Paylaş
Piven, 1937’de geçen ancak günümüz dünyasına da ışık tutan filminde (The Performance) kimlik, hırs ve ahlaki ikilemler üzerine yoğunlaşan bir hikâyeyle karşımıza çıkıyor.
Arthur Miller’ın kısa öyküsünden uyarlanan “The Performance”de aktör, step dansı topluluğunu yöneten Harold May karakterine hayat veriyor.
Önceki akşam Los Angeles’ın gözde mekânlarından Tao’da filmin özel davetinde Jeremy Piven’le bir araya geldim. Hem filmi hem de hayatındaki yeni projeleri anlatan Piven ile sohbetimiz filmden öteye geçti ve konu uzun zamandır hayalini kurduğu İstanbul’u ziyaret etmeye geldi.
TÜRK DUBLÖR VE İSTANBUL
Piven “İstanbul her zaman listemdeydi” dedi içtenlikle. Türk dublörle yaşadığı komik bir anısını da paylaştı. “Bir filmimde dublörüm Türk’tü” dedi.
Çekimlerde Türk dublörüne sahneyi kendisinin oynayacağını söylemiş ve sonunda sakatlanmış.
Gülerek ekliyor: “Türk’e benziyorum, değil mi? Türk gibi görünmüyor muyum? Siz Türksünüz, dürüst olun! Ben de Türk’e benzemiyor muyum...”
Bu cümleyi birkaç kez tekrarladıktan sonra, İstanbul’a bu yaz gelmeyi planladığını belirtti. Piven’ın enerjisi ve tutkusu İstanbul sohbetimizde kendini gösterdi. Son filmi “The Performance” bir iç yolculuk. Ve belki de yakın zamanda bu yolculuk onu İstanbul’a getirecek.
Onursal Oscar Ödülleri
Akademi’nin sinema dünyasına katkı sağlayan isimlere takdim ettiği Onursal Oscar Ödül Töreni yalnızca sinemayı onurlandırmakla kalmıyor kapalı kapılar arkasındaki kampanya stratejilerine de ışık tutuyor.
Akademi Yönetim Kurulu tarafından oylanan Governors Ödülleri’nin sahipleri, 17 Kasım’da Hollywood & Highland’daki Ray Dolby Balo Salonu’nda gerçekleşen törenle ödüllerini aldı.
Kariyerleri boyunca çıtayı yükseğe çıkaran, sanatsal dehaları, sinemaya olan sevgi ve katkıları ödüllendirilen Hollywood elitleri için Stüdyolar masa başına 120 bin dolar ödedi.
Oscar seçmenlerinin dikkatini çekmek ve tüm adayları ön plana çıkarmak için Onursal Akademi Ödülleri inanılmaz bir kampanya platformu.
Oscar yarışında üyelerle ilişkilerin bedeli de masa başı 120 bin dolar.
93 yaşındaki adanmışlık
Geçen hafta sonu yönetmen Josh Margolin’in son filmi “Thelma”nın davetinde başrol oyuncusu June Squibb ile bir araya geldik.
93 yaşındaki June sette günde 10-11 saat çalışmış, repliklerini titizlikle ezberlemiş.
Şimdi de filminin kampanyası için her davete katılıyor. June’u dinlerken kulaklarıma ve gözlerime inanamadım.
Nasıl bir adanmışlık, nasıl bir dayanıklılık...
93 yaşındaki June Squibb’in çalışma ahlakı ve “Thelma”daki performansı ödüle layık.
Umarım adaylık alır çünkü sadece Hollywood’un değil dünyanın June gibi 93 yaşında hayata ve işine bağlı insanlara ihtiyacı var.
Paylaş