Artık başka bir dünyaya doğru yol alıyoruz

Astrolojik olarak 25 Ocak’ta çok önemli bir gökyüzü olayı meydana gelecek. Ve devam eden günlerde Güneş sistemindeki tüm gezegenler gece gökyüzünde aynı doğrultuda sıralanmış gibi görünecek.

Hizalanma gezegenlerin Dünya’dan bakıldığında gökyüzünde aynı doğrultuda görünmesiyle oluşur. Her gezegen yörüngesinde hareket etmeye devam eder, ancak belirli bir açıyla hizalanmış gibi görünürler. Bu tarihte Mars, Venüs, Jüpiter, Satürn, Neptün ve Uranüs gökyüzünde sıralanacak. Mars, Venüs, Jüpiter ve Satürn çıplak gözle görülebilecek, Merkür ve Neptün ise teleskopla gözlemlenebilecek. Şubat sonuna kadar sürecek olan gezegen geçidi, ay sonunda Merkür’ün de bu geçide katılmasıyla, yedi gezegenin aynı anda görülebildiği nadir bir an yaratacak. Ancak Güneş’e yakınlıklarıyla ilgili olarak Merkür, Neptün ve Satürn’ü görmek zor olabilir.

Gözlem için en uygun zaman dilimi 21 Ocak ile 21 Şubat 2025 arasındaki dört haftalık süreç olacak. Özellikle 29 Ocak 2025’teki yeniay haftası, gezegen hizalanmasını izlemek için ideal. Daha net görebilmek için ışıksız ve havanın açık olduğu bir yerde dürbünle de izlenebilir. Bu göksel olay her zaman karşılaştığımız bir şey değil. Ve elbette astrolojik yansımaları da olacaktır.

UZUN SÜRE KONUŞACAĞIZ

2025’in çok enteresan bir sene olduğundan çok bahsettim. Çünkü bu sene jenerasyon gezegenlerin yanı sıra Satürn ve Jüpiter de aynı anda burç değiştirecek. Bu her zaman olmaz. Belli ki 2025 akıllardan kolay kolay çıkmayacak, etkilerini uzunca bir süre konuşacağımız bir sene olacak. Daha yılın başında bir de bu gezegenlerin hizalanmış gibi görünmesini de eklediğimizde çok daha önem kazanıyor bu dönem. Daha önceki yıllarda benzer hizalanmalar meydana geldi; 1962,1982, 2000, 2012 ve şimdi 2025 yılında...

Aslında böyle gezegen hizalanmalarında o güne özel bir şey beklemek yanlış, daha geniş zamanlı bir sürece işaret ediyor olabilir. Geriye dönüp baktığımızda 1962 yılındaki hizalanmayı 60’lı yıllar gibi, 1982 yılındaki hizalanmayı 80’li yıllar gibi, 2000’li yıllardakini de o yıllar gibi okuduğumuzda bir anlam ifade ediyor.

60’lı yıllara baktığımızda bilgisayar teknolojisinin temellerinin atıldığı, uzayla ilgili önemli gelişmelerin olduğu zamanlardı. İlk insanlı uzay seyahati, Ay’a ayak basılması…. Rock and roll gibi müziklerin dünyayı kasıp kavurması, kadın, sivil hak, hippie, LGBTİ hareketleri gibi gelişmelerin yaşandığı yıllardı.

80’lerdeyse mobil telefonların ve video oyunlarının ortaya çıkışı, internetin temellerinin atılması, IBM’in piyasaya sürülmesiyle ofislerde bilgisayarların kullanılmaya başlaması, özelleştirme sürecini başlattı.

2000’lerse sosyal medya ve dijital toplumların oluşması, doğanın, çevrenin korunmasıyla ilgili aktivitelerin hızlanması, e-ticaretin büyük bir işlem hacmi kazanması, biyoteknoloji konusunda iddialı adımların atılması gibi örneklerin çoğaltılabileceği bir süreçti.

YENİ DÖNEMİN KAPISI…

Şimdi AI etkilerini sonuna kadar yaşadığımız, yapay zekânın hayatımızın her alanına hızla girdiği ve beraberinde bunun ekonomik etkilerini de göreceğimiz bir sürece doğru gidiyoruz. Tamamen yapay zekânın hâkim olduğu bir dünya! Yapay zekânın sosyal ilişkilerden sağlığa, ekonomiden (kriptolar) gıdaya birçok alanda her sektörü domine edecek bir etkisi olacak. Artık başka bir dünyaya doğru yol alıyoruz. İnsan gücüne daha az ihtiyaç duyulacağı, dünyanın bilinen sınırlarının değişeceği, insan DNA’sının değişmeye başlayacağı (hatta müdahale edileceği), insan ömrünün daha da uzayacağı, yaşlılığın yavaş yavaş tarihe karışacağı, uzay yolculuklarının artacağı, uzayda yaşamın mümkün olduğu yeni bir dünya bu.

İşte 2025 yılının henüz başındaki bu gezegen hizalanması da adeta bu yeni dönemin kapısını aralar nitelikte! Geçen seferlerde olduğu gibi...