Paylaş
MERKEZ Bankası’nın ‘kendi mülkiyetinde’ olan altın rezervi neredeyse çeyrek yüzyılı bulan bir süredir hiç değişmedi; 116 ton 103 kilo uluslararası standartta külçe altın miktarı olduğu gibi korundu. Bu altınların bir bölümü yurtdışı merkez bankalarında, bir bölümü yurtiçinde tutuluyor.
Kendi mülkiyetinde olmayan kısmı, bankalarca yatırılması gereken zorunlu karşılıklar yerine altın getirme olanağı sağladığı için, bankalar tarafından Merkez Bankası’na yatırılan kabaca 320 ton civarındaki altınlardan oluşuyor. Böylece bankanın toplam altın rezervi bilançosunda 440 tona yakın görünüyordu. Ama kendi mülkiyetinde olan bölümü sadece 116.1 tondu. Merkez Bankası mayıs ortasından itibaren çeyrek yüzyıllık rezerv politikasını değiştirmiş görünüyor. Kendi mülkiyetinde olan uluslararası standarttaki altın rezervlerini, 116.1 tondan, 127 tona çıkardı. Mayıs ortasından itibaren her hafta 1-3 ton arası altın satın alarak rezervlerini artırıyor.
Merkez Bankası 12 Mayıs haftasında 3.6 ton altın alarak başladığı alım operasyonunu, ardı ardına 5 haftadır sürdürüyor. En son 9 Haziran haftası satın aldığı ilave 3 ton altınla; 5 haftada toplamda 11 ton altını rezervine eklemiş oldu. Böylece kendi mülkiyetinde olan altın rezervlerini 127 tona çıkarmış oldu. Bu, kendi mülkiyetinde olan altın rezervlerini kabaca yüzde 10 artırması demek. İlave satın aldığı altınların değeri yaklaşık 450 milyon dolar.
5.2 MİLYAR DOLAR EDİYOR
Banka döviz varlıklarını azaltarak yerine altın alabilir, ya da tersini yapabilir. Bankanın brüt altın rezervi 18.1 milyar dolar, swaplar dahil brüt döviz rezervi de 94.8 milyar dolar. Bankanın yükümlülükleri (borçları) düşülürse net rezervleri şöyle: 9 Haziran itibariyle banka mülkiyetinde olan net 116.1 ton altının değeri 5.2 milyar dolar iken, net döviz rezervi de swaplar dahil 28.4 milyar dolar seviyesinde. İşte banka bu 28.4 milyar dolarlık net döviz varlıklarından bir bölümünü şimdi altına kaydırıyor.
Merkez Bankası’nın rezervinde tuttuğu ve yaklaşık 20 yılı aşkındır değiştirmediği altın miktarını artırması, arızi bir durum değilse rezerv politikasında değişiklik anlamına geliyor. Altın rezervi artırım kararının jeopolitik risklerin artacağı varsayımı ile yapılıp yapılmadığı soru işareti.
Bankanın kendi mülkiyetinde bulunan 127 ton altının değeri, 5.2 milyar dolar ediyor. Zorunlu karşılıklar yerine sayılması için bankalarca Merkez Bankası’na yatırılan altınların piyasa değeri ise 12.9 milyar dolar. Toplam altın rezervlerinin dolar karşılığı ise 18.1 milyar dolar.
Merkez Bankası’nın daha önce yayınladığı rezerv yönetim ilkelerinde; “Stratejik bir rezerv tutma aracı olması ve her an nakde çevrilebilme özelliği nedeni ile toplam rezervlerimizin küçük bir kısmının altın olarak tutulması tercih edilmektedir” denilmekteydi. Yayınlanan notta, Bankanın uluslararası standarda sahip altın rezervlerinin, yönetim kurulu niteliği olan “Banka Meclisi’nce düzenlenen bir yönetmelik çerçevesinde, ancak yine muhafazakar bir yaklaşım içinde” yönetildiği yer alıyordu.
ZOR GÜNLER REZERVİ
MERKEZ bankalarının altın tutma nedeni çok eskilere gidiyor. Geçmişte altın karşılığı para basma ile başlayan ihtiyaç, bugün ‘zor günler rezervi’ işleviyle sürüyor. Herhangi bir savaş durumunda, uluslararası ödeme sistemi dışında kalma, muhabir banka kullanamama durumunda ödemelerin yapılabileceği en geçerli araç: Uluslararası kabul gören, hatta fiziksel olarak da uluslararası standartta niteliği olan altın külçeler.
Yakın zamanda, ambargo ve blokajla, Swift ödemeler sistemi dışında bırakılan İran’ın acil ihtiyaçlarını altınla ödeyerek gördüğünü anımsayalım. Gelişmekte olan merkez bankaları kadar, gelişmiş ülkelerin merkez bankaları da külçe altın formunda rezerv tutuyorlar. Bu altınlar, çoğunlukla en başta ABD Merkez Bankası Fed’in New York’taki kasaları ile Britanya Merkez Bankası’nın Londra’daki kasalarında tutuluyor.
Paylaş