Doksanların inatçı rüzgârı

Simge yeni teklisi ‘Sevmek Yüzünden’de Türk popunun şarkı kalitesi en yüksek dönemi olan 90’lar rüzgârını yakalamış. Geçmişin ruhunu yepyeni bir şarkıyla bugüne taşıması takdire şayan...

Haberin Devamı

Doksanların inatçı rüzgârı

Geleneksel anaakım popçularımızın bazıları dünya trendi olan trap, reggaetone, Latin sound’larını takip ediyor. Simge’nin salgın döneminde içine dönüp sonrasında gözünü Türk popunun şarkı kalitesi en yüksek dönemi olan 90’lara dikmiş olması benim açımdan takdire şayan... En önemlisi de bunu sözü Sezen Aksu, bestesi Ersay Üner, Ozan Bayraşa ve kendisine ait olan, Genco Arı düzenlemesi sıfır bir şarkıyla başarmış olması. Pekâlâ dönemin önemli şarkılarından birini de okuyabilirdi...

Yeni bir şarkıyla 90’lar rüzgârı çıkarmak zor iş. Keşke herkesin gücü yetse de bir fırtına patlasa; şahane sözler, besteler havada uçuşsa... Ancak dijital dünyanın algoritma kuralları sizden başka formda şarkılar bekliyor. Popülerlik kaygısı müzisyenler üzerinde büyük baskı oluşturuyor. İşin ilginç yanı, 90’lı yıllarda üretilen şarkıların gücüne algoritmalar da şapka çıkarıyor. O yıllara ait klasikleşmiş şarkıların dinlenme rakamlarına şöyle bir bakın, hemen anlarsınız. Ancak söz konusu olan ‘yeni’ bir şarkıysa iş değişiyor. Bana göre Simge’nin bu anlamda en büyük avantajı külliyatındaki tutarlılık, içinde 90’lar ruhunu bir oranda saklayan, eğitimli bir müzisyen olması.

Haberin Devamı

Simge’nin ‘Sevmek Yüzünden’de başardığı direkt 90’lar üslubuyla burnunun dikine gidip algoritma davranışını değiştirmeye yönelik saygıdeğer bir adım daha atması... ‘Bir şarkıdan ne olur’ demeyin. Hangi formdaki şarkının öncülük ederek popüler olduğu, ondan sonra gelecek şarkıların sound’una etki ediyor. Bu şarkıların sayısı arttıkça da dijital platform algoritması değişmeye başlıyor. Yani en azından işin teorisi böyle, damlaya damlaya göl olması çok uzun sürmüyor.

Simge, salgının ilk yılını bir remiks ve bir canlı akustik versiyonla geçirdi. Bir yandan da ara verdiği konservatuvar eğitimini tamamlamaya çalıştı. Bu şarkının kendisini çok heyecanlandırdığını ve birçok iyi şarkının yolda olduğunu biliyorum. En büyük hayali olan Türk sanat müziği albümünü de gündemde tutmasını rica ediyorum.

Haberin Devamı

Doksanların inatçı rüzgârı

HAKLARI İÇİN SAVAŞ AÇTI

Taylor Swift’in kariyerinin önemli dönemeçlerinden olan 2008 tarihli ikinci stüdyo albümü ‘Fearless’ı iyi biliriz. Amerika’da en çok satan albüm olup Grammy almış, döngüsünü tamamlamıştır. Ancak şimdi ‘yeni’ sıfatıyla o albümün 2021 versiyonunu yayımlamasına anlam verememiş olabiliriz.

İşin arka planı aslında şöyle: Swift ilk altı albümü sonrası şirketi Big Machine’den ayrılıp kendi adıyla yapımcılığa soyundu. ‘Lover’, ‘Folklore’ ve ‘Evermore’ (ki son ikisi enfes işler) adlı son üç albümün prodüktörlüğünü  üstlendi. Bunun sebebi milyonlarca kez dinlenip izlenen şarkı ve videolarından oluşan astronomik yapım gelirinin tamamını almak istemesiydi. Bu son yıllarda birçok dünya starının tercih ettiği bir yol oldu. En azından büyük yapımcılarla ortaklıklara girdiler çünkü dijital müzik çağı müzisyen için bunu gerektiriyordu.

Haberin Devamı

Ancak kısa bir süre önce Swift’in ilk altı albümünün yapımcısı Big Machine elindeki hakları üçüncü bir şahsa sattı. Bu şahsın adı Scooter Braun’du. Kendisini Justin Timberlake ve Kanye West’in menajeri olarak tanıyabilirsiniz. Ancak ünlü olma nedenlerinden biri de Taylor Swift’le kanlı bıçaklı oluşları... Husumetin kaynağı da Swift’le 2009’dan beri çok uğraşan Kanye West. Yani Swift’in ilk altı albümünün hakları nefret ettiği bir kişinin eline geçti. Uzunca bir süredir de kamuoyunun gözü önünde ve bu ikili arasında kontrat savaşları cereyan ediyordu. Sonunda Swift çareyi ikinci albümün genişletilmiş versiyonunu şahane düzenlemelerle yeniden kaydedip kendi şirketinden yayımlamakta buldu.

Haberin Devamı

Taylor’ın versiyonunda ‘Fearless’teki tüm şarkıların yanı sıra o dönemden yayımlanmamış altı şarkı ve 2010 tarihli ‘Valentine’s Day’ filminin müziklerinden ‘Today Was A Fairy Tale’in yeniden kaydı da yer alıyor. ‘Fearless’ şarkılarına Swift’in bugünkü müzikal kafasıyla dokunuşu ortaya çok daha olgun ve sinematografik bir iş çıkarmış. 26 şarkılık dev albümde aralarında Keith Urban’ın da olduğu kimi eşlikler mevcut. Çok başarılı. Ayrıca hak mücadelesine saygı göstermek de boynumuzun borcu.

Yazarın Tüm Yazıları