×
Başarıya adanmışlar, hedefe kitlenmişler. İngilizce’deki ‘afficianado’ kelimesinin karşılığı ‘meraklı’ tam ifadesini buluyor Bahçeşehir Koleji ve onu yönetip sürdürülebilir biçimde basketbolun doğrularına yönlendirenlerde. Sevgiyle yaklaştıklarından tuttukları altın oluyor. Algoritma/akış planını baştan doğru oturtmuşlar, hedeflerine basamaklı kupaları almayı koyarak, etrafında camia oluşturan kolej takımı olma yolunda sabırla ilerliyorlar. Roma’da Romalı gibi davrandılar, her ligin gerektirdiği kadar basketbol oynayarak ülke basketbolunun başatlarından biri olma eşiğine geldiler.
İŞ BİLENİN KILIÇ KUŞANANIN
Maça gelince; Reggio Emilia asist uzmanı kurt Cinciarini’nin bildik saha içi yönlendirmesiyle başladı oyuna. Alan savunmalarına karşı Oğuz’la içerden eski usul yüklendik. Jones ve Smith peş peşe üçleyerek sıcak ellerini konuşturunca, baskılayarak rakibi 14 farkla dağıttık ilk çeyrekte. Ancak tıpkı ilk maçtaki gibi inanılmaz telaş yaptık. Kenar yönetim girdi-çıktı oyuncu değiştirmelerle takımı kurcalayarak ritmi bozdu. Akıllı oynamayı bırakmamız sonucu zorlama dış atışlarımızda kaçınca Reggio 19-0’la oyunu yakaladı. Pota altına Tarık Black’i sokunca çemberi dar ettik onlara. Savunmadan beslenerek hızlı hücum akışkanlığını sağladık. Geçmek bilmeyen son 10 dakikada alan savunmalarını eski okul yüklemelerle deldik. Dekker üçlük ve smaçlarla süsledi final dakikalarını. Akıl tutulmasını aşıp bir kupadan fazlasını kazandık. Teşekkürler, basketbolumuza renk kattın Bahçeşehir.
Avrupa basketboluna damga vurduk. Bu salonda büyük bir sinerji yakaladık, hep birlikte başardık, yine başaracağız. Şampiyon biz olacağız! Kaldı 4” dedi Ataman ve maç kazandıran yüksek sayı bandında oynadığında Efes’in tutulmaz olduğu bilinciyle takımını yönetti. Melli ve son maçta talihsizlik yaşayan Delaney sakatlıkları nedeniyle Milano kadrosunda yer alamazken bizde de Simon ve Beaubois yoktu ve Shields’lı son maçı onlara kazandıran kemik 5’leriyle başladılar. Amaçları Anadolu Efes’i koşturmadan yarı saha basketboluna mecbur etmekti. Takımı İstanbul’dan direkt Belgrad’daki Dörtlü Final’e göndermeye kararlı taraftarlar yoğun enerjilerini hissettirirken, tempolu koşup atarak rakibi havaya sokmadan doğru zamanda reaksiyon verdik.
ŞAMPİYONLUĞA 3 KALDI
Hücumu savunmadan başlatıp dışardan atışlarla ve formda Micic’le potaya giderek bulduğumuz sayılar oyun kontrolünü bize getirdi. Tempoyu düşürüp hücumda tıkandığımız fazda Milano oyuna asıldı ama hücum etkinliğiyle kafalarını kaldırmalarına müsaade etmedik ilk yarıda. Hatalar yaparak tutuk kaldığımız ikinci yarı başında sert ve kararlı savunmayla geri adım atmadan konsantrasyonu bozmadı. Micic ve Larkin çemberle barışıp skora katkı vererek maça dokunurlarken, son çeyreğe kadar koparamadık bu karşılaşmayı.
Maç sonu rakip her topu kovalayarak ve demirleri dövüyor olmamızdan yararlanarak son 5 dakikada oyuna ortak oldu. Başlayan etkili 5’imizle sahada olduğumuz maç sonunda iki MVP’miz bireysel performanslarını şahlandırıp yolumuzu yarıladılar.
