Bir ‘filler tepişir çimenler ezilir’ hikayesi daha... Efsane çizgi roman kahramanı Kaptan Swing’in ünlü yakarış repliğiyle “Hay bin kunduz” diyesi geliyor insanın... Basketbolun iki kurumsal patronu yıllardır çıkar kavgası yapıyor, arada biz güme gidiyoruz. “Euroleague yine milli maç tarihleriyle çakışan bir maç takvimi açıkladı” diyerek yana yakıla ağlıyor Uluslararası Basketbol Federasyonu (FiBA) ama ortada ‘hırsızın hiç mi suçu yok?’durumu var.
DAHA FAZLA PARA UĞRUNA
Güzel güzel yaz aylarında milli maçları oynatan FiBA, Turgay Demirel’in FiBA Avrupa Başkanı olmasıyla alevlenen bir çıkar dalaşı başlattı kulüplerle. Avrupa kulüpleri arasında yeni kupalar oluşturarak, para kazanmak uğruna olimpik basketbolu düzenlemek olan asal görevini pert etti. Yıl içi haftalık pencerelere aldığı milli maçlar nedeniyle ülkeler NBA oyuncularını, THY Euroleague’de maçları olan kulüpler de aslarını oynatamıyor. Kendisi bir çuval inciri berbat etti ama şimdi mağduru oynuyor FiBA.
HAKLARIMIZI KORUYAMIYORUZ
2023 Dünya Kupası pencerelerinin kesin takvimi, ulusal liglerin ve uluslararası turnuvaların programlarına uyumlu olması için önceden açıklanmıştı.
FiBA dünya çapında hangi milli takımın kimle, ne zaman ve nerede oynayacağı ile ilgili programı yayımladı. Ancak Euroleague’in yayımladığı normal sezon programı, Dünya Kupası’nda yer almak isteyen milli takımların elemelerdeki kritik maçlarıyla örtüşüyor.
Eurolegue’de de isim hakkı ve sponsorluklar bizim olmasına rağmen lafımızı geçiremediğimiz için haklarımızı koruyamıyoruz. Çok maçı başlamadan kaybettirir bu program.
Biz yabancı oyuncu cenneti olduğumuzdan millilerimizin yeterli oyun süresi alamamaları milli takımda sıkıntı oluyor.
Bu yazımda, 40 yıl önce bihakkın yapmış olduğum basketbol koçluğunun kimi püf noktalarından söz edeceğim... Tıpkı her enstrümanı kullanmasını bilmesi gereken orkestra şefi gibi basketbol koçu da her oyuncunun ayakkabısının içine girmelidir. Bir zamanların meşhur televizyon dizisi Beyaz Gölge’deki koç Ken Reeves gibi her oyuncunun atletik becerilerinin yanı sıra ruh halini de, davranışlarını da bilmek zorundadır koç. İstediğiniz kadar allame-i cihan olun, oyunu ileri seviyede oynamadıysanız ‘kitabi koç’ olmaktan ileri gidemezsiniz.
KOL SAATİ ÇIKTI MI FİLM BAŞA SARAR
Yegâne ziynet eşyam her daim kol saatim olmuştur. Yıllarca ona gözümün içi gibi bakardım. Şimdi nostaljik oldu, masamda biblo duruşu sergileyip bana o zevkli, heyecanlı parke günlerini anımsatıyor. Bu önemli avadanlığımı kolumdan çıkarıp cebime koyduğum andan itibaren kenardaki yardımcılarımdan mesela şimdinin TÜBAD (Türkiye Basketbol Adamları Derneği) Başkanı olan, o zamanki scout görevlimiz Çetin Yılmaz belime sarılmaya davranırdı.
Takıma adrenalin yüklemek, hepimizin ve özellikle hakemlerin asabını bozarak oyunun gidişat ritmini değiştirmek için, ortada fol veya yumurta olsun olmasın yapardım bilinçli müdahalemi. Beyaz yalan gibi spekülatif sinirlenme.
Ergin Ataman da sık başvuruyor bu yönteme... Oyuncunun yetiştirilmesi, temel beceri hareketlerinin öğretilmesi, top teknik ve fiziksel becerilerin kullanılması vb. saha içi bilgilerinin dışında basketbolun genel sevk ve idaresi ile ilgili yönetsel konularda da hem fikri hem de yaptırımı olması lazımdır basketbol koçunun.
