Paylaş
GÜNEY Ege’de en çok Avrupalı turist alan adalardan biri Kos Adası. Klasik ada atmosferine özellikle kuzey Avrupa ülkelerinden gelen turistlere yönelik açılan mekanlar eşlik ediyor. Örneğin futbol meraklıları için dev ekranlı kafeler ve barlar... Ege adalarının deniz ürünü ağırlıklı mutfağının dışında spagettiler, pizzalar, havada uçuşan sandviçler. Yaz harici hayat ise mutlaka daha sakin ve huzurlu geçiyor. On iki adalar olarak bilinen bölgede, adalar arası çalışan feribotlar adanın tek hareketliliği. Milattan önce 366’da kurulan Kos kasabası, hükümdarlığı altında olduğu Yunan, Roma, Bizans, Osmanlı ve İtalyan dönemlerinde batı-doğu medeniyetleri arasındaki bir deniz ticareti kesişim noktası olarak, kültürlerin kaynaştığı bir mozaik ada haline gelmiş. Öyle ki antik çağlarda Kos, pazar yeri ürün orijinalliği, çeşitliliği ve kalitesi ile Ege’nin en ünlü adalarındanmış.
TÜRKLERİN KÖYÜ PLATANİ
Bence Kos Adası’nın merkezi her şeyin başlayıp bittiği yer; ama merkezi bir günde gezerim diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Zaten hiç bir adaya yapacağınız günübirlik ziyarette bir şey anlaşılmaz. Burada ada çevresini gezmemek çok şey kaçırmak anlamına gelmiyor. Derdiniz plaj ise plajlar zaten adanın merkezinde başlıyor ve tavernalar gibi kalacağınız herhangi bir otele yürüyüş mesafesinde olacak. Tavsiyem bunun yerine merkezde 2 gece kalmak ve ortamı yaşamak. Bir gün de belki yemek icin Türklerin yaşadığı köy Platani’ye gidebilirsiniz. İstanköy 1523’te, Rodos’un fethinden hemen sonra Türk hâkimiyetine girmiş, Anadolu’dan gelen Türk nüfus ile birlikte adanın nüfusu çeşitlenmiş ve artmış. Günümüzde halen daha yaşayan yaklaşık bin beşyüz kişilik Türk nüfus ağırlıklı olarak merkezde ve Platani köyünde bulunuyor. Eski merkezde Osmanlı dönemine ait birçok hamam, namazgah, çeşme ve bazı eski binalarda Osmanlı dönemi kitbeleri var, bunları keşfetmek size kalmış.
YEMİNİ BURADA HAZIRLADI
Limanın girişinde yer alan, kale, liman kasabasına meşhur Palmiye Köprüsü ile bağlanıyor. Hipokrat’ın Çınar Ağacı da tam bu noktada. Yani başında da aslanı ile meşhur Cezayirli Hasan Paşa’nın camisi var. Bu ağacın gölgesi altında tıbbın atası Hipokrat’ın derslerini verdiği ünlü Hipokrat yemini burada hazırladığı söyleniyor. Adeta turistlerin buluşma noktası. Casa Romana, Grigoríou tou Pémptou Bulvarı üzerinde yer alan 3. Yüzyılda Roma döneminden kalma villa, 1933’de orijinaline uygun olarak İtalyan arkeologlar tarafından restore edilmiş. Savaş dönemi hastane olarak kullanılmış bina 2002-2010 arasında yeniden restore edilerek ziyarete açılmış. 3 farklı avlusunda yerleri süsleyen nefis kaplan, deniz ve kara hayvanları figürlerinin yer aldığı mozaikleri ile ziyarete değer.
GECELERİ KONSER VERİLİYOR
Arkeoloji Müzesi, Eleftherias Meydanı’nda yer alan müze bölgedeki en değerli ve önemli arkeolojik eserlere yer veriyor. Bu meydan geceleri konserlere sahne oluyor. Meydanın bir kıyısında yer alan 1724 tarihli Defterdar Cami’nin minaresi 2017 yılındaki depremde yıkılmıştı. Karşısındaki Agora’nın (Pazaryeri) üstünde bulunan kilisesi de duvarları çatlamıştı. O tarihten beri her iki bina da ibadete kapalı. Defterdar Cami Kos merkezde, eski şehir olarak adlandırılan Platea Elefterias Meydanı’nda ibadete açık iki camiden biriydi; son durumu nedir bilmiyorum. Cuma ve bayram namazları cemaatin buluştuğu yerdir. Diğer zamanlarda da genellikle ziyarete ve ibadete açık durumdaydı. Diğer cami de Platani köyündeki köy camisi. Adını yine kendisini yaptıran Defterdar İbrahim Efendi’den alıyor. 1724 yılında yapılmış ve hem ibadete hem de ziyarete açık olduğu için oldukça temiz durumda. Burası da iki katlı bir cami ve revakı merdiven aracılığıyla çıktığımız ikinci katta bulunuyor. Alt katında dükkanlar var..