‘Savunmam acayiptir’ diye böbürlenen rakibini, briç deyimiyle batmak riskine rağmen sürkontur atarak 48 sayıda tutup kendi oyunuyla yenen Ataman, dün akşam ‘tavşana kaç tazıya tut’ senaryosunu sahneledi ama maçı kaçan kovalayana sokunca hesabı tutmadı. Kadro eksikliği Messina’yı farklı ritmli bir maç başlangıcı yapmaya yöneltti. Direksiyonda Sergio Rodriguez ve Kyle Hines’lı, ikilileri etkili oynayan beşle beklendiği gibi çemberimize yaptıkları ataklarla agresif başladılar.
PAPAZ PİLAV YEMEDİ
Onların basketbolunu oynarken, girdi çıktılarla değişerek rol alan atıcılarımız çemberi ihmal ettiğimiz akşamda üçer üçer atarak ilk yarı boyu oyunda tuttular bizi. Berabere gittiğimiz soyunma odasından biz hatalarımızı artırarak, ev sahibi enerjik dönünce skora kafa atarak momentumu ele geçirdiler. Bizim spesiyalitemiz olan çılgın 3. çeyreği alev alev yanan (17 sayı) Rodriguez ile onlar yaşadılar. Rodrigue Beaubois’nın uyanarak skor katkı vermesiyle 9-0 dan geri gelerek çeyrek bitmeden oyunu yakaladık. Maç sonunda oyun çok fazla Larkin ve Micic’in eline bakar hale gelince Milano suskunluğu son vererek, 21 sayıyla patlama yapan Shavon Shields eliyle ev sahibi avantajını kullanarak seriyi 1-1’e getirdi.
Basketbolumuz oyuncu simsarlarının hokus pokusuyla tezgahlanan, ‘bu sene var ertesi sene yok’ takımlarla dolup taşar. Çıkarlara dayalı bozuk düzenin tek istisnası; beş sezondur akıllı adımlarla hedefine, baş antrenörü Erhan Ernak’ın söylediği gibi, FIBA Avrupa Kupası’nı kazanarak ve daha sonra da FIBA Şampiyonlar Ligi’nde oynamayı koymuş olan Bahçeşehir Koleji.
Basketbolumuz için katma değer yaratma uğraşındaki, pivotta küllerinden doğan Oğuz Savaş ve asistan koçlukta dünya cini Ender Arslan etrafında yaratılan havayla tam bir kolej takımı olmuşlar. Bahçeşehir, turnuvanın çeyrek finalinde Portekiz’in Sporting, yarı finalinde ise Hollanda’nın ZZ Leiden takımını eleyerek adını finale yazdırarak çıktı Avrupa Kupası finali ilk maçında İtalyan Reggio Emilia’nın karşısına. Ortalama 80 sayılar bulabilen iki takımdan, alan savunması yaparak potası önünde pasif kalıp, kaderini oyun akışında bizim hatalarımıza bırakan ev sahibi, çemberi iyi kullanan Andrea Cinciarini’nin sıcak eliyle skoru dışarıdan aradı.
19 SAYI FARKTAN MAÇI VERiYORDUK
Jamar Smith ve Jamal Jones iç dış hücum dengesini olumlu kurup, çembere giderek ve alan savunmalarını yararak oyunda tuttular bizi. Black’in sırtı dönük savunmayı süpürmesi etkili oldu. İçeride ters eşleşmeler yakalayarak pota altı sayılarına yöneldi Emilia. Aynen Richard Solomon’un bitirdiği ikililerle reaksiyon verdik.
Geniş rotasyonun bütün imkanlarını kullanarak takımı uzatan kenar yönetim ribaund handikabımızı giderdi. Ön alan baskısıyla hücum sürelerini kısalttık. Kartal Özmızrak da atıp sokmaya başlayınca maç son çeyreğe girmeden geldi. Biraz rehavetle dış atışta ısrar, biraz rakibin son çırpınışları ile başlayan, ruhumuzu ağzımıza getiren krizle, 19 farkımızı erittiler ama Bahçeşehir Koleji kupanın kulpunu yakalayıp salimen İstanbul’a dönmeyi başardı.