Basketbol milli takımları, federasyonların vitrinleridir. Bayrağı kürsüde sallandırdığın zaman senden kıymetlisi olmaz. Ulusal desteği yanına alırsan kimse gelip basketbol salonunu mühürleyip ceza kesemez. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, zamanında Sinan Erdem Salonu’nun kira borcu icrası için kapıya dayanarak dişlerini göstermişti. İstanbul, Zeytinburnu’ndan büyüktü.
BU BİR UYARIYDI
“Zamansız yıktığın Abdi İpekçi Spor Salonu yerine yapmayı düşündüğün TBF Basketbolu Geliştirme Merkezi’ni Çevre Bakanlığı ve TOKi ile kotarırsın ama inşaat ruhsatı ve takip eden lokal işlerde bana muhtaçsın” uyarısıydı bu.. Hepsi eski oyunculardan oluşan federasyonda halkla ilişkileri sağlayacak koç eksik. Her koçun oyunun sıkıştığı anda başvurduğu perdele devril ikili oyunlarını yapmak gerekiyordu. Yani ilçe belediyesinden ve meclisten by-pass yoluyla ruhsat alırsın ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilişkilerini iyi tutarak, hatta yer yer ortak kullanım formülleri geliştirerek, hayata geçirmeye çalıştığın basketbol mabedini inşa etmenin pratik çözümünü bulmak ve bunları yapamazsan hakemin steps çalacağını düşünmek gerekiyordu. Ayrıca tanıtımı yapılan merkezin ‘dağ fare doğurdu’ şeklinde olduğunu söylemeden geçemeyeceğim ama onu ayrı konuşuruz.
MİLLİ TAKIMIN İŞİ ÇOK ZOR
Peki projeleri ayağa kaldırmak için güncel milli takım başarılarını nasıl sağlayacağız?”
Sıra bu sorunun cevabına geldiğinde tablo maalesef iç açıcı değil. Ağustos sonunda oynayacağımız maçlarda NBA yıldızlarımız takımda olacaklar ancak o karşılaşmalar da en sertleri. Sertaç Şanlı’nın dahi kulübünden izin almasını dert olacağını göz önünde tutarak, kasım ve şubat başlarına kadar geçecek sürede koç Ergin Ataman mevcut milli takımla, tek başına Shane Larkin’le Anadolu Efes’ten alışkın olduklarından farklı çözümler üretmek zorunda. Şunu unutmayalım; A Milli Takım, dünya şampiyonaları ve olimpiyatlarda yer alırsa basketbolseverler gerekirse kendilerini TBF Basketbolu Geliştirme Merkezi’nin kapısına zincirlemekten kaçınmaz.
Kapasitemizi sınayamadık. Karınca gibi değil, ağustos böceği gibi davrandık.
BRiTANYA BÜYÜK ÇEMBER KÜÇÜK
Bütün sene ‘Pencereler yüzünden NBA’cileri getirtemiyoruz’ diye ağlıyoruz. Hepsi İstanbul’daydı ama İngiltere’ye götürmedik. ‘İzin alamadık’ bahanesi civciv maması kıvamında. Yalnız ve cesur Larkin’den başka hedef maçları oynayacak oyunculardan yoksun takımla oynadığımız bu kostümlü provada dağınık ve hedefsiz hücumumuzdan Ergin Ataman’ın daha bu takıma dokunmamış olduğu gözüktü.
Neyse ki Büyük Britanya bildik bileli basketbola Fransız! Yabancı oyuncular arkasında bekleyip dublör kalmak yüzünden maç oynama becerisi eksik olan millilerimiz, sonuna doğru farkı açtıkları keçiboynuzu kıvamında bir maç oynadı Britanya karşısında...