Son deprem sonrası minare yapılmadı ama kaidesinin üzerinde yer alan kitabede sağda “maşallah” solda “La kuvvete illa billah (Allahtan başka güç yoktur)” yazıları bulunuyor.
KOS’UN DİĞER KÖY VE SAHİLLERİ
KOS kasabasından çıkar çıkmaz karşınıza çıkan ilk deniz kasabaları Tigaki ve Marmari olacak. Zipari köyünü geçerken, tepelerde Asfendiou dağ köylerini göreceksiniz.
Ardından karşınıza Zia köyü gelecek. Burada durup bir denizin, gökyüzünün ve adanın birbirine karıştığı manzarayı içinize çekin. Zia, yeşillikler içinde adanın en güzel gün batımı manzarası sunan noktası diye turistlere sunuluyor ve akşamüzeri çok kalabalık oluyor. Manzara güzel ama gün batımı için Zia köyüne gitmeye gerek var mı, bana sorarsanız Kos merkezi liman bölgesinde daha güzel, hatta gümrükten çıkınca sağ tarafa doğru devam eden cadde üzerindeki tavernalarda gün batımı önce oturacağınız uzun bir akşam yemeği daha keyifli olabilir.
TIP EĞİTİMİ VERDİĞİ BİNA
Kos kasabasının biraz dışında Platani yakınlarında yer alan Asklepion Antik Şehri, Hipokrat’ın tıp eğitimi verdiği okul olan tarihi bina ile ünlü. Kos Adası’ndaki Asklepion Kuzey Ege’de bulunan Bergama ile de bağlantılı. Burası Antik Yunan’dan kalmış olan tüm asklepionlar arasında en önemlilerin başında geliyor. Asklepionlar, Antik Yunan ve Roma’da tıp ve sağlık tanrısı Asklepios’a adanmış tapınaklar. Zamanla kaplıca, hamam, kütüphane ve eğitim sınıflarının da eklenmesi ile bir kompleks haline dönüşmüşler. MÖ 400’lerden itibaren popülerleşerek Antik Yunan’ın dört bir yanından şifa arayanlarla dolup taşmaya başlamışlar. Hastalar başlarda din adamları tarafından, bilimden uzak, geleneksel ve mistik yöntemlerle tedavi ediliyorlarmış. Hastalar bir gece istihareye yatar, rüyalarında Tanrı Asklepios’u görmeyi ve kendilerini tedavi etmesini umarlarmış. Ertesi gün görülen rüyayı dinleyen din adamları hastayı genellikle hamama veya gymnasiuma yönlendirirmiş.
YILANLI İSTİHARE
Yılan, Tanrı Asklepios’un kutsadığı bir hayvan olduğundan ritüellerde sık sık kullanılırmış. Örneğin zehirsiz yılanlar istihareye yatmış hastaların arasına bırakılırmış. Kos Adası’nda bulunan Asklepion da bu merkezlerin en önemlilerinden birisi imiş. Tıp ilminin kurucusu addedilen Hipokrat, Kos Adası’ndaki Asklepion’da eğitim görmüş ve adını tüm dünyaya buradaki başarıları ile duyurmuş.
KOS PLAJLARI
YUKARIDA bahsettiğim üzere plaj için uzaklara gitmeye gerek yok; zira plajlar merkezde başlıyor. Ama nasılsa araba kiraladık gezelim diyorsanız, Kos’un kumsallarında harika plaj kulüpleri yer alıyor. Adanın en eğlencelisi Paradise Beach (Bubble Beach), yeni nesil alternatifler ise Artemis Heaven (Lámbi plajı) ve 4 Roses (Psalidi plajı). Lokal Yunanlıların gözdeleri ise Mylos Beach Bar (Lámbi plajı) ve Agios Fokas Beach Bar (Agios Fokas plajı).
Tesisleri minimal olan ıssız plaj severler için ise Agios Stefanos, korunaklı koyu, karşısındaki adacık üzerindeki ufak kilise manzarası, pırıl pırıl denizi ve kumsalı ile iyi bir bir alternatif.
Paylaş