Yıllardır Namık Kemal dizeleri eşliğinde “Yüksel ki, yerin bu yer değildir, Dünyaya gelmek hüner değildir” der dururduk. Salonu hıncahınç dolduran taraftarını mutlu etme olanağı ayağına gelmişti Fenerbahçe’nin. Son 10 yılda 8 kez Dörtlü Final’e katılıp 3’ünde final oynayan sarı lacivertliler, en büyük favorilerden Rus ekibi Ekaterinburg’un turnuvadan ihraç edilmesiyle ellerine gelen kısmeti teptiler. Avrupa’nın en iyi savunmacısı, top hırsızı Gabby Williams ve 2.08’lik devleri Bernadett Hatar’ın potamız altında bireysel üstünlük kurması rakibin artısı olurken, bizim eksimiz koçumuz Viktor Lapena oldu.
TÜM DOĞRULARI UNUTMUŞTU
Yarı finaldeki bütün doğruları unutmuş koç. Anlaşılmaz şekilde yarı finalin yıldızları harika kadın Amanda Zahui ve LeBron James’in tweet’lerle methiyeler düzdüğü skorer Kayla McBride’sız 5’le oynayınca, Avrupa’nın en iyi savunmacısı Sopron ile hücumcusu kadınlarımız arasındaki final maçında; heyecan ve beklenti yoğunluğundan 7.5 dakika sayı bulamadan 12-0 geriye düştük. 16-6 yenik bitirdiğimiz ilk çeyrekte başlayan Macar kâbusunu maç sonuna kadar yaşadık.
TAKiPTE KALDIK YAKALAYAMADIK
Alina Iagupova kişisel zorlamalarla çembere giderek takımı uyandırıp takip mesafesinde tuttu. Ribaundları onlara kaptırdığımızdan, savunmadan başlatamadık hücumlarımızı. Oyunu ancak %20 başarı oranı bulan dış atışlara endeksleyerek potaya gitmememiz nedeniyle odaya 10 sayı geride gittik. Çakır (calı efe yüreğiyle oynayan) Olcay’ın içeri dalışlarla ortalığı yangın yerine çevirmesiyle Fenerbahçe kimliğini ikinci yarıda buldu ama altın madalyaya ulaşamadan maç elimizden kaydı gitti.
Saha seçiminde verilen öncelikten, Fenerbahçe basketbol şubesinde son 8 yılda ilk defa Euroleague’de çeyrek finale kalamayan erkeklerin pabucunun dama atıldığı belli olmuştu. 8 kez Dörtlü Final’de yer alan kadınların fendi Fenerbahçe Safiport, başta ve sonda oynadığı müthiş basketbolla finale çıktı. Ülker Spor Salonu’nda FIBA Kadınlar Euroleague Dörtlü Finali’ne ev sahipliği yapan Fenerbahçe, USK Prag karşısında şampiyon gibiydi. WNBA’de ve Avrupa’da eş zamanlı olarak oynayabilen yabancı basketbolcular, Avrupa liglerine renk katıyor. Biz, Türkiye Basketbol Federasyonu gelecek sezondan itibaren kadınlarda yabancı oyuncu sayısını 3’le sınırladığı için elit basketbol keyfi adına son günleri yaşıyor.
ÇOK İYİ BAŞLADIK
Elizabeth Williams, Alina İagupova ve Satou Sabally ile olgunlaştırdığımız hızlı geçiş oyunlarımızla ev sahibi ağırlığını baştan koyduk oyuna. Prag, Thomas’la geri adım atmadı. İagupova’nın yanı sıra hartley üçlüklerle iç dış tehdidi artırdılar. Ortalama 81.6 sayıyla ligin en skorer takımı olan Prag pota altına yüklenerek, bizim çember dövüp top kayıpları yaptığımız fazda, Teja Oblak ile top paylaşımını iyi yapınca ve takım olarak iki misli fazla hücum ribaundu alınca 7 sayı önde gitti odaya.
HARİKA KADIN ‘FİNAL’ DEDİ
İlk yarı olumsuzluklarına bir de ‘maç gidiyor’ paniği eklenince son çeyreğe kadar oyunu yakalayamadık. Kenarın takımı çembere gitmeye yönlendirmesi akıllı seçim oldu. İagupova yorulmuştu ama Olcay Çakır’ın amansız baskısı, Kayla McBride ve Harika Kadınlar çizgi film karakterini yansıtan Zahui’nin üçlükleri enerjimize tavan yaptırınca son çeyrek maçla beraber tribünlerin de keyfi geri geldi ve Fener’e final çok yakıştı.