Avrupa’daki şampiyonluk günlerine geri dönmeyi amaçlayan Fenerbahçe Beko, 2 Euroleague şampiyonluğu olan kupakolik koç Dimitris İtoudis’i 3 yıllığına takımın başına geçirerek gözünün mutlak surette dışarıda olduğunu kanıtladı. Sarı lacivertli yönetim eğer başarılı olmak istiyorsa, öncelikle oyuncu seçimini yeni koça bırakması şart. Zira İtoudis’in inandığı bir oyun sistemi ve asla taviz vermediği prensipleri var:
TOTAL BASKETBOLU TERCiH EDER
1- Tam 11 yıl yardımcılığını yaptığı Zeljko Obradovic ekolünden yetişen Yunan koç, total basketbolu sever. Bu özelliği ile THY Euroleague’in ardından Türkiye Ligi’nde de amansız bir rekabete gireceği, oyun kurucuya endeksli Anadolu Efes koçu Ergin Ataman’ın tam tersidir. ‘Larkin atar ve Ataman kupayı kapar’ tarzı İtoudis’e uymaz.
SADECE KENDİNİ DÜŞÜNEN OYUNCULARA KATLANAMAZ
2- Topun eşit paylaşılmasını ister. CSKA Moskova’da iken ‘ayrı top severlerin en iyisi’ Mike James’e ve 2019’daki Euroleague şampiyonluğunun kahramanı Nando de Colo’ya bile tahammül edemeyip göndermişti. Esasında ayrı topla oynayan oyuncular pimi çekilmiş el bombası gibidir. Maçın sonunda bir bakarsınız ki, onlar kazanmış ama takım kaybetmiş!..
KAPRİS YAPANLARA ASLA TAHAMMÜLÜ YOKTUR
3- Ergin Ataman, egosunu yıldız oyuncularının altında tutmayı başarabiliyor ama Dimitris İtoudis’in bünyesi kesinlikle kapris kaldırmıyor. Çalıştırdığı takımda mutlak disiplin ister, çatlak seslere tahammülü yoktur, cezayı hemen keser.
İTOUDİS’İ FENERBAHÇE’DE BEKLEYEN TEHLİKELER
Deplasman fark etmez, bize her yer sarı lacivert” diyen Fenerbahçe Beko, itibarını geri kazanarak çok istediği lig kupasını mükemmel oynadığı gece sonunda aldı. Efes’in sayı makineleri Larkin ve Micic’in önceki maç benzeri 66 sayı atmasına mani olabilmek için sokak kavgasına benzer sertlikte, rakibi köpürtmeden yıldırma amacıyla, kırmızı görmüş Kadıköy boğası gibi başladı maça Fenerbahçe.
EFES’iN HÜCUMUNU TIKADILAR
Larkin-Micic ikilisini 20 sayıda tutunca istediğini aldı Djordjevic. Mezuniyet töreninde Anadolu’nun Efes’ini 3-1 süpürerek, giderayak (!) lig kupasını armağan etti taraftarına. Nereden inceyse oradan kopsun diye iyice gerdiler maçı. Fiziksel ve mental yorgunluğu bariz gözüken Efes’i rahat dış atış bulamasınlar diye yayın gerisine iterek pota altına sokmadılar. Topu ön sahaya getirene kadar yapılan baskı ev sahibinin hücumunu tıkadı. Gerilim altında kullanılan zorlama dış şutlar demir dövdü.
ZOR OYUNU BOZDU
Anadolu Efes’in ellerinin ısınmasıyla birlikte Micic ve daha sonra ona katılan Pleiss’la ’bir sizden, bir bizden’e soktular maçı. Ama Fenerbahçe Guduric, Vesely, Melih ve 17 sayı atan gecenin adamı De Colo’yla geri püskürttü rakibini. Efes, 10 sayı geride girdiği son çeyrekte usanmayan isabet arayışıyla çemberin kendisini sevmesini bekledi durdu ama Fenerbahçe lig şampiyonluğunu çok istiyor olmanın semeresini alarak yılı kupayla kapadı.
DJORDJEViC 2. ŞANSI HAK ETTi
Girdiğimiz yaz aylarında ağustos böceği olmanın alemi yok. Karınca misali plan ve program yaparak , yani akıl yoluna geri dönerek, İtoudis kuş kondurmayacağına göre, ikinci şansı enseyi karartmadan bileğinin hakkıyla kazanan Djordjevic’le yola devam ederek, onun kararlarıyla yeniden yapılandırılacak bir takımla Fenerbahçe Beko güzel eski günlerine kavuşturmalı.
