılık kovalama tutkusu...’ Bu can sıkıntısını yaşattı.
Arenada torero’lar/kışkırtıcılar önce boğayı yormaya çalışır, daha sonrasında, matadorlar yaralı veya yorulmuş boğaları öldürür.
Başta Felipe Reyes olmak üzere tüm Real’li oyuncular seyircilerini kışkırtıp hakemlere ve bizimkilere sinirsel baskı uyguladılar.
‘Kazanma tutkun varsa baskı vız gelir’ diyen bütün zamanların en fazla şampiyon olan koçu Obradovic arkasında salonu dolduran coşkulu Fenerbahçe seyircisini bulunca kariyerinin en güzel gecesini yaşayabilirdi aslında.
Ama Vesely, Zoric, Bogdanovic, Kenan Sipahi ve Goudelock’dan oluşan yumuşak bir beşle başlayarak eliyle maçı 99’da ki şampiyon yaptığı REAL takımındaki oyuncusu olan ev sahibi koç Pablo Lasso’ya hediye etti.
10 DAKİKADA MAÇ BİTTİ
Bu yumuşak savunma yapısından oluşan erken faul sıkıntısı İspanyolları serbest atış çizgisine getirdi.
'Postuma maşamdan başkası gelirse hesap sorulur'dan korkusundan halefi olarak atadığı Harun Erdenay için kapı kapı dolaşıyor.
Harun da etrafına kendisi gibi ne kadar looser/kaybeden varsa toplamış, “vesayet federasyonu” oluşturmaya çalışıyor.
Efe Aydan kulüp başkanı olduğu Bursa’nın efsane takımı Tofaş'i yıllardır umdurmadıktan sonra, sonunda küme düşürmeyi başardı.
Harun kendisi de başkanı olduğu bir başka efsane, baba yadigârı ITÜ'yü küme düşürmüştü. Sevgili Necati Güler de hiç kazanan olamadı maalesef.
- Bazı internet sitelerinde, 27 Mayıs 2015 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilecek olan TBF Olağanüstü Genel Kurulu’nda delege olmama itiraz edildiği yolunda haberler yer almaktadır.
- Olağanüstü Genel Kurul’da Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı olmam sıfatıyla değil, ana statünün yedinci maddesinde yer alan, ‘Avrupa Federasyonları Yönetim Kurulu Üyesi’ olmam sıfatıyla delege listesinde yer almaktayım.
- Gerekli inceleme yapılmadan özensiz yapılan bu tür haberlerle delegelerin aklını karıştırmaya çalışanlara tavsiyem; Ana Statü’yü iyi okumaları ve böyle iddialarda bulunmamalarıdır.
MERDİ KIPTİ ŞECAAT ARZ ETTİ
OKUDUK biz de...
Bu arada hazır Ana Statü okumuşken, FİBA Ana Statüsü’nü / Bylaws of FIBA’yı da okuyalım. Turgay Demirel’in görevini bırakmasına neden olan madde 9’da; “FIBA Avrupa Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri kendi ülke federasyonunda seçilmiş ve atanmış bir görevde kalamazlar” amir hükmü var.
Ayrıca madde 33’te; “Aykırı davranışlardaki ihtilafların çözüm yerinin CAS-İsviçre olduğunu açıkça belirtiliyor.
Turgay Demirel hem FİBA Avrupa Başkanı hem de TBF Başkanı olarak suç işliyordu.