Maçsız geçen süre Fenerbahçe’yi tanınmaz hale getirmiş. Saha bizim olmasına karşın üçlükleri onlar soktu. Rakip eksikti ama bir türlü baskılayamadık. Attığımız girmedi. İçerde blok üstüne blok yaptı rakip. Amatör takım gibi, ne yaptığını bilmez şekilde, şuursuz, cılız ve ürkek hücum ettik.. Hücum ribaundlarını onlar topladı. Hayret şekilde; evimizde basketbolun gerektirdiği bütün olumlu hareketler onlardan geldi. Motive etme, gaz verme ustası Djordjevic, “Play-off iddiamız sürüyor ve bu hedefe ulaşmak için bundan sonraki her karşılaşmanın bizim için hayatımızın en önemli maçı olduğunu düşünerek oynamalıyız” demişti ama takımın olumlu reaksiyon verebilmesi için hiçbir saha içi hazırlığı yoktu koçun. Fenerbahçe evindeki 4 ‘tamam mı devam mı’ maçının ilkinde en önemli uzun pasörü Luke Sigma’dan yoksun, pek çok eksikle İstanbul’a gelmiş Alba Berlin engelini aşamadı.
DEMİR DÖVEN DİZİNİ DÖVER
Oyunu kendine kurup ayrı topla oynayan De Colo’nun sakatlık şansızlığının takım basketbolu oynama avantajına dönüşmesini boşuna bekledik dün akşam. Oyunculara çok fazla girdi çıktılar yaptırarak takımın temposunu düşürme yanlışını ısrarla sürdürdü Djordjevic. Genç ve sahayı iyi koşabilen, tempolu oynayan Alba Sigma’sız akşamda yarı sahada set oynayamayacağının farkına vardı ve oyun kurucusu Lo ile top kayıplarına aldırmadan, hızlı geçiş hücumlarını tercih etti. Devleri Koumadje’yle gökyüzümüzü karartıp Zoosman’la kararlı sayılar üretip bütün maçı önde götürdüler. Son çeyrekte yangın yerine çevirdik oyunu ama bir mağlubiyet daha almaktan kurtulamadık.
Euroleague’in Rus takımlarını ihracı ve onlarla oynanan maçların sayılmaması kararının resmileşmesi sonunda ikinci sıradaki yerini kesinleştiren Real Madrid ve beşinci sırayı yakalayan Anadolu Efes’in play-off’ta birbirleriyle eşleşme ihtimali olduğundan dünkü maç çok önem kazanmıştı.
Üçlük isabet yoğunluğu iyice galibiyetlerini belirler oldu Efes’in... Son 15 galibiyetinde ortalama 12 üçlük atıp %42 isabet yüzdesi yakaladılar. Aldıkları 14 mağlubiyette ise bu ortalamalar 8 isabet ile %32’ye düştü. ‘At üçlüğü al maçı’ Efes’in gerçeği. Dün akşamda 11 üçlük atarak kazandık. Tavares ve Poirier’in boyalı alanı kararttığı akşamda dış şutlarla sonuç aramak akıllı seçimdi zaten.
MAÇ SONU BiZDEN SORULUR
Genelde yarı sahada set oynayan Pablo Laso dün akşam ters yapıp, ribaundlarla destekli koşarak oynamayı tercih etti ve bizde onun basketbolunu oynamaya mahkûm olduk. Micic de içeri girmekte ısrar edince Don Kişot gibi yel değirmenlerine saldırdık ve kalp kıran bloklar yedik üç çeyrek boyu. Adam değiştirme savunması yaparak rahat atış bulmamızı da engel oldular. Hücum tutukluğunu aşamazken, Tavares ile, kıvamını bir türlü bulamayan savunmamızın pota altına iyice yüklendiler. Kısalardan aradığımızı bulamazken Pleiss ve Moerman’ın üçlükleriyle oyunda kaldık. Real’in Heurtel ile oynadığı fazlar bize yaradı ve oyunu yakaladık. Yabusele ve Deck onların ayakta kalanı olurken Larkin ve Micic sıcak elleriyle oyuna dokunup Real’in elinden çekip aldılar.