O kadar da değil tabii ki, ‘kanıksanmış başarı doygunluğu’ yaşıyor olsa dahi... Adam Smith’in ünlü söylemi; “Laissez faire et laissez passer” (Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler) rüzgarına kapılıp ‘şampiyonlar şampiyonu olma’ ihtiras tramvayından kolay inerek kaderine razı olmayacağı belliydi Anadolu Efes’in. Akıl tutulmasını aşarak Dunston ve Singleton’ı tekrar kadroya alıp karar anlarında sahaya sürerek, geçen maçı kaybettiren hatasından döndü Ergin Ataman. Hocasının “Şampiyon biz olacağız ve geçen yıl olduğu gibi kupayı yine Ülker Arena’da kaldıracağız” lafını doğrulamak amacıyla ön alanda baskı yaparak, çok sıcak başlayıp, alışılmış kararlı penetre sayılarını ve keskin nişancıları, gecenin en verimli adamı Larkin ve Micic, ekstra şutörler Pleiss ve Singleton’la üçlüklerini saydırarak direksiyona geçti Efes.
HENRY’NiN CiNLiĞi
Tarık’a teslim ettikleri topları kaybederken Nando De Colo, Guduric ve cinliği tavan yapan Pierre Henry’nin sıcak elleriyle kopmadı maçtan Fenerbahçe. Efes dar rotasyon Fenerbahçe ise sık oyuncu değiştirerek oynadı kora kor kafa kafaya giden maçı. Yüzde 60’la karşılıklı 19 üçlük atılan bilek güreşi skor şöleninde 102 sayıyla geçildi ilk yarı. Maçların belinin kırılmasına alıştığımız üçüncü çeyrekte Efes üçlükler yanı sıra ‘perdele devril’ ikili oyunlarıyla topu potaya yaklaştırdı. Savunma şiddetlerinden skor düştü ama birlikte 64 sayı üreten Larkin ve Micic sazı ellerine aldı. Lacivert beyazlılar farkı çift hanelere üçer üçer atarak çıkartıp fiziksel ve mental olarak maç boyu takipte kalan Fenerbahçe’yi sonunda oyundan düşürerek seriyi pazartesiye taşıdılar.
Kanarya, beklendiği gibi yangın yaparak baskılı ve Guduric’in ekstra katkısıyla yüksek skorlu başlayıp, Efes’e altı dakika sayı yaptırmadığı ikinci çeyrekte, 22 fark yaparak kırdı maçı. Dunston ve Singleton’ı tribüne alarak pota altı savunma ve ribaundunu (!) geri plana atan Ataman Galatasaray serisindeki ‘kısa keskin nişancı ağırlıklı beşlerle fazla top kullan skoru yukarı çek’ hücum takımı karakterini vurgulama yanlış tercihiyle adeta atacağı havlu boynunda çıktı maça.
DJORDJEVIC TAKIMDAKİ KONTRATINI KURTARIYOR
Micic sakatlıktan görev bölgesine döndü ve fakat atıştan daha çok asiste yöneldi. Gecenin suskunu Larkin top taşımaktan kurtuldu, perdelerden aldığı yardımla rahatladı ama kaosa top kayıplarını azaltamadı Efes. İkinci yarıda verdiği reaksiyon da Anadolu Efes’in skor açığını kapatmasına yetmedi.
Fenerbahçe rakibini sağrısına alarak rahat sona ulaştı. Booker, Metecan ve Nando De Colo etkili olduğu kadar sakin ve akıllı oynadılar. Kötü giden yılın sonunda taraftarına şölen yaşatmayı sürdüren Fenerbahçe Avrupa şampiyonunu Kadıköy’den handikaplı gönderdi. Başkan Ali Koç, Aleksandar Djordjevic’in üstüne kuma getirmek konusunda her zamanki gibi gene acele etti. Kontrat yenileme şartı kupa olan koç elinde sanki ‘maçları nasıl çeviririm aplikasyonu’ varcasına QR kodu okutup ona göre durumdan vaziyet çıkararak takım yapısı ve oyuncu değiştirmelerini yapıyor. Dilerim İsmail Kartal’da yaşanan ‘karşılıklı gözlerin dolması’nı izlemeyiz.