Paylaş
ŞU sıralar gündemde olup da fazla tartışılmayan bir konu, dernekler yasası tasarısı.
Söylenen, İçişleri Bakanlığı’nın böyle bir çalışma içinde olduğu.
Sivil toplum kuruluşları ise bu hazırlıkların kamuoyuna açılmasını istiyor.
'Sivil toplum örgütleri çağdaş toplumlarda erkin tek elde toplanması tehlikesinin önündeki yaşamsal kurumlarin en önemlileridir' diyorlar. 'Ülkemiz bu kurumların yerleşmeleri ve güçlenmeleri amacıyla atılması gereken adımlarda çok geri kalmış ve tersine, özellikle son 20 yıl içerisinde bu kurumların güçlenmelerine köstek olacak yasa ve tüzükleri uygulayagelmiştir' diyerek bir gerçeği dile getiriyorlar.
Bir de ortada hukuk faciası var: 'Bugün ülkemizde örgütlenme özgürlüğünü teminat altına alan, çağdaş bir yasal çerçeveden söz etmek mümkün değildir' yargısına nasıl katılmazsınız? Anayasanın 33.üncü maddesinde yapılan olumlu değişikliklere rağmen 2908 sayılı Dernekler Yasası halen yürürlükte.
Kent bilinci
Hürriyet-İstanbul’un ilk gününden bu yana, derneklerin en azından bu kent için önemini daha iyi anladım. İstanbul daha iyi, daha güzel, içinde yaşamaktan daha çok keyif alınan bir kent olacaksa, bunu büyük ölçüde yerel derneklere borçlu olacağımızı hissediyorum. Hatta bazen hissetmekten öteye biliyorum diyeceğim.
Elbette dernekler bunlardan ibaret değil. Öyle olsa İçişleri Bakanı balla börekle besler. Ama bu durumun önemini değiştirmez.
Umarım bu çok önemli konu, gürültüye getirilmez...
Paylaş